Bize Muhammed b. Mihran, ona Velid, ona el-Evzâi, ona Râfi‘ b. Hadic’in azatlısı Ebu Necaşi Süheyb, ona da Rafi b. Hadic şöyle şöyle rivayet etmiştir:
Bizler Nebi (sav) ile birlikte akşam namazını kılardık da birimiz namazdan ayrıldıktan sonra oklarının düştüğü yeri şüphesiz görebiliyordu.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
3982, B000559
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ مِهْرَانَ قَالَ حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ قَالَ حَدَّثَنَا الأَوْزَاعِىُّ قَالَ حَدَّثَنَا أَبُو النَّجَاشِىِّ صُهَيْبٌ مَوْلَى رَافِعِ بْنِ خَدِيجٍ قَالَ سَمِعْتُ رَافِعَ بْنَ خَدِيجٍ يَقُولُ: "كُنَّا نُصَلِّى الْمَغْرِبَ مَعَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَيَنْصَرِفُ أَحَدُنَا وَإِنَّهُ لَيُبْصِرُ مَوَاقِعَ نَبْلِهِ ."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Mihran, ona Velid, ona el-Evzâi, ona Râfi‘ b. Hadic’in azatlısı Ebu Necaşi Süheyb, ona da Rafi b. Hadic şöyle şöyle rivayet etmiştir:
Bizler Nebi (sav) ile birlikte akşam namazını kılardık da birimiz namazdan ayrıldıktan sonra oklarının düştüğü yeri şüphesiz görebiliyordu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Mevâkîtu's-Salât 18, 1/304
Senetler:
1. Ebu Abdullah Râfi' b. Hadîc el-Ensârî (Râfi' b. Hadîc b. Râfi' b. Adî b. Yezid b. Ceşm)
2. Ebu Necaşi Ata b. Suheyb el-Ensari (Ata b. Suheyb)
3. Ebu Amr Abdurrahman b. Amr el-Evzaî (Abdurrahman b. Amr b. Yahmed)
4. Ebu Abbas Velid b. Müslim el-Kuraşî (Velid b. Müslim)
5. Muhammed b. Mihran el-Cemmal (Muhammed b. Mihran)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, akşam namazı
Namaz, vakti
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْعَلاَءِ قَالَ أَخْبَرَنَا أَبُو أُسَامَةَ عَنْ بُرَيْدٍ عَنْ أَبِى بُرْدَةَ عَنْ أَبِى مُوسَى قَالَ:
كُنْتُ أَنَا وَأَصْحَابِى الَّذِينَ قَدِمُوا مَعِى فِى السَّفِينَةِ نُزُولاً فِى بَقِيعِ بُطْحَانَ ، وَالنَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم بِالْمَدِينَةِ ، فَكَانَ يَتَنَاوَبُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم عِنْدَ صَلاَةِ الْعِشَاءِ كُلَّ لَيْلَةٍ نَفَرٌ مِنْهُمْ ، فَوَافَقْنَا النَّبِىَّ - عليه السلام - أَنَا وَأَصْحَابِى وَلَهُ بَعْضُ الشُّغْلِ فِى بَعْضِ أَمْرِهِ فَأَعْتَمَ بِالصَّلاَةِ حَتَّى ابْهَارَّ اللَّيْلُ ، ثُمَّ خَرَجَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فَصَلَّى بِهِمْ ، فَلَمَّا قَضَى صَلاَتَهُ قَالَ لِمَنْ حَضَرَهُ "عَلَى رِسْلِكُمْ ، أَبْشِرُوا إِنَّ مِنْ نِعْمَةِ اللَّهِ عَلَيْكُمْ أَنَّهُ لَيْسَ أَحَدٌ مِنَ النَّاسِ يُصَلِّى هَذِهِ السَّاعَةَ غَيْرُكُمْ." أَوْ قَالَ "مَا صَلَّى هَذِهِ السَّاعَةَ أَحَدٌ غَيْرُكُمْ."
لاَ يَدْرِى أَىَّ الْكَلِمَتَيْنِ قَالَ . قَالَ أَبُو مُوسَى فَرَجَعْنَا فَفَرِحْنَا بِمَا سَمِعْنَا مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم .
Bize Muhammed b. Alâ, ona Ebu Usame, ona Büreyd, ona Ebu Bürde, ona da Ebu Musa demiştir:
Ben ve gemide benimle birlikte gelmiş olan arkadaşlarım Bakiu Buthân denilen yerde konaklamış idik. Nebi (sav) ise Medine’de idi. Bundan dolayı, her gece yatsı namazı esnasında, onlardan birkaç kişi nöbetleşe Nebi’nin (sav) yanına giderdi. Ben ve arkadaşlarımın nöbet zamanında Nebi’nin (sav) bir işi dolayısıyla meşgul olduğu zamana denk geldik. Bundan ötürü yatsı namazını gecenin yarısına kadar geciktirdi. Daha sonra Nebi (sav) çıkıp onlara namazı kıldırdı. Namazının bitirdikten sonra yanında bulunanlara da "Acele etmeyin, size müjdeler olsun ki, Allah’ın üzerinizdeki nimetlerinden bir tanesi de, şu saatte insanlar arasından sizden başka namaz kılan kimsenin bulunmamasıdır" buyurdu, ya da "Bu saatte sizden başka namaz kılan olmadı" dedi.
Ravi (Ebu Musa’nın) bu iki ibareden hangisini söylediğini bilmiyor. Ebu Musa der ki: Bizler geri döndüğümüz vakit Rasulullah’dan (sav) işittiklerimiz sebebiyle pek sevinmiştik.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
3991, B000567
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْعَلاَءِ قَالَ أَخْبَرَنَا أَبُو أُسَامَةَ عَنْ بُرَيْدٍ عَنْ أَبِى بُرْدَةَ عَنْ أَبِى مُوسَى قَالَ:
كُنْتُ أَنَا وَأَصْحَابِى الَّذِينَ قَدِمُوا مَعِى فِى السَّفِينَةِ نُزُولاً فِى بَقِيعِ بُطْحَانَ ، وَالنَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم بِالْمَدِينَةِ ، فَكَانَ يَتَنَاوَبُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم عِنْدَ صَلاَةِ الْعِشَاءِ كُلَّ لَيْلَةٍ نَفَرٌ مِنْهُمْ ، فَوَافَقْنَا النَّبِىَّ - عليه السلام - أَنَا وَأَصْحَابِى وَلَهُ بَعْضُ الشُّغْلِ فِى بَعْضِ أَمْرِهِ فَأَعْتَمَ بِالصَّلاَةِ حَتَّى ابْهَارَّ اللَّيْلُ ، ثُمَّ خَرَجَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فَصَلَّى بِهِمْ ، فَلَمَّا قَضَى صَلاَتَهُ قَالَ لِمَنْ حَضَرَهُ "عَلَى رِسْلِكُمْ ، أَبْشِرُوا إِنَّ مِنْ نِعْمَةِ اللَّهِ عَلَيْكُمْ أَنَّهُ لَيْسَ أَحَدٌ مِنَ النَّاسِ يُصَلِّى هَذِهِ السَّاعَةَ غَيْرُكُمْ." أَوْ قَالَ "مَا صَلَّى هَذِهِ السَّاعَةَ أَحَدٌ غَيْرُكُمْ."
لاَ يَدْرِى أَىَّ الْكَلِمَتَيْنِ قَالَ . قَالَ أَبُو مُوسَى فَرَجَعْنَا فَفَرِحْنَا بِمَا سَمِعْنَا مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Alâ, ona Ebu Usame, ona Büreyd, ona Ebu Bürde, ona da Ebu Musa demiştir:
Ben ve gemide benimle birlikte gelmiş olan arkadaşlarım Bakiu Buthân denilen yerde konaklamış idik. Nebi (sav) ise Medine’de idi. Bundan dolayı, her gece yatsı namazı esnasında, onlardan birkaç kişi nöbetleşe Nebi’nin (sav) yanına giderdi. Ben ve arkadaşlarımın nöbet zamanında Nebi’nin (sav) bir işi dolayısıyla meşgul olduğu zamana denk geldik. Bundan ötürü yatsı namazını gecenin yarısına kadar geciktirdi. Daha sonra Nebi (sav) çıkıp onlara namazı kıldırdı. Namazının bitirdikten sonra yanında bulunanlara da "Acele etmeyin, size müjdeler olsun ki, Allah’ın üzerinizdeki nimetlerinden bir tanesi de, şu saatte insanlar arasından sizden başka namaz kılan kimsenin bulunmamasıdır" buyurdu, ya da "Bu saatte sizden başka namaz kılan olmadı" dedi.
Ravi (Ebu Musa’nın) bu iki ibareden hangisini söylediğini bilmiyor. Ebu Musa der ki: Bizler geri döndüğümüz vakit Rasulullah’dan (sav) işittiklerimiz sebebiyle pek sevinmiştik.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Mevâkîtu's-Salât 22, 1/306
Senetler:
1. Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî (Abdullah b. Kays b. Süleym)
2. Ebu Bürde b. Ebu Musa el-Eş'arî (Amir b. Abdullah b. Kays b. Süleym)
3. Büreyd b. Abdullah el-Eşari (Büreyd b. Abdullah b. Ebu Bürde)
4. Ebu Üsame Hammâd b. Üsame el-Kuraşî (Hammâd b. Üsame b. Zeyd)
5. Ebu Küreyb Muhammed b. Alâ el-Hemdânî (Muhammed b. Alâ b. Kureyb)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, beklemenin fazileti
Namaz, vakti
Namaz, yatsı namazı
Namaz, yatsı namazı, fazileti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
3980, B000557
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ حَدَّثَنِى إِبْرَاهِيمُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ سَالِمِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ أَبِيهِ أَنَّهُ أَخْبَرَهُ أَنَّهُ سَمِعَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ:
"إِنَّمَا بَقَاؤُكُمْ فِيمَا سَلَفَ قَبْلَكُمْ مِنَ الأُمَمِ كَمَا بَيْنَ صَلاَةِ الْعَصْرِ إِلَى غُرُوبِ الشَّمْسِ ، أُوتِىَ أَهْلُ التَّوْرَاةِ التَّوْرَاةَ فَعَمِلُوا حَتَّى إِذَا انْتَصَفَ النَّهَارُ عَجَزُوا ، فَأُعْطُوا قِيرَاطًا قِيرَاطًا ، ثُمَّ أُوتِىَ أَهْلُ الإِنْجِيلِ الإِنْجِيلَ فَعَمِلُوا إِلَى صَلاَةِ الْعَصْرِ ، ثُمَّ عَجَزُوا ، فَأُعْطُوا قِيرَاطًا قِيرَاطًا ، ثُمَّ أُوتِينَا الْقُرْآنَ فَعَمِلْنَا إِلَى غُرُوبِ الشَّمْسِ ، فَأُعْطِينَا قِيرَاطَيْنِ قِيرَاطَيْنِ ، فَقَالَ أَهْلُ الْكِتَابَيْنِ أَىْ رَبَّنَا أَعْطَيْتَ هَؤُلاَءِ قِيرَاطَيْنِ قِيرَاطَيْنِ ، وَأَعْطَيْتَنَا قِيرَاطًا قِيرَاطًا ، وَنَحْنُ كُنَّا أَكْثَرَ عَمَلاً ، قَالَ قَالَ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ هَلْ ظَلَمْتُكُمْ مِنْ أَجْرِكُمْ مِنْ شَىْءٍ قَالُوا لاَ ، قَالَ فَهْوَ فَضْلِى أُوتِيهِ مَنْ أَشَاءُ"
Tercemesi:
Bize Abdulaziz b. Abdullah, ona İbrahim, ona İbn Şihab, ona Salim b. Abdullah, ona babasının (Abdullah b. Ömer) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Sizin, sizden önce geçmiş olan ümmetlere göre, kalacağınız süre ikindi namazı ile güneşin batış vakti arasındaki süre gibidir. Tevrat ehline Tevrat verildi, onlar da onunla amel ettiler. Nihayet günün ortasına gelince aciz düştüler. Bundan dolayı onlara (her birine) birer kırat, birer kırat verildi. Daha sonra İncil ehline İncil verildi. Onlar da ikindi namazına kadar amel ettiler. Sonra aciz düştüler. Onlara da (her birine) birer kırat verildi. Sonra bize Kur’ân verildi, biz de güneş batımına kadar amel ettik. Bize (her birimize) ikişer kırat verildi. Bu sefer önceden kendisine kitap verilenler: Rabbim, sen bunlara ikişer kırat verdin, bize ise birer kırat verdin. Hâlbuki biz onlardan daha çok amel etmiştik, dediler. (Allah Rasulü) buyurdu ki: Aziz ve Celil Allah: Peki, ben hak ettiğiniz ecirden daha az vererek size az da olsa zulüm ettim mi, buyurdu. Onlar, hayır dediler Allah: İşte o, benim lütfumdur, ben onu dilediğime veririm."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Mevâkîtu's-Salât 17, 1/304
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Ömer Salim b. Abdullah el-Adevî (Salim b. Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu İshak İbrahim b. Sa'd ez-Zührî (İbrahim b. Sa'd b. İbrahim b. Abdurrahman b. Avf)
5. Abdulaziz b. Abdullah el-Üveysi (Abdulaziz b. Abdullah b. Yahya b. Amr b. Üveys)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Müslüman, Müslümanların diğer ümmetlerden üstünlüğü
Önceki ümmetler, İncil
Önceki ümmetler, Tevrat
Öneri Formu
Hadis Id, No:
3981, B000558
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ قَالَ حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ عَنْ بُرَيْدٍ عَنْ أَبِى بُرْدَةَ عَنْ أَبِى مُوسَى عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم:
"مَثَلُ الْمُسْلِمِينَ وَالْيَهُودِ وَالنَّصَارَى كَمَثَلِ رَجُلٍ اسْتَأْجَرَ قَوْمًا يَعْمَلُونَ لَهُ عَمَلاً إِلَى اللَّيْلِ ، فَعَمِلُوا إِلَى نِصْفِ النَّهَارِ ، فَقَالُوا لاَ حَاجَةَ لَنَا إِلَى أَجْرِكَ ، فَاسْتَأْجَرَ آخَرِينَ فَقَالَ أَكْمِلُوا بَقِيَّةَ يَوْمِكُمْ ، وَلَكُمُ الَّذِى شَرَطْتُ ، فَعَمِلُوا حَتَّى إِذَا كَانَ حِينَ صَلاَةِ الْعَصْرِ قَالُوا لَكَ مَا عَمِلْنَا . فَاسْتَأْجَرَ قَوْمًا فَعَمِلُوا بَقِيَّةَ يَوْمِهِمْ حَتَّى غَابَتِ الشَّمْسُ ، وَاسْتَكْمَلُوا أَجْرَ الْفَرِيقَيْنِ."
Tercemesi:
Bize Ebu Küreyb, ona Ebu Usame, ona Büreyd, ona Ebu Bürde, ona Ebu Musa’nın rivayet ettiğine göre Nebi (sav) şöyle buyurdu:
"Müslümanların, Yahudilerin ve Hristiyanların misali, geceye kadar kendisine ait bir işte çalışmak üzere, bir topluluğu ücretle tutan bir adamın misaline benzer. Ücretle tuttuğu kimseler günün yarısına kadar çalıştılar. Arkasından: Bizim senin vereceğin ücrete ihtiyacımız yok, dediler. O da başkalarını çalışmak üzere ücretle tuttu ve: Gününüzün geri kalan kısmını tamamlayın. (Sizden) öncekilere şart koştuğum neyse size onu vereceğim, dedi. Onlar da (kabul edip) çalıştılar. Nihayet ikindi namazı vakti gelince, yaptıklarımız senin olsun, dediler. O da başkalarını ücretle tuttu. Onlar da günün geri kalan vaktinde güneş batıncaya kadar çalıştılar ve önceki her iki işçi grubunun ücretlerini tam olarak aldılar."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Mevâkîtu's-Salât 17, 1/304
Senetler:
1. Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî (Abdullah b. Kays b. Süleym)
2. Ebu Bürde b. Ebu Musa el-Eş'arî (Amir b. Abdullah b. Kays b. Süleym)
3. Büreyd b. Abdullah el-Eşari (Büreyd b. Abdullah b. Ebu Bürde)
4. Ebu Üsame Hammâd b. Üsame el-Kuraşî (Hammâd b. Üsame b. Zeyd)
5. Ebu Küreyb Muhammed b. Alâ el-Hemdânî (Muhammed b. Alâ b. Kureyb)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Müslüman, Müslümanların diğer ümmetlerden üstünlüğü
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ قَالَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ قَالَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ سَعْدٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَمْرِو بْنِ الْحَسَنِ بْنِ عَلِىٍّ قَالَ:
"قَدِمَ الْحَجَّاجُ فَسَأَلْنَا جَابِرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ فَقَالَ كَانَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم يُصَلِّى الظُّهْرَ بِالْهَاجِرَةِ ، وَالْعَصْرَ وَالشَّمْسُ نَقِيَّةٌ ، وَالْمَغْرِبَ إِذَا وَجَبَتْ ، وَالْعِشَاءَ أَحْيَانًا وَأَحْيَانًا ، إِذَا رَآهُمُ اجْتَمَعُوا عَجَّلَ ، وَإِذَا رَآهُمْ أَبْطَوْا أَخَّرَ ، وَالصُّبْحَ كَانُوا - أَوْ كَانَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم يُصَلِّيهَا بِغَلَسٍ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
3983, B000560
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ قَالَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ قَالَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ سَعْدٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَمْرِو بْنِ الْحَسَنِ بْنِ عَلِىٍّ قَالَ:
"قَدِمَ الْحَجَّاجُ فَسَأَلْنَا جَابِرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ فَقَالَ كَانَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم يُصَلِّى الظُّهْرَ بِالْهَاجِرَةِ ، وَالْعَصْرَ وَالشَّمْسُ نَقِيَّةٌ ، وَالْمَغْرِبَ إِذَا وَجَبَتْ ، وَالْعِشَاءَ أَحْيَانًا وَأَحْيَانًا ، إِذَا رَآهُمُ اجْتَمَعُوا عَجَّلَ ، وَإِذَا رَآهُمْ أَبْطَوْا أَخَّرَ ، وَالصُّبْحَ كَانُوا - أَوْ كَانَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم يُصَلِّيهَا بِغَلَسٍ."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşar, ona Muhammed b. Cafer, ona Şu‘be, ona Sa‘d, ona da Muhammed b. Amr b. Hasan b. Ali şöyle dediğini rivayet etti:
"Haccac geldi, bizler de Cabir b. Abdullah’a sorduk. O şöyle dedi: Rasulullah (sav) öğlen namazını gündüzün sıcağında, ikindiyi güneş henüz tertemiz iken (parlak, aydınlığı değişmemişken), akşamı da güneş battığında, yatsı namazını ise bazen erken, bazen geç kılardı. Onların toplanmış olduklarını görürse erken kıldırır, gecikmiş olduklarını görürse o da geciktirirdi. Sabah namazını ise onlar –yahut Nebi (sav)– henüz karanlık iken kılardı."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Mevâkîtu's-Salât 18, 1/305
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Muhammed b. Amr el-Haşimî (Muhammed b. Amr b. Hasan b. Ali b. Ebu Talib)
3. Ebu İshak Sa'd b. İbrahim el-Kuraşi (Sa'd b. İbrahim b. Abdurrahman b. Avf)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Gunder Muhammed b. Cafer el-Hüzelî (Muhammed b. Cafer el-Hüzeli)
6. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, vakti
حَدَّثَنَا الْمَكِّىُّ بْنُ إِبْرَاهِيمَ قَالَ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ أَبِى عُبَيْدٍ عَنْ سَلَمَةَ قَالَ:
"كُنَّا نُصَلِّى مَعَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم الْمَغْرِبَ إِذَا تَوَارَتْ بِالْحِجَابِ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
3984, B000561
Hadis:
حَدَّثَنَا الْمَكِّىُّ بْنُ إِبْرَاهِيمَ قَالَ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ أَبِى عُبَيْدٍ عَنْ سَلَمَةَ قَالَ:
"كُنَّا نُصَلِّى مَعَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم الْمَغْرِبَ إِذَا تَوَارَتْ بِالْحِجَابِ."
Tercemesi:
Bize Mekkî b. İbrahim, ona Yezid b. Ebu Ubeyd, ona da Seleme şöyle rivayet etmiştir:
"Bizler Nebi (sav) ile birlikte akşam namazını (güneş) perdenin arkasına çekilip gizlendiği zaman kılardık."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Mevâkîtu's-Salât 18, 1/305
Senetler:
1. Ebu İyas Seleme b. Ekva' (Seleme b. Amr b. Sinan b. Abdullah)
2. Ebu Halid Yezid b. Ebu Ubeyd el-Eslemî (Yezid b. Ebu Ubeyd)
3. Ebu Seken Mekkî b. İbrahim el-Hanzalî (Mekkî b. İbrahim b. Beşir b. Ferkad)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, akşam namazı
Namaz, vakti
حَدَّثَنَا آدَمُ قَالَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ قَالَ حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ دِينَارٍ قَالَ سَمِعْتُ جَابِرَ بْنَ زَيْدٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ:
"صَلَّى النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم سَبْعًا جَمِيعًا وَثَمَانِيًا جَمِيعًا."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
3985, B000562
Hadis:
حَدَّثَنَا آدَمُ قَالَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ قَالَ حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ دِينَارٍ قَالَ سَمِعْتُ جَابِرَ بْنَ زَيْدٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ:
"صَلَّى النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم سَبْعًا جَمِيعًا وَثَمَانِيًا جَمِيعًا."
Tercemesi:
Bize Âdem, ona Şu‘be, ona Amr b. Dînar, ona Cabir b. Zeyd, ona da İbn Abbas’dan şöyle rivayet etmiştir:
"Nebi (sav) (akşam ve yatsı namazlarını) bir arada yedi, (öğlen ve ikindi namazlarını) bir arada sekiz rekât olarak kıldı."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Mevâkîtu's-Salât 18, 1/305
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Şa'sâ Câbir b. Zeyd el-Ezdî (Câbir b. Zeyd el-Ezdî)
3. Amr b. Dinar el-Cümahî (Amr b. Dinar)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Ebu Hasan Adem b. Ebu İyas (Adem b. Abdurrahman b. Muhammed b. Şuayb)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, yolculukta veya savaşta namazların cem'i,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
3988, B000564
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدَانُ قَالَ أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ قَالَ أَخْبَرَنَا يُونُسُ عَنِ الزُّهْرِىِّ قَالَ سَالِمٌ أَخْبَرَنِى عَبْدُ اللَّهِ قَالَ:
صَلَّى لَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لَيْلَةً صَلاَةَ الْعِشَاءِ - وَهْىَ الَّتِى يَدْعُو النَّاسُ الْعَتَمَةَ - ثُمَّ انْصَرَفَ فَأَقْبَلَ عَلَيْنَا فَقَالَ "أَرَأَيْتُمْ لَيْلَتَكُمْ هَذِهِ فَإِنَّ رَأْسَ مِائَةِ سَنَةٍ مِنْهَا لاَ يَبْقَى مِمَّنْ هُوَ عَلَى ظَهْرِ الأَرْضِ أَحَدٌ."
Tercemesi:
Bize Abdan ona Abdullah, ona Yunus, ona ez-Zührî, ona Salim, ona Abdullah’ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: Bir gece Rasulullah (sav), insanların el-Ateme dedikleri yatsı namazını kıldırdı. Sonra namazı bitirip bize dönerek: "Bu gecenizi gördünüz mü? Bu geceden itibaren yüz senenin başında (bugün) yeryüzünde bulunanlardan hiçbir kimse kalmayacaktır" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Mevâkîtu's-Salât 20, 1/305
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Ömer Salim b. Abdullah el-Adevî (Salim b. Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Yunus b. Yezid el-Eyli (Yunus b. Yezid b. Mişkan)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mübarek el-Hanzalî (Abdullah b. Mübarek b. Vadıh)
6. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Osman el-Ateki (Abdullah b. Osman b. Cebele b. Meymun)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, yatsı namazı
Sahabe, Hz. Peygamber'den sonraki durumları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
3989, B000565
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسْلِمُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ قَالَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ سَعْدِ بْنِ إِبْرَاهِيمَ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَمْرٍو - هُوَ ابْنُ الْحَسَنِ بْنِ عَلِىٍّ - قَالَ:
سَأَلْنَا جَابِرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ صَلاَةِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ "كَانَ يُصَلِّى الظُّهْرَ بِالْهَاجِرَةِ ، وَالْعَصْرَ وَالشَّمْسُ حَيَّةٌ ، وَالْمَغْرِبَ إِذَا وَجَبَتْ ، وَالْعِشَاءَ إِذَا كَثُرَ النَّاسُ عَجَّلَ ، وَإِذَا قَلُّوا أَخَّرَ ، وَالصُّبْحَ بِغَلَسٍ ."
Tercemesi:
Bize Müslim b.İbrahim, ona Şu‘be, ona Sa‘d b. İbrahim, ona da Hasan b. Ali oğlu Muhammed b. Amr şöyle rivayet etmiştir:
Biz Cabir b. Abdullah’a, Nebi’nin (sav) namazı hakkında soru sorduk. O şöyle dedi: "Öğlen namazını gündüzün sıcağında, ikindi namazını güneş henüz diri iken, akşam namazını güneş battığı vakit, yatsı namazını cemaat çoksa çabuk kılar, az görürse geciktirirdi. Sabah namazını ise karanlıkta kıldırırdı."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Mevâkîtu's-Salât 21, 1/306
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Muhammed b. Amr el-Haşimî (Muhammed b. Amr b. Hasan b. Ali b. Ebu Talib)
3. Ebu İshak Sa'd b. İbrahim el-Kuraşi (Sa'd b. İbrahim b. Abdurrahman b. Avf)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Ebu Amr Müslim b. İbrahim el-Ferahidi (Müslim b. İbrahim)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, vakti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
3990, B000566
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ بُكَيْرٍ قَالَ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنْ عُقَيْلٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ عُرْوَةَ أَنَّ عَائِشَةَ أَخْبَرَتْهُ قَالَتْ:
أَعْتَمَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لَيْلَةً بِالْعِشَاءِ ، وَذَلِكَ قَبْلَ أَنْ يَفْشُوَ الإِسْلاَمُ ، فَلَمْ يَخْرُجْ حَتَّى قَالَ عُمَرُ نَامَ النِّسَاءُ وَالصِّبْيَانُ . فَخَرَجَ فَقَالَ لأَهْلِ الْمَسْجِدِ "مَا يَنْتَظِرُهَا أَحَدٌ مِنْ أَهْلِ الأَرْضِ غَيْرُكُمْ."
Tercemesi:
Bize Yahya b. Bükeyr, ona Leys, ona Ukayl, ona İbn Şihab, ona Urve, ona da Aişe şöyle rivayet etmiştir:
Bir gece Rasulullah (sav) yatsı namazını gece iyice kararıncaya kadar geciktirdi. Bu henüz İslam yayılmadan önce idi. Ömer: Kadınlar ve çocuklar uyudu, deyinceye kadar dışarı çıkmadı. Allah Rasulü dışarı çıkınca mescitte bulunanlara: "Şimdi yeryüzünde bulunanlar arasında, sizden başka bu namazı bekleyen kimse yoktur" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Mevâkîtu's-Salât 22, 1/306
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Halid Ukayl b. Halid el-Eylî (Ukayl b. Halid b. Ukayl)
5. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
6. Yahya b. Bükeyr el-Kuraşî (Yahya b. Abdullah b. Bükeyr)
Konular:
Kadın, mescitte namaz kılması
KTB, NAMAZ,