Giriş


    Öneri Formu
27548 B006985 Buhari, Ta'bîr, 3

Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyan, ona Eyyûb, ona İkrime, ona da İbn Abbas'ın rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: “Görmediği bir rüyayı gördüm diye iddia eden kişi, (kıyamet günü) iki arpa tanesini birbirine düğümleyerek bağlamaya zorlanır, ama bunu asla yapamaz. İnsanların duyulmasından hoşlanmadıkları ya da duyulmasın diye kenara çekilerek yaptıkları konuşmalara kulak kabartan kişinin kulağına kıyamet günü kurşun dökülür. Bir canlının resmini çizen kişiye (kıyamet günü) azab edilir, o resme can vermesi istenir, ama asla ona can veremez.” Süfyan, “Eyyûb bize bu hadisi muttasıl olarak rivayet etti” demiştir. Kuteybe ise, bize Ebû Avâne, ona Katâde, ona İkrime ona da Ebû Hureyre rivayet etti diyerek hadisi “Men kezebe fî rü’yâhu, yani kim rüyası hakkında yalan söylerse…” cümleleri ile rivayet etmiştir. Şu'be’nin Ebû Hâşim er-Rummânî vasıtası ile İkrime’den rivayetine göre Ebû Hureyre bu hadisi “Men savvere, yani kim bir canlı varlığın resmini yaparsa…, Men tehalleme, yani kim yalan olarak rüya gördüğü iddiasında bulunursa… ve Men istemea, yani kim kulak kabartırsa…” cümleleri ile rivayet etmiştir. Bana İshak, ona Halid, ona İkrime, ona da İbn Abbas bu hadisin benzerini “Men istemea…, yani kim kulak kabartırsa, Men tehalleme… yani kim yalandan rüya gördüğü iddiasında bulunursa ve Men savvere… yani kim resim yaparsa…” cümleleri ile rivayet etmiştir. Hişâm, aynı hadisi İkrime vasıtası ile İbn Abbas'tan nakletmek suretiyle Halid’e mutabaatta bulunmuştur.


Açıklama: Bu hadiste zikredilen üç husus, öncelikle sakındırmak amacıma matuftur, bunun için de mübalağa manasına hamledilmiştir. Çünkü bu üç husus da hayatın seyrinde insanların çokça başvurdukları şeylerdir. 1- Bilindiği üzere uyanıkken yalan söylemek en büyük günahlardandır. İnsanın görmediği bir rüyayı gördüm diye yalan söylemesi, normalde uyanıkken yalan söylemesinden farksızdır, hatta belki günahı daha azdır diye düşünülebilir. Böyleyken rüya hakkında yalan söyleyenin ağır bir cezaya uğratılacağı ifadesi, sadık rüyanın Peygamberliğin bir cüz’ü olduğunu ifade eden hadisle ilişkilendirilmiştir. Yalan rüya söyleyen biri; sanki nübüvvetten bir cüz’ün kendisine verildiğini ve görmediği halde Allah’ın kendisine bazı şeyleri gösterdiğini iddia etmiş sayılmaktadır. Bir anlamda Allah’a yalan isnâd etmektedir. Çünkü o rüyayı kendisine Allah göstermektedir. Bu hadis ayrıca her durumda yalandan uzak durulması gerektiği anlamını da taşımaktadır. Rüya konusunda yalan söylemenin cezası olarak zikredilen iki arpa tanesinin birbirine bağlanması, mümkün olmayan bir iştir. Dolayısıyla bunun yalan rüya ile irtibatlandırılması, azabın sürekliliğinden kinâye görülmüştür. Nitekim Eş’arîler, bu hadîse dayanarak, teklif-i mâ lâ yutakı (insanı yapamayacağı şeylerle mükellef tutulmasını) câiz görürler. Netice olarak bu hadisin, sakındırmakta mübalağa manasına hamledilmesi daha çok benimsenmiştir. 2- Hadîste başkalarının gizli sırlarını öğrenmeye çalışmak da yasaklanmaktadır. Bu konuda daha başka hadîsler de vardır. Bu türlü davranışların, insanlar arasındaki güven ve itimadı sarsacağı, düşmanlıklara, fitne ve fesada yol açabileceği gözden ırak tutulamaz. Kulaklarına kurşun döküleceği ifadesi hakikat manasına gelebileceği gibi sakındırmakta mübalağa manasına da gelebilir. Nitekim bu konudaki başka hadislerde mahşerde Allah da onun gizli sırlarını fâş edeceği belirtilir. Cezanın suçun cinsinden olması ilkesi gereği, bu husus daha makul gözükmektedir. 3- Resim konusu da yine sakındırmak amacına matuftur. Yoksa yaptığı bir resme hiç kimsenin can veremeyeceği bilinen bir husustur. Resme can verinceye kadar ressamına azap edileceğine ve hiçbir zaman resme can vermesinin de mümkün olmadığına göre, ebediyen azap edilecek demektir. İnsanların güzel gördükleri bir taşa ve ağaca bile tapındıkları gerçeği göz önüne alındığında, onların putperestlikten mutlaka vazgeçmelerini sağlamak ve tevhidi korumak için bu türlü ağır ifadelere özellikle İslâm’ın ilk yıllarında ihtiyaç duyulmakta idi. Zamanla tevhid inancı iyice kökleşip şirk ihtimali ortadan kalkınca bu ifadeler de tedricî olarak yumuşatılmıştır. Burada İbn Abbas’ın, cansız varlıkların resimlerini yapmakta bir sakınca görmediğini de belirtmek gerekir. Zâhirde hadis, her üç konuda da azabın sürekliliği manasını taşımaktadır. Ancak hangi günahı işlerse işlesin bir mü’min için sürekli azap, diğer sahih hadislere olduğu kadar âyet-i kerîmeye de aykırıdır. Nitekim âyet-i kerîmede sadece Allah’a şirk koşanların ve bu hâl üzere ölenlerin hiçbir şekilde bağışlanmayacağı ifade edilmektedir. Dolayısıyla bu hadîsteki ifadeyi, mübalağalı bir tehdit manasına hamletmek gerekir.

    Öneri Formu
282780 B007042-5 Buhari, Ta'bîr, 45

Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyan, ona Eyyûb, ona İkrime, ona da İbn Abbas'ın rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: “Görmediği bir rüyayı gördüm diye iddia eden kişi, (kıyamet günü) iki arpa tanesini birbirine düğümleyerek bağlamaya zorlanır, ama bunu asla yapamaz. İnsanların duyulmasından hoşlanmadıkları ya da duyulmasın diye kenara çekilerek yaptıkları konuşmalara kulak kabartan kişinin kulağına kıyamet günü kurşun dökülür. Bir canlının resmini çizen kişiye (kıyamet günü) azab edilir, o resme can vermesi istenir, ama asla ona can veremez.” Süfyan, “Eyyûb bize bu hadisi muttasıl olarak rivayet etti” demiştir. Kuteybe ise, bize Ebû Avâne, ona Katâde, ona İkrime ona da Ebû Hureyre rivayet etti diyerek hadisi “Men kezebe fî rü’yâhu, yani kim rüyası hakkında yalan söylerse…” cümleleri ile rivayet etmiştir. Şu'be’nin Ebû Hâşim er-Rummânî vasıtası ile İkrime’den rivayetine göre Ebû Hureyre bu hadisi “Men savvere, yani kim bir canlı varlığın resmini yaparsa…, Men tehalleme, yani kim yalan olarak rüya gördüğü iddiasında bulunursa… ve Men istemea, yani kim kulak kabartırsa…” cümleleri ile rivayet etmiştir. Bana İshak, ona Halid, ona İkrime, ona da İbn Abbas bu hadisin benzerini “Men istemea…, yani kim kulak kabartırsa, Men tehalleme… yani kim yalandan rüya gördüğü iddiasında bulunursa ve Men savvere… yani kim resim yaparsa…” cümleleri ile rivayet etmiştir. Hişâm, aynı hadisi İkrime vasıtası ile İbn Abbas'tan nakletmek suretiyle Halid’e mutabaatta bulunmuştur.


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Kuteybe b. Said arasında inkıta vardır.

    Öneri Formu
282777 B007042-2 Buhari, Ta'bîr, 45

Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyan, ona Eyyûb, ona İkrime, ona da İbn Abbas'ın rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: “Görmediği bir rüyayı gördüm diye iddia eden kişi, (kıyamet günü) iki arpa tanesini birbirine düğümleyerek bağlamaya zorlanır, ama bunu asla yapamaz. İnsanların duyulmasından hoşlanmadıkları ya da duyulmasın diye kenara çekilerek yaptıkları konuşmalara kulak kabartan kişinin kulağına kıyamet günü kurşun dökülür. Bir canlının resmini çizen kişiye (kıyamet günü) azab edilir, o resme can vermesi istenir, ama asla ona can veremez.” Süfyan, “Eyyûb bize bu hadisi muttasıl olarak rivayet etti” demiştir. Kuteybe ise, bize Ebû Avâne, ona Katâde, ona İkrime ona da Ebû Hureyre rivayet etti diyerek hadisi “Men kezebe fî rü’yâhu, yani kim rüyası hakkında yalan söylerse…” cümleleri ile rivayet etmiştir. Şu'be’nin Ebû Hâşim er-Rummânî vasıtası ile İkrime’den rivayetine göre Ebû Hureyre bu hadisi “Men savvere, yani kim bir canlı varlığın resmini yaparsa…, Men tehalleme, yani kim yalan olarak rüya gördüğü iddiasında bulunursa… ve Men istemea, yani kim kulak kabartırsa…” cümleleri ile rivayet etmiştir. Bana İshak, ona Halid, ona İkrime, ona da İbn Abbas bu hadisin benzerini “Men istemea…, yani kim kulak kabartırsa, Men tehalleme… yani kim yalandan rüya gördüğü iddiasında bulunursa ve Men savvere… yani kim resim yaparsa…” cümleleri ile rivayet etmiştir. Hişâm, aynı hadisi İkrime vasıtası ile İbn Abbas'tan nakletmek suretiyle Halid’e mutabaatta bulunmuştur.


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Şube b. Haccac arasında inkıta vardır.

    Öneri Formu
282778 B007042-3 Buhari, Ta'bîr, 45

Bize Yahya b. Bükeyr, ona Leys, ona Ubeydullah b. Ebu Cafer, ona Ebu Seleme, ona Ebu Katade'nin naklettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Sâlih rüya Allah'tandır. Kötü rüya ise şeytandandır. Sizden biri hoşlanmadığı bir şey (rüya) görüp uyandığında sol tarafına üç kere tükürsün ve onun şerrinden Allah'a sığınsın. Böylece o rüya kendisine inşallah zarar veremez. Ayrıca (şunu da bilin ki rüyanızda bile olsa) Şeytan asla benim kılığıma bürünemez."


    Öneri Formu
27558 B006995 Buhari, Ta'bîr, 10

Bize Müsedded, ona Abdullah b. Yahya b. Ebu Kesir -(Müsedded) ile Yemâme'de karşılaştığımda (Abdullah'ı) hayır ile yâd etmişti- ona babası (Yahya b. Ebu Kesir), ona Ebu Seleme, ona da Ebu Katâde, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Salih rüya Allah'tandır. Kötü rüya ise şeytandandır. (Bundan dolayı kişi), kötü bir rüya gördüğünde (o rüyanın) şerrinden Allah'a sığınsın ve sol (tarafına) tükürsün. (Böylece rüya) ona zarar vermez." Bize babası (Yahya b. Ebu Kesir), ona Abdullah b. Ebu Katâde, ona da babası (Ebu Katâde), Hz. Peygamber'den (sav) benzeri bir nakilde bulunmuştur.


    Öneri Formu
282685 B006986-2 Buhari, Ta'bîr, 4

Bize İbrahim b. Hamza, ona İbn Ebu Hâzim ve ed-Derâverdî, ona Yezid, ona Abdullah b. Habbâb, ona da Ebu Said el-Hudrî, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Sizden birisi hoşuna giden bir rüya gördüğünde o, Allah'tandır. Onun için Allah'a hamd etsin ve onu başkalarına anlatsın. Eğer hoşlanmadığı başka bir rüya görürse o, şeytandır. Onun şerrinden Allah'a sığınsın ve ondan kimseye söz etmesin. Böylece o rüya kendisine asla zarar vermeyecektir."


    Öneri Formu
282686 B007045-2 Buhari, Ta'bîr, 46

Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyan, ona Eyyûb, ona İkrime, ona da İbn Abbas'ın rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: “Görmediği bir rüyayı gördüm diye iddia eden kişi, (kıyamet günü) iki arpa tanesini birbirine düğümleyerek bağlamaya zorlanır, ama bunu asla yapamaz. İnsanların duyulmasından hoşlanmadıkları ya da duyulmasın diye kenara çekilerek yaptıkları konuşmalara kulak kabartan kişinin kulağına kıyamet günü kurşun dökülür. Bir canlının resmini çizen kişiye (kıyamet günü) azab edilir, o resme can vermesi istenir, ama asla ona can veremez.” Süfyan, “Eyyûb bize bu hadisi muttasıl olarak rivayet etti” demiştir. Kuteybe ise, bize Ebû Avâne, ona Katâde, ona İkrime ona da Ebû Hureyre rivayet etti diyerek hadisi “Men kezebe fî rü’yâhu, yani kim rüyası hakkında yalan söylerse…” cümleleri ile rivayet etmiştir. Şu'be’nin Ebû Hâşim er-Rummânî vasıtası ile İkrime’den rivayetine göre Ebû Hureyre bu hadisi “Men savvere, yani kim bir canlı varlığın resmini yaparsa…, Men tehalleme, yani kim yalan olarak rüya gördüğü iddiasında bulunursa… ve Men istemea, yani kim kulak kabartırsa…” cümleleri ile rivayet etmiştir. Bana İshak, ona Halid, ona İkrime, ona da İbn Abbas bu hadisin benzerini “Men istemea…, yani kim kulak kabartırsa, Men tehalleme… yani kim yalandan rüya gördüğü iddiasında bulunursa ve Men savvere… yani kim resim yaparsa…” cümleleri ile rivayet etmiştir. Hişâm, aynı hadisi İkrime vasıtası ile İbn Abbas'tan nakletmek suretiyle Halid’e mutabaatta bulunmuştur.


    Öneri Formu
282779 B007042-4 Buhari, Ta'bîr, 45


    Öneri Formu
27556 B006993 Buhari, Ta'bîr, 10


    Öneri Formu
27568 B007005 Buhari, Ta'bîr, 14