Bize Ali b. Haşrem, ona İsa b. Yunus, ona Muhammed b. Amr, ona Abîde b. Süfyân, ona da Ebü'l-Ca'd ed-Damrî,-ki, Muhammed b. Amr'ın söylediğine göre o sahabidir- Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Kim önemsemediğinden dolayı cuma namazını üç defa terk ederse, Allah onun kalbini mühürler."
Bu konuda İbn Ömer, İbn Abbas ve Semüra'dan da hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa et-Tirmizî'nin söylediğine göre Ebü'l-Ca'd'ın hadisi hasendir. Muhammed'e (Buhârî) Ebü'l-Ca'd ed-Damrî'nin ismini sordum. O, onun ismini bilmedi ve bu hadis dışında onun Hz. Peygamber'den (sav) bir rivayetinin olup olmadığını da bilmediğini söyledi.
Ebu İsa şöyle söylemiştir: Bu hadisi, sadece Muhammed b. Amr'ın rivayeti ile bilmekteyiz.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12405, T000500
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ خَشْرَمٍ أَخْبَرَنَا عِيسَى بْنُ يُونُسَ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَمْرٍو عَنْ عَبِيدَةَ بْنِ سُفْيَانَ عَنْ أَبِى الْجَعْدِ يَعْنِى الضَّمْرِىَّ وَكَانَتْ لَهُ صُحْبَةٌ فِيمَا زَعَمَ مُحَمَّدُ بْنُ عَمْرٍو قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم: " مَنْ تَرَكَ الْجُمُعَةَ ثَلاَثَ مَرَّاتٍ تَهَاوُنًا بِهَا طَبَعَ اللَّهُ عَلَى قَلْبِهِ " . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنِ ابْنِ عُمَرَ وَابْنِ عَبَّاسٍ وَسَمُرَةَ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ أَبِى الْجَعْدِ حَدِيثٌ حَسَنٌ . قَالَ وَسَأَلْتُ مُحَمَّدًا عَنِ اسْمِ أَبِى الْجَعْدِ الضَّمْرِىِّ فَلَمْ يَعْرِفِ اسْمَهُ. وَقَالَ لاَ أَعْرِفُ لَهُ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم إِلاَّ هَذَا الْحَدِيثَ . قَالَ أَبُو عِيسَى وَلاَ نَعْرِفُ هَذَا الْحَدِيثَ إِلاَّ مِنْ حَدِيثِ مُحَمَّدِ بْنِ عَمْرٍو .
Tercemesi:
Bize Ali b. Haşrem, ona İsa b. Yunus, ona Muhammed b. Amr, ona Abîde b. Süfyân, ona da Ebü'l-Ca'd ed-Damrî,-ki, Muhammed b. Amr'ın söylediğine göre o sahabidir- Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Kim önemsemediğinden dolayı cuma namazını üç defa terk ederse, Allah onun kalbini mühürler."
Bu konuda İbn Ömer, İbn Abbas ve Semüra'dan da hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa et-Tirmizî'nin söylediğine göre Ebü'l-Ca'd'ın hadisi hasendir. Muhammed'e (Buhârî) Ebü'l-Ca'd ed-Damrî'nin ismini sordum. O, onun ismini bilmedi ve bu hadis dışında onun Hz. Peygamber'den (sav) bir rivayetinin olup olmadığını da bilmediğini söyledi.
Ebu İsa şöyle söylemiştir: Bu hadisi, sadece Muhammed b. Amr'ın rivayeti ile bilmekteyiz.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 7, 2/373
Senetler:
1. Ebu Ca'd Edra' ed-Damrî (Amr b. Bekir)
2. Abide b. Süfyan el-Hadrami (Abide b. Süfyan b. Haris)
3. Ebu Abdullah Muhammed b. Amr el-Leysî (Muhammed b. Amr b. Alkame b. Vakkas)
4. Ebu Amr İsa b. Yunus es-Sebiî (İsa b. Yunus b. Amr b. Abdullah)
5. Hafız Ebu Hasan Ali b. Haşrem el-Mervezi (Ali b. Haşrem b. Abdurrahman b. Ata b. Hilal)
Konular:
Allah İnancı, kalplere tasarrufu
Cuma Namazı, Cuma namazı
Cuma namazı, terkedenin akibeti
KTB, CUMA
KTB, NAMAZ,
رَوَاهُ يُونُسُ وَمَعْمَرٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ سَالِمٍ عَنْ أَبِيهِ بَيْنَمَا عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ يَخْطُبُ يَوْمَ الْجُمُعَةِ إِذْ دَخَلَ رَجُلٌ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ أَيَّةُ سَاعَةٍ هَذِهِ فَقَالَ مَا هُوَ إِلاَّ أَنْ سَمِعْتُ النِّدَاءَ وَمَا زِدْتُ عَلَى أَنْ تَوَضَّأْتُ . قَالَ وَالْوُضُوءَ أَيْضًا وَقَدْ عَلِمْتَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَمَرَ بِالْغُسْلِ . حَدَّثَنَا بِذَلِكَ أَبُو بَكْرٍ مُحَمَّدُ بْنُ أَبَانَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ عَنْ مَعْمَرٍ عَنِ الزُّهْرِىِّ .
Açıklama: ''أَيَّةُ سَاعَةٍ هَذِهِ'' ifadesi, ''nerede kaldın'' şeklinde tercümeye yansıtılmıştır.
''sadece abdest ile mi yetindin'' şeklindeki bir tercüme için bk. Mübârekfûrî, Tuhfetü'l-ahvezî, II, 508.
Yunus b. Yezîd isnadının tamamı için bk. T000495.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12392, T000494
Hadis:
رَوَاهُ يُونُسُ وَمَعْمَرٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ سَالِمٍ عَنْ أَبِيهِ بَيْنَمَا عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ يَخْطُبُ يَوْمَ الْجُمُعَةِ إِذْ دَخَلَ رَجُلٌ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ أَيَّةُ سَاعَةٍ هَذِهِ فَقَالَ مَا هُوَ إِلاَّ أَنْ سَمِعْتُ النِّدَاءَ وَمَا زِدْتُ عَلَى أَنْ تَوَضَّأْتُ . قَالَ وَالْوُضُوءَ أَيْضًا وَقَدْ عَلِمْتَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَمَرَ بِالْغُسْلِ . حَدَّثَنَا بِذَلِكَ أَبُو بَكْرٍ مُحَمَّدُ بْنُ أَبَانَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ عَنْ مَعْمَرٍ عَنِ الزُّهْرِىِّ .
Tercemesi:
(Bu hadisi) Yunus ve Ma'mer, Zührî'den, o Sâlim'den, o da babasından (İbn Ömer) şöyle rivayet etmiştir:
Ömer b. Hattâb Cuma günü hutbe verirken Nebî'nin (sav) ashabından bir adam (mescide) giriverdi. Ömer, (ona), ''nerede kaldın'' dedi. O, ''ezanı duyar durmaz (hemen) abdest alıp (geldim)'' dedi. Ömer ''sadece abdest ile mi yetindin? Hâlbuki sen, Rasulullah'ın (sav) gusül almayı emrettiğini biliyorsun'' dedi.
Bu hadisi bize böylece Ebu Bekir Muhammed b. Ebân, ona Abdürrezzâk, ona Ma'mer, ona da ez-Zührî nakletmiştir.
Açıklama:
''أَيَّةُ سَاعَةٍ هَذِهِ'' ifadesi, ''nerede kaldın'' şeklinde tercümeye yansıtılmıştır.
''sadece abdest ile mi yetindin'' şeklindeki bir tercüme için bk. Mübârekfûrî, Tuhfetü'l-ahvezî, II, 508.
Yunus b. Yezîd isnadının tamamı için bk. T000495.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 3, 2/366
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Ebu Ömer Salim b. Abdullah el-Adevî (Salim b. Abdullah b. Ömer b. Hattab)
4. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
5. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
6. ُEbu Bekir Abdürrezzak b. Hemmam (Abdürrezzak b. Hemmam b. Nafi)
7. Muhammed b. Eban el-Belhi (Muhammed b. Eban b. Vezir)
Konular:
Cuma namazı, hutbe ile namaz arasında konuşma
Gusül, cuma günü Yıkanmak
Hutbe, Cuma Namazı, cuma namazının hutbesi
KTB, CUMA
KTB, NAMAZ,
Açıklama: Vekî'nin '' اغْتَسَلَ هُوَ وَغَسَّلَ امْرَأَتَهُ'' ifadesi, tarafımızdan tam olarak anlaşılamamıştır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12397, T000496
Hadis:
حَدَّثَنَا مَحْمُودُ بْنُ غَيْلاَنَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ وَأَبُو جَنَابٍ يَحْيَى بْنُ أَبِى حَيَّةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عِيسَى عَنْ يَحْيَى بْنِ الْحَارِثِ عَنْ أَبِى الأَشْعَثِ الصَّنْعَانِىِّ عَنْ أَوْسِ بْنِ أَوْسٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَنِ اغْتَسَلَ يَوْمَ الْجُمُعَةِ وَغَسَّلَ وَبَكَّرَ وَابْتَكَرَ وَدَنَا وَاسْتَمَعَ وَأَنْصَتَ كَانَ لَهُ بِكُلِّ خَطْوَةٍ يَخْطُوهَا أَجْرُ سَنَةٍ صِيَامُهَا وَقِيَامُهَا » . قَالَ مَحْمُودٌ قَالَ وَكِيعٌ اغْتَسَلَ هُوَ وَغَسَّلَ امْرَأَتَهُ . قَالَ وَيُرْوَى عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الْمُبَارَكِ أَنَّهُ قَالَ فِى هَذَا الْحَدِيثِ « مَنْ غَسَّلَ وَاغْتَسَلَ » . يَعْنِى غَسَلَ رَأْسَهُ وَاغْتَسَلَ . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى بَكْرٍ وَعِمْرَانَ بْنِ حُصَيْنٍ وَسَلْمَانَ وَأَبِى ذَرٍّ وَأَبِى سَعِيدٍ وَابْنِ عُمَرَ وَأَبِى أَيُّوبَ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ أَوْسِ بْنِ أَوْسٍ حَدِيثٌ حَسَنٌ . وَأَبُو الأَشْعَثِ الصَّنْعَانِىُّ اسْمُهُ شَرَاحِيلُ بْنُ آدَةَ . وَأَبُو جَنَابٍ يَحْيَى بْنُ حَبِيبٍ الْقَصَّابُ الْكُوفِىُّ .
Tercemesi:
Bize Mahmûd b. Ğaylân, ona Vekî', ona Süfyân ve Ebu Cenâb Yahya b. Ebu Hayye, onlara Abdullah b. İsa, ona Yahya b. Hâris, ona Ebu Eş'as es-San'ânî, ona da Evs b. Evs, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
Cuma günü gusül abdesti alanın, başını yıkayanın, (Cuma'nın ilk vaktinde) çıkıp (ilk vaktinde) hutbeye yetişenin, (imama) yakın olanın ve (hutbeyi) dinleyip susanın, attığı her adım için orucu ve ihyası ile (geçirilen tüm bir) senin sevabı vardır.
Bize Mahmud, ona da Vekî', ''gusül abdesti alan kendisidir. Zira o, hanımı ile münasebette bulunmuştur'' demiştir. Abdullah b. Mübârek'ten rivayet edildiğine göre o, bu hadiste ''men ğassele ve'ğtesele'' (مَنْ غَسَّلَ وَاغْتَسَلَ) şeklinde nakilde bulunmuştur ki bunun anlamı, ''başını yıkayıp gusül abdesti alan'' demektir.
Bu konuda Ebu Bekir, İmrân b. Husayn, Selmân, Ebu Zer, Ebu Said, İbn Ömer ve Ebu Eyyûb'den de hadis nakledilmiştir. Ebu İsa şöyle demiştir: Evs b. Evs hadisi, hasen bir hadistir. (Senetteki) Ebu Eş'as es-San'ânî'nin ismi, Şerâhîl b. Âde'dir. (Senetteki diğer râvi) Ebu Cenâb ise, Yahya b. Habîb el-Kassâb el-Kûfî'dir.
Açıklama:
Vekî'nin '' اغْتَسَلَ هُوَ وَغَسَّلَ امْرَأَتَهُ'' ifadesi, tarafımızdan tam olarak anlaşılamamıştır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 4, 2/367
Senetler:
1. Evs b. Evs es-Sekafi (Evs b. Evs)
2. Ebu Eş'as Şerahil b. Âde es-San'anî (Şerahil b. Şurahbil b. Küleyb b. Âde)
3. Ebu Amr Yahya b. Haris el-Gassânî (Yahya b. Haris)
4. Abdullah b. İsa el-Ensari (Abdullah b. İsa b. Abdurrahman b. Yesar)
5. Ebu Cenâb Yahya b. Ebu Hayye el-Kelbi (Yahya b. Ebu Hayye)
6. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
7. Ebu Ahmed Mahmud b. Ğaylan el-Adevi (Mahmud b. Ğaylan)
Konular:
Cuma Namazı, Cuma namazı
Cuma namazı, erken gitmenin fazileti
Cuma namazı, gelenlerin aldığı sevap
KTB, CUMA
KTB, NAMAZ,
Mübarek zamanlar, Cuma gününün önemi/özelliği/ fazileti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11804, T000345
Hadis:
حَدَّثَنَا مَحْمُودُ بْنُ غَيْلاَنَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ حَدَّثَنَا أَشْعَثُ بْنُ سَعِيدٍ السَّمَّانُ عَنْ عَاصِمِ بْنِ عُبَيْدِ اللَّهِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَامِرِ بْنِ رَبِيعَةَ عَنْ أَبِيهِ قَالَ كُنَّا مَعَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فِى سَفَرٍ فِى لَيْلَةٍ مُظْلِمَةٍ فَلَمْ نَدْرِ أَيْنَ الْقِبْلَةُ فَصَلَّى كُلُّ رَجُلٍ مِنَّا عَلَى حِيَالِهِ فَلَمَّا أَصْبَحْنَا ذَكَرْنَا ذَلِكَ لِلنَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَنَزَلَ ( فَأَيْنَمَا تُوَلُّوا فَثَمَّ وَجْهُ اللَّهِ ) . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ لَيْسَ إِسْنَادُهُ بِذَاكَ لاَ نَعْرِفُهُ إِلاَّ مِنْ حَدِيثِ أَشْعَثَ السَّمَّانِ . وَأَشْعَثُ بْنُ سَعِيدٍ أَبُو الرَّبِيعِ السَّمَّانُ يُضَعَّفُ فِى الْحَدِيثِ . وَقَدْ ذَهَبَ أَكْثَرُ أَهْلِ الْعِلْمِ إِلَى هَذَا . قَالُوا إِذَا صَلَّى فِى الْغَيْمِ لِغَيْرِ الْقِبْلَةِ ثُمَّ اسْتَبَانَ لَهُ بَعْدَ مَا صَلَّى أَنَّهُ صَلَّى لِغَيْرِ الْقِبْلَةِ فَإِنَّ صَلاَتَهُ جَائِزَةٌ . وَبِهِ يَقُولُ سُفْيَانُ الثَّوْرِىُّ وَابْنُ الْمُبَارَكِ وَأَحْمَدُ وَإِسْحَاقُ .
Tercemesi:
Bize Mahmud b. Gaylan, ona Vekî', ona Eş'as b. Said es-Semmân, ona Âsım b. Ubeydullah, ona Abdullah b. Âmir b. Rabî'a, ona da babası (Âmir b. Rabî'a) şöyle rivayet etmiştir:
Bir seferde, karanlık bir gecede Nebî (sav) ile beraberdik. Kıblenin nerede olduğunu bilemedik de bizden her biri önüne doğru namaz kıldı. Sabahladığımızda bu durumu Nebî (sav)'ye bildirdik. (Bunun üzerine), ''nereye yönelirseniz Allah'ın rızası (vech) oradadır'' (ayeti) indi.
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, zayıf bir hadis (leyse isnâduhü bi-zâke) olup onu, sadece Eş'as es-Semmân'ın rivayeti ile bilmekteyiz. Ebu Rabî' Eş'as b. Said es-Semmân hadiste zayıf sayılmıştır. İlim ehlinin büyük çoğunluğu bu görüşü benimsemiştir. Onlar, ''(kişi), bulutlu (bir havada) kıbleden başka bir tarafa doğru namaz kılar, namaz kıldıktan sonra da kıbleden başka bir tarafa durduğu açığa çıkarsa namazı caizdir'' demişlerdir ki Süfyân es-Sevrî, İbn Mübârek, Ahmed ve İshak bu görüştedir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 140, 2/176
Senetler:
1. Amir b. Rabî'a el-Anezi (Amir b. Rabî'a b. Ka'b b. Malik b. Rabî'a)
2. Ebu Muhammed Abdullah b. Amir el-Anezî (Abdullah b. Amir b. Rabî'a b. Malikb. Amir)
3. Asım b. Ubeydullah el-Kuraşi (Asım b. Ubeydullah b. Asım b. Ömer b. Hattab)
4. Ebu Rabî' Eş'as b. Said es-Semmân (Eş'as b. Said)
5. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
6. Ebu Ahmed Mahmud b. Ğaylan el-Adevi (Mahmud b. Ğaylan)
Konular:
KTB, KIBLE
KTB, NAMAZ,
Namaz, Kıble, yolculukta tayini
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12401, T000498
Hadis:
حَدَّثَنَا هَنَّادٌ قَالَ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَنْ تَوَضَّأَ فَأَحْسَنَ الْوُضُوءَ ثُمَّ أَتَى الْجُمُعَةَ فَدَنَا وَاسْتَمَعَ وَأَنْصَتَ غُفِرَ لَهُ مَا بَيْنَهُ وَبَيْنَ الْجُمُعَةِ وَزِيَادَةُ ثَلاَثَةِ أَيَّامٍ وَمَنْ مَسَّ الْحَصَى فَقَدْ لَغَا » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Bize Hennâd, ona Ebu Muâviye, ona el-A'meş, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
Lâyıkıyla abdest alan, ardından Cuma (namazına) gelen, (imama da) yakın olup (hutbeyi) dinleyen ve susan kimsenin iki Cuma arasındaki (günahları) bağışlanır. Üç gün de fazla(dan olmak üzere affa mazhar olur). (Hutbe esnasında) çakıl taşlarıyla bile oynayan, boş işle uğraşmış (demektir).
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, hasen-sahih bir hadistir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 5, 2/371
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Muaviye Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr (Muhammed b. Hazim)
5. Ebu Serî Hennâd b. Serî et-Temîmî (Hennad b. Serî b. Musab b. Ebu Bekir)
Konular:
Cuma Namazı, Cuma namazı
Cuma namazı, gelenlerin aldığı sevap
KTB, CUMA
KTB, NAMAZ,
Mübarek zamanlar, Cuma gününün önemi/özelliği/ fazileti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12399, T000497
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو مُوسَى مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ سُفْيَانَ الْجَحْدَرِىُّ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ قَتَادَةَ عَنِ الْحَسَنِ عَنْ سَمُرَةَ بْنِ جُنْدَبٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَنْ تَوَضَّأَ يَوْمَ الْجُمُعَةِ فَبِهَا وَنِعْمَتْ وَمَنِ اغْتَسَلَ فَالْغُسْلُ أَفْضَلُ » . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ وَعَائِشَةَ وَأَنَسٍ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ سَمُرَةَ حَدِيثٌ حَسَنٌ . وَقَدْ رَوَاهُ بَعْضُ أَصْحَابِ قَتَادَةَ عَنْ قَتَادَةَ عَنِ الْحَسَنِ عَنْ سَمُرَةَ بْنِ جُنْدَبٍ وَرَوَاهُ بَعْضُهُمْ عَنْ قَتَادَةَ عَنِ الْحَسَنِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم مُرْسَلٌ . وَالْعَمَلُ عَلَى هَذَا عِنْدَ أَهْلِ الْعِلْمِ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَمَنْ بَعْدَهُمُ اخْتَارُوا الْغُسْلَ يَوْمَ الْجُمُعَةِ وَرَأَوْا أَنْ يُجْزِئَ الْوُضُوءُ مِنَ الْغُسْلِ يَوْمَ الْجُمُعَةِ . قَالَ الشَّافِعِىُّ وَمِمَّا يَدُلُّ عَلَى أَنَّ أَمْرَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم بِالْغُسْلِ يَوْمَ الْجُمُعَةِ أَنَّهُ عَلَى الاِخْتِيَارِ لاَ عَلَى الْوُجُوبِ حَدِيثُ عُمَرَ حَيْثُ قَالَ لِعُثْمَانَ وَالْوُضُوءَ أَيْضًا وَقَدْ عَلِمْتَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَمَرَ بِالْغُسْلِ يَوْمَ الْجُمُعَةِ . فَلَوْ عَلِمَا أَنَّ أَمْرَهُ عَلَى الْوُجُوبِ لاَ عَلَى الاِخْتِيَارِ لَمْ يَتْرُكْ عُمَرُ عُثْمَانَ حَتَّى يَرُدَّهُ وَيَقُولَ لَهُ ارْجِعْ فَاغْتَسِلْ وَلَمَا خَفِىَ عَلَى عُثْمَانَ ذَلِكَ مَعَ عِلْمِهِ وَلَكِنْ دَلَّ فِى هَذَا الْحَدِيثِ أَنَّ الْغُسْلَ يَوْمَ الْجُمُعَةِ فِيهِ فَضْلٌ مِنْ غَيْرِ وُجُوبٍ يَجِبُ عَلَى الْمَرْءِ فِى ذَلِكَ .
Tercemesi:
Bize Ebu Musa Muhammmed b. Müsennâ, ona Said b. Süfyân el-Cahderî, ona Şu'be, ona Katâde, ona Hasan, ona da Semüra b. Cündüb, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
Cuma günü abdest ve gusül abdesti alan ne güzel bir davranışta bulunmuştur! Gusül abdesti ise, daha faziletlidir.
Bu konuda Ebu Hureyre, Aişe ve Enes'ten de hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa şöyle demiştir: Semüra hadisi, hasen bir hadistir. Bu hadisi Katâde'nin bir kısım talebesi (ashâb), Katâde'den, o Hasan'dan, o da Semüra'dan nakletmiştir. Bir kısmı da, Katâde'den, o da Hasan vasıtasıyla Hz. Peygamber'den mürsel olarak rivayet etmiştir.
Nebî'nin (sav) ashabı ve onlardan sonra gelen kimseler nezdinde amel, buna göredir. Onlar, cuma günü gusül abdesti almayı tercih etmişler, (bununla birlikte) abdestin, Cuma günü gusül abdesti (alınmadan da) yeterli olduğunu (yüczi'ü) ifade etmişlerdir.
Şâfiî şöyle demiştir: Nebî'nin (sav) Cuma günü gusül abdestini emretmesinin vücûbiyet değil, tercih meselesi olduğuna Ömer hadisi işaret etmektedir. Nitekim o, Osman'a ''sadece abdestle mi yetindin? Hâlbuki sen, Hz. Peygamber'in (sav) Cuma günü gusül abdesti almayı emrettiğini biliyorsun'' demiştir. Şayet Ömer ile Osman, Hz. Peygamber'in (sav) emrinin tercih meselesi değil de vucûbiyet ifade ettiğini bilselerdi Ömer, Osman'ı geri çevirene ve ona ''dön de gusül abdesti al'' diyene dek öylece bırakmaz, (aynı şekilde) bu durum, Osman'ın ilmi sebebiyle kendisine de gizli kalmazdı. Ancak, bu hadiste Cuma günü gusül abdesti almanın, kişinin yerine getirmesi gerekli olan bir vucûbiyeti değil, fazileti ifade ettiğine ilişkin işaret vardır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 5, 2/369
Senetler:
1. Ebu Saîd Semüra b. Cündüb el-Fezârî (Semüra b. Cündüb b. Hilal b. Haric b. Mürre b. Hazn)
2. Ebu Said Hasan el-Basrî (Hasan b. Yesâr)
3. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Said b. Süfyan el-Cehderî (Said b. Süfyan)
6. Muhammed b. Müsenna el-Anezî (Muhammed b. Müsenna b. Ubeyd b. Kays b. Dinar)
Konular:
Gusül, cuma günü Yıkanmak
KTB, NAMAZ,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12403, T000499
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ مُوسَى الأَنْصَارِىُّ حَدَّثَنَا مَعْنٌ حَدَّثَنَا مَالِكٌ عَنْ سُمَىٍّ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « مَنِ اغْتَسَلَ يَوْمَ الْجُمُعَةِ غُسْلَ الْجَنَابَةِ ثُمَّ رَاحَ فَكَأَنَّمَا قَرَّبَ بَدَنَةً وَمَنْ رَاحَ فِى السَّاعَةِ الثَّانِيَةِ فَكَأَنَّمَا قَرَّبَ بَقَرَةً وَمَنْ رَاحَ فِى السَّاعَةِ الثَّالِثَةِ فَكَأَنَّمَا قَرَّبَ كَبْشًا أَقْرَنَ وَمَنْ رَاحَ فِى السَّاعَةِ الرَّابِعَةِ فَكَأَنَّمَا قَرَّبَ دَجَاجَةً وَمَنْ رَاحَ فِى السَّاعَةِ الْخَامِسَةِ فَكَأَنَّمَا قَرَّبَ بَيْضَةً فَإِذَا خَرَجَ الإِمَامُ حَضَرَتِ الْمَلاَئِكَةُ يَسْتَمِعُونَ الذِّكْرَ » . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو وَسَمُرَةَ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ أَبِى هُرَيْرَةَ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Bize İshak b. Musa el-Ensârî, ona Ma'n, ona Mâlik, ona Sümey, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
Cuma günü cünüplük(ten dolayı alınan) gusül abdesti gibi gusleden, sonra (ilk ânda) yola koyulan, sanki bir deve kurban etmiş gibidir. İkinci ânda yola koyulan, sanki bir inek kurban etmiş gibidir. Üçüncü ânda yola koyulan, sanki büyük bir koç kurban etmiş gibidir. Dördüncü ânda yola koyulan, sanki bir tavuk kurban etmiş gibidir. Beşinci ânda yola koyulan da, sanki bir yumurta kurban etmiş gibidir. (Zira) imam, (minbere) çıktığında Melekler de hutbeyi (ez-zikr) dinlemek için hazır bulunurlar.
Bu konuda Abdullah b. Amr ve Semüra'dan da hadis rivaeyt edilmiştir. Ebu İsa şöyle demiştir. Ebu Hureyre hadisi, hasen-sahih bir hadistir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 6, 2/372
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Sümey el-Kuraşi (Sümey)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Yahya Ma'n b. İsa el-Kazzâz (Ma'n b. İsa b. Ma'n)
6. Ebu Musa İshak b. Musa el-Ensari (İshak b. Musa b. Abdullah b. Musa b. Abdullah b. Yezid)
Konular:
Cuma Namazı, Cuma namazı
Cuma namazı, erken gitmenin fazileti
Cuma namazı, gelenlerin aldığı sevap
Cuma namazı, sünneti
Gusül, cuma günü Yıkanmak
KTB, CUMA
KTB, NAMAZ,
Sevap, sevap
حَدَّثَنَا عَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ وَمُحَمَّدُ بْنُ مَدُّويَهْ قَالاَ حَدَّثَنَا الْفَضْلُ بْنُ دُكَيْنٍ حَدَّثَنَا إِسْرَائِيلُ عَنْ ثُوَيْرٍ عَنْ رَجُلٍ مِنْ أَهْلِ قُبَاءَ عَنْ أَبِيهِ وَكَانَ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم - قَالَ أَمَرَنَا النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم أَنْ نَشْهَدَ الْجُمُعَةَ مِنْ قُبَاءَ . وَقَدْ رُوِىَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فِى هَذَا وَلاَ يَصِحُّ . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ لاَ نَعْرِفُهُ إِلاَّ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ. وَلاَ يَصِحُّ فِى هَذَا الْبَابِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم شَىْءٌ . وَقَدْ رُوِىَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ قَالَ « الْجُمُعَةُ عَلَى مَنْ آوَاهُ اللَّيْلُ إِلَى أَهْلِهِ » . وَهَذَا حَدِيثٌ إِسْنَادُهُ ضَعِيفٌ إِنَّمَا يُرْوَى مِنْ حَدِيثِ مُعَارِكِ بْنِ عَبَّادٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ سَعِيدٍ الْمَقْبُرِىِّ . وَضَعَّفَ يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ الْقَطَّانُ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ سَعِيدٍ الْمَقْبُرِىَّ فِى الْحَدِيثِ . قَالَ وَاخْتَلَفَ أَهْلُ الْعِلْمِ عَلَى مَنْ تَجِبُ الْجُمُعَةُ فَقَالَ بَعْضُهُمْ تَجِبُ الْجُمُعَةُ عَلَى مَنْ آوَاهُ اللَّيْلُ إِلَى مَنْزِلِهِ . وَقَالَ بَعْضُهُمْ لاَ تَجِبُ الْجُمُعَةُ إِلاَّ عَلَى مَنْ سَمِعَ النِّدَاءَ وَهُوَ قَوْلُ الشَّافِعِىِّ وَأَحْمَدَ وَإِسْحَاقَ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12416, T000501
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ وَمُحَمَّدُ بْنُ مَدُّويَهْ قَالاَ حَدَّثَنَا الْفَضْلُ بْنُ دُكَيْنٍ حَدَّثَنَا إِسْرَائِيلُ عَنْ ثُوَيْرٍ عَنْ رَجُلٍ مِنْ أَهْلِ قُبَاءَ عَنْ أَبِيهِ وَكَانَ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم - قَالَ أَمَرَنَا النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم أَنْ نَشْهَدَ الْجُمُعَةَ مِنْ قُبَاءَ . وَقَدْ رُوِىَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فِى هَذَا وَلاَ يَصِحُّ . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ لاَ نَعْرِفُهُ إِلاَّ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ. وَلاَ يَصِحُّ فِى هَذَا الْبَابِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم شَىْءٌ . وَقَدْ رُوِىَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ قَالَ « الْجُمُعَةُ عَلَى مَنْ آوَاهُ اللَّيْلُ إِلَى أَهْلِهِ » . وَهَذَا حَدِيثٌ إِسْنَادُهُ ضَعِيفٌ إِنَّمَا يُرْوَى مِنْ حَدِيثِ مُعَارِكِ بْنِ عَبَّادٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ سَعِيدٍ الْمَقْبُرِىِّ . وَضَعَّفَ يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ الْقَطَّانُ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ سَعِيدٍ الْمَقْبُرِىَّ فِى الْحَدِيثِ . قَالَ وَاخْتَلَفَ أَهْلُ الْعِلْمِ عَلَى مَنْ تَجِبُ الْجُمُعَةُ فَقَالَ بَعْضُهُمْ تَجِبُ الْجُمُعَةُ عَلَى مَنْ آوَاهُ اللَّيْلُ إِلَى مَنْزِلِهِ . وَقَالَ بَعْضُهُمْ لاَ تَجِبُ الْجُمُعَةُ إِلاَّ عَلَى مَنْ سَمِعَ النِّدَاءَ وَهُوَ قَوْلُ الشَّافِعِىِّ وَأَحْمَدَ وَإِسْحَاقَ .
Tercemesi:
Bize Abd b. Humeyd ve Muhammed b. Meddûye, onlara Fadl b. Dükeyn, ona İsrâîl, ona Süveyr, ona ehl-i Kubâ'dan olup Nebî'nin ashâbından bir râvi (racül) şöyle rivayet etmiştir:
Nebî (sav), bize Kubâ'dan Cuma (namazına) katılmamızı emrederdi.
Bu konuda Ebu Hureyre vasıtasıyla Hz. Peygamber'den (sav) (başka bir hadis daha) nakledilmiştir ancak, sahih değildir.
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu hadisi, sadece bu tarikten bilmekteyiz. Bu konuda Hz. Peygamber'den (sav) sahih bir hadis aktarılmamıştır. Ebu Hureyre kanalıyla Nebî'den (sav) nakledildiğine göre o, "Cuma (namazı), gece olana dek ailesine dönebilene (vâciptir)" buyurmuştur. (Ancak) bu, isnadı zayıf bir hadistir. (Zira), Mu'ârik b. Abbâd'ın, Abdullah b. Said el-Makburî'den aktardığı senet ile gelmektedir. Yahya b. Said el-Kattân, Abdullah b. Said el-Makburî'yi hadiste zayıf saymıştır.
İlim ehli, Cuma (namazının) kime vacip olduğuna ilişkin ihtilaf etmiştir. Bir kısmı, "Cuma (namazı), gece olana dek ailesine dönebilene (vâciptir)" demiştir. Bir kısmı ise, "Cuma (namazı), sadece ezanı işitene vâciptir" demiştir ki bu, Şâfiî, Ahmed (b. Hanbel) ve İshak (b. Râhuye'nin) de görüşüdür.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 8, 2/374
Senetler:
1. Ebîhi (Ebîhi)
2. Racul Min Ehli Kuba (Racul Min Ehli Kuba)
3. Ebu Cehm Süveyr b. Ebu Fahite el-Kuraşi (Süveyr b. Said b. İlaka)
4. Ebu Yusuf İsrail b. Yunus es-Sebîî (İsrail b. Yunus b. Ebu İshak)
5. Ebu Nuaym Fadl b. Dükeyn el-Mülâi (Fadl b. Amr b. Hammâd b. Züheyr b. Dirhem)
6. Muhammed b. Ahmed el-Kuraşi (Muhammed b. Ahmed b. Hüseyin b. Medduyeh)
Konular:
Cuma Namazı, Cuma namazı
Cuma Namazı, kılındığı yerler, gelme mesafesi
Cuma Namazı, kılma engelleri
Cuma namazı, kılma ve kıldırma şartları
KTB, CUMA
KTB, NAMAZ,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11812, T000352
Hadis:
حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ وَكِيعٍ حَدَّثَنَا أَبُو خَالِدٍ الأَحْمَرُ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم صَلَّى إِلَى بَعِيرِهِ أَوْ رَاحِلَتِهِ وَكَانَ يُصَلِّى عَلَى رَاحِلَتِهِ حَيْثُمَا تَوَجَّهَتْ بِهِ . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَهُوَ قَوْلُ بَعْضِ أَهْلِ الْعِلْمِ لاَ يَرَوْنَ بِالصَّلاَةِ إِلَى الْبَعِيرِ بَأْسًا أَنْ يَسْتَتِرَ بِهِ .
Tercemesi:
Bize Süfyân b. Vekî', ona Ebu Hâlid el-Ahmer, ona Ubeydullah b. Ömer, ona Nâfi', ona da İbn Ömer şöyle rivayet etmiştir:
Nebî (sav), devesine ya da binitini (sütre yapmak suretiyle onlara) doğru namaz kıldı. (Aynı zamanda) o, kendisini döndürdüğü yere doğru biniti üzerinde de namaz kılardı.
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, hasen-sahih bir hadistir. Bu, bir kısım ilim ehlinin görüşüdür ki onlar, deveyi sütre edinmek suretiyle ona doğru namaz kılmada bir beis görmemişlerdir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 144, 2/183
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Ubeydullah b. Ömer el-Adevî (Ubeydullah b. Ömer b. Hafs b. Asım b. Ömer b. Hattab)
4. Ebu Halid Süleyman b. Hayyan el-Caferî (Süleyman b. Hayyan)
5. Ebu Muhammed Süfyan b. Veki' er-Ruâsî (Süfyan b. Veki' b. Cerrâh b. Melîc b. Adî)
Konular:
KTB, KIBLE
KTB, NAMAZ,
Namaz, binek üzerinde kılınan namazda kıble
Namaz, deve, merkeb üzerinde
Namaz, deveye doğru namaz kılmak
Namaz, namazda sütre
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11811, T000351
Hadis:
حَدَّثَنَا مَحْمُودُ بْنُ غَيْلاَنَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ وَيَحْيَى بْنُ آدَمَ قَالاَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ أَبِى الزُّبَيْرِ عَنْ جَابِرٍ قَالَ بَعَثَنِى النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فِى حَاجَةٍ فَجِئْتُ وَهُوَ يُصَلِّى عَلَى رَاحِلَتِهِ نَحْوَ الْمَشْرِقِ وَالسُّجُودُ أَخْفَضُ مِنَ الرُّكُوعِ . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ أَنَسٍ وَابْنِ عُمَرَ وَأَبِى سَعِيدٍ وَعَامِرِ بْنِ رَبِيعَةَ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ جَابِرٍ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ. وَقَدْ رُوِىَ هَذَا الْحَدِيثُ مِنْ غَيْرِ وَجْهٍ عَنْ جَابِرٍ . وَالْعَمَلُ عَلَى هَذَا عِنْدَ عَامَّةِ أَهْلِ الْعِلْمِ لاَ نَعْلَمُ بَيْنَهُمُ اخْتِلاَفًا . لاَ يَرَوْنَ بَأْسًا أَنْ يُصَلِّىَ الرَّجُلُ عَلَى رَاحِلَتِهِ تَطَوُّعًا حَيْثُمَا كَانَ وَجْهُهُ إِلَى الْقِبْلَةِ أَوْ غَيْرِهَا .
Tercemesi:
Bize Mahmud b. Gaylân, ona Vekî' ve Yahya b. Adem, onlara Süfyân, ona Ebu Zübeyr, ona da Câbir şöyle rivayet etmiştir:
Nebî (sav), bir iş için beni (bir yere) gönderdi. Geldiğimde o, biniti üzerinde doğu tarafına doğru namaz kılıyordu. Secdeler(i), rükû(larından) daha alçak idi.
Bu konuda Enes, İbn Ömer, Ebu Said ve Âmir b. Rabî'a'dan da hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa şöyle demiştir: Câbir hadisi hasen-sahih bir hadistir. Bu hadis (yine) Câbir'den pek çok tarik ile rivayet olunmuştur. İlim ehlinin genelinin (âmme) nezdinde amel buna göredir, onlar arasında bir ihtilaf bilmiyoruz. Onlar, yüzü kıbleye ya da başka bir yere doğru olsa da kişinin, biniti üzerinde nafile namaz kılmasında bir beis görmemişlerdir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 143, 2/182
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Zübeyr Muhammed b. Müslim el-Kuraşi (Muhammed b. Müslim b. Tedrus)
3. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
4. Ebu Zekeriyya Yahya b. Adem el-Ümevî (Yahya b. Adem b. Süleyman)
5. Ebu Ahmed Mahmud b. Ğaylan el-Adevi (Mahmud b. Ğaylan)
Konular:
KTB, KIBLE
KTB, NAMAZ,
Namaz, binek üzerinde kılınan namazda kıble
Namaz, deve, merkeb üzerinde