10636 Kayıt Bulundu.
Giriş
Bize Süleyman b. Harb, ona Hammad b. Zeyd, ona Eyyüb, ona da Ebu Osman, Ebu Musa el-Eş'arî'nin şöyle dediğini nakletmiştir: "Bir yolculuk esnasında Hz. Peygamber (sav) ile beraberdik. Her bir tepeye çıktığımızda (yüksek sesle) tekbir getiriyorduk. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Kendinize acıyın! Siz sağır olan ve burada bulunmayan birisine seslenmiyorsunuz. (Bilakis) Her şeyi işiten, gören ve size çok yakın olan Allah'a dua ediyorsunuz." Ebu Musa dedi ki: Sonra Hz. Peygamber (sav), bana doğru geldi. O sırada ben içimden "Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh (Her türlü güç ve kuvvet sadece Allah'ın elindedir) Peygamber (sav)bana: — "Ey Abdullah b. Kays! Lâ havle velâ kuvvete illâ billah sözünü söyle, çünkü o, cennet hazinelerinden bir hazinedir" buyurdu. Yahut: — "Ben sana cennet hazinesini göstereyim mi?" buyurdu.
Bize Kuteybe b. Said, ona Ebu Avane, ona Musa b. Ebu Aişe, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbas, '(Ey Muhammed!) Onu (vahyi) çarçabuk almak için dilini kımıldatma (Kıyâme, 75/16)' ayeti hakkında şöyle demiştir: "Hz. Peygamber vahiy alırken zorluk yaşıyor ve dudaklarını oynatıyordu. [İbn Abbas'tan rivayette bulunan] Said b. Cübeyr şöyle dedi: 'İbn Abbas bana, 'Dudaklarımı Hz. Peygamber'in hareket ettirdiği gibi hareket ettiriyorum' dedi. İşte ben de İbn Abbas dudaklarını nasıl hareket ettiriyorduysa öyle hareket ettiriyorum'. İbn Abbas sözlerine devam ederek dedi ki: 'Bunun üzerine Allah, '(Ey Muhammed!) Onu (vahyi) çarçabuk almak için dilini kımıldatma. Şüphesiz onu toplamak ve okumak bize aittir (Kıyâme, 75/16-17)' ayetlerini indirdi. İlk ayette,'Onu göğsünde toplama bizim işimizdir daha sonra sen okuyabilirsin' buyurulmaktadır. Daha sonraki ayette ise 'Öyleyse biz onu okuduğumuzda sen de onun okunmasına uy (Kıyâme, 75/18).' denilmiştir. Yani,'Önce sus ve dinle. Sonrasında onu okumanı sağlamak bizim işimizdir' buyurulmuştur. Bundan dolayı Cebrail yanına geldiği zaman Hz. Peygamber onu dinlerdi. Cebrail gittikten sonra da ayetler kendisine nasıl okunduysa o şekilde okurdu."
Bize Muhammed b. el-Alâ, ona İbn Fudayl, ona Umâre, ona Ebû Zur'a, ona da Ebû Hureyre'den (ra), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Azız ve Celîl olan Allah buyurdu ki: Benim yarattığım gibi yaratmaya çalışandan daha zâlim kim olabilir? Onlar bir zerreyi yaratsınlar bakalım! Yahut bir tanecik yaratsınlar! Veya tek bir arpa dânesi yaratsınlar!"
Bize Halid b. Mahled, ona Süleyman, ona Abdullah b. Dînâr, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Her kim helal kazancından bir tek hurma değerinde bir şey sadaka verirse -ki Allah katına helal olandan başkası yükselmez- şüphesiz Allah onu sağ eliyle kabul eder. Sonra o tek hurma kadar sadakayı, sizin birinizin beygir yavrusunu dikkatle büyüttüğü gibi, dağ gibi oluncaya kadar sadaka sahibi için büyütür" Bize Verkâ, ona Abdullah b. Dinar, ona Saîd b. Yesâr, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) "Allah'a ancak halâl olan yükselir" buyurmuştur.
Açıklama: Rivayet muallaktır. Buhari ile Verkâ b. Ömer arasında inkıta' vardır.
Bize Halid b. Mahled, ona Süleyman, ona Abdullah b. Dînâr, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Her kim helal kazancından bir tek hurma değerinde bir şey sadaka verirse -ki Allah katına helal olandan başkası yükselmez- şüphesiz Allah onu sağ eliyle kabul eder. Sonra o tek hurma kadar sadakayı, sizin birinizin beygir yavrusunu dikkatle büyüttüğü gibi, dağ gibi oluncaya kadar sadaka sahibi için büyütür" Bize Verkâ, ona Abdullah b. Dinar, ona Saîd b. Yesâr, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) "Allah'a ancak halâl olan yükselir" buyurmuştur.
Bize Muhammed b. Kesîr, ona Süfyan (es-Sevrî), ona A'meş (Süleyman b. Mihran), ona da Ebu Vâil (Şakik b. Seleme), Ebu Musa'nın şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Bir adam Rasulullah'a (sav) gelip 'Kabilesi için savaşan mı, cesareti için savaşan mı yoksa gösteriş için savaşan kimse mi Allah yolundadır?' diye sorduğunda, Rasulullah (sav) 'Allah'ın davasının en yüce olması için savaşan kimse ancak Allah yolunda savaşmıştır' buyurdu."
Açıklama: Bu hadiste insanların, hayır yapmak konusunda birbirlerine aracı olmaları tavsiye edilmektedir. Böylece hem ihtiyacı olan ihtiyacını gidermiş olur, hem aracı olan hayra vesile olduğu için sevap kazanır, hem de hayır yapan yaptığı hayrın mükâfatını alır.