5574 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Yahya b. Ebu Bükeyr, ona Züheyr b. Muhammed, ona Abdullah b. Muhammed b. Akîl, ona da Ebu Saîd el-Hudrî, Rasulullah'tan (sav) şöyle rivayet etmiştir: "Allah'ın günahları affetmesine ve sevapları arttırmasına sebep olan şeyleri göstereyim mi?' buyurdu. Ashab, 'Evet, Ey Allah'ın Rasulü' deyince, Rasulullah da (sav), "Güçlüklere rağmen abdesti (adaplarına riayet ederek) tam almak, mescitlere giderken adımları çoğaltmak (namaz için mescide gitmek) ve namazdan sonra namazı beklemek."
Açıklama: Elbani bu hadisn hasen sahih olduğunu ifade etmiştir
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona Şebâbe, ona İbn Ebu Zi'b, ona el-Makburî, ona Saîd b. Yesâr, ona da Ebu Hüreyre Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Gurbetteki adam aile efradının yanına döndüğü zaman kendisinin dönüşüyle onlar nasıl seviniyorlarsa, Allah da mescidleri namaz ve zikir için vatan edinen (buralara devamlı giden) her müslüman adam (ın bu hali) için sevinir."
Bize Ahmed b. Saîd ed-Derâmî, ona Nadr b. Şumeyl, ona Hammâd, ona Sabit, ona Ebu Eyyüb, ona da Abdullah b. Amr şöyle demiştir: Biz, Rasulullah (sav) ile beraber akşam namazını kkıldık. Namazdan sonra bazıları evlerine döndü, bazıları ise (ibadete devam ederek) oturdu. Bir süre sonra Rasulullah (sav) kefes nefese kalmış bir şekilde ve diz kapakları açık vaziyette hızlıca geldi ve şöyle buyurdu: "Müjdeleyin! İşte Rabbiniz, göklerin kapılarından birini açtı ve meleklerine sizinle övünüyor. Diyor ki: 'Bakın kullarıma! Bir farz ibadeti eda ettiler ve bir diğerini bekliyorlar.'"
Bize Ebu Kureyb, ona Rişdiyn b. Sa'd, ona Amr b. Haris, ona Derrac, ona Ebu el-Heysem, ona da Ebu Said el-Hudrî, Rasulullah'dan (sav) rivayet etmiştir: "Siz, adamın mescidlere gidip gelmeyi itiyat hâline getirdiğini bildiğiniz (veya) gördüğünüz zaman, onun imanlı olduğuna şahitlik ediniz. Zira Allah Teâlâ şöyle buyurdu; 'Şüphesiz Allah'ın mescidlerini ancak Allah'a inananlar imar ederler."
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona İsmail b. Ayyâş, ona Ümâre b. Gaziyye, ona Enes b. Malik, ona da Ömer b. el-Hattâb, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Kim kırk gece mescitte cemaatla namaz kılar ve bu süre boyunca yatsı namazının ilk rekâtını kaçırmadan kılarsa, Allah ona bunun karşılığında cehennemden azat edilme (kurtuluş) yazacaktır."
Açıklama: Elbani bu "لاَ تَفُوتُهُ الرَّكْعَةُ الأُولَى مِنْ صَلاَةِ الْعِشَاءِ" lafzı dışında bu hadisin hasen olduğunu ifade etmiştir
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Hasan b. Musa, ona Şeybân b. Abdurrahman, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman, ona da Yaîş b. Kays b. Tıhfe, Suffe ashabından olan babasının (Tıhfe b. Kays el-Ğıfârî) şöyle anlattığını nakletti: Rasulullah (sav), bize "(Mescidden evime) gidiniz" buyurdu. Bunun üzerine biz, Aişe'nin odasına giderek yedik ve içtik. Sonra Rasulullah (sav), bize “İsterseniz burada uyuyabilirsiniz. Dilerseniz mescide gidebilirsiniz” buyurdu. Tıhfe sözünü şöyle bitirdi: Biz de "Hayır, mescide gideriz" dedik.
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona Ebu Muaviye, ona el-A'meş, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hüreyre Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Şüphesiz biriniz mescide girdiği zaman, namaz onu alıkoyduğu müddetçe namazda (ymış gibi sevap kazanmış) olur. Ve sizden birisi namaz kıldığı yerden ayrılmadığı, abdesti bozulmadığı ve kimseye eziyet etmediği müddetçe melekler: "Allah'ım! Onu bağışla. Allah'ım! Ona merhamet et. Allah'ım! Onun tevbesini kabul eyle' diyerek dua ve istiğfarda bulunurlar."