10631 Kayıt Bulundu.
Bize İshak b. Nasr, ona Abdurrezzak, ona Süfyân, ona Mansur ve A'meş, ona Ebu Vâil, ona Abdullah'ın rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Her kim bir malı haksız yere almak için yalan yere yemin ederse, kıyamet günü Allah'ın öfkesine uğramış bir halde Allah'ın huzuruna varır." Yüce Allah şu ayeti indirdi: "Allah'a verdikleri sözü ve yeminlerini az bir paraya satanlar var ya, işte onların ahirette bir payı yoktur; Allah kıyamet günü onlarla hiç konuşmayacak, onlara bakmayacak ve onları temizlemeyecektir. Onlar için acı bir azap vardır." (Âlu İmrân, 77)
Bize Osman b. Salih, ona Abdullah b. Vehb, ona İbn Cüreyc, ona Nâfi, ona da İbn Ömer (r.anhuma) şöyle demiştir: Ebu Huzeyfe'nin azatlısı Salim, içlerinde Ebu Bekir, Ömer, Ebu Seleme, Zeyd ve Âmir b. Rabîa'nın da bulunduğu, ilk Muhacirlere ve Peygamber'in (sav) sahabesine Kubâ Mescidinde imamlık yapıyordu.
Bize İsmail b. Ebu Üveys, ona İsmail b. İbrahim, ona amcası Musa b. Ukbe, ona İbn Şihâb, ona Urve b. Zübeyir, ona da Mervân b. Hakem ve Misver b. Mahreme şöyle rivayet etmişlerdir: Müslümanlar Hevâzin esirlerinin azat edilmesi konusunda Hz. Peygamber'e (sav) yetki verdiklerinde Hz. Peygamber (sav) "Şimdi kimin gönül hoşluğu ile izin verdiğini, kimin de razı olmadığını bilmiyoruz. Siz gidin, konuya vakıf temsilcileriniz muvafakat işinizi bize arz etsin" buyurdu. İnsanlar yerlerine döndüler. Kabilelerin temsilcileri, konuyu kendi adamlarıyla konuştuktan sonra Hz. Peygamber'e (sav) gelip her biri kendi kavminin, esirleri geri vermekten hoşnut olduklarını ve Hz. Peygamber'e esirleri iade hususunda izin verdiklerini haber verdiler.
Bize İsmail, ona Malik, ona İbn Şihâb, ona Urve b. Zübeyir, ona da Hz. Peygamber'in (sav) Hanımı Âişe (r.anha) şöyle demiştir: Utbe b. Ebu Vakkâs kardeşi Sa'd b. Ebu Vakkâs'a “Zem'a'nın cariyesinin doğan (Abdurrahman), benim çocuğumdur, Bu çocuğu himayene al” diye vasiyet etti. Mekke'nin fethedildiği sene Mekke'ye varıldığında, Sa'd b. Ebu Vakkâs bu çocuğu aldı ve “bu çocuk kardeşimin oğludur. Nesebimize katılması konusunda kardeşim bana vasiyet etmiştir” dedi. Abd b. Zem'a da ayağa kalkıp “bu, benim kardeşimdir, babamın cariyesinin oğlu olup babamın döşeğinde doğmuştur” dedi. Her iki taraf iddialarını Hz. Peygamber'e taşıdılar. Sa'd b. Ebu Vakkâs “Ey Allah'ın Rasûlü, bu çocuk kardeşimin oğludur. Nesebimize katılması konusunda kardeşim bana vasiyet etmiştir” dedi. Abd b. Zem'a da “bu, benim kardeşimdir, babamın cariyesinin oğlu olup babamın döşeğinde doğmuştur” dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "Ey Abd b. Zem'a, bu çocuk senin kardeşindir" dedi, ardından "çocuk (doğduğu) döşeğe aittir. Zina eden erkeğe de mahrumiyet düşer" buyurdu. Sonra Hz. Peygamber (sav) çocuğun Utbe'ye benzediğini görünce eşi Sevde bt. Zem'a'ya "ey Sevde! Bundan sonra sen de Abdurrahman'ın yanında örtünü üzerine al, örtün" buyurdu. Abdurrahman, bu vakitten sonra vefat edinceye kadar, Sevde'yi örtüsüz olarak görmedi.