Öneri Formu
Hadis Id, No:
17456, M007363
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى وَمُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ قَالاَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ قَتَادَةَ قَالَ سَمِعْتُ أَنَسَ بْنَ مَالِكٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَا مِنْ نَبِىٍّ إِلاَّ وَقَدْ أَنْذَرَ أُمَّتَهُ الأَعْوَرَ الْكَذَّابَ أَلاَ إِنَّهُ أَعْوَرُ وَإِنَّ رَبَّكُمْ لَيْسَ بِأَعْوَرَ وَمَكْتُوبٌ بَيْنَ عَيْنَيْهِ ك ف ر » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. el-Müsennâ ve Muhammed b. Beşşâr, onlara Muhammed b. Cafer, ona Şu’be, ona Katâde’nin şöyle dediğini rivayet etti: Enes b. Mâlik’i şöyle derken dinledim: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: Ümmetini yalancı ve tek gözlü o kişiden (Deccâl’den) haberdar edip uyarmamış hiçbir nebi yoktur. Şunu bilin ki onun bir gözü kördür ve şüphesiz, Rabbinizin bir gözü kör değildir, Deccâl’in iki gözü arasında kef-fe-re (kâfir) yazılı olacaktır” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fiten ve Eşratu's-sâat 7363, /1199
Senetler:
()
Konular:
Bilgi, gaybdan haber verme
Kıyamet, alametleri, Deccal
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17459, M007365
Hadis:
وَحَدَّثَنِى زُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا عَفَّانُ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَارِثِ عَنْ شُعَيْبِ بْنِ الْحَبْحَابِ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « الدَّجَّالُ مَمْسُوحُ الْعَيْنِ مَكْتُوبٌ بَيْنَ عَيْنَيْهِ كَافِرٌ » . ثُمَّ تَهَجَّاهَا ك ف ر « يَقْرَؤُهُ كُلُّ مُسْلِمٍ » .
Tercemesi:
Bana Züheyr b. Harb, ona Affân, ona Abdülvâris, ona Şuayb b. el-Habhab, ona da Enes b. Mâlik’in şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Deccâl, gözü silik birisidir, gözleri arasında “kâfir” yazılıdır.” Sonra bu kelimenin harflerini heceleyerek: “Kef-fe-re” diye harfleri ayrı ayrı söyledi. “Bunu her müslüman okuyacaktır” (diye ekledi).
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fiten ve Eşratu's-sâat 7365, /1199
Senetler:
()
Konular:
Bilgi, gaybdan haber verme
Kıyamet, alametleri, Deccal
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16928, M007343
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ رَافِعٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ أَخْبَرَنَا مَعْمَرٌ عَنْ هَمَّامِ بْنِ مُنَبِّهٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . بِمِثْلِهِ [« لاَ تَقُومُ السَّاعَةُ حَتَّى يُبْعَثَ دَجَّالُونَ كَذَّابُونَ قَرِيبٌ مِنْ ثَلاَثِينَ كُلُّهُمْ يَزْعُمُ أَنَّهُ رَسُولُ اللَّهِ »] غَيْرَ أَنَّهُ قَالَ يَنْبَعِثَ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Rafi' rivayet etti. (Dedi ki): Bize Abdürrezzâk rivayet etti. (Dedi ki): Bize Mamer, Hemmam b. Münebbih'den, o da Ebû Hüreyre'den, o da Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'den naklen bu hadîsin mislini haber verdi. Şu kadar var ki, o (yûb'ase yerine) "yenbeise" demiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fiten ve Eşratu's-sâat 7343, /1195
Senetler:
()
Konular:
Kıyamet, alametleri, Gelecek Tasavvuru
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17323, M007349
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ حَبِيبٍ وَمُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الأَعْلَى قَالاَ حَدَّثَنَا مُعْتَمِرٌ قَالَ سَمِعْتُ أَبِى يُحَدِّثُ عَنْ أَبِى نَضْرَةَ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ قَالَ قَالَ لِىَ ابْنُ صَائِدٍ وَأَخَذَتْنِى مِنْهُ ذَمَامَةٌ هَذَا عَذَرْتُ النَّاسَ مَا لِى وَلَكُمْ يَا أَصْحَابَ مُحَمَّدٍ أَلَمْ يَقُلْ نَبِىُّ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنَّهُ يَهُودِىٌّ » . وَقَدْ أَسْلَمْتُ . قَالَ « وَلاَ يُولَدُ لَهُ » . وَقَدْ وُلِدَ لِى . وَقَالَ « إِنَّ اللَّهَ قَدْ حَرَّمَ عَلَيْهِ مَكَّةَ » . وَقَدْ حَجَجْتُ . قَالَ فَمَا زَالَ حَتَّى كَادَ أَنْ يَأْخُذَ فِىَّ قَوْلُهُ . قَالَ فَقَالَ لَهُ أَمَا وَاللَّهِ إِنِّى لأَعْلَمُ الآنَ حَيْثُ هُوَ وَأَعْرِفُ أَبَاهُ وَأُمَّهُ . قَالَ وَقِيلَ لَهُ أَيَسُرُّكَ أَنَّكَ ذَاكَ الرَّجُلُ قَالَ فَقَالَ لَوْ عُرِضَ عَلَىَّ مَا كَرِهْتُ .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Habîb ile Muhammed b. Abdi'l-A'lâ rivayet ettiler. (Dediler ki): Bize Mu'temir rivayet etti. (Dedi ki): Babam Ebû Nadra'dan, o da Ebû Saîd-i Hudrî'den naklen rivayet ederken dinledim. Ebû Saîd şöyle demiş: Kendisinden utandığım bir halde İbnû Sâid bana şunu söyledi: — Haydi insanları mazur gördüm. Ya benden size ne ey Muhammedin arkadaşları! Nebiyyullah(Sallaliahü Aleyhi ve Sellem): «Deccal yahûdidir!» demedi mi? İşte ben müslüman oldum.
«Onun çocuğu olmayacak!» demedi mi? İşte benim çocuğum oldu.
«Allah ona Mekke'yi haram kılmıştır!» demedi mi? İşte ben haccettim, dedi. Sözüne devam etti. Hatta az kaldı sözü bana tesir ediyordu.
İbnû Sayyad Ebû Saîd'e: — Beri bak vallahi! Ben şimdi onun nerede olduğunu pek âlâ biliyorum. Babasını ve annesini de biliyorum, demiş. Kendisine: — Bu adamın yerine sen olmak ister miydin? demişler. — Bana arzolunsa geri çevirmezdim, cevâbını vermiş.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fiten ve Eşratu's-sâat 7349, /1196
Senetler:
()
Konular:
Kıyamet, alametleri, Deccal
Kıyamet, alametleri, Gelecek Tasavvuru
Sahabe, Hz. Peygamber'den sonraki durumları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17324, M007350
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا سَالِمُ بْنُ نُوحٍ أَخْبَرَنِى الْجُرَيْرِىُّ عَنْ أَبِى نَضْرَةَ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ قَالَ خَرَجْنَا حُجَّاجًا أَوْ عُمَّارًا وَمَعَنَا ابْنُ صَائِدٍ - قَالَ - فَنَزَلْنَا مَنْزِلاً فَتَفَرَّقَ النَّاسُ وَبَقِيتُ أَنَا وَهُوَ فَاسْتَوْحَشْتُ مِنْهُ وَحْشَةً شَدِيدَةً مِمَّا يُقَالُ عَلَيْهِ - قَالَ - وَجَاءَ بِمَتَاعِهِ فَوَضَعَهُ مَعَ مَتَاعِى . فَقُلْتُ إِنَّ الْحَرَّ شَدِيدٌ فَلَوْ وَضَعْتَهُ تَحْتَ تِلْكَ الشَّجَرَةِ - قَالَ - فَفَعَلَ - قَالَ - فَرُفِعَتْ لَنَا غَنَمٌ فَانْطَلَقَ فَجَاءَ بِعُسٍّ فَقَالَ اشْرَبْ أَبَا سَعِيدٍ . فَقُلْتُ إِنَّ الْحَرَّ شَدِيدٌ وَاللَّبَنُ حَارٌّ . مَا بِى إِلاَّ أَنِّى أَكْرَهُ أَنْ أَشْرَبَ عَنْ يَدِهِ - أَوْ قَالَ آخُذَ عَنْ يَدِهِ - فَقَالَ أَبَا سَعِيدٍ لَقَدْ هَمَمْتُ أَنْ آخُذَ حَبْلاً فَأُعَلِّقَهُ بِشَجَرَةٍ ثُمَّ أَخْتَنِقَ مِمَّا يَقُولُ لِىَ النَّاسُ يَا أَبَا سَعِيدٍ مَنْ خَفِىَ عَلَيْهِ حَدِيثُ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مَا خَفِىَ عَلَيْكُمْ مَعْشَرَ الأَنْصَارِ أَلَسْتَ مِنْ أَعْلَمِ النَّاسِ بِحَدِيثِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَلَيْسَ قَدْ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « هُوَ كَافِرٌ » . وَأَنَا مُسْلِمٌ أَوَلَيْسَ قَدْ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « هُوَ عَقِيمٌ لاَ يُولَدُ لَهُ » . وَقَدْ تَرَكْتُ وَلَدِى بِالْمَدِينَةِ أَوَ لَيْسَ قَدْ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لاَ يَدْخُلُ الْمَدِينَةَ وَلاَ مَكَّةَ » . وَقَدْ أَقْبَلْتُ مِنَ الْمَدِينَةِ وَأَنَا أُرِيدُ مَكَّةَ قَالَ أَبُو سَعِيدٍ الْخُدْرِىُّ حَتَّى كِدْتُ أَنْ أَعْذِرَهُ . ثُمَّ قَالَ أَمَا وَاللَّهِ إِنِّى لأَعْرِفُهُ وَأَعْرِفُ مَوْلِدَهُ وَأَيْنَ هُوَ الآنَ . قَالَ قُلْتُ لَهُ تَبًّا لَكَ سَائِرَ الْيَوْمِ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Müsennâ rivayet etti. (Dedi ki): Bize Salim b. Nûh rivayet etti. (Dedi ki): Bana Cüreyrî, Ebû Nadra'dan, o da Ebû Saîd-i Hudrî'den naklen haber verdi. (Şöyle demiş): Beraberimizde İbnî Sâid olduğu halde haccetmek yahut ömre yapmak için yola çıktık. Bir konağa indik. Derken insanlar dağıldı. Ben ve o, ikimiz kaldık. Onun hakkında söylenenlerden dolayı kendisinden şiddetle ürktüm. O eşyasını getirerek benim eşyamın yanına koydu. Ben: — Gerçekten sıcak şiddetlidir. O eşyayı şu ağacın altına koysana! dedim. Dediğimi yaptı. Bize koyun sütü ikram edildi, İbnû Sâid giderek büyük bir kadeh getirdi. Ve: — İç Ebû Saîd, dedi. Ben: — Gerçekten sıcak şiddetlidir. Süt de sıcaktır, dedim. Halbuki bir şeyim yoktu. Yalnız onun elinden içmek istemiyordum — yahut onun elinden almak istemiyordum, demiştir. — Bunun üzerine şunu söyledi: Ey Ebâ Saîd, içimden öyle geçti ki, hakkımda halkın söylediklerinden dolayı bir ip alayım da, onu bir ağaca asarak kendimi boğayım. Yâ Ebâ Saîd, Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)in hadîsi siz ensar cemaatına âyân olduğu kadar kime âyân olmuştur? Sen Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'in hadîsini en iyi bilen insanlardan değil misin? Resûlüllah (Sallaîlahü Aleyhi ve Sellem):«Deccal kâfirdir!» demedi mi. Halbuki ben müslümanım. Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem): «O kısırdır, çocuğu olmaz!» demedi mi? Halbuki ben çocuğumu Medine'de bıraktım. Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem): «O Medine'ye ve Mekke'ye giremez!» demedi mi? Halbuki ben Medine'den yöneldim Mekke'ye gidiyorum. Ebû Saîd-i Hudrî demiş ki: Az kaldı onu mazur görüyordum. Sonra şunu söyledi: — Beri bak, vallahi ben onu pekâlâ biliyorum. Doğduğu yeri ve şimdi nerede olduğunu da biliyorum. Kendisine, bu günün geri kalan saatlarında sana yazıklar olsun! dedim.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fiten ve Eşratu's-sâat 7350, /1196
Senetler:
()
Konular:
Kıyamet, alametleri, Deccal
Kıyamet, alametleri, Gelecek Tasavvuru
Sahabe, Hz. Peygamber'den sonraki durumları
وَحَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ عَنِ الْجُرَيْرِىِّ عَنْ أَبِى نَضْرَةَ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ أَنَّ ابْنَ صَيَّادٍ سَأَلَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم عَنْ تُرْبَةِ الْجَنَّةِ فَقَالَ « دَرْمَكَةٌ بَيْضَاءُ مِسْكٌ خَالِصٌ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17420, M007352
Hadis:
وَحَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ عَنِ الْجُرَيْرِىِّ عَنْ أَبِى نَضْرَةَ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ أَنَّ ابْنَ صَيَّادٍ سَأَلَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم عَنْ تُرْبَةِ الْجَنَّةِ فَقَالَ « دَرْمَكَةٌ بَيْضَاءُ مِسْكٌ خَالِصٌ » .
Tercemesi:
Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe de rivayet etti. (Dedi ki): Bize Ebû Üsâme, Cüreyrî'den, o da Ebû Nadra'dan, o da Ebû Saîd'den naklen rivayet etti ki, İbnû Sayyâd, Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) cennetin toprağını sormuş da: «Beyaz un'dur, hâlis miskdir!» buyurmuşlar.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fiten ve Eşratu's-sâat 7352, /1197
Senetler:
()
Konular:
Cennet,
حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ مُعَاذٍ الْعَنْبَرِىُّ حَدَّثَنَا أَبِى حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ سَعْدِ بْنِ إِبْرَاهِيمَ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ الْمُنْكَدِرِ قَالَ رَأَيْتُ جَابِرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ يَحْلِفُ بِاللَّهِ أَنَّ ابْنَ صَائِدٍ الدَّجَّالُ فَقُلْتُ أَتَحْلِفُ بِاللَّهِ قَالَ إِنِّى سَمِعْتُ عُمَرَ يَحْلِفُ عَلَى ذَلِكَ عِنْدَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَلَمْ يُنْكِرْهُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17422, M007353
Hadis:
حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ مُعَاذٍ الْعَنْبَرِىُّ حَدَّثَنَا أَبِى حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ سَعْدِ بْنِ إِبْرَاهِيمَ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ الْمُنْكَدِرِ قَالَ رَأَيْتُ جَابِرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ يَحْلِفُ بِاللَّهِ أَنَّ ابْنَ صَائِدٍ الدَّجَّالُ فَقُلْتُ أَتَحْلِفُ بِاللَّهِ قَالَ إِنِّى سَمِعْتُ عُمَرَ يَحْلِفُ عَلَى ذَلِكَ عِنْدَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَلَمْ يُنْكِرْهُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم .
Tercemesi:
Bize Ubeydullah b. Muâz El-Anberî rivayet etti. (Dedi ki): Bize babam rivayet etti. (Dedi ki): Bize Şu'be, Sa'd b. İbrahim'den, o da Muhammed b. Münkedir'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş): Câbir b. Abdillah: İbnû Saîd Deccal'dır diye Allah'a yemin ederken gördüm de — Allah'a yemin mi ediyorsun? dedim, — Ben Ömer'i, Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'m huzurunda bunun üzerine yemin derken işittim. Fakat Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) ona itirazda bulunmadı, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fiten ve Eşratu's-sâat 7353, /1197
Senetler:
()
Konular:
Kıyamet, alametleri, Deccal
Kıyamet, alametleri, Gelecek Tasavvuru
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17435, M007356
Hadis:
قَالَ سَالِمٌ قَالَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ فَقَامَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى النَّاسِ فَأَثْنَى عَلَى اللَّهِ بِمَا هُوَ أَهْلُهُ ثُمَّ ذَكَرَ الدَّجَّالَ فَقَالَ « إِنِّى لأُنْذِرُكُمُوهُ مَا مِنْ نَبِىٍّ إِلاَّ وَقَدْ أَنْذَرَهُ قَوْمَهُ لَقَدْ أَنْذَرَهُ نُوحٌ قَوْمَهُ وَلَكِنْ أَقُولُ لَكُمْ فِيهِ قَوْلاً لَمْ يَقُلْهُ نَبِىٌّ لِقَوْمِهِ تَعَلَّمُوا أَنَّهُ أَعْوَرُ وَأَنَّ اللَّهَ تَبَارَكَ وَتَعَالَى لَيْسَ بِأَعْوَرَ » . قَالَ ابْنُ شِهَابٍ وَأَخْبَرَنِى عُمَرُ بْنُ ثَابِتٍ الأَنْصَارِىُّ أَنَّهُ أَخْبَرَهُ بَعْضُ أَصْحَابِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ يَوْمَ حَذَّرَ النَّاسَ الدَّجَّالَ « إِنَّهُ مَكْتُوبٌ بَيْنَ عَيْنَيْهِ كَافِرٌ يَقْرَؤُهُ مَنْ كَرِهَ عَمَلَهُ أَوْ يَقْرَؤُهُ كُلُّ مُؤْمِنٍ » . وَقَالَ « تَعَلَّمُوا أَنَّهُ لَنْ يَرَى أَحَدٌ مِنْكُمْ رَبَّهُ عَزَّ وَجَلَّ حَتَّى يَمُوتَ » .
Tercemesi:
Salim demiş ki: Abdullah b. Ömer şunu söyledi: Bunun üzerine Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) halk arasında ayağa kalkarak Allah'a gerektiği şekilde senada bulundu. Sonra Deccal'ı anarak: «Ben sizi ondan uyarırım. Hiç bir Peygamber yoktur ki, kavmini or dan uyarmış olmasın. Gerçekten Nuh (Aleyhisselâm) kavmini ondan uyaı mıştır. Lâkin size onun hakkında bir söz söyleyeceğim kî, bu sözü hiç b Peygamber kavmine söylememiştir. Bilmiş olun ki : Bu adamın bir göz kördür. Allah Tebareke ve Teâlâ ise kör değildir.» buyurdular. îbnü Şihab şöyle demiş: Bana Ömer b. Sabit EI-Ensârî de haht verdi. Ona da Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)in ashabından biri hî ber vermiş ki, Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) halkı Deccal'dan sakn dırdığı gün şöyle buyurmuşlar : «Onun ikİ gözünün arasında kâfir (sözü) yazılıdır. Bunu onun yaptıklarından hoşlanmayanlar okur. Yahut bunu her mü'min okur.» Şunu da ilâve buyurmuşlar : «İyi bilin ki, sizden biriniz Ölünceye kadar Rabbi (Azze ve Celle)'yi katiyyen göremeyecektir.»
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fiten ve Eşratu's-sâat 7356, /1198
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Ömer Salim b. Abdullah el-Adevî (Salim b. Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Yunus b. Yezid el-Eyli (Yunus b. Yezid b. Mişkan)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Ebu Abdullah Ahmed b. Tahir et-Tücîbî (Ahmed b. Tahir b. Harmele b. Yahya)
Konular:
Kıyamet, alametleri, Deccal
Kıyamet, alametleri, Gelecek Tasavvuru