حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ عَنْ مُوسَى بْنِ أَبِى عَائِشَةَ عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ فِى قَوْلِهِ تَعَالَى ( لاَ تُحَرِّكْ بِهِ لِسَانَكَ ) قَالَ كَانَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم يُعَالِجُ مِنَ التَّنْزِيلِ شِدَّةً ، وَكَانَ يُحَرِّكُ شَفَتَيْهِ - فَقَالَ لِى ابْنُ عَبَّاسٍ أُحَرِّكُهُمَا لَكَ كَمَا كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يُحَرِّكُهُمَا فَقَالَ سَعِيدٌ أَنَا أُحَرِّكُهُمَا كَمَا كَانَ ابْنُ عَبَّاسٍ يُحَرِّكُهُمَا فَحَرَّكَ شَفَتَيْهِ - فَأَنْزَلَ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ ( لاَ تُحَرِّكْ بِهِ لِسَانَكَ لِتَعْجَلَ بِهِ * إِنَّ عَلَيْنَا جَمْعَهُ وَقُرْآنَهُ ) قَالَ جَمْعُهُ فِى صَدْرِكَ ثُمَّ تَقْرَؤُهُ . ( فَإِذَا قَرَأْنَاهُ فَاتَّبِعْ قُرْآنَهُ ) قَالَ فَاسْتَمِعْ لَهُ وَأَنْصِتْ ثُمَّ إِنَّ عَلَيْنَا أَنْ تَقْرَأَهُ . قَالَ فَكَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِذَا أَتَاهُ جِبْرِيلُ - عَلَيْهِ السَّلاَمُ - اسْتَمَعَ فَإِذَا انْطَلَقَ جِبْرِيلُ قَرَأَهُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم كَمَا أَقْرَأَهُ .
Bize Kuteybe b. Said, ona Ebu Avane, ona Musa b. Ebu Aişe, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbas, '(Ey Muhammed!) Onu (vahyi) çarçabuk almak için dilini kımıldatma (Kıyâme, 75/16)' ayeti hakkında şöyle demiştir:
"Hz. Peygamber vahiy alırken zorluk yaşıyor ve dudaklarını oynatıyordu. [İbn Abbas'tan rivayette bulunan] Said b. Cübeyr şöyle dedi: 'İbn Abbas bana, 'Dudaklarımı Hz. Peygamber'in hareket ettirdiği gibi hareket ettiriyorum' dedi. İşte ben de İbn Abbas dudaklarını nasıl hareket ettiriyorduysa öyle hareket ettiriyorum'.
İbn Abbas sözlerine devam ederek dedi ki: 'Bunun üzerine Allah, '(Ey Muhammed!) Onu (vahyi) çarçabuk almak için dilini kımıldatma. Şüphesiz onu toplamak ve okumak bize aittir (Kıyâme, 75/16-17)' ayetlerini indirdi. İlk ayette,'Onu göğsünde toplama bizim işimizdir daha sonra sen okuyabilirsin' buyurulmaktadır. Daha sonraki ayette ise 'Öyleyse biz onu okuduğumuzda sen de onun okunmasına uy (Kıyâme, 75/18).' denilmiştir. Yani,'Önce sus ve dinle. Sonrasında onu okumanı sağlamak bizim işimizdir' buyurulmuştur. Bundan dolayı Cebrail yanına geldiği zaman Hz. Peygamber onu dinlerdi. Cebrail gittikten sonra da ayetler kendisine nasıl okunduysa o şekilde okurdu."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30542, B007524
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ عَنْ مُوسَى بْنِ أَبِى عَائِشَةَ عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ فِى قَوْلِهِ تَعَالَى ( لاَ تُحَرِّكْ بِهِ لِسَانَكَ ) قَالَ كَانَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم يُعَالِجُ مِنَ التَّنْزِيلِ شِدَّةً ، وَكَانَ يُحَرِّكُ شَفَتَيْهِ - فَقَالَ لِى ابْنُ عَبَّاسٍ أُحَرِّكُهُمَا لَكَ كَمَا كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يُحَرِّكُهُمَا فَقَالَ سَعِيدٌ أَنَا أُحَرِّكُهُمَا كَمَا كَانَ ابْنُ عَبَّاسٍ يُحَرِّكُهُمَا فَحَرَّكَ شَفَتَيْهِ - فَأَنْزَلَ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ ( لاَ تُحَرِّكْ بِهِ لِسَانَكَ لِتَعْجَلَ بِهِ * إِنَّ عَلَيْنَا جَمْعَهُ وَقُرْآنَهُ ) قَالَ جَمْعُهُ فِى صَدْرِكَ ثُمَّ تَقْرَؤُهُ . ( فَإِذَا قَرَأْنَاهُ فَاتَّبِعْ قُرْآنَهُ ) قَالَ فَاسْتَمِعْ لَهُ وَأَنْصِتْ ثُمَّ إِنَّ عَلَيْنَا أَنْ تَقْرَأَهُ . قَالَ فَكَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِذَا أَتَاهُ جِبْرِيلُ - عَلَيْهِ السَّلاَمُ - اسْتَمَعَ فَإِذَا انْطَلَقَ جِبْرِيلُ قَرَأَهُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم كَمَا أَقْرَأَهُ .
Tercemesi:
Bize Kuteybe b. Said, ona Ebu Avane, ona Musa b. Ebu Aişe, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbas, '(Ey Muhammed!) Onu (vahyi) çarçabuk almak için dilini kımıldatma (Kıyâme, 75/16)' ayeti hakkında şöyle demiştir:
"Hz. Peygamber vahiy alırken zorluk yaşıyor ve dudaklarını oynatıyordu. [İbn Abbas'tan rivayette bulunan] Said b. Cübeyr şöyle dedi: 'İbn Abbas bana, 'Dudaklarımı Hz. Peygamber'in hareket ettirdiği gibi hareket ettiriyorum' dedi. İşte ben de İbn Abbas dudaklarını nasıl hareket ettiriyorduysa öyle hareket ettiriyorum'.
İbn Abbas sözlerine devam ederek dedi ki: 'Bunun üzerine Allah, '(Ey Muhammed!) Onu (vahyi) çarçabuk almak için dilini kımıldatma. Şüphesiz onu toplamak ve okumak bize aittir (Kıyâme, 75/16-17)' ayetlerini indirdi. İlk ayette,'Onu göğsünde toplama bizim işimizdir daha sonra sen okuyabilirsin' buyurulmaktadır. Daha sonraki ayette ise 'Öyleyse biz onu okuduğumuzda sen de onun okunmasına uy (Kıyâme, 75/18).' denilmiştir. Yani,'Önce sus ve dinle. Sonrasında onu okumanı sağlamak bizim işimizdir' buyurulmuştur. Bundan dolayı Cebrail yanına geldiği zaman Hz. Peygamber onu dinlerdi. Cebrail gittikten sonra da ayetler kendisine nasıl okunduysa o şekilde okurdu."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Tevhid 43, 2/775
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Abdullah Said b. Cübeyr el-Esedî (Said b. Cübeyr)
3. Musa b. Ebu Aişe el-Hemdânî (Musa b. Ebu Aişe)
4. Ebu Avane Vazzah b. Abdullah el-Yeşkurî (Vazzah b. Abdullah)
5. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Hz. Peygamber, ayetleri tefsiri
Hz. Peygamber, Cebraille ilişkisi
KTB, VAHİY
Kur'an, nuzül sebebi
Vahiy, başlangıcı
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْعَلاَءِ حَدَّثَنَا ابْنُ فُضَيْلٍ عَنْ عُمَارَةَ عَنْ أَبِى زُرْعَةَ سَمِعَ أَبَا هُرَيْرَةَ - رضى الله عنه - قَالَ سَمِعْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ:
" قَالَ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ وَمَنْ أَظْلَمُ مِمَّنْ ذَهَبَ يَخْلُقُ كَخَلْقِى ، فَلْيَخْلُقُوا ذَرَّةً ، أَوْ لِيَخْلُقُوا حَبَّةً أَوْ شَعِيرَةً "
Bize Muhammed b. el-Alâ, ona İbn Fudayl, ona Umâre, ona Ebû Zur'a, ona da Ebû Hureyre'den (ra), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti:
"Azız ve Celîl olan Allah buyurdu ki: Benim yarattığım gibi yaratmaya çalışandan daha zâlim kim olabilir? Onlar bir zerreyi yaratsınlar bakalım! Yahut bir tanecik yaratsınlar! Veya tek bir arpa dânesi yaratsınlar!"
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31111, B007559
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْعَلاَءِ حَدَّثَنَا ابْنُ فُضَيْلٍ عَنْ عُمَارَةَ عَنْ أَبِى زُرْعَةَ سَمِعَ أَبَا هُرَيْرَةَ - رضى الله عنه - قَالَ سَمِعْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ:
" قَالَ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ وَمَنْ أَظْلَمُ مِمَّنْ ذَهَبَ يَخْلُقُ كَخَلْقِى ، فَلْيَخْلُقُوا ذَرَّةً ، أَوْ لِيَخْلُقُوا حَبَّةً أَوْ شَعِيرَةً "
Tercemesi:
Bize Muhammed b. el-Alâ, ona İbn Fudayl, ona Umâre, ona Ebû Zur'a, ona da Ebû Hureyre'den (ra), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti:
"Azız ve Celîl olan Allah buyurdu ki: Benim yarattığım gibi yaratmaya çalışandan daha zâlim kim olabilir? Onlar bir zerreyi yaratsınlar bakalım! Yahut bir tanecik yaratsınlar! Veya tek bir arpa dânesi yaratsınlar!"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Tevhid 56, 2/783
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Zür'a b. Amr el-Beceli (Herim b. Amr b. Cerir b. Abdullah)
3. Umare b. Ka'ka' ed-Dabbî (Umare b. Ka'ka' b. Şübrüme)
4. Ebu Abdurrahman Muhammed b. Fudayl ed-Dabbî (Muhammed b. Fudayl b. Ğazvan b. Cerîr)
5. Ebu Küreyb Muhammed b. Alâ el-Hemdânî (Muhammed b. Alâ b. Kureyb)
Konular:
Allah İnancı, zalime sadece mühlet verir
Kulluk, Allah'dan yüz çevirmek
Zulüm / Zalim, zulmetmek
Zulüm, Allah'ın yarattığı gibi yaratma iddiası
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30448, B007481
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ عَمْرٍو عَنْ عِكْرِمَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ يَبْلُغُ بِهِ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « إِذَا قَضَى اللَّهُ الأَمْرَ فِى السَّمَاءِ ضَرَبَتِ الْمَلاَئِكَةُ بِأَجْنِحَتِهَا خُضْعَانًا لِقَوْلِهِ ، كَأَنَّهُ سِلْسِلَةٌ عَلَى صَفْوَانٍ - قَالَ عَلِىٌّ وَقَالَ غَيْرُهُ صَفَوَانٍ - يَنْفُذُهُمْ ذَلِكَ ، فَإِذَا فُزِّعَ عَنْ قُلُوبِهِمْ قَالُوا مَاذَا قَالَ رَبُّكُمْ قَالُوا الْحَقَّ وَهُوَ الْعَلِىُّ الْكَبِيرُ » . قَالَ عَلِىٌّ وَحَدَّثَنَا سُفْيَانُ حَدَّثَنَا عَمْرٌو عَنْ عِكْرِمَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ بِهَذَا . قَالَ سُفْيَانُ قَالَ عَمْرٌو سَمِعْتُ عِكْرِمَةَ حَدَّثَنَا أَبُو هُرَيْرَةَ . قَالَ عَلِىٌّ قُلْتُ لِسُفْيَانَ قَالَ سَمِعْتُ عِكْرِمَةَ قَالَ سَمِعْتُ أَبَا هُرَيْرَةَ قَالَ نَعَمْ . قُلْتُ لِسُفْيَانَ إِنَّ إِنْسَانًا رَوَى عَنْ عَمْرٍو عَنْ عِكْرِمَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ يَرْفَعُهُ أَنَّهُ قَرَأَ فُزِّعَ . قَالَ سُفْيَانُ هَكَذَا قَرَأَ عَمْرٌو فَلاَ أَدْرِى سَمِعَهُ هَكَذَا أَمْ لاَ ، قَالَ سُفْيَانُ وَهْىَ قِرَاءَتُنَا .
Tercemesi:
Bize Alî b. Abdullah, ona Sufyân, ona Amr, ona îkrime, ona da Ebû Hureyre (ra) Rasûlullah'a (sav) nisbet ederek Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivâyet etti:
“Yüce Allah gök yüzünde bir işin yerine getirilmesine hükmettiği zaman melekler, O’nun sözüne boyun eğerek kanatlarını çırparlar; tıpkı düz ve sert bir taş üzerine (sürtülen) zincirin sesi gibi ses çıkarırlar. -Ali bu kelimeyi 'safvân' diye, diğerleri ise 'safevân' diye okudular-. Sonra içlerindeki korku zâil olunca, (Cibrâîl gibi büyük meleklere);
“- Rabbiniz ne buyurdu?” diye sorarlar. Onlar da;
“- Hakkı söyledi; O çok yücedir, pek büyüktür” derler.
Ali dedi ki: Bize Süfyân, ona Amr, ona İkrime, ona da Ebû Hureyre bu hadîsi böyle rivâyet etti.
Süfyân'ın rivâyetine göre de Amr şöyle dedi: Ben İkrime'yi dinledim, ona da Ebû Hureyre rivâyet etmiş.
Ali der ki: "Bunu Süfyân'a sordum: Amr ben onu İkrime'den duydum, o da Ebû Hureyre'den duydum dedi." Süfyân da, "Evet, öyle" dedi.
Alî dedi ki: Ben Sufyân'a, "Bir insan Amr'dan, o îkrime'den, o da Ebû Hureyre'den rivayet etti; Ebû Hureyre de bunu Hz. Peygamber'e (sav) bağlıyor ve Hz. Peygamber'in kelimeyi "Fuzzia" şeklinde okuduğunu söylüyor" dedim. Süfyân, "Amr da böyle okudu. Ama o bunu îkrime'den böyle mi işitti, yoksa kendisi mi öyle okudu bilmiyorum" dedi. Sonra Süfyân, "Bizim kırâatimiz budur" dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Tevhid 32, 2/765
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. İkrime Mevla İbn Abbas (İkrime)
3. Amr b. Dinar el-Cümahî (Amr b. Dinar)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Ebu Hasan Ali b. el-Medînî (Ali b. Abdullah b. Cafer b. Necîh)
Konular:
İman, Meleklerin Allah ile ilişkisi
KTB, İMAN
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31093, B007553
Hadis:
وَقَالَ لِى خَلِيفَةُ بْنُ خَيَّاطٍ حَدَّثَنَا مُعْتَمِرٌ سَمِعْتُ أَبِى عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَبِى رَافِعٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « لَمَّا قَضَى اللَّهُ الْخَلْقَ كَتَبَ كِتَابًا عِنْدَهُ غَلَبَتْ - أَوْ قَالَ سَبَقَتْ - رَحْمَتِى غَضَبِى . فَهْوَ عِنْدَهُ فَوْقَ الْعَرْشِ » .
Tercemesi:
Bana Halîfe b. Hayyât, ona Mu'temir, ona babası, ona Katâde, ona Ebû Râfi', ona da Ebû Hureyre (ra), Rasûlullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivâyet etti:
“Yüce Allah, mahlukatı yaratmaya karar verince, yanındaki Kitab’ına şunu yazdı: Muhakkak ki rahmetim, gazabıma galiptir -yahut gazabımı geçmiştir-. Bu yazı Arş’ın üstündedir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Tevhid 55, 2/782
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Râfi' Nüfey' b. Râfi' el-Medenî (Nüfey' b. Râfi')
3. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
4. Ebu Mu'temir Süleyman b. Tarhân et-Teymî (Süleyman b. Tarhân)
5. Ebu Muhammed Mu'temir b. Süleyman et-Teymi (Mu'temir b. Süleyman b. Tarhân)
6. Ebu Amr Halife b. Hayyat el-Usfurî (Halife b. Hayyat b. Halife b. Hayyat)
Konular:
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
İman, Esasları, Kaza ve Kader
KTB, İMAN
KTB, KADER
حَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ أَبِى غَالِبٍ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا مُعْتَمِرٌ سَمِعْتُ أَبِى يَقُولُ حَدَّثَنَا قَتَادَةُ أَنَّ أَبَا رَافِعٍ حَدَّثَهُ أَنَّهُ سَمِعَ أَبَا هُرَيْرَةَ - رضى الله عنه - يَقُولُ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « إِنَّ اللَّهَ كَتَبَ كِتَابًا قَبْلَ أَنْ يَخْلُقَ الْخَلْقَ إِنَّ رَحْمَتِى سَبَقَتْ غَضَبِى . فَهْوَ مَكْتُوبٌ عِنْدَهُ فَوْقَ الْعَرْشِ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31097, B007554
Hadis:
حَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ أَبِى غَالِبٍ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا مُعْتَمِرٌ سَمِعْتُ أَبِى يَقُولُ حَدَّثَنَا قَتَادَةُ أَنَّ أَبَا رَافِعٍ حَدَّثَهُ أَنَّهُ سَمِعَ أَبَا هُرَيْرَةَ - رضى الله عنه - يَقُولُ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « إِنَّ اللَّهَ كَتَبَ كِتَابًا قَبْلَ أَنْ يَخْلُقَ الْخَلْقَ إِنَّ رَحْمَتِى سَبَقَتْ غَضَبِى . فَهْوَ مَكْتُوبٌ عِنْدَهُ فَوْقَ الْعَرْشِ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Ebî Ğâlib, ona Muhammed b. İsmail, ona Mu'temir, ona babası, ona Katâde, ona Ebû Râfi', ona da Ebû Hureyre (ra) şöyle tahdîs etti: Ben Rasûlullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu işittim:
"Muhakkak ki, Yüce Allah mahlûktı yaratmadan önce bir kitap yazmış, oraya 'Benim rahmetim gazabımı geçmiştir' cümlesini yazmıştır. O kitap, Allah'ın yanında, Arş'ın üstüne yazılmıştır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Tevhid 55, 2/782
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Bekre Nüfey' b. Mesruh es-Sekafî (Nüfey' b. Haris b. Kelde)
3. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
4. Ebu Mu'temir Süleyman b. Tarhân et-Teymî (Süleyman b. Tarhân)
5. Ebu Muhammed Mu'temir b. Süleyman et-Teymi (Mu'temir b. Süleyman b. Tarhân)
6. Muhammed b. İsmail el-Basrî (Muhammed b. İsmail b. İsa)
7. Ebu Abdullah Muhammed b. Ebu Galib (Muhammed b. Ebu Galib)
Konular:
İman, Esasları, Kaza ve Kader
KTB, İMAN
KTB, KADER
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30430, B007471
Hadis:
حَدَّثَنَا ابْنُ سَلاَمٍ أَخْبَرَنَا هُشَيْمٌ عَنْ حُصَيْنٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى قَتَادَةَ عَنْ أَبِيهِ حِينَ نَامُوا عَنِ الصَّلاَةِ قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « إِنَّ اللَّهَ قَبَضَ أَرْوَاحَكُمْ حِينَ شَاءَ ، وَرَدَّهَا حِينَ شَاءَ » . فَقَضَوْا حَوَائِجَهُمْ وَتَوَضَّئُوا إِلَى أَنْ طَلَعَتِ الشَّمْسُ وَابْيَضَّتْ فَقَامَ فَصَلَّى .
Tercemesi:
Bize İbn Sellâm, ona Hüşeym, ona Husayn, ona Abdullah b. Ebî Katâde, ona da babası Ebû Katâde (ra) şöyle dedi:
"Bir sefer sırasında sahâbîler uykuya dalmışlar ve sabah namazını kılamamışlardı. Hz. Peygamber (sav) şöyle söyledi:
"Şüphesiz Allah Taâlâ istediği zamanda sizin ruhlarınızı kabzetti, yine istediği zamanda onları geri verdi."
Akabinde sahâbîler hacetlerini yerine getirdiler ve abdestlerini aldılar. Güneş doğup ortalık aydınlandığı zaman Hz. Peygamber kalktı ve namazı kıldırdı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Tevhid 31, 2/763
Senetler:
1. Ebu Katade Haris b. Rib'î es-Sülemî (Haris b. Rib'î b. Beldeme es-Sülemî)
2. Ebu İbrahim Abdullah b. Ebu Katade el-Ensarî (Abdullah b. Haris)
3. Ebu Hüzeyl Husayn b. Abdurrahman es-Sülemî (Husayn b. Abdurrahman)
4. Ebu Muaviye Hüşeym b. Beşir es-Sülemî (Hüşeym b. Beşir b. el-Kasım b. Dinar)
5. Muhammed b. Selam el-Bikendî (Muhammed b. Selam b. Ferec)
Konular:
İman, Esasları: Kader, Allah'ın dilemesi/meşîet
KTB, İMAN
KTB, KADER
Namaz, uyuyarak geçirmek,
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنْ نَافِعٍ عَنِ الْقَاسِمِ بْنِ مُحَمَّدٍ عَنْ عَائِشَةَ - رضى الله عنها - أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « إِنَّ أَصْحَابَ هَذِهِ الصُّوَرِ يُعَذَّبُونَ يَوْمَ الْقِيَامَةِ ، وَيُقَالُ لَهُمْ أَحْيُوا مَا خَلَقْتُمْ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31105, B007557
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنْ نَافِعٍ عَنِ الْقَاسِمِ بْنِ مُحَمَّدٍ عَنْ عَائِشَةَ - رضى الله عنها - أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « إِنَّ أَصْحَابَ هَذِهِ الصُّوَرِ يُعَذَّبُونَ يَوْمَ الْقِيَامَةِ ، وَيُقَالُ لَهُمْ أَحْيُوا مَا خَلَقْتُمْ » .
Tercemesi:
Bize Kuteybe b. Saîd, ona Leys, ona Nâfi', ona Kasım b. Muhammed, ona da Âişe'nin (r.anhâ) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
"Şu suretleri yapanlara kıyamet gününde azap edilecektir ve kendilerine: 'Haydi, yaptığınız bu suretlere can veriniz!' denilecektir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Tevhid 56, 2/783
Senetler:
()
Konular:
Cehennem, Cehennemlikler
Kıyamet, ahvali
Müşrik, vasıfları
حَدَّثَنَا أَبُو النُّعْمَانِ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ - رضى الله عنهما - قَالَ قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « إِنَّ أَصْحَابَ هَذِهِ الصُّوَرِ يُعَذَّبُونَ يَوْمَ الْقِيَامَةِ ، وَيُقَالُ لَهُمْ أَحْيُوا مَا خَلَقْتُمْ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31108, B007558
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو النُّعْمَانِ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ - رضى الله عنهما - قَالَ قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « إِنَّ أَصْحَابَ هَذِهِ الصُّوَرِ يُعَذَّبُونَ يَوْمَ الْقِيَامَةِ ، وَيُقَالُ لَهُمْ أَحْيُوا مَا خَلَقْتُمْ » .
Tercemesi:
Bize Ebu Nu'mân, ona Hammâd b. Zeyd, ona Eyyûb, ona Nâfi', ona da İbn Ömer'in (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
"Şu suretleri yapanlara kıyamet gününde kesinlikle azap edilecek ve kendilerine: 'Haydi, bu yaptıklarınıza can veriniz!' denilecektir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Tevhid 56, 2/783
Senetler:
()
Konular:
Kültürel Hayat, Resim/Suret
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31100, B007555
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عَبْدِ الْوَهَّابِ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَهَّابِ حَدَّثَنَا أَيُّوبُ عَنْ أَبِى قِلاَبَةَ وَالْقَاسِمِ التَّمِيمِىِّ عَنْ زَهْدَمٍ قَالَ كَانَ بَيْنَ هَذَا الْحَىِّ مِنْ جُرْمٍ وَبَيْنَ الأَشْعَرِيِّينَ وُدٌّ وَإِخَاءٌ ، فَكُنَّا عِنْدَ أَبِى مُوسَى الأَشْعَرِىِّ فَقُرِّبَ إِلَيْهِ الطَّعَامُ فِيهِ لَحْمُ دَجَاجٍ ، وَعِنْدَهُ رَجُلٌ مِنْ بَنِى تَيْمِ اللَّهِ كَأَنَّهُ مِنَ الْمَوَالِى ، فَدَعَاهُ إِلَيْهِ فَقَالَ إِنِّى رَأَيْتُهُ يَأْكُلُ شَيْئًا فَقَذِرْتُهُ ، فَحَلَفْتُ لاَ آكُلُهُ . فَقَالَ هَلُمَّ فَلأُحَدِّثْكَ عَنْ ذَاكَ ، إِنِّى أَتَيْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فِى نَفَرٍ مِنَ الأَشْعَرِيِّينَ نَسْتَحْمِلُهُ قَالَ « وَاللَّهِ لاَ أَحْمِلُكُمْ وَمَا عِنْدِى مَا أَحْمِلُكُمْ » . فَأُتِىَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم بِنَهْبِ إِبِلٍ فَسَأَلَ عَنَّا فَقَالَ « أَيْنَ النَّفَرُ الأَشْعَرِيُّونَ » . فَأَمَرَ لَنَا بِخَمْسِ ذَوْدٍ غُرِّ الذُّرَى ، ثُمَّ انْطَلَقْنَا قُلْنَا مَا صَنَعْنَا حَلَفَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لاَ يَحْمِلُنَا ، وَمَا عِنْدَهُ مَا يَحْمِلُنَا ، ثُمَّ حَمَلَنَا ، تَغَفَّلْنَا رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَمِينَهُ ، وَاللَّهِ لاَ نُفْلِحُ أَبَدًا ، فَرَجَعْنَا إِلَيْهِ فَقُلْنَا لَهُ فَقَالَ « لَسْتُ أَنَا أَحْمِلُكُمْ ، وَلَكِنَّ اللَّهَ حَمَلَكُمْ ، إِنِّى وَاللَّهِ لاَ أَحْلِفُ عَلَى يَمِينٍ فَأَرَى غَيْرَهَا خَيْرًا مِنْهَا ، إِلاَّ أَتَيْتُ الَّذِى هُوَ خَيْرٌ مِنْهُ ، وَتَحَلَّلْتُهَا » .
Tercemesi:
-.......Bize Eyyûb, Ebû Kjlâbe'den ve el-Kaasım et-Teymî'den tahdîs etti ki, Zehdem şöyle demiştir: Bu Cerm kabilesi ile Eş'arîler arasında bir sevgi ve bir kardeşlik vardı. Cerm kabilesinden olan bizler Ebû Mûsâ el-Eş'arî'nin yanında bulunuyorduk, O sırada ona içinde tavuk eti olan bir yemek yaklaştırıldı. Ebû Musa'nın yanında Teymullah oğulları'ndan, Arab'dan başka milletlerden gibi olan bir zât vardı. Ebû Mûsâ onu yemeğe çağırdı. O da:
— Ben tavuğu bir kerre tiksindiğim pis bir şeyi yerken gördüm de, onun etini yememeğe yemin ettim, dedi.
Ebû Mûsâ ona şöyle dedi:
— Gel de ben sana bu konuda bir hadîs tahdîs edeyim: Ben Eş'a-rîler'den bir topluluk içinde Peygamberin yanma gitmiş, kendisinden bizlere cihâda gitmek üzere binek ve yük taşıma hayvanları vermesini istiyorduk. Peygamber: "Vallahi ben sizleri develereyükleyemem, benim yanımda sizleri yükleyeceğim develer yoktur" diye yemîn etti. Bu arada Peygamber'e bir mikdâr ganimet develeri getirildi. Bunun üzerine Peygamber bizleri sorup: "O Eş'arîler topluluğu nerede?" dedi. Bizlere hörgüçleri beyaz birkaç tane deve verilmesini emretti. Bundan sonra gittik ve kendi aramızda: Biz ne yaptık? RasûluIIah bizleri develere yüklemeyeceğine ve yanında bizi yükleyecek develer olmadığına yemin etti, sonra da bizleri develere yükledi. Bizler Rasûlullah*a yeminini unutturduk. Vallahi biz ebeden felah bulmayız! dedik. Ve akabinde Rasûlullah'ın yanma döndük de O'na bu yeminini söyledik. Bunun üzerine O: "Sizleri develere yükleyen ben değilim. Lâkin sizleri Allah yüklemiştir. Bir de ben vallahi tirşeye yemîn eder de sonra ye-mîn ettiğim şeyin zıddını daha hayırlı görürsem, muhakkak o hayırlı olan işi yaparım da yeminimden keffâretle çıkarım" buyurdu
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Tevhid 56, 2/782
Senetler:
()
Konular:
Kardeşlik, muhacir ve ensar arasında
Kültürel Hayat, yemek kültürü
Yemin, hayırlı işler için yemini bozmak