Öneri Formu
Hadis Id, No:
35972, MU000756
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ الزُّبَيْرِ أَقَامَ بِمَكَّةَ تِسْعَ سِنِينَ يُهِلُّ بِالْحَجِّ لِهِلاَلِ ذِى الْحِجَّةِ وَعُرْوَةُ بْنُ الزُّبَيْرِ مَعَهُ يَفْعَلُ ذَلِكَ . قَالَ يَحْيَى قَالَ مَالِكٌ وَإِنَّمَا يُهِلُّ أَهْلُ مَكَّةَ وَغَيْرُهُمْ بِالْحَجِّ إِذَا كَانُوا بِهَا وَمَنْ كَانَ مُقِيمًا بِمَكَّةَ مِنْ غَيْرِ أَهْلِهَا مِنْ جَوْفِ مَكَّةَ لاَ يَخْرُجُ مِنَ الْحَرَمِ . قَالَ يَحْيَى قَالَ مَالِكٌ وَمَنْ أَهَلَّ مِنْ مَكَّةَ بِالْحَجِّ فَلْيُؤَخِّرِ الطَّوَافَ بِالْبَيْتِ وَالسَّعْىَ بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ حَتَّى يَرْجِعَ مِنْ مِنًى وَكَذَلِكَ صَنَعَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ . وَسُئِلَ مَالِكٌ عَمَّنْ أَهَلَّ بِالْحَجِّ مِنْ أَهْلِ الْمَدِينَةِ أَوْ غَيْرِهِمْ مِنْ مَكَّةَ لِهِلاَلِ ذِى الْحِجَّةِ كَيْفَ يَصْنَعُ بِالطَّوَافِ قَالَ أَمَّا الطَّوَافُ الْوَاجِبُ فَلْيُؤَخِّرْهُ وَهُوَ الَّذِى يَصِلُ بَيْنَهُ وَبَيْنَ السَّعْىِ بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ وَلْيَطُفْ مَا بَدَا لَهُ وَلْيُصَلِّ رَكْعَتَيْنِ كُلَّمَا طَافَ سُبْعًا وَقَدْ فَعَلَ ذَلِكَ أَصْحَابُ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم الَّذِينَ أَهَلُّوا بِالْحَجِّ فَأَخَّرُوا الطَّوَافَ بِالْبَيْتِ وَالسَّعْىَ بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ حَتَّى رَجَعُوا مِنْ مِنًى وَفَعَلَ ذَلِكَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ فَكَانَ يُهِلُّ لِهِلاَلِ ذِى الْحِجَّةِ بِالْحَجِّ مِنْ مَكَّةَ وَيُؤَخِّرُ الطَّوَافَ بِالْبَيْتِ وَالسَّعْىَ بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ حَتَّى يَرْجِعَ مِنْ مِنًى . وَسُئِلَ مَالِكٌ عَنْ رَجُلٍ مِنْ أَهْلِ مَكَّةَ هَلْ يُهِلُّ مِنْ جَوْفِ مَكَّةَ بِعُمْرَةٍ قَالَ بَلْ يَخْرُجُ إِلَى الْحِلِّ فَيُحْرِمُ مِنْهُ .
Tercemesi:
O (Yahya) bana, ona Mâlik, ona Hişâm b. Urve’nin rivayet ettiğine göre Abdullah b. ez-Zübeyr, Mekke’de dokuz sene ikamet etti. Hac için Zülhicce hilâlinin görülmesi ile birlikte ihrama girerdi. Urve b. ez-Zübeyr’in de onunla beraber böyle yaptığı rivayeti de gelmiştir.
Yahya dedi ki: Mâlik dedi ki: Mekkeliler olsun, başkaları olsun, Mekke’de bulunuyorlarsa ve Mekke halkından olmayıp Mekke’de ikamet eden kimseler, Mekke’nin içinden ihrama girerler, Harem bölgesinin dışına çıkmazlar.
Yahya dedi ki: Mâlik dedi ki: Mekke halkından hac niyetiyle ihrama giren bir kimse Beyt’in tavafını, Safa ile Merve arasında sa’y yapmayı, Minâ’dan dönüşünden sonraya bıraksın, nitekim Abdullah b. Ömer de böyle yapmıştır.
Mâlik’e, Medine halkından ya da onların dışındakilerden Zülhicce hilâlinin görülmesi sebebiyle Mekke’den ihrama girecek olanlar tavafı nasıl yapsın, diye soruldu. O şöyle dedi: Farz tavafı sonraya bıraksın. Bu farz tavaf ile Safa ve Merve arasında sa’y yapmak arka arkaya olur, bunun dışında istediği kadar tavaf yapabilir ve yedi defa dönmekten ibaret her bir tavaf yaptıkça iki rekât namaz kılsın. Nitekim Rasulullah’ın (sav) hac niyetiyle ihrama giren ashabı böyle yapmışlardır. Onlar Beyt’in etrafında tavaf edip Safa ile Merve arasında sa’y yapmayı, Minâ’dan döndükten sonraya bırakmışlardır. Abdullah b. Ömer de böyle yapmıştır. O, Zülhicce hilâlinin görülmesi ile birlikte Mekke’den hac niyetiyle ihrama girer, Beyt’in etrafında tavaf edip, Safa ile Merve arasında sa’y yapmayı Minâ’dan dönüşünden sonraya bırakırdı.
Mâlik’e Mekkelilerden olup Mekke’nin içinden bir umre niyeti ile ihrama giren kişiye dair soru sorulması üzerine, o: Hayır, Harem bölgesine çıkar ve oradan ihrama girer, demiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Hac 756, 1/121
Senetler:
()
Konular:
Hac, ihrama girmek
Hac, Sa'y etmek
Hac, Tavaf, Kabe'yi tavaf etmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35975, MU000759
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِبْرَاهِيمَ بْنِ الْحَارِثِ التَّيْمِىِّ عَنْ رَبِيعَةَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الْهُدَيْرِ أَنَّهُ رَأَى رَجُلاً مُتَجَرِّدًا بِالْعِرَاقِ فَسَأَلَ النَّاسَ عَنْهُ فَقَالُوا إِنَّهُ أَمَرَ بِهَدْيِهِ أَنْ يُقَلَّدَ فَلِذَلِكَ تَجَرَّدَ . قَالَ رَبِيعَةُ فَلَقِيتُ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ الزُّبَيْرِ فَذَكَرْتُ لَهُ ذَلِكَ فَقَالَ بِدْعَةٌ وَرَبِّ الْكَعْبَةِ . وَسُئِلَ مَالِكٌ عَمَّنْ خَرَجَ بِهَدْىٍ لِنَفْسِهِ فَأَشْعَرَهُ وَقَلَّدَهُ بِذِى الْحُلَيْفَةِ وَلَمْ يُحْرِمْ هُوَ حَتَّى جَاءَ الْجُحْفَةَ قَالَ لاَ أُحِبُّ ذَلِكَ وَلَمْ يُصِبْ مَنْ فَعَلَهُ وَلاَ يَنْبَغِى لَهُ أَنْ يُقَلِّدَ الْهَدْىَ وَلاَ يُشْعِرَهُ إِلاَّ عِنْدَ الإِهْلاَلِ إِلاَّ رَجُلٌ لاَ يُرِيدُ الْحَجَّ فَيَبْعَثُ بِهِ وَيُقِيمُ فِى أَهْلِهِ . وَسُئِلَ مَالِكٌ هَلْ يَخْرُجُ بِالْهَدْىِ غَيْرُ مُحْرِمٍ فَقَالَ نَعَمْ لاَ بَأْسَ بِذَلِكَ . وَسُئِلَ أَيْضًا عَمَّا اخْتَلَفَ فِيهِ النَّاسُ مِنَ الإِحْرَامِ لِتَقْلِيدِ الْهَدْىِ مِمَّنْ لاَ يُرِيدُ الْحَجَّ وَلاَ الْعُمْرَةَ فَقَالَ الأَمْرُ عِنْدَنَا الَّذِى نَأْخُذُ بِهِ فِى ذَلِكَ قَوْلُ عَائِشَةَ أُمِّ الْمُؤْمِنِينَ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بَعَثَ بِهَدْيِهِ ثُمَّ أَقَامَ فَلَمْ يَحْرُمْ عَلَيْهِ شَىْءٌ مِمَّا أَحَلَّهُ اللَّهُ لَهُ حَتَّى نُحِرَ هَدْيُهُ .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Said, ona Muhammed b. İbrahim b. Haris et-Teymî, ona da Rabî'a b. Abdullah b. Hüdeyr şöyle demiştir: Kedisi, Irak'ta soyunmuş bir adam gördü. İnsanlara bu adamın halini sordu. Oradakiler de: "Kurbanlığına işaret takılmasını emretti, bu sebeple de soyundu" cevabını verdiler. Rabî'a şöyle devam etti: Abdullah b. Zübeyr'le karşılaştım, durumu ona anlattım. "Kâbe'nin Rabb'ine yemin olsun ki, bu bir bidattır" dedi.
İmam Malik'e: "Kendisi için bir kurbanlık hayvan hazırlayan ve onu Zülhuleyfe'de işaretleyen sonra da Cuhfe'ye gelinceye kadar da ihrama girmeyen bir kimse hakkında" bir soru soruldu. Şöyle cevap verdi: "Ben beğenmedim, yapan isabet etmemiştir. Çünkü ihramdan önce kurbanlığına işaret koyup sonra da hayvanına nişan yapması gerekmezdi. Ancak kendisi hac yapmak istemez de ailesinin yanında kalmak isterse bu yaptığı isabetli olurdu."
İmam Malik'e:"Bir kimse ihrama girmeden kurbanlık hayvan gönderebilir mi?" diye soruldu. "Evet, gönderebilir, bir mahzur yoktur." cevabını verdi. Yine kendisine "Hac ve umre yapmak istemeyen bir kimsenin kurbanlık göndermesi halinde ihrama girmiş sayılıp sayılmayacağı" soruldu. Buna da şöyle cevap verdi: "Bu konuda biz Medineliler Müminlerin annesi Aişe'nin şu rivayetini esas alırız: "Rasulullah (sav) kendisi gitmeyip kurbanlık hayvanını gönderdi. Kurbanlık kesilinceye kadar Allah'ın kendisine helal ettiği hiç bir şey de ona haram olmadı."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Hac 759, 1/121
Senetler:
1. Ebu Bekir Abdullah b. Zübeyr el-Esedî (Abdullah b. Zübeyr b. Avvam)
2. Rabî'a b. Abdullah el-Hüdeyr (Rabî'a b. Abdullah b. Hüdeyr b. Abdüluzza b. Âmir)
3. Ebu Abdullah Muhammed b. İbrahim et-Teymî el-Kuraşî (Muhammed b. İbrahim b. Hâris b. Hâlid)
4. Ebu Said Yahyâ b. Saîd el-Ensârî (Yahyâ b. Saîd b. Kays b. Amr)
Konular:
Bid'at, sonradan dini bir uygulama olarak uydurulan şeyler
Hac, İhram
Hac, ihramdan kurbanla çıkmak
Kurban
Kurban, Hedy kurbanını işaretlemek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35981, MU000765
Hadis:
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ أَنَّهُ كَانَ يَقْطَعُ التَّلْبِيَةَ فِى الْعُمْرَةِ إِذَا دَخَلَ الْحَرَمَ . قَالَ مَالِكٌ فِيمَنْ أَحْرَمَ مِنَ التَّنْعِيمِ إِنَّهُ يَقْطَعُ التَّلْبِيَةَ حِينَ يَرَى الْبَيْتَ . قَالَ يَحْيَى سُئِلَ مَالِكٌ عَنِ الرَّجُلِ يَعْتَمِرُ مِنْ بَعْضِ الْمَوَاقِيتِ وَهُوَ مِنْ أَهْلِ الْمَدِينَةِ أَوْ غَيْرِهِمْ مَتَى يَقْطَعُ التَّلْبِيَةَ قَالَ أَمَّا الْمُهِلُّ مِنَ الْمَوَاقِيتِ فَإِنَّهُ يَقْطَعُ التَّلْبِيَةَ إِذَا انْتَهَى إِلَى الْحَرَمِ . قَالَ وَبَلَغَنِى أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ كَانَ يَصْنَعُ ذَلِكَ .
Tercemesi:
Bana Yahya, ona Mâlik, ona Hişâm b. Urve, ona babasının rivayet ettiğine göre umre yaptığı zaman Harem bölgesine girdi mi telbiye getirmeyi keserdi.
Ten’im’den itibaren ihrama giren kimse hakkında Mâlik, Beyt’i göreceği zaman telbiyeyi keseceğini söylemişti.
Yahya dedi ki: Mâlik’e mikatlardan herhangi birisinden umre yapmak üzere ihrama giren bir kimse, Medinelilerden olsun yahut olmasın telbiyeyi ne zaman keser? diye soruldu. O şu cevabı verdi: Mikat yerlerinden ihrama giren bir kimse Harem bölgesine geldiği takdirde telbiyeyi keser. (Mâlik) dedi ki: Bana ulaştığına göre Abdullah b. Ömer de böyle yapardı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Hac 765, 1/122
Senetler:
()
Konular:
Hac, ihrama girmek
Hac, ihramlının telbiye ve tehlili
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35982, MU000766
Hadis:
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الْحَارِثِ بْنِ نَوْفَلِ بْنِ عَبْدِ الْمُطَّلِبِ أَنَّهُ حَدَّثَهُ أَنَّهُ سَمِعَ سَعْدَ بْنَ أَبِى وَقَّاصٍ وَالضَّحَّاكَ بْنَ قَيْسٍ عَامَ حَجَّ مُعَاوِيَةُ بْنُ أَبِى سُفْيَانَ وَهُمَا يَذْكُرَانِ التَّمَتُّعَ بِالْعُمْرَةِ إِلَى الْحَجِّ فَقَالَ الضَّحَّاكُ بْنُ قَيْسٍ لاَ يَفْعَلُ ذَلِكَ إِلاَّ مَنْ جَهِلَ أَمْرَ اللَّهِ عَزَّ وَجَلَّ . فَقَالَ سَعْدٌ بِئْسَ مَا قُلْتَ يَا ابْنَ أَخِى . فَقَالَ الضَّحَّاكُ فَإِنَّ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ قَدْ نَهَى عَنْ ذَلِكَ . فَقَالَ سَعْدٌ قَدْ صَنَعَهَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَصَنَعْنَاهَا مَعَهُ .
Tercemesi:
Bana Yahya, ona Mâlik, ona İbn Şihâb, ona Muhammed b. Abdullah b. el-Hâris b. Nevfel b. Abdulmuttalib’in rivayet ettiğine göre, kendisine Sa‘d b. Ebu Vakkas ve Dahhâk b. Kays’ın -Muaviye b. Ebu Süfyan’ın hac ettiği sene- hac vakti gelip onun için ihrama girilinceye kadar, umre yaptıktan sonra ihramdan çıkarak temettu’ yapmayı, birbirleriyle karşılıklı müzakere ederlerken dinlemişti. Ed-Dahhâk b. Kays: Bunu ancak aziz ve celil Allah’ın emrini bilmeyen kişi yapar, dedi. Sa‘d ise: Kardeşimin oğlu, ne kötü bir söz söyledin, dedi. ed-Dahhâk: Çünkü Ömer b. el-Hattâb bunu yapmayı yasakladı, dedi. Bunun üzerine Sa‘d: Bunu (temettu’ haccını) Rasulullah da (sav) yaptı, onunla birlikte biz de beraber yaptık, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Hac 766, 1/123
Senetler:
()
Konular:
Hac, Hacc-ı temettu
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35984, MU000768
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ دِينَارٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ أَنَّهُ كَانَ يَقُولُ مَنِ اعْتَمَرَ فِى أَشْهُرِ الْحَجِّ فِى شَوَّالٍ أَوْ ذِى الْقَعْدَةِ أَوْ فِى ذِى الْحِجَّةِ قَبْلَ الْحَجِّ ثُمَّ أَقَامَ بِمَكَّةَ حَتَّى يُدْرِكَهُ الْحَجُّ فَهُوَ مُتَمَتِّعٌ إِنْ حَجَّ وَعَلَيْهِ مَا اسْتَيْسَرَ مِنَ الْهَدْىِ فَإِنْ لَمْ يَجِدْ فَصِيَامُ ثَلاَثَةِ أَيَّامٍ فِى الْحَجِّ وَسَبْعَةٍ إِذَا رَجَعَ . قَالَ مَالِكٌ وَذَلِكَ إِذَا أَقَامَ حَتَّى الْحَجِّ ثُمَّ حَجَّ مِنْ عَامِهِ . قَالَ مَالِكٌ فِى رَجُلٍ مِنْ أَهْلِ مَكَّةَ انْقَطَعَ إِلَى غَيْرِهَا وَسَكَنَ سِوَاهَا ثُمَّ قَدِمَ مُعْتَمِرًا فِى أَشْهُرِ الْحَجِّ ثُمَّ أَقَامَ بِمَكَّةَ حَتَّى أَنْشَأَ الْحَجَّ مِنْهَا إِنَّهُ مُتَمَتِّعٌ يَجِبُ عَلَيْهِ الْهَدْىُ أَوِ الصِّيَامُ إِنْ لَمْ يَجِدْ هَدْيًا وَأَنَّهُ لاَ يَكُونُ مِثْلَ أَهْلِ مَكَّةَ . وَسُئِلَ مَالِكٌ عَنْ رَجُلٍ مِنْ غَيْرِ أَهْلِ مَكَّةَ دَخَلَ مَكَّةَ بِعُمْرَةٍ فِى أَشْهُرِ الْحَجِّ وَهُوَ يُرِيدُ الإِقَامَةَ بِمَكَّةَ حَتَّى يُنْشِئَ الْحَجَّ أَمُتَمَتِّعٌ هُوَ فَقَالَ نَعَمْ هُوَ مُتَمَتِّعٌ وَلَيْسَ هُوَ مِثْلَ أَهْلِ مَكَّةَ وَإِنْ أَرَادَ الإِقَامَةَ وَذَلِكَ أَنَّهُ دَخَلَ مَكَّةَ وَلَيْسَ هُوَ مِنْ أَهْلِهَا وَإِنَّمَا الْهَدْىُ أَوِ الصِّيَامُ عَلَى مَنْ لَمْ يَكُنْ مِنْ أَهْلِ مَكَّةَ وَأَنَّ هَذَا الرَّجُلَ يُرِيدُ الإِقَامَةَ وَلاَ يَدْرِى مَا يَبْدُو لَهُ بَعْدَ ذَلِكَ وَلَيْسَ هُوَ مِنْ أَهْلِ مَكَّةَ .
Tercemesi:
Bana Yahya b. Yahya, ona Malik (b. Enes), ona da Abdullah b. Dinar’ın rivayet ettiğine göre Abdullah b. Ömer (r. anhümâ) şöyle diyordu:
“Her kim hac ayları olan Şevval ya da Zika’de veya Zilhicce ayları içerisinde haccı eda etmeden önce umre yapar ve ardından hac ibadetinin vakti erişene kadar Mekke’de kalmaya devam edip de hac ibadetini eda ederse temettü’ haccı yapmış olur. Bu durumda o kişinin, kolayına gelen bir hedy kurbanı kesmesi gerekir. Kesecek bir kurban/imkân bulamazsa üç gün hacda, yedi gün de memleketine dönünce oruç tutması gerekir.”
Malik (b. Enes) [İmam Malik] şöyle demiştir:
“Bu durum, hac ibadetinin vaktine kadar Mekke’de kalmaya devam edip o yılın hac ibadetini eda etmesi halinde geçerlidir.”
Mekke ahalisinden olup da oradan ayrılarak başka bir beldeye yerleşen; bilahare hac ayları içerisinde umre yapmak üzere gelip Mekke’de kalan ve Mekke’de hac ihramına giren kişi ile ilgili olarak Malik (b. Enes); “Bu kişi de temettü’ haccı yapmış olur. Dolayısıyla hedy kurbanı kesmesi, kesecek hedy kurbanı/imkân bulamazsa oruç tutması gerekir.” diyerek o kişinin, Mekke ehli gibi olmadığını belirtmiştir.
Malik’e (b. Enes); Mekke ehlinden olmayan ve hac ayları içerisinde umre niyetiyle Mekke’ye giren, ardından da hac ibadeti için ihrama girmek üzere Mekke’de kalmak isteyen kişinin temettü’ haccı yapmış olup olmayacağı soruldu. Şöyle cevap verdi: “Evet, o kişi temettü’ haccı yapmış olur. O kişi, umreden sonra hac ibadeti için ihrama girmek üzere kalmak istiyor olsa bile Mekke ehli gibi değildir. Çünkü o, Mekke ehlinden biri olmaksızın oraya girmiştir. Hedy veya oruç da sadece Mekke ehlinden olmayan hacılara vaciptir. Ayrıca bu kişi Mekke’de kalmak istemektedir ama bilahare durumun ne göstereceğini bilememektedir. O kişi, Mekke ehlinden biri (gibi) değildir.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Hac 768, 1/123
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Dinar el-Kuraşî (Abdullah b. Dinar)
Konular:
Hac, Hacc-ı temettu
Hac, ihramdan kurbanla çıkmak
Kefaret, kefaret olarak kurban kesmek
Umre
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ أَنَّهُ بَلَغَهُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم اعْتَمَرَ ثَلاَثًا عَامَ الْحُدَيْبِيَةِ وَعَامَ الْقَضِيَّةِ وَعَامَ الْجِعِرَّانَةِ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35977, MU000761
Hadis:
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ أَنَّهُ بَلَغَهُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم اعْتَمَرَ ثَلاَثًا عَامَ الْحُدَيْبِيَةِ وَعَامَ الْقَضِيَّةِ وَعَامَ الْجِعِرَّانَةِ .
Tercemesi:
İmam Malik'ten: Resûlullah (s.a.v) üç defa umre yapmıştır: Hudeybiye senesi, Kadıyye senesi ve Ci'irane senesi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Hac 761, 1/122
Senetler:
()
Konular:
Umre, Hz. Peygamber'in
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لَمْ يَعْتَمِرْ إِلاَّ ثَلاَثًا إِحْدَاهُنَّ فِى شَوَّالٍ وَاثْنَتَيْنِ فِى ذِى الْقَعْدَةِ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35978, MU000762
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لَمْ يَعْتَمِرْ إِلاَّ ثَلاَثًا إِحْدَاهُنَّ فِى شَوَّالٍ وَاثْنَتَيْنِ فِى ذِى الْقَعْدَةِ .
Tercemesi:
Hişam, babası Urve'den naklediyor: Resûlullah (s.a.v.) sadece üç umre yaptı: Biri Şevval, ikisi de Zilkade ayında.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Hac 762, 1/122
Senetler:
()
Konular:
Umre, Hz. Peygamber'in
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ حَرْمَلَةَ الأَسْلَمِىِّ أَنَّ رَجُلاً سَأَلَ سَعِيدَ بْنَ الْمُسَيَّبِ فَقَالَ أَعْتَمِرُ قَبْلَ أَنْ أَحُجَّ فَقَالَ سَعِيدٌ نَعَمْ قَدِ اعْتَمَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَبْلَ أَنْ يَحُجَّ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35979, MU000763
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ حَرْمَلَةَ الأَسْلَمِىِّ أَنَّ رَجُلاً سَأَلَ سَعِيدَ بْنَ الْمُسَيَّبِ فَقَالَ أَعْتَمِرُ قَبْلَ أَنْ أَحُجَّ فَقَالَ سَعِيدٌ نَعَمْ قَدِ اعْتَمَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَبْلَ أَنْ يَحُجَّ .
Tercemesi:
Abdurrahman b. Harmele elEslemî'den: Adamın biri Said b. Müseyyeb'e, "Hacdan önce umre yapabilir miyim?" diye sordu. Saîd: "Evet, Resûlullah (s.a.v.) hacdan önce umre yapmıştı" cevabını verdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Hac 763, 1/122
Senetler:
()
Konular:
KTB, HAC, UMRE
Umre, hacdan önce
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35980, MU000764
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ أَنَّ عُمَرَ بْنَ أَبِى سَلَمَةَ اسْتَأْذَنَ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ أَنْ يَعْتَمِرَ فِى شَوَّالٍ فَأَذِنَ لَهُ فَاعْتَمَرَ ثُمَّ قَفَلَ إِلَى أَهْلِهِ وَلَمْ يَحُجَّ .
Tercemesi:
Saîd b. Mtiseyyeb'den: Ömer b. Ebî Seleme, Ömer b. Hattab'dan Şevval ayında umre yapmak için izin istedi. Ömer (r.a.) da izin verdi. Ömer b. Ebî Seleme de umresini yapıp hac yapmadan evine döndü.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Hac 764, 1/122
Senetler:
()
Konular:
Umre