5574 Kayıt Bulundu.
Bize Yahya b. Hakîm, ona İbn Ebu Adî, ona İbn Avn, ona Enes b. Sîrîn, ona Abdülhamid b. el-Münzir b. el-Cârûd, ona Enes b. Mâlik (ra) şöyle rivayet etmiştir: Amcalarımdan biri Hz. Peygamber (sav) için yemek yapıp onu evine davet etmiş ve 'Evimde yemek yeyip namaz kılmanızı isterim' demişti. Hz. Peygamber (sav) onun evine geldi. Evde bir hasır vardı. Hz. Peygamber (sav) hasırın bir tarafının hazırlanmasını emretti. O kısım süpürüldü ve üzerine su serpildi. Hz. Peygamber orada namaz kıldı. Biz de onunla birlikte namaz kıldık. [Ebû Abdullah b. Mâce 'el-Fahl kelimesinin kararmış hasır anlamına geldiğini' söylemiştir.]
Muhammed b. Rumh, İbn Lehîa'dan (tahvil); ayrıca Ebu Kureyb, Hâtim b. İsmail'den, İbn Lehîa ile Hâtim'in ikisi de İbn Aclân'dan, o Amr b. Şuayb'dan, o babasından, o dedesi (Abdullah b. Amr)’dan rivayet ettiğine göre Abdullah b. Amr (r.a.) şöyle demiştir: "Resûlullah (s.a.v.) mescidde kayıp ilânı yapılmasını yasaklamıştır."
Ebû Mervan el-Osmânî, İbrahim b. Sad'dan, o İbn Şihab'dan, o Said b. Müseyyeb ile Ebu Seleme'den rivayet ettiğine göre Ebû Hüreyre, Hz. Peygamber'den (sav) şöyle rivayet etmiştir: "Namaza durmak için kamet getirildiği vakit koştura koştura gelmeyin, sakince yürüyerek gelin. Yetişebildiğiniz kadarını (imamla) kılın, yetişemediğinizi kendiniz tamamlayın."
Ebu Bekir İbn Ebi Şeybe, İsmail b. İbrahim ile Ebu Muaviye'den, onlar Leys'ten, o Abdullah b. Hasan'dan, o annesinden, o da Resûlullah'ın (s.a.v.) kızı Fâtıma'dan (r.a.) rivayet ettiğine göre Fâtıma (r.a.) şöyle demiştir: "Resûlullah (s.a.v.) mescide girdiği zaman şöyle derdi: “Bismillah, selâm Allah'ın resûlüne olsun. Allahım! Günahlarımı bağışla ve rahmetinin kapılarını bana aç.” Resûlullah (S.a.v.) mescidden çıktığı zaman şöyle derdi: “Bismillah, selâm Allah'ın resulüne olsun. Allahım! Günahlarımı bağışla ve fazl u kereminin kapılarını bana aç.”
Bize Ebu Mervan Muhammed b. Osman el-Osmanî, ona İbrahim b. Sa’d, ona İbn Şihâb, ona Humeyd b. Abdurrahman b. Avf, ona da Ebu Hureyre ve Ebu Saîd el-Hudrî’nin haber verdiklerine göre: "Rasulullah (sav) mescidin duvarında bir balgam görünce, eline bir çakıl taşı alıp onu kazıdı. Sonra: “Biriniz balgam çıkaracak olursa yüzünü döndüğü kıble istikametine yahut sağ tarafına doğru asla balgam çıkarmasın, ya sol tarafına yahut sol ayağının altına tükürsün” buyurdu".
Bize Ebu Mervan Muhammed b. Osman el-Osmanî, ona İbrahim b. Sa’d, ona İbn Şihâb, ona Humeyd b. Abdurrahman b. Avf, ona Ebu Hureyre ve Ebu Saîd el-Hudrî’nin haber verdiklerine göre: "Rasulullah (sav) mescidin duvarında bir balgam görünce, eline bir çakıl taşı alıp onu kazıdı. Sonra: “Biriniz balgam çıkaracak olursa yüzünü döndüğü kıble istikametine yahut sağ tarafına doğru asla balgam çıkarmasın, ya sol tarafına yahut sol ayağının altına tükürsün” buyurdu".
Bize Ebu Mervan Muhammed b. Osman, ona İbrahim b. Sa'd, ona İbn Şihab, ona, Rasulullah'ın (sav) kendilerine âit bir kuyudaki kovadan (mübarek ağzına) aldığı suyu yüzüne püskürttüğünü hatırlayan Mahmud b. Rabî el-Ensârî, ona da Rasulullah (sav) ile beraber Bedir savaşına katılan ve mensubu bulunduğu Salimoğulları kabilesinin imamlığını yapagelen İtbân b. Mâlik es-Sâlimî şöyle söylemiştir: Ben, Rasulullah'ın (sav) yanına gelerek “Yâ Rasulullah, gözlerim görmez oldu. (Yağmur yağdığı zaman) sel gelir de benimle kavmimin mescidi arasına girer ve onu geçmek bana meşakkat verir. Eğer uygun görürseniz, bana gelip evimde bir mekanda namaz kılsanız da ben de orayı namazgah edinsem” dedim. Hz. Peygamber (sav) "öyle yapayım" buyurdu. Ertesi sabah gün aydınlanınca Peygamber (sav) Ebu Bekir ile bana geldi ve girmek için izin istedi, ben de izin verdim. Oturmadan hemen "evinin neresinde namaz kılmamı istersin" buyurdu. Ben de namaz kılmasını istediğim yeri gösterdim. Rasulullah (sav) kalktı, biz de arkasında saf olduk, bize iki rekat namaz kıldırdı. Sonra kendisi için hazırladığımız hazîre yemeğini yemesi için onu alıkoyduk.