10631 Kayıt Bulundu.
Bize Yahya b. Bükeyr, ona Leys, ona Halîd b. Yezîd, ona Saîd b. Ebu Hilâl, ona Zeyd b. Eslem, ona babası (Eslem el-Habeşî), ona da Ömer b. Hattâb (ra) şöyle rivayet etmiştir: Peygamber (sav) zamanında, Abdullah isminde, kendisine eşek lakabı takılan ve Rasulullah'ı ara sıra güldüren bir adam vardı. Hz. Peygamber (sav) bu adama, şarap içtiği için had cezası uygulamıştı. Bir gün yine huzura getirildi, Hz. Peygamber (sav) had cezası uygulanmasını emretti, uygulandı. Topluluktan birisi “Allah'ım, şu adama lanet et, içki yüzünden ne kadar da çok huzura getiriliyor” dedi. Bunun üzerine Peygamber (sav) "Ona lanet etmeyiniz. Vallahi bildiğim bir şey var ki bu zât Allah'ı ve Rasulü'nü sevmektedir" buyurdu.
Bize Abdullah b. Muhammed el-Cu'fî, ona Hişam b. Yusuf, ona Ma'mer, ona Zührî, ona Ebu İdris, ona da Ubade b. Sâmit (ra) şöyle demiştir: Bir grupla birlikte Rasulullah'a (sav) biat ettim. Bize şöyle buyurdu: "Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmayacağınıza, hırsızlık yapmayacağınıza, çocuklarınızı öldürmeyeceğinize, kendi kendinize uydurduğunuz bir yalanla kimseye iftira atmayacağınıza, iyi olan hiçbir şeye karşı çıkmayacağınıza dair sizden biat etmenizi istiyorum. Kim bu sayılanlardan bir şey yapar ve dünyadayken bundan dolayı cezalandırılırsa bu durum, onun için bir kefarettir, günahlarının temizlenmesine bir vesiledir. Kimin de (günahını) Allah örtmüşse onun hali Allah'a kalmıştır. İsterse ona azap eder. İsterse de onu affeder." Ebu Abdullah der ki: Hırsızlık yapan kişi, eli kesildikten sonra tövbe ederse şahitliği kabul edilir. Had cezası uygulanan her suçluda hüküm, bu şekildedir. Tövbe ettiği zaman şahitliği kabul edilir.
Bize Muhammed b. Selam, ona Abdullah (b. Mübarek), ona Ubeydullah b. Ömer, ona Hubeyb b. Abdurrahman, ona Hafs b. Asım, ona da Ebu Hüreyre'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Başka bir gölgenin bulunmadığı Kıyamet gününde Allah, yedi insanı kendi arşının gölgesinde barındıracaktır: Âdil devlet başkanı, Allah'a kulluk ederek serpilip büyüyen genç, tenhada Allah'ı anıp göz yaşı döken kimse, kalbi mescitlere bağlı müslüman, birbirlerini Allah için seven iki insan, güzel ve mevki sahibi bir kadının beraber olma teklifini 'Ben Allah'tan korkarım' diyerek reddeden yiğit ve sağ elinin verdiğini sol eli bilmeyecek kadar gizli sadaka veren kimse."
Bize Amr b. Ali, ona Yahya, ona Süfyân, ona Mansûr ile Süleyman, onlara Ebu Vâil, ona Ebu Meysere ona da Abdullah (ra) şöyle anlattı: Ben, "Yâ RasûlalIah! Hangi günah en büyüktür?" diye sordum. "Seni Allah yarattığı halde O'na ortak uydurmandır" buyurdu. "Sonra hangisidir?" diye sordum. "Sofrana ortak olacak diye korktuğun için çocuğunu öldürmendir" buyurdu. "Sonra hangisidir?" dedim. "Komşunun helâli ile zina etmendir" buyurdu. Yahya bin Saîd şöyle dedi: Bize Süfyân, ona Vâsıl, ona Ebu Vâil, ona da Abdullah'ın rivâyet ettiğine göre, Abdullah b. Mes'ûd, "Ey Allah'ın Rasûlü diye ben sordum" diyerek bu hadîsin aynısını rivâyet etti. Amr b. Ali şöyle dedi: Ben bu hadîsi Abdurrahman b. Mehdî'ye zikrettim. O da bu hadîsi bize Süfyân'dan, o el-A'meş'ten, o Mansur'dan, o da Vâsıl'dan; bu üçü de Ebû Vâil'den, o da Ebu Meysere'den diye tahdîs ediyordu. Abdurrahman b. Mehdî, "(İçinde Ebu Vâil ile Abdullah b. Mes'ûd arasında Ebu Meysere'nin zikredilmediği) isnadı terket, bu isnadı terket!" dedi.
Bize Mahmud, ona Abdürrezzak, ona Ma'mer, ona Zührî, ona Ebu Seleme, ona da Cabir (b. Abdullah) şöyle demiştir: "Eslem kabilesinden bir adam (Maiz b. Malik) Rasulullah'a geldi ve zina yaptığını itiraf etti. Rasulullah (sav) ondan yüz çevirdi. Adam da kendi aleyhine dört defa şahitlik yapınca, Rasulullah (sav) ona “Sen deli misin?” O adam “Hayır (değilim)” dedi. Rasulullah (sav) yine “Sen evli misin?” deyince, o adam da “Evet (evliyim)” dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) o adamın recmedilmesini emretti ve o adam musallada (cenaze namazı kılınan yerde) recmedildi. Taşlar ona isabet edince (canını acıtınca) adam kaçmaya başladı, kendisine yetişildi ve vefat edene kadar recmedilmeye devam edildi ve adam vefat etti. Rasulullah (sav) onu hayırla zikretti ve üzerine cenaze namazı kıldırdı." [Ravi Yunus ile İbn Cureyc, Zuhrî'den yaptıkları rivayetlerinde “cenaze namazını kıldı” ibaresini söylemediler.]
Açıklama: Aşağıdaki tarik muallaktır; Buhari ile İbn Cüreyc arasında inkıta' vardır.
Bize Mahmud, ona Abdürrezzak, ona Ma'mer, ona Zührî, ona Ebu Seleme, ona da Cabir (b. Abdullah) şöyle demiştir: "Eslem kabilesinden bir adam (Maiz b. Malik) Rasulullah'a geldi ve zina yaptığını itiraf etti. Rasulullah (sav) ondan yüz çevirdi. Adam da kendi aleyhine dört defa şahitlik yapınca, Rasulullah (sav) ona “Sen deli misin?” O adam “Hayır (değilim)” dedi. Rasulullah (sav) yine “Sen evli misin?” deyince, o adam da “Evet (evliyim)” dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) o adamın recmedilmesini emretti ve o adam musallada (cenaze namazı kılınan yerde) recmedildi. Taşlar ona isabet edince (canını acıtınca) adam kaçmaya başladı, kendisine yetişildi ve vefat edene kadar recmedilmeye devam edildi ve adam vefat etti. Rasulullah (sav) onu hayırla zikretti ve üzerine cenaze namazı kıldırdı." [Ravi Yunus ile İbn Cureyc, Zuhrî'den yaptıkları rivayetlerinde “cenaze namazını kıldı” ibaresini söylemediler.]
Açıklama: Aşağıdaki tarik muallaktır; Buhari ile Yunus b. Yezid arasında inkıta' vardır.
Açıklama: Rivayet muallaktır. Buhari ile Leys b. Sa'd arasında inkıta' vardır.