حدثنا محمد بن كثير قال أخبرنا سفيان عن محمد بن عجلان عن المقبري عن أبى هريرة قال : أمر النبي صلى الله عليه وسلم بصدقة فقال رجل عندي دينار قال أنفقه على نفسك قال عندي آخر قال أنفقه على زوجتك قال عندي آخر قال أنفقه على خادمك ثم أنت أبصر
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164009, EM000197
Hadis:
حدثنا محمد بن كثير قال أخبرنا سفيان عن محمد بن عجلان عن المقبري عن أبى هريرة قال : أمر النبي صلى الله عليه وسلم بصدقة فقال رجل عندي دينار قال أنفقه على نفسك قال عندي آخر قال أنفقه على زوجتك قال عندي آخر قال أنفقه على خادمك ثم أنت أبصر
Tercemesi:
Ebû Hüreyre (Radiyallahu anh) 'den rivayet edildiğine göre şöyle dedi:
Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) sadaka vermeyi emretti. Bir adam dedi ki:
«Bende bir altın var.»
Hazreti Peygamber:
«Onu kendine (ihtiyacına) harca.» dedi.
Adam:
«Bende başka bir daha var.> dedi.
Hazreti Peygamber.:
«Onu zevcene (ailene) harca.» dedi.
Adam:
«Bende diğer bir tane daha var.» dedi.
Hazreti Peygamber:
«Onu hizmetçine harca. Sonra (yakınlarını ve muhtaçlarını) sen daha iyi bilirsin, (ona göre harcarsın).» dedi.[393]
Her şahıs, kendi nafakasını, zevcesinin ve ailesinin nafakasını, hizmetçisinin nafakasını temin etmekle mükelleftir. Bu, üzerine bir farz olmakla beraber, harcadığı para, verilen sadaka gibi ona sevâb kazandırır. Harcama da en yakından başlayıp uzak akrabaya doğru yapılır.[394]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 197, /188
Senetler:
()
Konular:
Aile, ailede erkeğin hak ve sorumlulukları
Aile, Eşler, Birbirlerine Karşı Yükümlülükleri
Geçim, ailenin geçimini sağlamak, başkasına el açmamak
İnfak, Tasadduk, infak kültürü
Köle, cariyelere iyi davranmak
Köle, kölelik, cariyelik hukuku.
Sadaka, öncelikle aile efradına ve yakınlara verilmelidir
Sadaka, paylaşmaya önce yakınlardan başlamak
حدثنا سعيد بن سليمان قال حدثنا مروان بن معاوية قال حدثنا الفضل بن مبشر قال سمعت جابر بن عبد الله يقول : كان النبي صلى الله عليه وسلم يوصى بالمملوكين خيرا ويقول:
" أطعموهم مما تأكلون وألبسوهم من لبوسكم ولا تعذبوا خلق الله عز وجل"
Bize Sa'îd b. Süleyman, ona Mervân b. Muâviye, ona el-Fadl b. Mübeşşir, ona da Câbir b. Abdullah rivayet etmiştir:
Hz. Peygamber (sav) kölelere iyi muamele etmeyi emrederdi ve şöyle derdi:
"Onlara yediğinizden yedirin, elbiselerinizden giydirin. İzzet ve celâl sahibi olan Allah'ın yarattığına eziyet etmeyin."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164000, EM000188
Hadis:
حدثنا سعيد بن سليمان قال حدثنا مروان بن معاوية قال حدثنا الفضل بن مبشر قال سمعت جابر بن عبد الله يقول : كان النبي صلى الله عليه وسلم يوصى بالمملوكين خيرا ويقول:
" أطعموهم مما تأكلون وألبسوهم من لبوسكم ولا تعذبوا خلق الله عز وجل"
Tercemesi:
Bize Sa'îd b. Süleyman, ona Mervân b. Muâviye, ona el-Fadl b. Mübeşşir, ona da Câbir b. Abdullah rivayet etmiştir:
Hz. Peygamber (sav) kölelere iyi muamele etmeyi emrederdi ve şöyle derdi:
"Onlara yediğinizden yedirin, elbiselerinizden giydirin. İzzet ve celâl sahibi olan Allah'ın yarattığına eziyet etmeyin."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 188, /183
Senetler:
()
Konular:
Eziyet, canlıya eziyet etmekten kaçınmak
Hz. Peygamber, tavsiyeleri
İşçi, çalışanlara ikramda bulunmak
Köle, cariyelere iyi davranmak
دثنا محمد بن عباد قال حدثنا حاتم بن إسماعيل عن يعقوب بن مجاهد أبي حرزة عن عبادة بن الوليد بن عبادة بن الصامت قال : خرجت أنا وأبى نطلب العلم في هذا الحي من الأنصار قبل أن يهلكوا فكان أول من لقينا أبا اليسر صاحب النبي صلى الله عليه وسلم ومعه غلام له وعلى أبى اليسر بردة ومعافرى وعلى غلامه بردة ومعافرى فقلت له يا عمى لو أخذت بردة غلامك وأعطيته معافريك أو أخذت معافريه وأعطيته بردتك كانت عليك حلة وعليه حلة فمسح رأسه وقال اللهم بارك فيه يا بن أخى بصر عيناي هاتان وسمع أذناى هاتان ووعاه قلبي وأشار إلى نياط قلبه النبي صلى الله عليه وسلم يقول أطعموهم مما تأكلون واكسوهم مما تلبسون وكان أن أعطيه من متاع الدنيا أهون على من أن يأخذ من حسناتى يوم القيامة
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163999, EM000187
Hadis:
دثنا محمد بن عباد قال حدثنا حاتم بن إسماعيل عن يعقوب بن مجاهد أبي حرزة عن عبادة بن الوليد بن عبادة بن الصامت قال : خرجت أنا وأبى نطلب العلم في هذا الحي من الأنصار قبل أن يهلكوا فكان أول من لقينا أبا اليسر صاحب النبي صلى الله عليه وسلم ومعه غلام له وعلى أبى اليسر بردة ومعافرى وعلى غلامه بردة ومعافرى فقلت له يا عمى لو أخذت بردة غلامك وأعطيته معافريك أو أخذت معافريه وأعطيته بردتك كانت عليك حلة وعليه حلة فمسح رأسه وقال اللهم بارك فيه يا بن أخى بصر عيناي هاتان وسمع أذناى هاتان ووعاه قلبي وأشار إلى نياط قلبه النبي صلى الله عليه وسلم يقول أطعموهم مما تأكلون واكسوهم مما تلبسون وكان أن أعطيه من متاع الدنيا أهون على من أن يأخذ من حسناتى يوم القيامة
Tercemesi:
Ubade ibni Samit şöyle anlattı:
«Ben ve babam, Erisar'm bu cemaatinden — vefat edişlerinden Önce — ilim öğrenelim diye çıktık. îlk karşılaştığımız (âlim), Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Selîern) 'in arkadaşı Ebu'l-Yeser oldu; ve yaninda kendi kölesi vardı. Ebu'l-Yeser'iri sırtında bir hırka ve giydiği (Yemen kabilesinin dokuması)' bir 'Meafirî elbise vardi. Kölesinin üzerinde de bir hırka ve bir Meafirî vardı. Ben, Ebu'l-Yeser'e:
«Ey Amcam! Kölendeki hırkayı alsan da, ona senin Meafirî'ni versen, (böylece senin iki hırkan ve onun iki Meafirî olsa), yahut onun Meafirî'ni alsan da ona, senin hırkanı versen, (böylece ikinizin üzerinde aynı cinsten iki parça elbisesi olsa), dedim.»
Ebu'İ-Yeser başım sıvayarak şöyle dedi;
«Allah'ım, buna bereket ver. Ey kardeşimin oğlu! Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Selîem) in şöyle buyurduğunu, şu iki gözüm gördü, şu iki kulağım işitti ve —kalbinin damarına işaret ederek— kalbim ezberledi :
«Onlara (köle ve hizmetçilere) yediğinizden yedirin ve giydiğinizden onlara giydirin.»
«Ona dünya malından bir şey vermem, kıyamet gününde benim hasenatımdan bir miktar (benden) almasından bana çok daha hafiftir.»[374]
Anlaşılıyor ki, U b a d e , köle ile efendisi üzerinde ayrı ayrı kur maşlardan ikişer parça elbise görünce, bunları birleştirmek sureti ile aynı cinsten birer takım elbise yapmalarını hoş görmüştür. Halbuki E b u ' I -Y e s e r , adalete en uygun şeklini seçtiğini ve bu husustaki hareketini anlattığı hadîs-i şerîfe dayanarak, yaptığını ifade etmiştir. İşte İslam'da, efendi giydiği elbiseyi kölesine ve hizmetçisine giydirecek ve yediği yemeği de ona yedirecektir. Gerçek adalet budur
Ebu'l-Yeser kimdir? :
Ensar'dan olan Ebu'l-Yeser'in jşmt Kâ'b ibni A m r'-dir. Isİm ve künyesi ile şöhret bulmuştur. Annesinin adı N e s î b e 'dir. Akabe bi'atından sonra Bedir savaşında bulundu ve bu savaşta Haireti Peygamber Efendimizin amcası Hz. Ab bas 'ı (henüz İslâm'ı kabul etme-mişken)^esir aldı. Kendisi kısa boylu ve geniş karınlı idi. Halbuki Hazreti A b b a s, uzun boylu, büyük yapılı ve güzel bîr adamdı. Bunun için Peygamber Efendİmİ2, Ebu'l-Yeser'e: ;
«Muhakkak surette Alibas'a karşı iyi bir melek sana yardım etti, (de onu esirajdın).»
Yine Bedir savaşında müşriklerden Ebu'l-Uzeyr elinde bulunan müşrHdere ait sancağı çekip alan yine odur. Bedir'den sonraki savaşlarda da bulunmuştur. Hz. Ali'nin hilâfeti zamanında Hz. Ali saflarında bulunmuş -ve Siffin muharebesine katılmıştır. Medine'de ikâmet etmfş ve hicretin 55. yılında orada vefat etmiştir. Bedir savaşında bulunanların en son vefat edenidir. Allah ondan razı olsun.[375]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 187, /182
Senetler:
()
Konular:
Dünya, hayatının değeri ve değersizliği
Hadis Rivayeti
Köle, cariyelere iyi davranmak
Köle, kölelik, cariyelik hukuku.
KTB, LİBAS, GİYİM-KUŞAM
حدثنا آدم قال حدثنا شعبة قال حدثنا أبو بشر قال سمعت سلام بن عمرو يحدث عن رجل من أصحاب النبي صلى الله عليه وسلم قال النبي صلى الله عليه وسلم : أرقاؤكم إخوانكم فأحسنوا إليهم استعينوهم على ما غلبكم وأعينوهم على ما غلبوا
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164002, EM000190
Hadis:
حدثنا آدم قال حدثنا شعبة قال حدثنا أبو بشر قال سمعت سلام بن عمرو يحدث عن رجل من أصحاب النبي صلى الله عليه وسلم قال النبي صلى الله عليه وسلم : أرقاؤكم إخوانكم فأحسنوا إليهم استعينوهم على ما غلبكم وأعينوهم على ما غلبوا
Tercemesi:
Peygamber (Saîlaüçhü Aleyhi ve Ssllem) 'in ashabından birinin şöyle anlattığı rivayet edilmiştir:«
Adam dedi ki: Peygamber (SaikılUthü A'.eyhl re Sr .fe; buyurdu: «Köleleriniz, sizin kardeşlerinizdir; onlara ihsan ediniz. Güç yetiremediğiniz işlerde onlardan yardım isteyin ve onlar da güç ye lir enledikleri işlerde onlara yardım ediniz.»[380]
Burada da kölelere ve hizmetçilere İyi muamele edilmesi ve güç işlerde onlara yardımda bulunulması emredilmektedir. Daha önceki hadîs-i şeriflerde bu hususlara işaret edilmişti.[381]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 190, /186
Senetler:
()
Konular:
Ahlak, mahlukata iyi davranmak
Köle, cariyelere iyi davranmak
Köle, kölelik, cariyelik hukuku.
حدثنا يحيى بن سليمان قال حدثني بن وهب قال أخبرنا عمرو عن أبى يونس عن أبى هريرة أنه قال : أعينوا العامل من عمله فإن عامل الله لا يخيب يعنى الخادم
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164003, EM000191
Hadis:
حدثنا يحيى بن سليمان قال حدثني بن وهب قال أخبرنا عمرو عن أبى يونس عن أبى هريرة أنه قال : أعينوا العامل من عمله فإن عامل الله لا يخيب يعنى الخادم
Tercemesi:
Ebû Hüreyre'den (Radiyalla.hu anh) rivayet edildiğine göre, şöyle dedi:
«Yaptığı işten dolayı işçiye yardım edin. Çünkü Allaiı'j.H. kendisine farz kıldığı bir hakkı ödemeğe çalışan mahrum kalmaz.»
Bundan hizmet edeni kasdetmiştir.[382]
Allah Tealâ Hazretlerinin bîr kimse üzerine yüklediği vazifeyi yerine getirmek İstîyene yardım etmek, sevâb olan ve manevî mükâfatı bulunan bir iştir. Esasen İslâm'da.'karşılıklı yardımlaşma, hediyeleşme ve. sevişme bir vazifedir.[383]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 191, /186
Senetler:
()
Konular:
Köle, cariyelere iyi davranmak
Köle, kölelik, cariyelik hukuku.
حدثنا عبد الله بن يزيد قال حدثنا سعيد بن أبى أيوب قال حدثني بن عجلان عن بكير بن عبد الله عن عجلان عن أبى هريرة عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : للمملوك طعامه وكسوته ولا يكلف من العمل ما لا يطيق
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164004, EM000192
Hadis:
حدثنا عبد الله بن يزيد قال حدثنا سعيد بن أبى أيوب قال حدثني بن عجلان عن بكير بن عبد الله عن عجلان عن أبى هريرة عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : للمملوك طعامه وكسوته ولا يكلف من العمل ما لا يطيق
Tercemesi:
Ebû Hüreyre {Radiyalîahu anh), Peygamber (Sallallahü Aleyhi veSellem)'den rivayet ettiğine göre; Peygamber şöyle buyurdu:
«Kölenin yemeği ve giyimi, j(eien4isi üzerine örfe göre olan) hakkıdır. Güç yetiremiyeceği bir işle yükümlü tutulmasın.»[384]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 192, /186
Senetler:
()
Konular:
Köle, cariyelere iyi davranmak
Köle, kölelik, cariyelik hukuku.
حدثنا عبد الله قال حدثني الليث قال حدثني بن عجلان عن بكير أن عجلان أبا محمد حدثه قبيل وفاته أنه سمع أبا هريرة يقول قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : للمملوك طعامه وكسوته ولا يكلف إلا ما يطيق
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164005, EM000193
Hadis:
حدثنا عبد الله قال حدثني الليث قال حدثني بن عجلان عن بكير أن عجلان أبا محمد حدثه قبيل وفاته أنه سمع أبا هريرة يقول قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : للمملوك طعامه وكسوته ولا يكلف إلا ما يطيق
Tercemesi:
Ebû Hüreyre'den (Radiyallahu anh) işitildiğine göre, Peygamber (Salkıllahü Aleyhi ve Sellem)'in şöyle buyurduğunu anlatıyor:
«Kölenin yemeği ve giyimi, (efendisi üzerine örfe göre olan) hakkıdır. Köle ancak güç yetireceği şeyle yükümlü tutulsun.»[385]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 193, /187
Senetler:
()
Konular:
Köle, cariyelere iyi davranmak
Köle, kölelik, cariyelik hukuku.
حدثنا مسدد قال حدثنا يحيى عن الأعمش قال قال معرور : مررنا بأبي ذر وعليه ثوب وعلى غلامه حلة فقلنا لو أخذت هذا وأعطيت هذا غيره كانت حلة قال قال النبي صلى الله عليه وسلم إخوانكم جعلهم الله تحت أيديكم فمن كان أخوه تحت يده فليطعمه مما يأكل وليلبسه مما يلبس ولا يكلفه ما يغلبه فإن كلفه ما يغلبه فليعنه عليه
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164006, EM000194
Hadis:
حدثنا مسدد قال حدثنا يحيى عن الأعمش قال قال معرور : مررنا بأبي ذر وعليه ثوب وعلى غلامه حلة فقلنا لو أخذت هذا وأعطيت هذا غيره كانت حلة قال قال النبي صلى الله عليه وسلم إخوانكم جعلهم الله تحت أيديكم فمن كان أخوه تحت يده فليطعمه مما يأكل وليلبسه مما يلبس ولا يكلفه ما يغلبه فإن كلفه ما يغلبه فليعنه عليه
Tercemesi:
Ma'rûr (RattiyaUahü cmfut) anlatmıştır:
— Ebû Zer'e uğradık, üzerinde bir elbise vardı. Kölesinin üzerinde de başka bir elbise varda. Biz (ona) dedik:
«Köledeki bu elbiseyi alaydın ve bu başka olan elbiseni vereydin takım elbise olurdu.»
Ebû Zer dedi ki:
— Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: «Köleleriniz, sizin kardeşlerinizdir. Onları Allah idareniz altına vermiştir. Kimin kardeşi idaresi altına verilmişse, yediğinden ona yedirsin, giydiğinden ona giydirsin. Eğer güç yetiremİyeceği şeyi ona yüklerse, ona yardım etsin.»[387]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 194, /187
Senetler:
()
Konular:
Köle, cariyelere iyi davranmak
Köle, kölelik, cariyelik hukuku.
حدثنا إبراهيم بن موسى قال أخبرنا بقية قال أخبرني بحير بن سعد عن خالد بن معدان عن المقدام سمع النبي صلى الله عليه وسلم يقول : ما أطعمت نفسك فهو صدقة وما أطعمت ولدك وزوجتك وخادمك فهو صدقة
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164007, EM000195
Hadis:
حدثنا إبراهيم بن موسى قال أخبرنا بقية قال أخبرني بحير بن سعد عن خالد بن معدان عن المقدام سمع النبي صلى الله عليه وسلم يقول : ما أطعمت نفسك فهو صدقة وما أطعمت ولدك وزوجتك وخادمك فهو صدقة
Tercemesi:
— Mikdam (Radiyallahu anh) , Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellemf'm şöyle dediğini igitmiştir:
«Kendine yedirdiğin bir sadakadır. Çocuğuna, zevcene, hizmetçine yedirdiğin şey de bir sadakadır.»[388]
İnsanın kendi geçimini temin etmesi üzerine vacib olan bir iştir. Yine çalışamıyacak ve kazanamıyacak durumda olan yakınlarının da geçimini sağlamak üzerine vaciptir. İşte bu hizmetlerinin karşılığında bir sevap elde edildiğinden, yapılan harcamalar sadaka ismi ile anılıyor, insan, yardım etmeğe mecbur olmadığı uzak akraba ve yabancılara verir ve yedİrirse, bu nafile sayılan bir ibadet olur ve bundan da sevâb kazanır. Fakat vacipten kazanılan sevâb, nafileden kazanılandan fazla olur.
Bu harcamalar, ancak helâl kazançtan yapılmış olduğu takdirde sevaba vesile olurlar. Aksi halde haramdan kazanılan malın vebali olur, sevabı olmaz.[389]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 195, /187
Senetler:
()
Konular:
Aile, ailede erkeğin hak ve sorumlulukları
Aile, Erkeğin ailesine iyi davranması, geçimini sağlaması
Geçim, ailenin geçimini sağlamak, başkasına el açmamak
Köle, cariyelere iyi davranmak
Köle, kölelik, cariyelik hukuku.
KTB, SADAKA
Sadaka, çeşitleri
Sadaka, öncelikle aile efradına ve yakınlara verilmelidir
Sadaka, paylaşmaya önce yakınlardan başlamak
حدثنا مسدد قال حدثنا حماد بن زيد عن عاصم بن بهدلة عن أبى صالح عن أبى هريرة قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : خير الصدقة ما بقى غنى واليد العليا خير من اليد السفلى وابدأ بمن تعول تقول امرأتك أنفق على أو طلقنى ويقول مملوكك أنفق على أو بعنى ويقول ولدك إلى من تكلنا
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164008, EM000196
Hadis:
حدثنا مسدد قال حدثنا حماد بن زيد عن عاصم بن بهدلة عن أبى صالح عن أبى هريرة قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : خير الصدقة ما بقى غنى واليد العليا خير من اليد السفلى وابدأ بمن تعول تقول امرأتك أنفق على أو طلقنى ويقول مملوكك أنفق على أو بعنى ويقول ولدك إلى من تكلنا
Tercemesi:
Ebû Hüreyre (Radiyallahu anhj'den rivayet edildiğine göre, şöyle dedi:
«Sackkanın hayırlısı, (fukaraya verildikten sonra, insanın ailesinin zarurî ihtiyacını karşüıyacak kadar) bir zenginlik geriye bırakan miktardır. Veren üst el, dilenip alan alt elden daha hayırlıdır. Verirken (harcayıp yedirirken) önce geçindirmeğe meclur olduğun kimselerden başla. (Eğer ailene bakmaz ve onlara bir şey bırakmazsan), hanımın: Bana nafaka ver, yoksa beni boşa, der. Kölen : Bana nafaka ver, yoksa beni sat, der. Çocuğun : Beni kimin himayesine bırakıyorsun, der.»[390]
Cenab-ı Hak, Kur'ân-ı Kerîm'de, Isra Sûresinin 29. âyet-i kerîmesinde : «Elini boynuna bağlı kılma (cimri olma). Büsbütün elini de açıp israf etme ki, sonra kınanmış olursun ve eli boş kalırsın.»[391]
Buyurmaktadır. Bu hadîs-i şerifte de sadakanın hayırlısı, o harcamadır ki, gerekli yerlere harcadıktan sonra, insanın elinde ailesinin zaruri İhtiyaçlarını karşılayacak kadar geriye mal bırakan bir miktardır.
Önce insan, nafakasını temin etmeye mecbur olduğu kimselere harcama yapacak ve bunların hiç olmazsa günlük ihtiyaçlarını karşılayacak ve ondan sonra arta kalan malından dışarıya tasadduk edecektir. Ayet-İ kerîmede beyan buyurulduğu gibi, insan elinde bulunan malının hepsini verirse, muhtaç duruma düşer, başkaları tarafından kınanır ve hasretlik çeker. Onun için cimrilik yapmaksızın ve büsbütün de saçmaksızın orta bir yol tutmak en hayırlı bir tutumdur. Peygamber Efendimiz buna işaret buyurmuşlardır. İnsan kendi evine bakamıyacak duruma düşerse, ailesi, kölesi ve çocukları kendisine nafaka davasında bulunur ve onu müşkül duruma sokarlar.[392]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 196, /188
Senetler:
()
Konular:
Boşanma, sebepleri
Geçim, ailenin geçimini sağlamak, başkasına el açmamak
İnfak, ihtiyacından artandan
İnfak, Veren el olmak
Kadın, hak ve sorumlulukları
Köle, cariyelere iyi davranmak
Köle, kölelik, cariyelik hukuku.
Sadaka, öncelikle aile efradına ve yakınlara verilmelidir
Sadaka, paylaşmaya önce yakınlardan başlamak