10265 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Vekî (b. Cerrâh) ve Gunder (Muhammed b. Cafer), onlara Ş'ube (b. Haccâc); (T) Bize Muhammed b. Müsennâ, -hadisin lafzı Muhammed b. Müsenna'ya aittir- ona Şu'be b. Haccâc, ona Atâ b. Ebu Meymûne ona da Enes b. Malik şöyle rivayet etmiştir: "Allah Rasulü (sav) helaya girer, ben ve benim gibi bir çocuk da bir su kabı ile ucu demirden bir değnek taşırdık. (Hz. Peygamber de) bu su ile istincâ ederdi (taharetlenirdi)."
Açıklama: عنزة ucu demirli mızrak anlamındadır. Hadiste değnek kastedilmiştir. Anlaşılan o ki, Enes ya da onun yaşlarında herhangi bir çocuk, Hz. Peygamber'e suyu göremeyecekleri bir yerden böyle bir değnek ile uzatıyorlardı. Hadiste bahsedilen olay, Hz. Peygamber'in o günkü şartlarda bile mümkün olduğunca su ile taharetlendiğini ve setr-i avrete azami önem verdiğini göstermektedir (İbn Battâl, Şerhu Sahîhi'l-Buhârî, Riyad 1423, II, 131).
Bize Züheyr b. Harb ve Ebu Küreyb (Muhammed b. Alâ), -hadisin lafzı Ebu Küreyb'e aittir- onlara İsmail b. Uleyye, ona Ravh b. Kasım, ona Ata b. Ebu Meymûne ona da Enes b. Malik şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) def-i hacet için uzaklaşırdı. Ben kendisine su getirirdim, o da bununla taharetlenirdi (temizlenirdi)."
Açıklama: Bazı rivayetlerde Enes'in getirdiği suyu Hz. Peygamber'in elini yıkaması ya da abdest alması için eline döktüğü ifade edilmektedir. البراز kelimesi açık geniş alan manasındadır. Tuvaletini yapmak için, insanlar görmesin diye uzak yerler gitmeyi ifade eder.Buna bağlı olarak büyük tuvalet anlamında da kullanılır. (Şerhu'n-Nevevî,III, 162-163)
Bize Yahya b. Yahya, ona Halid b. Abdullah, ona Halid (el-Hazzâ), ona Atâ b. Ebu Meymûne, ona da Enes b. Malik şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber (sav) bir bahçeye girdi, arkasından da içimizdeki en küçük olan bir çocuk elinde abdest ibriği ile onu takip etti. İbriği sedir ağacının yanına koydu. Hz. Peygamber (sav) hacetini giderdikten sonra su ile temizlenerek bizim yanımıza geldi."
Bize Ebu Küreyb ile Ebu Said el-Eşec, onlara Vekî; (T) Bize Ebu Küreyb, ona Ebu Muaviye, o ikisine A'meş, ona Ebu Rezîn ve Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre bu hadisi rivayet etmiştir. Yalnız Ebu Muaviye hadisinde 'Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur' deniliyorken, Vekî'in hadisinde 'Hadisi Hz. Peygamber'e dayandırarak nakletmiştir' denilmekte, ancak rivayet benzer şekilde nakledilmektedir.
Açıklama: Hadisin metni için bk. M000643.
Bize Ebu Küreyb, ona İbn Ebu Zâide, ona babası, ona da Mus'ab b. Şeybe hadisi bu isnadla benzer şekilde nakletmiş, ancak rivayeti babasının naklettiğini belirtmiştir.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Muhammed b. Bişr, ona da Amr b. Meymun şöyle rivayet etmiştir: "Süleyman b. Yesar'a 'Bir adam sadece elbisesine bulaşan meniyi mi yoksa elbisesini de mi yıkar?' diye sorduğumda, bana Aişe'nin 'Rasulullah (sav) meniyi yıkar, sonra o elbise ile namaza çıkardı. Ben elbisesinde yıkanan yerin izini görürdüm' şeklinde söylediğini nakletti."
Bize Ebu Kamil el-Cahderî, ona Abülvahid b. Ziyad; (T) Bize Ebu Küreyb, ona İbn Mübarek ve İbn Ebu Zâide, onlara Amr b. Meymûn hadisi bu isnadla rivayet etmiştir. İbn Ebu Zâide'nin hadisi İbni Bişr'in rivayeti gibi 'Rasulullah (sav) meniyi yıkardı' şeklindedir. İbn Mübarek ile Abdülvahid'in rivayetlerinde ise Âişe 'Ben onu Rasulullah'ın (sav) elbisesinden yıkardım' şeklindedir."
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Vekî, ona Hişâm b. Urve; (T) Bana Muhammed b. Hâtim, ona Yahya b. Said, ona Hişâm b. Urve, ona Fatıma, ona da Esma şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber'e (sav) bir kadın gelerek 'Bizden birinin elbisesine hayız kanı bulaşırsa, onu nasıl temizler?' diye sordu. Rasulullah (sav) 'Onu eliyle ovalar, sonra su ile yıkar. Sonra üzerine su dökerek iyice temizler ve onunla namazını kılar' buyurdu."