وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ نَافِعٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ أَنَّهُ قَالَ حِينَ خَرَجَ إِلَى مَكَّةَ مُعْتِمَرًا فِى الْفِتْنَةِ إِنْ صُدِدْتُ عَنِ الْبَيْتِ صَنَعْنَا كَمَا صَنَعْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَهَلَّ بِعُمْرَةٍ مِنْ أَجْلِ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَهَلَّ بِعُمْرَةٍ عَامَ الْحُدَيْبِيَةِ ثُمَّ إِنَّ عَبْدَ اللَّهِ نَظَرَ فِى أَمْرِهِ فَقَالَ مَا أَمْرُهُمَا إِلاَّ وَاحِدٌ ثُمَّ الْتَفَتَ إِلَى أَصْحَابِهِ فَقَالَ مَا أَمْرُهُمَا إِلاَّ وَاحِدٌ أُشْهِدُكُمْ أَنِّى قَدْ أَوْجَبْتُ الْحَجَّ مَعَ الْعُمْرَةِ . ثُمَّ نَفَذَ حَتَّى جَاءَ الْبَيْتَ فَطَافَ طَوَافًا وَاحِدًا وَرَأَى ذَلِكَ مُجْزِيًا عَنْهُ وَأَهْدَى . قال مالك فهذا الأمر عندنا فيمن أُحصِرَ بعدوٍ كما أحصر النبي صلى الله عليه و سلم و أصحابه فأما أحصر بغير عدو فإنه لا يحل دون البيت.
O (Yahya) bana, ona Mâlik, ona da Nâfi şöyle dediğini rivayet etmiştir:
"Abdullah b. Ömer (Abdullah b. ez-Zübeyr’in muhasara edildiği) o fitne zamanında umre yapmak üzere çıktığında “Eğer Beyt’e ulaşmama engel olunursa biz de Rasulullah (sav) ile birlikte iken yaptığımız gibi yaparız. Rasulullah (sav) Hudeybiye yılında bir umre yapmak niyetiyle telbiye getirip ihrama girdiğinden ötürü, o da bir umre niyetiyle telbiye getirip ihrama girmişti” dedi. Sonra Abdullah durumunu gözden geçirerek “Her ikisinin durumu aynıdır, farklı değildir” deyip arkadaşlarına dönerek “İkisinin de durumu birdir, aralarında bir fark yoktur. Ben sizleri umre ile birlikte hacca da niyet ederek onu kendime vacip kıldığıma dair tanık tutuyorum” dedi. Sonra yoluna devam etti. Nihayet Kâbe’ye gelince – kendisi için yeterli olduğu kanaati ile– bir tek tavaf yaptı ve kurbanlığını kesti."
Mâlik der ki: İşte Nebi’nin (sav) ve ashabının alıkonulduğu gibi düşman tarafından alıkonulan (Kâbe’ye ulaşması engellenen) kimse ile ilgili durum böyledir. Ama düşmandan başka bir sebeple alıkonulan kimse, Beyt’e varıp tavaf etmeden ihramdan çıkamaz.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36018, MU000802
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ نَافِعٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ أَنَّهُ قَالَ حِينَ خَرَجَ إِلَى مَكَّةَ مُعْتِمَرًا فِى الْفِتْنَةِ إِنْ صُدِدْتُ عَنِ الْبَيْتِ صَنَعْنَا كَمَا صَنَعْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَهَلَّ بِعُمْرَةٍ مِنْ أَجْلِ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَهَلَّ بِعُمْرَةٍ عَامَ الْحُدَيْبِيَةِ ثُمَّ إِنَّ عَبْدَ اللَّهِ نَظَرَ فِى أَمْرِهِ فَقَالَ مَا أَمْرُهُمَا إِلاَّ وَاحِدٌ ثُمَّ الْتَفَتَ إِلَى أَصْحَابِهِ فَقَالَ مَا أَمْرُهُمَا إِلاَّ وَاحِدٌ أُشْهِدُكُمْ أَنِّى قَدْ أَوْجَبْتُ الْحَجَّ مَعَ الْعُمْرَةِ . ثُمَّ نَفَذَ حَتَّى جَاءَ الْبَيْتَ فَطَافَ طَوَافًا وَاحِدًا وَرَأَى ذَلِكَ مُجْزِيًا عَنْهُ وَأَهْدَى . قال مالك فهذا الأمر عندنا فيمن أُحصِرَ بعدوٍ كما أحصر النبي صلى الله عليه و سلم و أصحابه فأما أحصر بغير عدو فإنه لا يحل دون البيت.
Tercemesi:
O (Yahya) bana, ona Mâlik, ona da Nâfi şöyle dediğini rivayet etmiştir:
"Abdullah b. Ömer (Abdullah b. ez-Zübeyr’in muhasara edildiği) o fitne zamanında umre yapmak üzere çıktığında “Eğer Beyt’e ulaşmama engel olunursa biz de Rasulullah (sav) ile birlikte iken yaptığımız gibi yaparız. Rasulullah (sav) Hudeybiye yılında bir umre yapmak niyetiyle telbiye getirip ihrama girdiğinden ötürü, o da bir umre niyetiyle telbiye getirip ihrama girmişti” dedi. Sonra Abdullah durumunu gözden geçirerek “Her ikisinin durumu aynıdır, farklı değildir” deyip arkadaşlarına dönerek “İkisinin de durumu birdir, aralarında bir fark yoktur. Ben sizleri umre ile birlikte hacca da niyet ederek onu kendime vacip kıldığıma dair tanık tutuyorum” dedi. Sonra yoluna devam etti. Nihayet Kâbe’ye gelince – kendisi için yeterli olduğu kanaati ile– bir tek tavaf yaptı ve kurbanlığını kesti."
Mâlik der ki: İşte Nebi’nin (sav) ve ashabının alıkonulduğu gibi düşman tarafından alıkonulan (Kâbe’ye ulaşması engellenen) kimse ile ilgili durum böyledir. Ama düşmandan başka bir sebeple alıkonulan kimse, Beyt’e varıp tavaf etmeden ihramdan çıkamaz.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Hac 802, 1/130
Senetler:
()
Konular:
Hac, ihrama girmek
Hac, İhramdan çıkmak
Hac, ihramdan kurbanla çıkmak
Hac, Mikat
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35603, MU000721
Hadis:
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ عَنِ الْقَاسِمِ بْنِ مُحَمَّدٍ أَنَّهُ قَالَ أَخْبَرَنِى الْفُرَافِصَةُ بْنُ عُمَيْرٍ الْحَنَفِىُّ أَنَّهُ رَأَى عُثْمَانَ بْنَ عَفَّانَ بِالْعَرْجِ يُغَطِّى وَجْهَهُ وَهُوَ مُحْرِمٌ .
Tercemesi:
Bana Yahya, ona Mâlik, ona Yahya b. Saîd, ona el-Kâsım b. Muhammed’in şöyle dediğini rivayet etti: Bana el-Ferâsıfe b. Umeyr el-Hanefî’nin haber verdiğine göre o, Osman b. Affan’ı el-Arc’de ihramlı olduğu halde yüzünü kapatmış olduğu halde görmüştü.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Hac 721, 1/116
Senetler:
()
Konular:
Hac, İhram, giyilebilecek şeyler, giyme biçimi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35947, MU000733
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ نَافِعٍ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ أَهَلَّ مِنَ الْفُرْعِ .
Tercemesi:
O (Yahya) bana, ona Mâlik, ona Nâfi’in rivayet ettiğine göre Abdullah b. Ömer, el-Fur‘ denilen yerde ihrama girdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Hac 733, 1/117
Senetler:
()
Konular:
Hac, ihrama girmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35948, MU000734
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنِ الثِّقَةِ عِنْدَهُ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ أَهَلَّ مِنْ إِيلْيَاءَ .
Tercemesi:
O (Yahya) bana, ona Mâlik, ona -kendisince sika (güvenilir) bir ravinin- rivayet ettiğine göre, Abdullah b. Ömer, İlya’dan (Kudüs’ten) ihrama girdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Hac 734, 1/118
Senetler:
()
Konular:
Hac, ihrama girmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35954, MU000740
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ نَافِعٍ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ كَانَ يُصَلِّى فِى مَسْجِدِ ذِى الْحُلَيْفَةِ ثُمَّ يَخْرُجُ فَيَرْكَبُ فَإِذَا اسْتَوَتْ بِهِ رَاحِلَتُهُ أَحْرَمَ .
Tercemesi:
O (Yahya) bana, ona Mâlik, ona Nâfi’in rivayet ettiğine göre Abdullah b. Ömer, Zu’l-Huleyfe mescidinde namaz kılar, sonra dışarı çıkarak bineğine binerdi. Devesinin sırtında olduğu halde ayağa kalkınca da ihrama girerdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Hac 740, 1/118
Senetler:
()
Konular:
Hac, ihrama girmek
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ الْقَاسِمِ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ أُمِّ الْمُؤْمِنِينَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَفْرَدَ الْحَجَّ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35958, MU000744
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ الْقَاسِمِ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ أُمِّ الْمُؤْمِنِينَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَفْرَدَ الْحَجَّ .
Tercemesi:
O (Yahya) bana, ona Mâlik, ona Abdurrahman b. el-Kâsım, ona babası, ona müminlerin annesi Âişe’nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) ifrâd haccı yaptı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Hac 744, 1/119
Senetler:
()
Konular:
Hac, Hz. Peygamber'in haccı
Hac, İfrad haccı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36002, MU000786
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ سَالِمِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ أَنَّهُ سَمِعَ أَبَا هُرَيْرَةَ يُحَدِّثُ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ أَنَّهُ مَرَّ بِهِ قَوْمٌ مُحْرِمُونَ بِالرَّبَذَةِ فَاسْتَفْتَوْهُ فِى لَحْمِ صَيْدٍ وَجَدُوا نَاسًا أَحِلَّةً يَأْكُلُونَهُ فَأَفْتَاهُمْ بِأَكْلِهِ قَالَ ثُمَّ قَدِمْتُ الْمَدِينَةَ عَلَى عُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ فَسَأَلْتُهُ عَنْ ذَلِكَ فَقَالَ بِمَ أَفْتَيْتَهُمْ قَالَ فَقُلْتُ أَفْتَيْتُهُمْ بِأَكْلِهِ . قَالَ فَقَالَ عُمَرُ لَوْ أَفْتَيْتَهُمْ بِغَيْرِ ذَلِكَ لأَوْجَعْتُكَ .
Tercemesi:
O (Yahya) bana, ona Mâlik, ona İbn Şihâb, ona Sâlim b. Abdullah’ın rivayet ettiğine göre o, Ebu Hureyre’i Abdullah b. Ömer’e şu hadisi rivayet ederken dinlemiştir: Kendisi Rebeze’de ihrama girmiş bir topluluğun yanından geçerken, bir av hayvanı etini yemekte olduklarını gördükleri ihramsız kimseler hakkındaki durumuna dair ona fetva sordular. O da kendilerine o av hayvanı etinden yiyebileceklerine dair fetva verdi. (Ebu Hureyre) dedi ki: Sonra Medine’ye Ömer b. el-Hattâb’ın yanına gittim, ona bunun hükmünü sordum. (Ömer): Peki, sen onlara nasıl fetva verdin? dedi. Ebu Hureyre dedi ki: Ben onlara ondan yiyebileceklerinin fetvasını verdim, dedi. Bu sefer Ömer: Eğer onlara başka bir fetva vermiş olsaydın, mutlaka senin canını yakacak bir ceza verirdim, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Hac 786, 1/126
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Ömer Salim b. Abdullah el-Adevî (Salim b. Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
Konular:
Hac, ihrama girmek
Hac, ihramlı iken avlanma,
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ أَنَّهُ بَلَغَهُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم حَلَّ هُوَ وَأَصْحَابُهُ بِالْحُدَيْبِيَةِ فَنَحَرُوا الْهَدْىَ وَحَلَقُوا رُءُوسَهُمْ وَحَلُّوا مِنْ كُلِّ شَىْءٍ قَبْلَ أَنْ يَطُوفُوا بِالْبَيْتِ وَقَبْلَ أَنْ يَصِلَ إِلَيْهِ الْهَدْىُ ثُمَّ لَمْ يُعْلَمْ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَمَرَ أَحَدًا مِنْ أَصْحَابِهِ وَلاَ مِمَّنْ كَانَ مَعَهُ أَنْ يَقْضُوا شَيْئًا وَلاَ يَعُودُوا لِشَىْءٍ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36017, MU000801
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ أَنَّهُ بَلَغَهُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم حَلَّ هُوَ وَأَصْحَابُهُ بِالْحُدَيْبِيَةِ فَنَحَرُوا الْهَدْىَ وَحَلَقُوا رُءُوسَهُمْ وَحَلُّوا مِنْ كُلِّ شَىْءٍ قَبْلَ أَنْ يَطُوفُوا بِالْبَيْتِ وَقَبْلَ أَنْ يَصِلَ إِلَيْهِ الْهَدْىُ ثُمَّ لَمْ يُعْلَمْ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَمَرَ أَحَدًا مِنْ أَصْحَابِهِ وَلاَ مِمَّنْ كَانَ مَعَهُ أَنْ يَقْضُوا شَيْئًا وَلاَ يَعُودُوا لِشَىْءٍ .
Tercemesi:
O (Yahya) bana, ona Mâlik’in rivayet ettiğine göre kendisine şu haber ulaşmıştır: Rasulullah’ın (sav) kendisi de ashabı da Hudeybiye’de ihramdan çıktılar, kurbanlarını kestiler, saçlarını tıraş ettiler ve Beyt’i tavaf etmeden, gönderdikleri hediyelik kurbanlıkları da Beyt’e ulaşmadan önce de ihramları dolayısıyla kendilerine haram olan her bir şey (ihramdan çıkmak suretiyle) kendilerine helal oldu. Bundan sonra ise Rasulullah‘ın (sav) ashabından herhangi bir kimseye de, beraberinde bulananlardan herhangi bir kişiye de herhangi bir şeyi kaza etmelerini, herhangi bir şeyi tekrar yapmalarını emrettiğine dair de hiçbir şey bilinmemektedir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Hac 801, 1/129
Senetler:
()
Konular:
Hac, İhramdan çıkmak
Hac, ihramdan kurbanla çıkmak
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ قَالَ أَخْبَرَتْنِى عَمْرَةُ بِنْتُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ أَنَّهَا سَمِعَتْ عَائِشَةَ أُمَّ الْمُؤْمِنِينَ تَقُولُ خَرَجْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لِخَمْسِ لَيَالٍ بَقِينَ مِنْ ذِى الْقَعْدَةِ وَلاَ نُرَى إِلاَّ أَنَّهُ الْحَجُّ فَلَمَّا دَنَوْنَا مِنْ مَكَّةَ أَمَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مَنْ لَمْ يَكُنْ مَعَهُ هَدْىٌ إِذَا طَافَ بِالْبَيْتِ وَسَعَى بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ أَنْ يَحِلَّ . قَالَتْ عَائِشَةُ فَدُخِلَ عَلَيْنَا يَوْمَ النَّحْرِ بِلَحْمِ بَقَرٍ فَقُلْتُ مَا هَذَا فَقَالُوا نَحَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنْ أَزْوَاجِهِ . قَالَ يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ فَذَكَرْتُ هَذَا الْحَدِيثَ لِلْقَاسِمِ بْنِ مُحَمَّدٍ فَقَالَ أَتَتْكَ وَاللَّهِ بِالْحَدِيثِ عَلَى وَجْهِهِ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36103, MU000887
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ قَالَ أَخْبَرَتْنِى عَمْرَةُ بِنْتُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ أَنَّهَا سَمِعَتْ عَائِشَةَ أُمَّ الْمُؤْمِنِينَ تَقُولُ خَرَجْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لِخَمْسِ لَيَالٍ بَقِينَ مِنْ ذِى الْقَعْدَةِ وَلاَ نُرَى إِلاَّ أَنَّهُ الْحَجُّ فَلَمَّا دَنَوْنَا مِنْ مَكَّةَ أَمَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مَنْ لَمْ يَكُنْ مَعَهُ هَدْىٌ إِذَا طَافَ بِالْبَيْتِ وَسَعَى بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ أَنْ يَحِلَّ . قَالَتْ عَائِشَةُ فَدُخِلَ عَلَيْنَا يَوْمَ النَّحْرِ بِلَحْمِ بَقَرٍ فَقُلْتُ مَا هَذَا فَقَالُوا نَحَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنْ أَزْوَاجِهِ . قَالَ يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ فَذَكَرْتُ هَذَا الْحَدِيثَ لِلْقَاسِمِ بْنِ مُحَمَّدٍ فَقَالَ أَتَتْكَ وَاللَّهِ بِالْحَدِيثِ عَلَى وَجْهِهِ .
Tercemesi:
O (Yahya), bana, ona Mâlik, ona Yahya b. Saîd, ona Abdurrahman kızı Amre’nin rivayet ettiğine göre o, müminlerin annesi Âişe’yi şöyle derken dinlemiştir: Bizler Zülhicce ayının bitmesine beş gün kala Rasulullah (sav) ile birlikte yola çıktık. Hacdan başka bir şey hatırımıza gelmiyordu. Mekke’ye yaklaştığımız zaman Rasulullah (sav), beraberinde hediyelik kurbanlık bulunmayanlara Beyt’i tavaf edip, Safa ile Merve arasında sa’yını yaptıktan sonra ihramdan çıkmalarını emretti. Âişe dedi ki: Nahr (kurban bayramı birinci) günü bize bir miktar sığır eti getirilince, ben: Bu ne? dedim. Rasulullah (sav) hanımları adına kurban kesti, dediler.
Yahya b. Saîd dedi ki: Ben bu hadisi el-Kâsım b. Muhammed’e zikrettim de, o: Vallahi o (Amre), sana hadisi olduğu gibi rivayet etmiştir, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Hac 887, 1/143
Senetler:
()
Konular:
Hac, ihramdan kurbanla çıkmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36484, MU000939
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ أَنَّ أَبَاهُ كَانَ يَقُولُ فِى الْبَقَرَةِ مِنَ الْوَحْشِ بَقَرَةٌ وَفِى الشَّاةِ مِنَ الظِّبَاءِ شَاةٌ .
Tercemesi:
O (Yahya) bana, ona Mâlik, ona Hişâm b. Urve’nin rivayet ettiğine göre babası yaban sığırı(nın ihramlı tarafından öldürülmesinin cezası) hususunda bir (evcil) sığır, ceylan (öldüren) hakkında da bir koyun fidye verir, dermiş.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Hac 939, 1/151
Senetler:
()
Konular:
Hac, ihramlı iken avlanma,