حدثنا إسماعيل قال حدثني مالك عن بن شهاب عن بن المسيب عن أبى هريرة أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال : لا يموت لأحد من المسلمين ثلاثة من الولد فتمسه النار إلا تحلة القسم
Açıklama: Hadisin yorumu için bk. İM001603 nolu hadisin açıklaması.
“O ancak yeminini çözecek kadar bir zaman cehenneme girer” anlamına gelen bu cümleden neyin kastedildiği açık değildir. Genel kanâat, buradaki yemin ile; “Rabbine yemin olsun ki biz onları şeytanlarla birlikte mahşerde toplayacağız. Sonra onları cehennemin çevresinde diz üstü çökmüş vaziyette hazır tutacağız” (Meryem, 19/68) meâlindeki âyette geçen yeminin kastedilmiş olduğudur. Bu yemini çözen şey de, daha sonra gelen; “Sizden cehenneme varmayacak hiç bir kimse yoktur. Bu, Rabbinin kesinleşmiş bir hükmüdür” (Meryem, 19/71) meâlindeki âyettir. Buna göre hadis, ‘Yemin olsun ki, vallahi her biriniz mutlaka cehenneme varacaksınız’ manasına gelir. Ancak Tirmizî ve İbn Ebî Hâtim’in İbn Mes’ûd’dan rivâyetlerine göre; maksat cehenneme girmek değil, uğrayıp geçmektir. (İbn Hacer, Fethu’l-bârî, III, 461-462). Yukarıdaki âyetin devamında gelen; “Sonra biz kötülükten sakınanları kurtarır, zâlimleri ise diz üstü çökmüş vaziyette orada bırakırız” (Meryem, 19/72) ifâdesi, kötülükten sakınanların bu “varmak”tan zarar görmeyeceklerini te’yîd etmektedir. Hadîsteki ifâde, azlıktan kinâyedir. Ancak çok az bir zaman cehenneme uğrayacaklar demektir. Bu da onların cehenneme gireceklerini değil, şöyle bir uğrayıp gördükten sonra geçip gideceklerini ifâde eder. Buradaki uğramak da, muhtemelen sırat köprüsünden geçerken cehennemi görmekten ibârettir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163955, EM000143
Hadis:
حدثنا إسماعيل قال حدثني مالك عن بن شهاب عن بن المسيب عن أبى هريرة أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال : لا يموت لأحد من المسلمين ثلاثة من الولد فتمسه النار إلا تحلة القسم
Tercemesi:
Bize İsmail, ona Malik, ona İbn Şihab, ona İbn Müseyyeb, ona da Ebu Hüreyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
“Bir Müslümanın üç çocuğu ölürse, cehennem ona ancak yemini çözecek kadar dokunur.”
Açıklama:
Hadisin yorumu için bk. İM001603 nolu hadisin açıklaması.
“O ancak yeminini çözecek kadar bir zaman cehenneme girer” anlamına gelen bu cümleden neyin kastedildiği açık değildir. Genel kanâat, buradaki yemin ile; “Rabbine yemin olsun ki biz onları şeytanlarla birlikte mahşerde toplayacağız. Sonra onları cehennemin çevresinde diz üstü çökmüş vaziyette hazır tutacağız” (Meryem, 19/68) meâlindeki âyette geçen yeminin kastedilmiş olduğudur. Bu yemini çözen şey de, daha sonra gelen; “Sizden cehenneme varmayacak hiç bir kimse yoktur. Bu, Rabbinin kesinleşmiş bir hükmüdür” (Meryem, 19/71) meâlindeki âyettir. Buna göre hadis, ‘Yemin olsun ki, vallahi her biriniz mutlaka cehenneme varacaksınız’ manasına gelir. Ancak Tirmizî ve İbn Ebî Hâtim’in İbn Mes’ûd’dan rivâyetlerine göre; maksat cehenneme girmek değil, uğrayıp geçmektir. (İbn Hacer, Fethu’l-bârî, III, 461-462). Yukarıdaki âyetin devamında gelen; “Sonra biz kötülükten sakınanları kurtarır, zâlimleri ise diz üstü çökmüş vaziyette orada bırakırız” (Meryem, 19/72) ifâdesi, kötülükten sakınanların bu “varmak”tan zarar görmeyeceklerini te’yîd etmektedir. Hadîsteki ifâde, azlıktan kinâyedir. Ancak çok az bir zaman cehenneme uğrayacaklar demektir. Bu da onların cehenneme gireceklerini değil, şöyle bir uğrayıp gördükten sonra geçip gideceklerini ifâde eder. Buradaki uğramak da, muhtemelen sırat köprüsünden geçerken cehennemi görmekten ibârettir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 143, /155
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Said b. Müseyyeb el-Kuraşî (Said b. Müseyyeb b. Hazn b. Ebu Vehb)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Abdullah İsmail b. Ebu Üveys el-Esbahî (İsmail b. Abdullah b. Abdullah b. Üveys b. Malik)
Konular:
Aile, çocuğunun ölümüne sabredenin mükafatı
Aile, Çocuk, cennete girme vesilesi
Aile, Çocuk, erken ölümü
Cennet, Sevkeden İşler, Sözler, Davranışlar
Çocuk, üç çocuğu ölen Cehennemden kurtulur
Teşvik edilenler, Ölen çocuğa sabrın mükafatı
حدثنا علي قال حدثنا معتمر قال قرأت على الفضيل عن أبى حريز أن الحسن حدثه بواسط أن صعصعة بن معاوية حدثه : أنه لقى أبا ذر متوشحا قربة قال ما لك من الولد يا أبا ذر قال ألا أحدثك قلت بلى قال سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول ما من مسلم يموت له ثلاثة من الولد لم يبلغوا الحنث إلا أدخله الله الجنة بفضل رحمته إياهم وما من رجل أعتق مسلما إلا جعل الله عز وجل كل عضو منه فكاكه لكل عضو منه
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163962, EM000150
Hadis:
حدثنا علي قال حدثنا معتمر قال قرأت على الفضيل عن أبى حريز أن الحسن حدثه بواسط أن صعصعة بن معاوية حدثه : أنه لقى أبا ذر متوشحا قربة قال ما لك من الولد يا أبا ذر قال ألا أحدثك قلت بلى قال سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول ما من مسلم يموت له ثلاثة من الولد لم يبلغوا الحنث إلا أدخله الله الجنة بفضل رحمته إياهم وما من رجل أعتق مسلما إلا جعل الله عز وجل كل عضو منه فكاكه لكل عضو منه
Tercemesi:
Bize Ali, ona Mu'temir, ona Fudayl, ona Ebu Hariz, ona Hasan, ona Vasıt'ta Sa'saa b. Muaviye rivayet ettiğine göre o, Ebu Zer'le (ra) deri su tulumunu omzunda taşırken karşılaştı ve ona 'Ebu Zer! Çocuğun var mı?' diye sordu. Ebu Zer, ' ben sana bir hadis aktarayım mı?' dedi. Ben de 'Evet anlat' dedim. Bunun üzerine Ebu Zer Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu işittim dedi:
Bir Müslümanın henüz bulûğ çağına ermemiş üç çocuğu ölürse, Allah çocuklara olan rahmeti sebebiyle, onu mutlaka cennete koyar. Bir kimse de Müslüman bir köleyi azat ederse, Allah (ac) o kölenin her bir organına karşılık o kimsenin her bir organını cehennemden kurtuluş vesilesi kılar.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 150, /159
Senetler:
1. Ebu Zer el-Ğıfârî (Cündüb b. Abdullah b. Cünade)
2. Sa'sa'a b. Muaviye et-Temimi (Sa'sa'a b. Muaviye b. Husayn b. Umeyr b. Ubade)
3. Ebu Said Hasan el-Basrî (Hasan b. Yesâr)
4. Ebu Hariz Abdullah b. Hasan el-Ezdî (Abdullah b. Hüseyin)
5. Ebu Muaz Fudayl b. Meysere el-Ezdi (Fudayl b. Meysere)
6. Ebu Muhammed Mu'temir b. Süleyman et-Teymi (Mu'temir b. Süleyman b. Tarhân)
7. Ebu Hasan Ali b. el-Medînî (Ali b. Abdullah b. Cafer b. Necîh)
Konular:
Aile, çocuğunun ölümüne sabredenin mükafatı
Aile, Çocuk, cennete girme vesilesi
Aile, Çocuk, erken ölümü
Cennet, Sevkeden İşler, Sözler, Davranışlar
Çocuk, üç çocuğu ölen Cehennemden kurtulur
Köle, Cariye, azadı, insan hürriyeti
Köle, kölelik, cariyelik hukuku.
Teşvik edilenler, Ölen çocuğa sabrın mükafatı
حدثنا موسى قال حدثنا العلاء بن خالد بن وردان قال حدثنا أبو بكر بن حفص : أن عبد الله كان لا يأكل طعاما إلا وعلى خوانه يتيم
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163558, EM000136
Hadis:
حدثنا موسى قال حدثنا العلاء بن خالد بن وردان قال حدثنا أبو بكر بن حفص : أن عبد الله كان لا يأكل طعاما إلا وعلى خوانه يتيم
Tercemesi:
— (36-s) Ebû Bekir îbni Hafs'dan (Radtyalkıhu anh) rivayet edildiğine göre:
«— Abdullah (Îbni Ömer), sofrasında bir yetim bulunmaksızın yemek yemezdi. Muhakkak sofrasında bir yetim bulunurdu.»[271]
Buharı 'nin tahriç ettiği bu esere, başka kaynaklarda tesadüf edilememiştir.[272]
(76) Evlerin En Hayırlsı, İçinde Kendisine İyi Bakılan Yetimin Bulunduğu Evdir
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 136, /152
Senetler:
0. Mevkuf (Mevkuf)
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Abdullah b. Hafs el-Kuraşî (Abdullah b. Hafs b. Ömer)
3. Ebu Şeybe Alâ b. Halid el-Hanefî (Alâ b. Halid b. Verdân)
4. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
Yetim,
Yetim, yetimlik / yetimler
حدثنا عبد الله بن عثمان قال أخبرنا سعيد بن أبى أيوب عن يحيى بن سليمان عن بن أبي عتاب عن أبى هريرة قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : خير بيت في المسلمين بيت فيه يتيم يحسن إليه وشر بيت في المسلمين بيت فيه يتيم يساء إليه أنا وكافل اليتيم في الجنة كهاتين يشير بإصبعيه
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163581, EM000137
Hadis:
حدثنا عبد الله بن عثمان قال أخبرنا سعيد بن أبى أيوب عن يحيى بن سليمان عن بن أبي عتاب عن أبى هريرة قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : خير بيت في المسلمين بيت فيه يتيم يحسن إليه وشر بيت في المسلمين بيت فيه يتيم يساء إليه أنا وكافل اليتيم في الجنة كهاتين يشير بإصبعيه
Tercemesi:
— Ebû Hüreyre'den rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir:
— Resûlüllah (Salîallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki:
«— Müslümanlar hakkında evlerin en hayırlısı, içinde kendisine iyi bakılan bir yetimin bulunduğu evdir; ve müslümanlar hakkında evlerin en kötüsü, içinde kendisine fenalık edilen bir yetimin bulunduğu evdir. Ben ve yetimin bakıcısı, Cennette şu iki gibiyiz.» Peygamber iki parmağını gösteriyordu.[273]
Anlaşılıyor ki, yetime yapıian İhsan ve iyiliğin sevabı ne kadar çoksa, aksine olarak ona yapılacak fenalığın ve kötü muamelenin günâhı da çok ağırdır. Bunun İçin gerçek mümin o!cn, yetimin hakkına tecavüz etmez, ona iyilikten başka bir şey düşünmez ve yapmaz. Bu herkes için bir düstur olmalıdır.[274]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 137, /152
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Zeyd b. Ebu İtab (Zeyd b. Ebu İtab)
3. Ebu Salih Yahya b. Ebu Süleyman el-Medînî (Yahya b. Ebu Süleyman)
4. Ebu Yahya Said b. Miklas el-Huzaî (Said b. Miklas)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mübarek el-Hanzalî (Abdullah b. Mübarek b. Vadıh)
6. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Osman el-Ateki (Abdullah b. Osman b. Cebele b. Meymun)
Konular:
Cennet, Sevkeden İşler, Sözler, Davranışlar
Hitabet, beden dili
Hz. Peygamber, yüz halleri/beden dili
Yetim,
Yetim, yetim çocuğun bakımı
حدثنا مسلم قال حدثنا شعبة عن شميسة العتكية قالت : ذكر أدب اليتيم عند عائشة رضي الله عنها فقالت إني لأضرب اليتيم حتى ينبسط
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163954, EM000142
Hadis:
حدثنا مسلم قال حدثنا شعبة عن شميسة العتكية قالت : ذكر أدب اليتيم عند عائشة رضي الله عنها فقالت إني لأضرب اليتيم حتى ينبسط
Tercemesi:
— (40-s) Şümeysetü'l-Antekiyye'den rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir:
«Âİşe (Radiyaüakü anha) 'hin yanında yetimin terbiyesinden konuşuldu. Bunun üzerine Hazret! Âişe buyurdu ki:
«Ben, yetimi, uslanıncaya kadar döverim.»[283]
Hazreti  i ş e 'nin bu ifadesinden anlaşılıyor ki, insan kendi evlâdını dövdüğü gibi, yaramazlık eden yetim bir çocuğu da aynen kendi evlâdı gibi, acıtarak dövebilir. Umumiyetle Hazreti  i ş e 'nin yanında kardeşi çocukları yetim durumunda himaye edilmişlerdir. Bunlara karşı, Hazreti A i ş e 'nin merhamet ve sevgi beslediği muhakkaktır. Bununla beraber, yetimleri dövmesi, kötü alışkanlıklarını bırakmaları içindir. Onları dövmemek sureti ile terbiyelerini ihmâl etmek, kendilerine fenalık olur. Ancak keyfî olarak ve lüzumsuz yere veya kendi çocuklarından ayırt edecek şekilde yetimlere muamelede bulunmak, onlara zulüm olur, günâh olur. Hazreti A i ş e 'nin beyanı, muhakkak surette yetim çocukların dövülmesi manâsına gelmez ve böyle bir manâ çıkarmamalıdır. Ancak gerektiği zaman, evlâd dövüldüğü gibi, bunların da dövülebileceğini bize anlatmaktadır.
Yetimin malını korumayı ve onu gözetip terbiye etme işini üzerine alan kimse, israf yapmamak şartı İle, örfe göre yetimin malından yiyebilir. Ye-tİm malını, kendi malına karıştırmamak şarttır.[284]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 142, /155
Senetler:
0. Mevkuf (Mevkuf)
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Şümeyse bt. Aziz el-Atekiyye (Şümeyse bt. Aziz b. Âkir)
3. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
4. Ebu Amr Müslim b. İbrahim el-Ferahidi (Müslim b. İbrahim)
Konular:
Eğitim, çocukların eğitimi
Eğitim, eğitim-öğretim metodu
Eğitim, şiddetten kaçınmak
Yetim,
حدثنا عمرو بن عباس قال حدثنا عبد الرحمن قال حدثنا سفيان عن أبى إسحاق قال سمعت عبد الرحمن بن ابزى قال قال داود : كن لليتيم كالأب الرحيم واعلم أنك كما تزرع كذلك تحصد ما أقبح الفقر بعد الغنى وأكثر من ذلك أو أقبح من ذلك الضلالة بعد الهدى وإذا وعدت صاحبك فأنجز له ما وعدته فإن لا تفعل يؤرث بينك وبينه عداوة وتعوذ بالله من صاحب إن ذكرت لم يعنك وإن نسيت لم يذكرك
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163584, EM000138
Hadis:
حدثنا عمرو بن عباس قال حدثنا عبد الرحمن قال حدثنا سفيان عن أبى إسحاق قال سمعت عبد الرحمن بن ابزى قال قال داود : كن لليتيم كالأب الرحيم واعلم أنك كما تزرع كذلك تحصد ما أقبح الفقر بعد الغنى وأكثر من ذلك أو أقبح من ذلك الضلالة بعد الهدى وإذا وعدت صاحبك فأنجز له ما وعدته فإن لا تفعل يؤرث بينك وبينه عداوة وتعوذ بالله من صاحب إن ذكرت لم يعنك وإن نسيت لم يذكرك
Tercemesi:
— (37-s) Abdurrahman İbni Ebzâ'dan işitildiğine göre, Davud 'm şöyle dediğini anlatmıştır:
«— Yetim, için, şefkatli baba gibi ol; ve bil ki, ektiğin gibi, öylece biçersin. Zenginlikten sonra fakirlik ne çirkin! Bundan daha fenası veya daha çirkini de hidâyetten sonra sapıklıktır.
Arkadaşına va'd ettiğin zaman, ona va'd ettiğini yerine getir. Eğer bunu yapmazsan, seninle arkadaşın arasına düşmanlık girer. Bir de, kendisi için hatırladığın bir işte sana yardım etmiyen ve (kendin için'lüzum-lu bir işi) unuttuğun zaman onu sana hatırlatmıyan bir arkadaştan Allah'a sığın.»[275]
Hazret! Davud Aleyhi s selâm 'dan rivayet edilen bu haberde şu mühim hususlar göze çarpmaktadır :
1— Koruyucusu ve yardımcısı olmadan mahrum bir yetime şefkâtiı bir baba gibi bakılmalıdır. Eğer böyfe iyi hareke? edilirse, kendi çocuğuna da başkası tarafından öylece güze! mücmele edilir. Fena muamele edilirse, yine buna. karşılık bir fenalıkla karşılaşılır. Ekilen tohum cinsinden mahsûl alınmış olur. Daima iyi tohum ekip, karşılığında iyi örün beklemelidir. Yoksa kötülük eken, kötülük biçecektir.
2— Hakikaten zengin durumda olan kimsenin fakir ve muhtaç duruma düşmesi ağırdır ve çok izdıraplı bîr İştir. Fakat asıl yoklu'; ve ziyan, hak yolu kaybetmek ve dafâlete, küfre düşmektir. Bundan daha büyük bir ziyan olamaz. Çünkü ebediyyen mahrumiyyeti gerektirir. Tevbe ile hal dü-zeltümezse, artık kurtuluş çaresi kalmaz.
3— Bir hadîs-i şerifte, verilen sözü yerine getirmemek nifak clânet-lerinden sayılmıştır. Onun İçin verilen sözü, va'd edilen b:r hayırlı isi yerine getirmek vazifedir. Va'd edilen şey yerine getirilmediği takdirde, arada soğukluk baş gösterir ve İşi düşmanlığa !
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 138, /152
Senetler:
0. Mevkuf (Mevkuf)
1. Abdurrahman b. Ebza el-Huzaî (Abdurrahman b. Ebzâ)
2. Ebu İshak es-Sebiî (Amr b. Abdullah b. Ubeyd)
3. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
4. Ebu Said Abdurrahman b. Mehdî el-Anberî (Abdurrahman b. Mehdi b. Hassân b. Abdurrahman)
5. Amr b. Abbas el-Bâhilî (Amr b. Abbas)
Konular:
Fakir, Yoksul, fakirlik, yoksulluk
Söz, sözde durmak, ahde vefa
Yetim,
Yetim, yetim çocuğun bakımı
حدثنا عمر بن حفص بن غياث قال حدثنا أبي عن طلق بن معاوية عن أبى زرعة عن أبى هريرة : أن امرأة اتت النبي صلى الله عليه وسلم بصبى فقالت ادع له فقد دفنت ثلاثة فقال احتظرت بحظار شديد من النار
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163956, EM000144
Hadis:
حدثنا عمر بن حفص بن غياث قال حدثنا أبي عن طلق بن معاوية عن أبى زرعة عن أبى هريرة : أن امرأة اتت النبي صلى الله عليه وسلم بصبى فقالت ادع له فقد دفنت ثلاثة فقال احتظرت بحظار شديد من النار
Tercemesi:
Ebû Hüreyre'den (Radiyallahu anfah .
«Bir kadın Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'e t>ir çocuk getirip:
«Buna dua et, (bundan önce) füç çocuk gömmüşüm.» dedi.
Peygamber şöyle tfıfyurdu;
«Kuvvetli bir engelle ateşten engellendin.»[287]
Burada da üç çocuğu ölenin, Cehennem ateşinden korunmuş olacağı Cennete girmeğe hak kazandığı anlaşılmaktadır.[288]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 144, /156
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Zür'a b. Amr el-Beceli (Herim b. Amr b. Cerir b. Abdullah)
3. Talk b. Muaviye en-Nehaî (Talk b. Muaviye)
4. Ebu Ömer Hafs b. Gıyas en-Nehaî (Hafs b. Gıyas b. Talk b. Muaviye b. Malik)
5. Ebu Hafs Ömer b. Hafs en-Nehaî (Ömer b. Hafs b. Giyas b. Talk b. Muaviye)
Konular:
Aile, çocuğunun ölümüne sabredenin mükafatı
Aile, Çocuk, cennete girme vesilesi
Cennet, Sevkeden İşler, Sözler, Davranışlar
Hz. Peygamber, dua/beddua ettiği kişi/kabileler
Teşvik edilenler, Ölen çocuğa sabrın mükafatı
حدثنا أبو عاصم عن نهاس بن قهم عن شداد أبى عمار عن عوف بن مالك عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : أنا وامرأة سفعاء الخدين امرأة آمت من زوجها فصبرت على ولدها كهاتين في الجنة
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163953, EM000141
Hadis:
حدثنا أبو عاصم عن نهاس بن قهم عن شداد أبى عمار عن عوف بن مالك عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : أنا وامرأة سفعاء الخدين امرأة آمت من زوجها فصبرت على ولدها كهاتين في الجنة
Tercemesi:
Avf ibni Malik, (Radiyallahu anh) Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Selem/den rivayet ettiğine göre, (Hazreti Peygamber şöyle) buyurdu:
«Ben ve (meşakkatten ve darlıktan) yanakları moraran kadın. -Kocasından dul kalıp, çocuğuna sabreden (evlenmiyen) kadın - Cennette şu iki (parmak) gibiyiz, birbirimize yakınız.»[281]
Bu hadîs-İ şerifte, kocasının ölümü ile veya kocasından boşanmak suretiyle dul katan bir kadının, nefsanî arzularını bir tarafa atarak yetim kalan çocuklarını sahipsiz bırakmaksızın onları büyütmesi ve yetiştirmesi sonunda kazanacağı yüksek mertebe beyân buyurulmaktadır.
Dul kalan bir çocuklu kadının, hele şeref ve cemâli de varsc karşılaşacağı zorluklar ve çekeceği meşakkat altında yüzünün rengi değişeceği muhakkak olduğundan, Peygamber Efendimiz meşakkatlerden kinaye olarak halini yüz morartısı ile ifade eimişlerdir. Fakat amellerin en hayırlısı, en şiddetli olanları olduğu itibaria böyle bir zahmete katlanan annenin mükâfatı da .Cennette Hazreti Peygambere yakınlık olur.
Avf ibni Malik kimdir? :
Hayber savaşı yılında Müslüman oldu. Mekke'nin fethinde bulundu ve fetih gününde Eşca' kabilesinin sancağını taşıyordu. Şam'da ikâmet etti. Hz. Peygamber bununla E b u D e r d â 'yi kardeşlik etmişti.
Hazreti Peygamberden, Abdullah ibni Selâm 'dan hadfc rivayet etmiştir. Kendisinden de Ebu Müslim El-Havlanî, Ebu Idrîs El-Havfânî, Cübeyr ibni Nefîr, A b -durrahman ibni Aid, Küseyr ibni Mürre, Ebu'l-Melîh ibni üsame gibi zevat rivayet etmişlerdir.
Ebu Ubeyd, «Kitabu'l-Ercval» adlı eserinde şu hâdiseyi anlatmaktadır :
«Hazreti Ömer, Şam'a girdiği zaman, bir Yahudi yaralanmış ve berelenmiş olduğu hatde karşısına çıktı ve ;
«— Müslümanlardan birr, beni gördüğün şekilde dövdü.» dedi.
Hazreti Ömer buna çok fazla kizdı ve S ü h e y b 'e şu emri verdi;
«— Git, bu adamı döveni bul ve bana getir»
S ü h e y b gitti, gördü ki, Yahudîyi döven Avf ibni Malik... Süheyb, İbni Malik'e şöyle dedi :
«—Müminlerin Emîri Hazreîi Omsr sana çok fazla kızmıştır, Muaz ibni Cebel'e git de hâdiseyi ona anlat, sana yardımcı olsun. Sana peşin bir iş yapmasından korkuyorum.»
Nihayet namaz kılmakta olan Hazreti ö m e r 'e gittiler. Hz, Ömer namazı bitirince, S ü h e y b 'e sordu :
«— Adamı getirdin mi?»
Süheyb :
«— Evetl» dedi.
Muaz ayağa kalktı ve şöyle dedi :
«— Bu işi yapan Avf ibni Malik'dir. Kendisinden dinle fakat aleyhine acele edip hüküm verme.»
Hazreti Ömer ona sordu :
«— Bu Yahudîğe ettiğin ne?»
Avf ibni Malik anlattı :
«—Bu adamı gördüm ki, bir eşeğe binmiş olan Müslüman birkadmı, yere düşsün diye, sopa îte düriükleyip kovalıyor. Kadın hayvandan yere düşmeyince, onu iterek yere düşürdü ve kadıncağızın üzerine abandı.»
Bunun üzerine Hazreti Ömer:
«— Bana kadim getir, söylediklerini tasdik edecek mi bakacın.» dedi.
Avf ibni Malik o kadına gitti. Kadının babası ve kocası dediler ki :
«— Biz rüsvay oluruz, bu hanımı nasıl götürürsün.»
Kadın İse :
«— Vallahi ben gider anlatırım.» dedi.
Sonunda kadının babası ile kocası birlikte Hazreti O m e r 'e gittiler ve aynen vak'ayı anlattılar. Bunun üzerine Hazreti Ömer, Yahudi'nin idam edilmesini emretti ve idam edildi. Rîvâyef edildiğine göre İslâm'da iik idam edilen Yahudi bu kimse olmuştur.
Avf ibni Malık hicrî 73. yılda vefat etti. Alla!; Ondan razı olsun.[282]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 141, /154
Senetler:
1. Ebu Amr Avf b. Malik el-Eşcaî (Avf b. Malik)
2. Ebu Ammar Şeddad b. Abdullah el-Kuraşî (Şeddad b. Abdullah)
3. Ebu Hattab Nehhas b. Kahm el-Kaysî (Nehhas b. Kahm)
4. Ebu Âsım Dahhâk b. Mahled en-Nebîl (Dahhâk b. Mahled)
Konular:
Aile, eşler, arasında ilişkiler
Hitabet, beden dili
Hz. Peygamber, yüz halleri/beden dili
Kadın, hak ve sorumlulukları
حدثنا على بن عبد الله قال حدثنا حفص بن غياث قال سمعت طلق بن معاوية هو جده قال سمعت أبا زرعة عن أبى هريرة : أن امرأة أتت النبي صلى الله عليه وسلم بصبى فقالت ادع الله له فقد دفنت ثلاثة فقال احتظرت بحظار شديد من النار
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163959, EM000147
Hadis:
حدثنا على بن عبد الله قال حدثنا حفص بن غياث قال سمعت طلق بن معاوية هو جده قال سمعت أبا زرعة عن أبى هريرة : أن امرأة أتت النبي صلى الله عليه وسلم بصبى فقالت ادع الله له فقد دفنت ثلاثة فقال احتظرت بحظار شديد من النار
Tercemesi:
— Ebû Hüreyre'den:
Bir kadın, Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'e bir çocuk getirip şöyle dedi:
«Bunun (sıhhat ve selâmeti) için Allah'a dua 'et. (Bundan önce vefat eden) üç çocuk gömdüm.»
Hazreti Peygamber :
«Çok kuvvetli bir engelle, Cehennem ateşinden engellendin.» buyurdu.[293]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 147, /158
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Zür'a b. Amr el-Beceli (Herim b. Amr b. Cerir b. Abdullah)
3. Talk b. Muaviye en-Nehaî (Talk b. Muaviye)
4. Ebu Ömer Hafs b. Gıyas en-Nehaî (Hafs b. Gıyas b. Talk b. Muaviye b. Malik)
5. Ebu Hasan Ali b. el-Medînî (Ali b. Abdullah b. Cafer b. Necîh)
Konular:
Aile, çocuğunun ölümüne sabredenin mükafatı
Aile, Çocuk, cennete girme vesilesi
Cennet, Sevkeden İşler, Sözler, Davranışlar
Hz. Peygamber, dua/beddua ettiği kişi/kabileler
حدثنا حرمي بن حفص وموسى بن إسماعيل قالا حدثنا عبد الواحد قال حدثنا عثمان بن حكيم قال حدثني عمرو بن عامر الأنصاري قال حدثتني أم سليم قالت كنت عند النبي صلى الله عليه وسلم فقال : يا أم سليم ما من مسلمين يموت لهما ثلاثة أولاد إلا أدخلهما الله الجنة بفضل رحمته إياهم قلت واثنان قال واثنان
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163961, EM000149
Hadis:
حدثنا حرمي بن حفص وموسى بن إسماعيل قالا حدثنا عبد الواحد قال حدثنا عثمان بن حكيم قال حدثني عمرو بن عامر الأنصاري قال حدثتني أم سليم قالت كنت عند النبي صلى الله عليه وسلم فقال : يا أم سليم ما من مسلمين يموت لهما ثلاثة أولاد إلا أدخلهما الله الجنة بفضل رحمته إياهم قلت واثنان قال واثنان
Tercemesi:
— Ümmü Süleym {ftadiyalkhü anha) anlatıp şöyle demiştir :
«Peygamber (Sailallahü Aleyhi ye Sellem) 'in yanında bulunuyordun*. Peygamber (bana şöyle), buyurdu»:
«Ey Ümmü Süleym! İki müslüman ana-babanın üş çocuğu vefat ederse, Allah o ikisini, çocuklara olan rahmetinin ihsanı île, Çennet'e ar.»
Dedim ki:
«İki tane de mi. (ölürse..öyle?..)»
Peygamber:
«İki tane de...» buyurdu.[297]
Ü m m ü- S, ü ;l ş;y m {Raûiyalhhüanha)'e hitaben varid plan bu ha-dîs-i şerîf, daha önce geçen hadîs-i şeriflerin lâfzına.ye manâlarına uy-gundur. Bııpu,-, ima m A b tn e d vö T.a b e,r â n î tahriçâtmişlerdir. , ö-m m^ü S ü I e. y rrv jkimdjr?
Ümmü Süleym- (kââîyJîlâHü anhc\ kühyesi îte şöhret buftrtü'ştur. Ehsar hanıntl^rmdan olan^ bu şahabiyyehin ismi hakkında çeşitli rivayetler vardır. S ehle, Rümeyle, Rümeyse ve Müleyke gibi değişik sözler vardır. Hz. Peygamberin hizmetçisi E n e s Hazretlerinin annesidir. Kocasının adı Malik olduğundan, oğlunun nispeti de En es i b n i Malik 'dir. Cahiliyet zamanında Malik İle evlenmiş ve yine cahıliyette E n e s doğmuş oldu. Nihayet İlk Müslüman olan Ensarla beraber İslâm'ı kabul etti. İslâm'ı kabul edişine kızan kocası M a I İ k , hanımını bırakıp Şam'a geçti ve orada öldü. Sonra E b u T a I h a henöz Müslüman olmamışken ümmü Süleym ile evlenmek istedi, ü m m ü S ö I ey m-'irv ona.cevab şu olmuştu :
«— Nikâh bedeli karşılığında İslâm'ı kabul etmen şartı ile seninle evlenirim. Yâni Müslüman olursan, senden nikâh için mal ve para istemem.»
E b u , T a I h a bu teklife uyarak Müslüman oldu ve evlendiler. Daha önce de :
«— Oğlum Ene» bulûğ çağına ermeden "evlenmem.» derdi.
Evlenmesi E n e s 'in bulûğundan sonra oldu.
Oğlu E n e s 'İ on yaşında iken Resûlütlah m hizmetine vakfetti ve İr-tİhallerine kadar yanından ayrılmıyarak hizmetinde bulundu. Hz. Peygamber'den OmmüSüleym hadîs-i şerifler rivayet etti. Kendisinden oğlu Enes, Ibni Abbas, Zeyd ibni Sabit ve Ebu Seleme gibi zevat rivayet etmişlerdir, t b u T a I h a 'dan Ebu U m e y r adında bir oğlu olmuştu. Babası buna çok sevinmişti, fakat küçük yaşında vefat etti. Çocuğun kafeste bîr serçesi vardı. Serçenin ölmesi üzerine, Peygamber Efendimiz çocuğa :
«Ey Ebû Ümeyr! Serçe ne oldu?»
diye lâtife ettiği varid olmuştur. Bundan da anlaşılıyor ki, yırtıcı kuşların parçalayacağı bülbül, kanarya ve serçe gibi kuşları salıvermeyip beslemekte bir beis yoktur. Nitekim ileride bu hadîs-i şerif gelecektir.
ümmü Süleym, en sevgili oğlunu Resûlüllah'ın hizmetine bağlamakla en büyük hizmeti yapmış ve Peygamber'in dualarına mazhar olmuştur. Allah ondan razı olsun.[298]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 149, /158
Senetler:
1. Ümmü Süleym bt. Milhan el-Ensariyye (Ümmü Süleym bt. Milhân b. Halid b. Zeyd b. Harâm)
2. Amr b. Amir el-Ensarî (Amr b. Amir)
3. Osman b. Hakim el-Evsî (Osman b. Hakim b. Abbad b. Huneyf)
4. Ebu Bişr Abdülvahid b. Ziyad el-Abdî (Abdülvahid b. Ziyad)
5. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
Aile, çocuğunun ölümüne sabredenin mükafatı
Aile, Çocuk, cennete girme vesilesi
Cennet, Sevkeden İşler, Sözler, Davranışlar