Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyân, ona A'meş, ona Zeyd b. Vehb, ona da Huzeyfe'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Emanet ve iman önce, gökten insanların kalplerinin derinliğine inip fıtrat haline geldi. Ondan sonra Kur'an indi ve onlar Kur'an'ı okuyup sünnetten (onu) öğrendiler."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
29247, B007276
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ قَالَ سَأَلْتُ الأَعْمَشَ فَقَالَ عَنْ زَيْدِ بْنِ وَهْبٍ سَمِعْتُ حُذَيْفَةَ يَقُولُ حَدَّثَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « أَنَّ الأَمَانَةَ نَزَلَتْ مِنَ السَّمَاءِ فِى جَذْرِ قُلُوبِ الرِّجَالِ ، وَنَزَلَ الْقُرْآنُ فَقَرَءُوا الْقُرْآنَ وَعَلِمُوا مِنَ السُّنَّةِ » .
Tercemesi:
Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyân, ona A'meş, ona Zeyd b. Vehb, ona da Huzeyfe'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Emanet ve iman önce, gökten insanların kalplerinin derinliğine inip fıtrat haline geldi. Ondan sonra Kur'an indi ve onlar Kur'an'ı okuyup sünnetten (onu) öğrendiler."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, İ'tisâm bi'l-Kitâb ve's-Sünneti 2, 2/723
Senetler:
1. Ebu Abdullah Huzeyfe b. Yeman el-Absî (Huzeyfe b. Huseyl b. Cabir)
2. Ebu Süleyman Zeyd b. Vehb el-Cühenî (Zeyd b. Vehb)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Ebu Hasan Ali b. el-Medînî (Ali b. Abdullah b. Cafer b. Necîh)
Konular:
İnsan, yaratılış özellikleri
KTB, YARATILIŞ
Kur'an, Kur'an'a sarılmak ve yüz çevirmek
Sünnet, sünnete uymak
Bize Ebu Nuaym, ona Süfyan, ona A'meş, ona İbrahim, ona da Hemmam'ın naklettiğine göre Huzeyfe şöyle demiştir:
Ey Kur'an okuyanlar topluluğu, dosdoğru olun ki hayırda en öne geçenlerden olasınız. Eğer sağa sola sapıp istikametten ayrılırsanız hak yoldan son derece sapmış olursunuz.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
29287, B007282
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو نُعَيْمٍ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ إِبْرَاهِيمَ عَنْ هَمَّامٍ عَنْ حُذَيْفَةَ قَالَ يَا مَعْشَرَ الْقُرَّاءِ اسْتَقِيمُوا فَقَدْ سُبِقْتُمْ سَبْقًا بَعِيدًا فَإِنْ أَخَذْتُمْ يَمِينًا وَشِمَالاً ، لَقَدْ ضَلَلْتُمْ ضَلاَلاً بَعِيدًا .
Tercemesi:
Bize Ebu Nuaym, ona Süfyan, ona A'meş, ona İbrahim, ona da Hemmam'ın naklettiğine göre Huzeyfe şöyle demiştir:
Ey Kur'an okuyanlar topluluğu, dosdoğru olun ki hayırda en öne geçenlerden olasınız. Eğer sağa sola sapıp istikametten ayrılırsanız hak yoldan son derece sapmış olursunuz.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, İ'tisâm bi'l-Kitâb ve's-Sünneti 2, 2/724
Senetler:
0. Mevkuf (Mevkuf)
1. Ebu Abdullah Huzeyfe b. Yeman el-Absî (Huzeyfe b. Huseyl b. Cabir)
3. Hemmam b. Haris en-Nehai (Hemmam b. Haris b. Kays b. Amr b. Harise)
4. Ebu İmran İbrahim en-Nehaî (İbrahim b. Yezid b. Kays b. Esved b. Amr)
5. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
6. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
7. Ebu Nuaym Fadl b. Dükeyn el-Mülâi (Fadl b. Amr b. Hammâd b. Züheyr b. Dirhem)
Konular:
İtaat, Allah'a ve Rasûlüne itaat
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ حَدَّثَنَا الزُّهْرِىُّ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ وَزَيْدِ بْنِ خَالِدٍ قَالاَ كُنَّا عِنْدَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « لأَقْضِيَنَّ بَيْنَكُمَا بِكِتَابِ اللَّهِ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
29249, B007278
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ حَدَّثَنَا الزُّهْرِىُّ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ وَزَيْدِ بْنِ خَالِدٍ قَالاَ كُنَّا عِنْدَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « لأَقْضِيَنَّ بَيْنَكُمَا بِكِتَابِ اللَّهِ » .
Tercemesi:
Bize Müsedded , ona Süfyan , ona ez-Zührî, ona Ubeydullah, ona da Ebu Hureyre ve Zeyd b. Halid şöyle demiştir:
"Biz Hz. Peygamber'in (sav) yanındayken o, [kendisine aralarındaki davayı çözmesi için gelen iki kişiye hitaben] "Yemin olsun ki ben, aranızda elbette Allah'ın kitabı ile hüküm vereceğim" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, İ'tisâm bi'l-Kitâb ve's-Sünneti 2, 2/724
Senetler:
1. Zeyd b. Halid el-Cühenî (Zeyd b. Halid)
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Abdullah Ubeydullah b. Abdullah el-Hüzeli (Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe b. Mesud b. Gâfil)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Hz. Peygamber, hakimlik, hükmedişi
İtaat, Allah'a ve Rasûlüne itaat
Yargı, Hz. Peygamber'in Hakimlik görevi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
29309, B007288
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ حَدَّثَنِى مَالِكٌ عَنْ أَبِى الزِّنَادِ عَنِ الأَعْرَجِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « دَعُونِى مَا تَرَكْتُكُمْ ، إِنَّمَا هَلَكَ مَنْ كَانَ قَبْلَكُمْ بِسُؤَالِهِمْ وَاخْتِلاَفِهِمْ عَلَى أَنْبِيَائِهِمْ ، فَإِذَا نَهَيْتُكُمْ عَنْ شَىْءٍ فَاجْتَنِبُوهُ ، وَإِذَا أَمَرْتُكُمْ بِأَمْرٍ فَأْتُوا مِنْهُ مَا اسْتَطَعْتُمْ » .
Tercemesi:
Bize İsmail, ona Mâlik, ona Ebu'z-Zinâd, ona el-A'rec, ona Ebû Hureyre (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Sizi bıraktığım sürece beni siz de bırakınız, (bana daha fazla soru sormayınız). Sizden önceki kavimler peygamberlerine sürekli soru sormaları ve onlara karşı çıkmaları sebebiyle helak oldular. Sizi bir şeyden alıkoyduğum zaman ondan sakının. Size bir şey emrettiğim zaman yapabildiğiniz kadarıyla onu yerine getirin."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, İ'tisâm bi'l-Kitâb ve's-Sünneti 2, 2/725
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Davud A'rec Abdurrahman b. Hürmüz (Abdurrahman b. Hürmüz)
3. Ebu Zinad Abdullah b. Zekvan el-Kuraşi (Abdullah b. Zekvan)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Abdullah İsmail b. Ebu Üveys el-Esbahî (İsmail b. Abdullah b. Abdullah b. Üveys b. Malik)
Konular:
Adab, soru sorma adabı
Helak, geçmiş ümmetlerin helak sebepleri
İtaat, Allah'a ve Rasûlüne itaat
KTB, ADAB
Öneri Formu
Hadis Id, No:
29279, B007280
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ سِنَانٍ حَدَّثَنَا فُلَيْحٌ حَدَّثَنَا هِلاَلُ بْنُ عَلِىٍّ عَنْ عَطَاءِ بْنِ يَسَارٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « كُلُّ أُمَّتِى يَدْخُلُونَ الْجَنَّةَ ، إِلاَّ مَنْ أَبَى » . قَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ وَمَنْ يَأْبَى قَالَ « مَنْ أَطَاعَنِى دَخَلَ الْجَنَّةَ ، وَمَنْ عَصَانِى فَقَدْ أَبَى » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Sinan, ona Füleyh, ona Hilal b. Ali, ona Ata b. Yesar, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
-.......Bize Hilâl ibnu Alî, Atâ ibn Yesâr'dan; o da Ebû Hureyre(R)'den tahdîs etti ki, Rasûlullah (S):
— "Ümmetimin hepsi cennete girecektir. Ancak imtina edenler girmeyecektir" buyurmuştur.
Sahâbîler:
— Yâ Rasûlallah! Kimler imtina edecekler? diye sordular. Rasûlullah:
— "Her kim bana itaat ederse cennete girecektir. Her kim de bana âsî olursa o da (da'vetimi kabulden ve emirlerime itaatten) çekinip imtina etmiş olur (ve cennete giremez)" buyurdu
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, İ'tisâm bi'l-Kitâb ve's-Sünneti 2, 2/724
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Muhammed Ata b. Yesar el-Hilalî (Ata b. Yesar)
3. İbn Ebu Meymune Hilal b. Ebu Meymune el-Kuraşî (Hilal b. Ali b. Üsame)
4. Ebu Yahya Füleyh b. Süleyman el-Eslemi (Abdülmelik b. Süleyman b. Râfi')
5. Ebu Bekir Muhammed b. Sinan el-Bahilî (Muhammed b. Sinan)
Konular:
İtaat, Allah'a ve Rasûlüne itaat
Öneri Formu
Hadis Id, No:
29312, B007289
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يَزِيدَ الْمُقْرِئُ حَدَّثَنَا سَعِيدٌ حَدَّثَنِى عُقَيْلٌ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ عَامِرِ بْنِ سَعْدِ بْنِ أَبِى وَقَّاصٍ عَنْ أَبِيهِ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « إِنَّ أَعْظَمَ الْمُسْلِمِينَ جُرْمًا مَنْ سَأَلَ عَنْ شَىْءٍ لَمْ يُحَرَّمْ ، فَحُرِّمَ مِنْ أَجْلِ مَسْأَلَتِهِ » .
Tercemesi:
Bana Ukayl, İbn Şihâb'dan; o da Âmir ibn Sa'd'dan; o da babası Sa'd ibn Ebî Vakkaas(R)'tan tahdîs etti ki, Peygamber (S): "Müslümanların müslümânlar hakkında şübhesiz en büyük günahlısı o kimsedir ki, insanlara haram edilmedik birşeyin hükmünü sorar da o şey, sırf onun bu sormasından dolayı haram kılınır" buyurmuştur
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, İ'tisâm bi'l-Kitâb ve's-Sünneti 3, 2/726
Senetler:
()
Konular:
Büyük Günah, büyük günahlar
KTB, GÜNAH
Soru, çok (lüzumsuz) soru sormaktan kaçınmak gerekir
Bize Abdullah b. Mesleme, ona ona Malik, ona Hişâm b. Urve, ona Fatıma bt. Münzir, ona da Esma bt. Ebu Bekir (r.anhuma) şöyle demiştir:
Ben güneş tutulması sırasında Âişe'nin yanına geldim. İnsanlar hep namaza durmuşlar ve Âişe de ayakta durmuş, namaz kılıyordu. Ben “insanlara ne oluyor ki (neden korkuyorlar)?” dedim. Âişe gökyüzüne doğru eli ile işaret etti “Subhânallâh” dedi. Ben “Bu bir ayet (işaret mi)?” diye sordum. Âişe başı ile “evet” diye işaret etti. Rasulullah (sav) namazı bitirince, Allah'a hamd ve sena eyledi. Sonra şöyle buyurdu:
"Ben bugün bu makamımda her şeyi gördüm, görmediğim bir şey kalmadı. Hatta cennet ve cehennemi dahi gördüm. Sizlerin, kabrinizde, Mesih Deccâl'in fitnesine yakın bir fitneyle imtihan edileceğiniz bana bildirildi. Mümin yahut Müslim -râvî der ki: Esmâ'nın bu iki lâfızdan hangisini söylediğini bilmiyorum- kimseye, Muhammed hakkında sorulduğunda “Muhammed bize deliller getirdi, biz de O'nun davetine icabet edip iman ettik” diyecek. Ona “Sen rahat bir şekilde yat uyu. Biz senin mümin olduğunu bildik” denilir. Münafık yahut kalbinde şüphesi olan kimseye gelince -Ravi der ki: Ben Esmâ'nın bu iki ifadeden hangisini söylediğini bilmiyorum- o kimse de “ben O'nun kim olduğunu bilmiyorum. Ben insanlardan işittim. O'nun hakkında bir şeyler söylüyorlardı, ben de onu söyledim” diyecektir"
Öneri Formu
Hadis Id, No:
29306, B007287
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَسْلَمَةَ عَنْ مَالِكٍ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ فَاطِمَةَ بِنْتِ الْمُنْذِرِ عَنْ أَسْمَاءَ ابْنَةِ أَبِى بَكْرٍ - رضى الله عنهما - أَنَّهَا قَالَتْ أَتَيْتُ عَائِشَةَ حِينَ خَسَفَتِ الشَّمْسُ ، وَالنَّاسُ قِيَامٌ وَهْىَ قَائِمَةٌ تُصَلِّى فَقُلْتُ مَا لِلنَّاسِ فَأَشَارَتْ بِيَدِهَا نَحْوَ السَّمَاءِ فَقَالَتْ سُبْحَانَ اللَّهِ . فَقُلْتُ آيَةٌ . قَالَتْ بِرَأْسِهَا أَنْ نَعَمْ . فَلَمَّا انْصَرَفَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم حَمِدَ اللَّهَ وَأَثْنَى عَلَيْهِ ثُمَّ قَالَ « مَا مِنْ شَىْءٍ لَمْ أَرَهُ إِلاَّ وَقَدْ رَأَيْتُهُ فِى مَقَامِى ، حَتَّى الْجَنَّةَ وَالنَّارَ ، وَأُوحِىَ إِلَىَّ أَنَّكُمْ تُفْتَنُونَ فِى الْقُبُورِ قَرِيبًا مِنْ فِتْنَةِ الدَّجَّالِ ، فَأَمَّا الْمُؤْمِنُ - أَوِ الْمُسْلِمُ لاَ أَدْرِى أَىَّ ذَلِكَ قَالَتْ أَسْمَاءُ - فَيَقُولُ مُحَمَّدٌ جَاءَنَا بِالْبَيِّنَاتِ فَأَجَبْنَا وَآمَنَّا . فَيُقَالُ نَمْ صَالِحًا عَلِمْنَا أَنَّكَ مُوقِنٌ . وَأَمَّا الْمُنَافِقُ - أَوِ الْمُرْتَابُ لاَ أَدْرِى أَىَّ ذَلِكَ قَالَتْ أَسْمَاءُ - فَيَقُولُ لاَ أَدْرِى سَمِعْتُ النَّاسَ يَقُولُونَ شَيْئًا فَقُلْتُهُ » .
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Mesleme, ona ona Malik, ona Hişâm b. Urve, ona Fatıma bt. Münzir, ona da Esma bt. Ebu Bekir (r.anhuma) şöyle demiştir:
Ben güneş tutulması sırasında Âişe'nin yanına geldim. İnsanlar hep namaza durmuşlar ve Âişe de ayakta durmuş, namaz kılıyordu. Ben “insanlara ne oluyor ki (neden korkuyorlar)?” dedim. Âişe gökyüzüne doğru eli ile işaret etti “Subhânallâh” dedi. Ben “Bu bir ayet (işaret mi)?” diye sordum. Âişe başı ile “evet” diye işaret etti. Rasulullah (sav) namazı bitirince, Allah'a hamd ve sena eyledi. Sonra şöyle buyurdu:
"Ben bugün bu makamımda her şeyi gördüm, görmediğim bir şey kalmadı. Hatta cennet ve cehennemi dahi gördüm. Sizlerin, kabrinizde, Mesih Deccâl'in fitnesine yakın bir fitneyle imtihan edileceğiniz bana bildirildi. Mümin yahut Müslim -râvî der ki: Esmâ'nın bu iki lâfızdan hangisini söylediğini bilmiyorum- kimseye, Muhammed hakkında sorulduğunda “Muhammed bize deliller getirdi, biz de O'nun davetine icabet edip iman ettik” diyecek. Ona “Sen rahat bir şekilde yat uyu. Biz senin mümin olduğunu bildik” denilir. Münafık yahut kalbinde şüphesi olan kimseye gelince -Ravi der ki: Ben Esmâ'nın bu iki ifadeden hangisini söylediğini bilmiyorum- o kimse de “ben O'nun kim olduğunu bilmiyorum. Ben insanlardan işittim. O'nun hakkında bir şeyler söylüyorlardı, ben de onu söyledim” diyecektir"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, İ'tisâm bi'l-Kitâb ve's-Sünneti 2, 2/725
Senetler:
()
Konular:
Doğa Tasavvuru, Güneş ve Ay Tutulması
Kabir hayatı, münker-nekir adlı meleklerin sorgusu
Kabir, soruları ve suali
حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ سَعْدٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ - رضى الله عنه - أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « بُعِثْتُ بِجَوَامِعِ الْكَلِمِ ، وَنُصِرْتُ بِالرُّعْبِ ، وَبَيْنَا أَنَا نَائِمٌ رَأَيْتُنِى أُتِيتُ بِمَفَاتِيحِ خَزَائِنِ الأَرْضِ ، فَوُضِعَتْ فِى يَدِى » . قَالَ أَبُو هُرَيْرَةَ فَقَدْ ذَهَبَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَأَنْتُمْ تَلْغَثُونَهَا أَوْ تَرْغَثُونَهَا ، أَوْ كَلِمَةً تُشْبِهُهَا .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
29244, B007273
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ سَعْدٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ - رضى الله عنه - أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « بُعِثْتُ بِجَوَامِعِ الْكَلِمِ ، وَنُصِرْتُ بِالرُّعْبِ ، وَبَيْنَا أَنَا نَائِمٌ رَأَيْتُنِى أُتِيتُ بِمَفَاتِيحِ خَزَائِنِ الأَرْضِ ، فَوُضِعَتْ فِى يَدِى » . قَالَ أَبُو هُرَيْرَةَ فَقَدْ ذَهَبَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَأَنْتُمْ تَلْغَثُونَهَا أَوْ تَرْغَثُونَهَا ، أَوْ كَلِمَةً تُشْبِهُهَا .
Tercemesi:
-.......Bize İbrahim ibn Sa'd, İbn Şihâb'dan; o da Saîd ibmı'l- Müseyyeb'den o da Ebû Hureyre(R)'den tahdîs etti ki, Rasûlullah (S) şöyle buyurmuştur: "Ben câmialı sözler ile gönderildim. Ben (düşman gönüllerine) korku salmak suretiyle yardım olundum. Bir de ben uyuduğum sırada kendimi gördüm ki, bana Yer hazînelerinin anahtarları getirildi de benim elimin içine konuldu".
Ebû Hureyre: Rasûlullah (S) gitti, hâlbuki sizler o hazîneleri nasıl rast gelirseniz öylece görmektesiniz yâhud sizler o hazîneleri bol bol emmek suretiyle faydalanmaktasınız yâhud da buna benzer bir kelime söylemiştir
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, İ'tisâm bi'l-Kitâb ve's-Sünneti 1, 2/723
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, hasaisi, cevamiu'l-kelim
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
29245, B007274
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنْ سَعِيدٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « مَا مِنَ الأَنْبِيَاءِ نَبِىٌّ إِلاَّ أُعْطِىَ مِنَ الآيَاتِ مَا مِثْلُهُ أُومِنَ - أَوْ آمَنَ - عَلَيْهِ الْبَشَرُ ، وَإِنَّمَا كَانَ الَّذِى أُوتِيتُ وَحْيًا أَوْحَاهُ اللَّهُ إِلَىَّ ، فَأَرْجُو أَنِّى أَكْثَرُهُمْ تَابِعًا يَوْمَ الْقِيَامَةِ » .
Tercemesi:
-.......Ebû Hureyre (R) şöyle demiştir: Peygamber (S) şöyle buyurdu: "Herbirpeygambere muhakkak îmân edilen mu 'cizelerin benzeri yâhud insanların o yüzden îmân ettiği mu'cizelerden verilmiştir. Hiç şübhesiz ki bana ihsan olunan (en büyük) mu'cize, Allah'ın bana vahyettiği Kur'ân'dır. Bu sebeble ben kıyamet günü bütün peygamberlerin en çok ümmetlisi olacağımı ümîd ediyorum!"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, İ'tisâm bi'l-Kitâb ve's-Sünneti 1, 2/723
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, ayrıcalığı
Hz. Peygamber, ümmetinin çokluğu
Kur'an, mucize oluşu
Mucize
Öneri Formu
Hadis Id, No:
29314, B007290
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ أَخْبَرَنَا عَفَّانُ حَدَّثَنَا وُهَيْبٌ حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ عُقْبَةَ سَمِعْتُ أَبَا النَّضْرِ يُحَدِّثُ عَنْ بُسْرِ بْنِ سَعِيدٍ عَنْ زَيْدِ بْنِ ثَابِتٍ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم اتَّخَذَ حُجْرَةً فِى الْمَسْجِدِ مِنْ حَصِيرٍ ، فَصَلَّى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِيهَا لَيَالِىَ ، حَتَّى اجْتَمَعَ إِلَيْهِ نَاسٌ ، ثُمَّ فَقَدُوا صَوْتَهُ لَيْلَةً فَظَنُّوا أَنَّهُ قَدْ نَامَ ، فَجَعَلَ بَعْضُهُمْ يَتَنَحْنَحُ لِيَخْرُجَ إِلَيْهِمْ فَقَالَ « مَا زَالَ بِكُمُ الَّذِى رَأَيْتُ مِنْ صَنِيعِكُمْ ، حَتَّى خَشِيتُ أَنْ يُكْتَبَ عَلَيْكُمْ ، وَلَوْ كُتِبَ عَلَيْكُمْ مَا قُمْتُمْ بِهِ فَصَلُّوا أَيُّهَا النَّاسُ فِى بُيُوتِكُمْ ، فَإِنَّ أَفْضَلَ صَلاَةِ الْمَرْءِ فِى بَيْتِهِ ، إِلاَّ الصَّلاَةَ الْمَكْتُوبَةَ » .
Tercemesi:
Buharî'nin verdiği bilgiye göre,İshak, Affân-Vüheyb-Musa b. Ukbe yoluyla nakilde bulunmuştur. Musa b. Ukbe, Ebü'n-Nadr'ı anlatırken duydum. O Büsr b. Said'ten, Büsr ise Zeyd b. Sabit'ten duymuş. Zeyd b. Sabit anlatıyor: "Peygamber Efendimiz, mescitte hasırdan bir oda çevirmişti. Geceleri orada namaz kılıyordu. Bazıları O'nun arkasında bir cemaat oluşturuyordu. Fakat bir gece sesini duyamadılar, Peygamber Efendimizin uyuya kaldığını zannettiler. Peygamberin yanlarına çıkması için öksürür gibi yaptılar. Nihayet Efendimiz yanlarına çıktığında onlara dedi ki: " Ne yapıp durduğunuzu gördüm, fakat gece namazının size farz kılınıp sizin bunu yerine getiremeyeceğinizden korktuğum için (yanınıza çıkmadım.) Ey İnsanlar! Evlerinizde namaz kılın. Çünkü farz namazlar dışında, kişinin kıldığı namazların en üstün ve en iyi olanları evinde kıldığı namazlardır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, İ'tisâm bi'l-Kitâb ve's-Sünneti 3, 2/726
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, farz olur endişesiyle terk ettikleri
İbadet, nafile, evlerde
Namaz, Teravih namazı , Rekatları vs,