Öneri Formu
Hadis Id, No:
36045, MU000829
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ أَنَّهُ بَلَغَهُ أَنَّ سَعْدَ بْنَ أَبِى وَقَّاصٍ كَانَ إِذَا دَخَلَ مَكَّةَ مُرَاهِقًا خَرَجَ إِلَى عَرَفَةَ قَبْلَ أَنْ يَطُوفَ بِالْبَيْتِ وَبَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ ثُمَّ يَطُوفُ بَعْدَ أَنْ يَرْجِعَ . قَالَ مَالِكٌ وَذَلِكَ وَاسِعٌ إِنْ شَاءَ اللَّهُ . وَسُئِلَ مَالِكٌ هَلْ يَقِفُ الرَّجُلُ فِى الطَّوَافِ بِالْبَيْتِ الْوَاجِبِ عَلَيْهِ يَتَحَدَّثُ مَعَ الرَّجُلِ فَقَالَ لاَ أُحِبُّ ذَلِكَ لَهُ . قَالَ مَالِكٌ لاَ يَطُوفُ أَحَدٌ بِالْبَيْتِ وَلاَ بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ إِلاَّ وَهُوَ طَاهِرٌ .
Tercemesi:
O (Yahya) bana, ona Mâlik’in rivayet ettiğine göre kendisine şu rivayet ulaşmıştır: Sa‘d b. Ebu Vakkas Mekke’ye (vakfe yapmaya) pek az zaman kalmış olduğu halde girecek olursa, Beyt’i tavaf etmeden, Safa ile Merve arasında sa’y yapmadan Arafat’a çıkardı, sonra da döndükten sonra tavaf yapardı.
Mâlik dedi ki: Böyle yapmakta –inşallah- genişlik vardır. Mâlik’e: Bir kişi Beyt’in etrafında, haccın farzı olan tavafı yapmakta iken durup da bir başkası ile konuşabilir mi? diye sorulmuş. O: Onun böyle yapmasını hoş görmüyorum, demiştir.
Mâlik dedi ki: Taharet üzere olmadıkça hiçbir kimse ne Beyt’i tavaf eder, ne de Safa ile Merve arasında sa’y yapar.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Hac 829, 1/134
Senetler:
()
Konular:
Hac, esnasında uyulacak kurallar
Hac, Sa'y etmek
Hac, Tavaf, Kabe'yi tavaf etmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36050, MU000834
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ أَنَّ سَوْدَةَ بِنْتَ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ كَانَتْ عِنْدَ عُرْوَةَ بْنِ الزُّبَيْرِ فَخَرَجَتْ تَطُوفُ بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ فِى حَجٍّ أَوْ عُمْرَةٍ مَاشِيَةً وَكَانَتِ امْرَأَةً ثَقِيلَةً فَجَاءَتْ حِينَ انْصَرَفَ النَّاسُ مِنَ الْعِشَاءِ فَلَمْ تَقْضِ طَوَافَهَا حَتَّى نُودِىَ بِالأُولَى مِنَ الصُّبْحِ فَقَضَتْ طَوَافَهَا فِيمَا بَيْنَهَا وَبَيْنَهُ . وَكَانَ عُرْوَةُ إِذَا رَآهُمْ يَطُوفُونَ عَلَى الدَّوَابِّ يَنْهَاهُمْ أَشَدَّ النَّهْىِ فَيَعْتَلُّونَ بِالْمَرَضِ حَيَاءً مِنْهُ فَيَقُولُ لَنَا فِيمَا بَيْنَنَا وَبَيْنَهُ لَقَدْ خَابَ هَؤُلاَءِ وَخَسِرُوا . قَالَ مَالِكٌ مَنْ نَسِىَ السَّعْىَ بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ فِى عُمْرَةٍ فَلَمْ يَذْكُرْ حَتَّى يَسْتَبْعِدَ مِنْ مَكَّةَ أَنَّهُ يَرْجِعُ فَيَسْعَى وَإِنْ كَانَ قَدْ أَصَابَ النِّسَاءَ فَلْيَرْجِعْ فَلْيَسْعَ بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ حَتَّى يُتِمَّ مَا بَقِىَ عَلَيْهِ مِنْ تِلْكَ الْعُمْرَةِ ثُمَّ عَلَيْهِ عُمْرَةٌ أُخْرَى وَالْهَدْىُ . وَسُئِلَ مَالِكٌ عَنِ الرَّجُلِ يَلْقَاهُ الرَّجُلُ بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ فَيَقِفُ مَعَهُ يُحَدِّثُهُ فَقَالَ لاَ أُحِبُّ لَهُ ذَلِكَ . قَالَ مَالِكٌ وَمَنْ نَسِىَ مِنْ طَوَافِهِ شَيْئًا أَوْ شَكَّ فِيهِ فَلَمْ يَذْكُرْ إِلاَّ وَهُوَ يَسْعَى بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ فَإِنَّهُ يَقْطَعُ سَعْيَهُ ثُمَّ يُتِمُّ طَوَافَهُ بِالْبَيْتِ عَلَى مَا يَسْتَيْقِنُ وَيَرْكَعُ رَكْعَتَىِ الطَّوَافِ ثُمَّ يَبْتَدِئُ سَعْيَهُ بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ .
Tercemesi:
Hişam b. Urve'den: Abdullah b. Ömer'in kızı Şevde, Urve b. Zübeyr'in yanında idi. Yürüyerek hac veya umre için Safa ile Merve arasını sa'ye çıktı. Kendisi şişman bir kadındı. Cemaat yatsı namazından çıkarken ancak dönebildi. ilk ezan okununcaya kadar da tavafını bitiremedi.
Urve bazılarının binekli olarak tavaf ettiklerim görür, onları şiddetle bundan menederdi. Urve'den utandıkları için onlar hastayız derlerdi. Urve de onlar için "Umdukları ecri alamazlar, hüsrandadırlar" derdi.
İmam Malik "Umre yaparken Safa ile Merve arasında sa'y etmeyi unutan bir kimse Mekke'den ayrıldıktan sonra hatırlasa ne yapar?" sorusuna: "Döner ve sa'yini yapar. Şayet bu arada hanımıyla münasebette bulunmuşsa, yine döner sa'yini yapar, Umreden başka bıraktıklarını tamamlar, sonra yeniden bir umre yapması ve kurban kesmesi icabeder." cevabını verir.
İmam Malik'e: "Safa ile Merve arasında sa'y ederken karşılaştığı biriyle durup konuşan birinin durumu" sorulduğunda: "îyi bulmam" cevabını verdi.
"Tavaf esnasında unuttuğu bir şeyi veya şüphelendiği bir şeyi Safa ile Merve arasında sa'yederken hatırlasa ne yapar?" sorusuna da şöyle cevap verir: "Sa'yini orada keser, gider tavafta eksik bıraktığını tam mutmain olarak yapar, iki rekât tavaf namazını kıldıktan sonra Safa ile Merve arasındaki sa'yine başlar."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Hac 834, 1/135
Senetler:
()
Konular:
Hac, Safa ve Merve
Hac, Tavaf, Kabe'yi tavaf etmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36047, MU000831
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ جَعْفَرِ بْنِ مُحَمَّدِ بْنِ عَلِىٍّ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَانَ إِذَا وَقَفَ عَلَى الصَّفَا يُكَبِّرُ ثَلاَثًا وَيَقُولُ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَحْدَهُ لاَ شَرِيكَ لَهُ لَهُ الْمُلْكُ وَلَهُ الْحَمْدُ وَهُوَ عَلَى كُلِّ شَىْءٍ قَدِيرٌ. يَصْنَعُ ذَلِكَ ثَلاَثَ مَرَّاتٍ وَيَدْعُو وَيَصْنَعُ عَلَى الْمَرْوَةِ مِثْلَ ذَلِكَ .
Tercemesi:
Cabir b. Abdullah'tan: Resûlullah (s.a.v.) Safa'da durduğu zaman üç defa tekbir getirerek, üç defa da: "Allah'tan başka ilah yoktur. Onun hiç bir şekilde benzeri de yoktur. Mülk onundur, ham d ona mahsustur. O her şeye kadirdir" der ve dua ederdi. Daha sonra bunun aynını Merve'de de yapardı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Hac 831, 1/135
Senetler:
()
Konular:
Hac, Safa ve Merve
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36049, MU000833
Hadis:
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ أَنَّهُ قَالَ قُلْتُ لِعَائِشَةَ أُمِّ الْمُؤْمِنِينَ وَأَنَا يَوْمَئِذٍ حَدِيثُ السِّنِّ أَرَأَيْتِ قَوْلَ اللَّهِ تَبَارَكَ وَتَعَالَى إِنَّ الصَّفَا وَالْمَرْوَةَ مِنْ شَعَائِرِ اللَّهِ فَمَنْ حَجَّ الْبَيْتَ أَوِ اعْتَمَرَ فَلاَ جُنَاحَ عَلَيْهِ أَنْ يَطَّوَّفَ بِهِمَا فَمَا عَلَى الرَّجُلِ شَىْءٌ أَنْ لاَ يَطَّوَّفَ بِهِمَا . فَقَالَتْ عَائِشَةُ كَلاَّ لَوْ كَانَ كَمَا تَقُولُ لَكَانَتْ فَلاَ جُنَاحَ عَلَيْهِ أَنْ لاَ يَطَّوَّفَ بِهِمَا إِنَّمَا أُنْزِلَتْ هَذِهِ الآيَةُ فِى الأَنْصَارِ كَانُوا يُهِلُّونَ لِمَنَاةَ وَكَانَتْ مَنَاةُ حَذْوَ قُدَيْدٍ وَكَانُوا يَتَحَرَّجُونَ أَنْ يَطُوفُوا بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ فَلَمَّا جَاءَ الإِسْلاَمُ سَأَلُوا رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنْ ذَلِكَ فَأَنْزَلَ اللَّهُ تَبَارَكَ وَتَعَالَى إِنَّ الصَّفَا وَالْمَرْوَةَ مِنْ شَعَائِرِ اللَّهِ فَمَنْ حَجَّ الْبَيْتَ أَوِ اعْتَمَرَ فَلاَ جُنَاحَ عَلَيْهِ أَنْ يَطَّوَّفَ بِهِمَا
Tercemesi:
Urve der ki: Ben henüz gençtim, Mü'minlerin annesi Hz. Aişe'ye sordum:
"Allah Teâlâ: "Şüphesiz ki Safa ile Merve, Allah'ın nişanelerindendir. Kim Kabe'yi hacceder veya umre yaparsa, bu ikisini de tavaf (sa'y) etmesinde bir sakınca yoktur,"
buyurduğuna göre, Safa ile Merve'yi tavaf etmeyene bir şey lâzım gelmez." dedim. Bunun üzerine Hz. Aişe:
"Asla! Şayet senin dediğin gibi olsaydı, âyet, bu ikisini de tavaf etmemesinde bir beis yoktur, şeklinde olurdu. Bu âyet, Ensarla ilgili olarak nazil olmuştur. Cahiliyye devrinde onlar Kudeyd hizasındaki Menat putu için ihrama giriyorlar, Safa ile Merve tepelerini de Sa'y etmeye çekmiyorlardı. Ne zaman ki îslam geldi, Hz. Peygambere bu durumu sordular. Allah Teâlâ da bu âyeti kerimeyi inzal buyurdu: Safa ile Merve Allahın nisanelerindendir. Kim Kabe'yi hacceder veya umre yaparsa Safa ve Merve arasında tavaf (sa'y) etmesinde bir sakınca yoktur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Hac 833, 1/135
Senetler:
()
Konular:
Hac, Safa ve Merve
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ جَعْفَرِ بْنِ مُحَمَّدٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَانَ إِذَا نَزَلَ مِنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ مَشَى حَتَّى إِذَا انْصَبَّتْ قَدَمَاهُ فِى بَطْنِ الْوَادِى سَعَى حَتَّى يَخْرُجَ مِنْهُ . قال مالك فى رجل جهل فبدأ بالسعي بين الصفا و المروة قبل أن يطوف بالبيت قال ليرجع فليطف بالبيت ثم ليسع بين الصفا والمروة و إن جهل ذلك حتي يخرج من مكة و يستبعد فإنه يرجع إلى مكة فيطوف بالبيت و يسعى بين الصفا و المروة و إن كان أصاب النساء رجع فطاف بالبيت و سعى بين الصفا و المروة حتى يُتم ما بقي عليه من تلك العمرة ثم عليه عمرة أخرى والهدي.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36051, MU000835
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ جَعْفَرِ بْنِ مُحَمَّدٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَانَ إِذَا نَزَلَ مِنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ مَشَى حَتَّى إِذَا انْصَبَّتْ قَدَمَاهُ فِى بَطْنِ الْوَادِى سَعَى حَتَّى يَخْرُجَ مِنْهُ . قال مالك فى رجل جهل فبدأ بالسعي بين الصفا و المروة قبل أن يطوف بالبيت قال ليرجع فليطف بالبيت ثم ليسع بين الصفا والمروة و إن جهل ذلك حتي يخرج من مكة و يستبعد فإنه يرجع إلى مكة فيطوف بالبيت و يسعى بين الصفا و المروة و إن كان أصاب النساء رجع فطاف بالبيت و سعى بين الصفا و المروة حتى يُتم ما بقي عليه من تلك العمرة ثم عليه عمرة أخرى والهدي.
Tercemesi:
Cabir b. Abdullah'tan: Resûlullah (s.a.v.), Safa'dan indiği zaman normal adımlarla yürür, vadiye iner inmez çıkıncaya kadar hızlı hızlı yürürdü.
Beytullah'ı tavaf etmeden bilmiyerek Safa ile Merve arasında sa'yeden kimseyle ilgili olarak İmam Malik şöyle der: Dönüp ta¬vafını yapsın, sonra da sa'yini yapar. Şayet bunu bilmiyorsa, Mek¬ke'den ayrılmışsa geri dönerek tavaf ve sa'yini yapar. Bu arada hanımı ile cinsi münasebette bulunmuşsa yine döner tavaf ve sa'yini yaparak umreden eksik bıraktıklarını tamamlar. Daha sonra ise yeniden bir umre yapması ve kurban kesmesi gerekir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Hac 835, 1/136
Senetler:
()
Konular:
Hac, Safa ve Merve
Hac, Tavaf, Kabe'yi tavaf etmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36052, MU000836
Hadis:
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنْ أَبِى النَّضْرِ مَوْلَى عُمَرَ بْنِ عُبَيْدِ اللَّهِ عَنْ عُمَيْرٍ مَوْلَى عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبَّاسٍ عَنْ أُمِّ الْفَضْلِ بِنْتِ الْحَارِثِ أَنَّ نَاسًا تَمَارَوْا عِنْدَهَا يَوْمَ عَرَفَةَ فِى صِيَامِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ بَعْضُهُمْ هُوَ صَائِمٌ وَقَالَ بَعْضُهُمْ لَيْسَ بِصَائِمٍ فَأَرْسَلْتُ إِلَيْهِ بِقَدَحِ لَبَنٍ وَهُوَ وَاقِفٌ عَلَى بَعِيرِهِ فَشَرِبَ .
Tercemesi:
Haris'in kızı Ümmül Fadl'dan: Kurban bayramının arefe günü ashap benim yanımda Hz. Peygamberin oruçlu olup olmad¬ğı konusunda ihtilafa düştüler. Bazıları "oruçlu" dedi. Bazıları da "değil" dediler. Bunun üzerine ben Hz. Peygambere bir bardak süt gönderdim, devesinin yanında dikilirken onu içti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Hac 836, 1/136
Senetler:
1. Ümmü Fadl Lübabe bt. Haris (Lübabe bt. Haris b. Hazn b. Büceyr b. Hüzem)
2. Ebu Abdullah Umeyr b. Abdullah el-Hilâlî (Umeyr b. Abdullah)
3. Ebu Nadr Salim b. Ebu Ümeyye el-Kuraşî (Salim b. Ebu Ümeyye)
Konular:
Oruç, Arafatta, Arefe günü oruç tutmak
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنْ أَبِى النَّضْرِ مَوْلَى عُمَرَ بْنِ عُبَيْدِ اللَّهِ عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ يَسَارٍ . أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم نَهَى عَنْ صِيَامِ أَيَّامِ مِنًى .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36054, MU000838
Hadis:
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنْ أَبِى النَّضْرِ مَوْلَى عُمَرَ بْنِ عُبَيْدِ اللَّهِ عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ يَسَارٍ . أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم نَهَى عَنْ صِيَامِ أَيَّامِ مِنًى .
Tercemesi:
Süleyman b. Yesardan: Resûlullah (s.a.v.), kurban bayramında oruç tutmayı yasakladı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Hac 838, 1/136
Senetler:
()
Konular:
KTB, ORUÇ
Oruç, bayram günleri
Oruç, yasaklandığı günler
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بَعَثَ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ حُذَافَةَ أَيَّامَ مِنًى يَطُوفُ يَقُولُ إِنَّمَا هِىَ أَيَّامُ أَكْلٍ وَشُرْبٍ وَذِكْرِ اللَّهِ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36055, MU000839
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بَعَثَ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ حُذَافَةَ أَيَّامَ مِنًى يَطُوفُ يَقُولُ إِنَّمَا هِىَ أَيَّامُ أَكْلٍ وَشُرْبٍ وَذِكْرِ اللَّهِ .
Tercemesi:
İbn Şihab'dan: Resûlullah (s.a.v.), Abdullah b. Huzafe'yi haccın Mina'da ifa edilen işlemlerinin yapıldığı gün gönderdi. O tavaf yaparken şöyle bağırıyordu: Bu günler yeme, içme ve Allahı zikretme günleridir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Hac 839, 1/136
Senetler:
()
Konular:
KTB, ORUÇ
Oruç, bayram günleri
Oruç, yasaklandığı günler