5574 Kayıt Bulundu.
Bize Ali b. Muhammed ile el-Hüseyin b. Abdurrahman, onlara Abdullah b. Nümeyr, ona Muâviye en-Nasrî, ona Nehşel, ona ed-Dahhâk, ona el-Esved b. Yezîd, ona da Abdullah (ra.) şöyle dedi: Rasûlullah’ın (sav.) şöyle dediğini bizzat duydum: “Kim bütün arzularını tek arzu, âhiret arzusu hâline getirirse, o kimsenin dünyaya ait arzuları için Allah yeter. Kimin de arzuları dünya ahvâli hakkında yoğunlaşırsa, Allah onun dünyanın hangi vadisinde helâk olacağına aldırmaz."
Açıklama: İnsanın dünyada arzusu Allah ve ahiret olursa, Allah o kimsenin dünya arzularını karşılayacaktır. Aksi durum söz konusu olursa o kimse kendi başına kalır, kendi helakine doğru yol alır.
Bize ez-Zührî, ona Humeyd b. Abdurrahman, ona da Ebu Hureyre'den rivayet edildiğine göre; Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Bir kadın bağladığı (hapsettiği) bir kedi sebebiyle cehenneme girdi. Çünkü ne kendisi kediye (bir şey) yedirdi, ne de yerin haşeratından yesin diye salıverdi ve nihayet kedi (açlıktan) öldü." [Zührî der ki: Bunun böyle olmasının sebebi, kişi, sadece ameline güvenmesin ya da amelinin kötülüğünden dolayı ümidini kesmesin diyedir.]
Açıklama: İsnadın tamamı için bk. İM004255.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Şerîk, ona el-A'meş, ona Ebu Sâlih, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Sizi emrettiğimi yerine getirin ve size yasakladığımı da bırakın."
Bize Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr, ona Zekeriyya b. Adî, ona İbn Mübârek, ona Muhammed b. Sûka, ona da Ebu Cafer şöyle rivayet etmiştir: "İbn Ömer, Rasulullah'tan (sav) hadis işittiğinde onda ne ekleme ne de çıkarma yapardı."
Bize Hişam b. Ammar, ona Muhammed b. Şuayb, ona Said b. Beşir, ona Katade (b. Diame), ona Ebû Kilabe (Abdullah b. Zeyd), ona Ebu Esma (Amr b. Mersed) er-Rahabî, ona da Sevban (b. Bücdüd), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Benim ümmetimden, düşmanlarını yenen ve muhaliflerinden zarar görmeyen hak üzere bir topluluk, Allah'ın (cc) emri (kıyamet günü) gelinceye kadar eksik olmayacaktır."
Bize Ebu Mervân Muhammed b. Osman el-Usmânî, ona İbrahim b. Sa'd b. İbrahim b. Abdurrahman b. Avf, ona babası (Sa'd b. İbrahim), ona Kâsım b. Muhammed, ona da Aişe, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Bu dinimizde onda olmayanı ortaya koyanın, ortaya koyduğu bidati reddedilmiştir."
Bize Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr, ona Ebu Nadr, ona Şu'be, ona Abdullah b. Ebu Sefer, ona da Şa'bî şöyle rivayet etmiştir: "İbn Ömer ile bir sene vakit geçirdim de onun Rasulullah'tan (sav) bir şey rivayet ettiğini işitmedim."
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe ve Süveyd b. Said ve Abdullah b. Amir b. Zürare ve İsmail b. Musa, onlara Şerik, ona Simak, ona Abdurrahman b. Abdullah b. Mesud, ona da babası (Abdullah b. Mesud'un) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Benim adıma bilerek yalan söyleyen kimse cehennemdeki yerine hazırlansın."
Bize Yahya b. Hakim ve Muhammed b. Abdullah b. Yezid, onlara Süfyân, ona ez-Zührî, ona Sâlim, ona da babası (İbn Ömer), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "İki şey dışında hasede yer yoktur: Allah'ın kendisine Kur'ân ilmini bahşedip onunla gece ve gündüz vakitlerini ihya eden ve Cenâb-ı Hakk'ın kendisine mal verip onu gece ve gündüz vakitlerinde infak eden kimse."
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona Muhammed b. Fudayl, ona Umâre b. Ka'kâ', ona Ebu Zür'a, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Cennete ilk giren topluluğun sureti ayın on dördüncü gecesindeki dolunay gibi parlaktır. Onların ardından girenler de gökteki en parlak yıldız parlaklığında olur. Onlar küçük - büyük abdest bozma, burun sümkürme ve tükürme ihtiyacı duymazlar. Tarakları altın, terleri misk ve buhurları öd ağacı, eşleri de büyük gözlü hurilerdir. Yaratılışları tek bir adamın yaratılışı üzerine, babaları Âdem'in (as) suretinde, (boyları da) altmış arşındır." [Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Muaviye, ona A'meş, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre, İbn Fudayl'ın Umâre'den rivayet ettiği hadisin benzerini rivayet etmiştir.]