10631 Kayıt Bulundu.
Bize Abdülaziz b. Abdullah, ona İbrahim b. Sa'd, ona babası (Sa'd b. İbrahim), ona dedesi (İbrahim b. Abdurrahman), ona da Ebu Bekre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Medine'ye Deccâl Mesih'in korkusu bile giremeyecektir. O günlerde Medine'nin yedi kapısı olacak, her kapı önünde iki melek bulunacaktır."
Bize Abdülaziz b. Abdullah, ona İbrahim, ona Salih, ona İbn şihâb, ona Salim b. Abdullah, ona da Abdullah b. Ömer (r.anhuma) şöyle demiştir: Rasulullah (sav) bir keresinde, insanlar arasında ayağa kalkıp Allah'ı layık olduğu şekliyle övdü sonra da Deccal'den bahsederek şöyle buyurdu: "Ben sizi onun hakkında uyarıyorum. Bütün peygamberler kavimlerini onun hakkında uyarmışlardır. Ancak ben size, hiçbir peygamberin kavmine söylemediği bir şey söyleyeceğim. Bilin ki Deccal şaşıdır. Allah ise şaşı değildir."
Bize Yahya b. Bükeyr, ona Leys, ona Ukayl, ona İbn Şihâb, ona Salim, ona da Abdullah b. Ömer'in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Geceleyin rüyada Kabe'yi tavaf ederken yanımda, esmer, salıverilmiş düz saçlı bir kişi beliriverdi. Başı su dökülmüş yahut su akıtılmış gibiydi. “bu kimdir?” dedim. “Meryemoğlu” dediler. Sonra ona doğru dönüp yürürken, iri kıyım, kızıl suratlı, kıvırcık saçlı, gözü sanki salkımdaki benzerlerinden dışarıya fırlamış iri bir üzüm tanesi gibi olan, şaşı gözlü, bir adamla karşılaştım. Bu da “Deccal” dediler. O insanlar arasında İbni Katan'a çok benzeyen kişiydi." (İbn Kattân) Huzâa kabilesinden bir adamdır.
Bize Abdân, ona babası (Osman b. Hakim), ona Şu'be, ona Abdülmelik, ona Rıb'î, ona da Huzeyfe'nin rivayet ettiğine göre Peygamber (sav) Deccâl hakkında şöyle buyurmuştur: "Deccalın beraberinde bir su ve bir ateş bulunacaktır. Ancak onun ateşi soğuk bir su, onun suyu da yakıcı bir ateştir" Ebu Mes'ûd der ki: Ben de bu hadisi Rasulullah'tan (sav) işittim.
Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona Zuhrî, ona Übeydullah b. Abdullah b. Utbe b. Mesud, ona da Ebu Saîd el-Hudrî şöyle demiştir: Rasulullah (sav) bir gün bizlere Deccâl'den uzunca bahsetti ve konuşmasında şunları da söyledi: "Deccâl gelecek, ama Medine kapılarından içeriye girmesi ona yasaktır. Sadece Medine etrafındaki çorak ve çakıllı bir arazide konaklayacak. O gün Medine halkının en hayırlısı, yahut insanların hayırlılarından birisi, Deccâl'a karşı çıkar ve “ben şehadet ederim ki, muhakkak sen, Rasulullah'ın bize haber verdiği Deccâl'sın” der. Bunun üzerine Deccâl, etrafındakilere “şimdi ben bu adamı öldürür, sonra diriltirsem, benim tanrılığımdan hala şüphe duyar mısın?” diye sorar. Onlar da “hayır şüphe etmeyiz” derler. Deccâl hemen o adamı öldürür, sonra da diriltir. Diriltir diriltmez o adam “vallahi, senin Deccâl olduğuna dair kanaatim, öncekinden daha fazla kuvvetlidir” der. Bu defa Deccâl bu adamı tekrar öldürmek ister, fakat bir daha ona musallat olamaz (onu öldürmeye gücü yetmez.)"