1902 Kayıt Bulundu.
Giriş
Bana Mâlik, ona İbn Şihâb, ona da Humeyd b. Abdurrahman b. Avf şöyle rivayet etmiştir: "Aşure gününde, hac mevsimindeyken Muâviye b. Ebu Süfyân'ı minberde şöyle derken işitmiştim: 'Ey Medine ahalisi! Hani alimleriniz nerededir? Ben Rasulullah'ın (sav) bu gün için 'Bu aşure günüdür. O günün orucu size farz kılınmamıştır. Ben ise oruçluyum. Dileyen bugün oruç tutsun, dileyen tutmasın' buyurduğunu işittim'."
Bana Malik, ona da Hişam b. Urve, babasının (Urve b. Zübeyr) oruçluyken hacamat yaptırdığını ve oruca devam ettiğini rivayet etmiş, şöyle demiştir: "Ben babamın sadece oruçlu olduğu zamanlarda hacamat yaptırdığını gördüm." İmam Malik şöyle der ki: Oruçlunun hacamat yaptırmasında oruçtan dolayı zayıf düşme korkusu haricinde bir sakınca yoktur. Zayıf düşme korkusu yoksa sakınca görülmez. Bir kişi Ramazan ayında hacamat yaptırır ve orucunu tamamlarsa bir sakınca görmem ve o hacamat yaptırdığı o günün orucunu kaza etmesini emretmem. Hacamatın sakıncalı görülmesinin sebebi orucu riske atmasından dolayıdır. Şayet kişi hacamat yaptırır ve akşama kadar orucunu tamamlarsa ona bir şey diyemem ve o günün orucunu kaza etmesi gerekmez.
Mâlik (b. Enes) 'Bana ulaştığına göre' diyerek şöyle bir rivayet nakletmiştir: "Ömer b. Hattâb, Hâris b. Hişâm'a şöyle bir haber yollamıştı: Yarın aşure günüdür. Bu sebeple oruç tut ve ailene de tutmalarını emret."
Bana Yahya (b. Yahya), ona Mâlik (b. Enes), ona İbn Şihâb, ona Humeyd b. Abdurrahman b. Avf, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: "Bir adam ramazanda orucunu bozmuştu. Rasulullah (sav) da ondan; bir köle azat etmesini veya peş peşe iki ay oruç tutmasını ya da altmış yoksulu doyurmak suretiyle kefaret ödemesini istedi. Adam ise '(Bunları yapacak imkanı) bulamam' dedi. O esnada Rasulullah'a (sav) bir hurma sepeti getirildi. O da adama 'Al bunları, sadaka olarak dağıt' buyurdu. Adam 'Yâ Rasulallah! Bunlara benden daha muhtaç bir kimse yok ki!' deyince, Hz. Peygamber (sav) yan dişleri gözükene dek gülüverdi. Sonra da '(O halde) onu sen ye' buyurdu."
Açıklama: "(çokça)" ifadesi, hadisin diğer tarikleri göz önüne alınarak tercümeye yansıtılmıştır.