Öneri Formu
Hadis Id, No:
35363, MU000499
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ أَنَّهُ بَلَغَهُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَانَ يَدْعُو فَيَقُولُ اللَّهُمَّ فَالِقَ الإِصْبَاحِ وَجَاعِلَ اللَّيْلِ سَكَنًا وَالشَّمْسِ وَالْقَمَرِ حُسْبَانًا اقْضِ عَنِّى الدَّيْنَ وَأَغْنِنِى مِنَ الْفَقْرِ وَأَمْتِعْنِى بِسَمْعِى وَبَصَرِى وَقُوَّتِى فِى سَبِيلِكَ .
Tercemesi:
Bana Malik, ona da Yahya b. Said'in haber verdiğine göre Rasulullah (sav) şöyle dua ederdi: "Ey sabahı aydınlatan, geceyi dinlenmek için yaratan, güneşi ve ayı ve belli bir hesaba göre var eden Allah'ım! Borçlarımdan beni kurtar. Beni fakirlikten koru ve bana, kulağım, gözüm ve tüm gücümle yolunda olma nimeti ihsan eyle."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Kur'an 499, 1/71
Senetler:
1. Ebu Said Yahyâ b. Saîd el-Ensârî (Yahyâ b. Saîd b. Kays b. Amr)
Konular:
Dua, borçtan kurtulmak için yapılacak dua
Hz. Peygamber, duaları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35366, MU000502
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ أَبِى عَبْدِ اللَّهِ الأَغَرِّ وَعَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ يَنْزِلُ رَبُّنَا تَبَارَكَ وَتَعَالَى كُلَّ لَيْلَةٍ إِلَى السَّمَاءِ الدُّنْيَا حِينَ يَبْقَى ثُلُثُ اللَّيْلِ الآخِرُ فَيَقُولُ مَنْ يَدْعُونِى فَأَسْتَجِيبَ لَهُ مَنْ يَسْأَلُنِى فَأُعْطِيَهُ مَنْ يَسْتَغْفِرُنِى فَأَغْفِرَ لَهُ .
Tercemesi:
Bize İbn Şihab, ona Ebu Abdullah el-Eğar ve Ebu Seleme, onlara da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
Mübarek ve Yüce Rabbimiz gecenin son üçte birlik [zaman dilimi] kaldığında her gece dünya semasına tecelli edip "Bana dua edene karşılık vereyim! Benden isteyene vereyim! Benden bağışlanma dileyeni bağışlayayım!" buyurur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Kur'an 502, 1/72
Senetler:
()
Konular:
Dua, geceleri yapılacak dualar
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنْ أَبِى الزِّنَادِ عَنِ الأَعْرَجِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ لِكُلِّ نَبِىٍّ دَعْوَةٌ يَدْعُو بِهَا فَأُرِيدُ أَنْ أَخْتَبِئَ دَعْوَتِى شَفَاعَةً لأُمَّتِى فِى الآخِرَةِ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35362, MU000498
Hadis:
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنْ أَبِى الزِّنَادِ عَنِ الأَعْرَجِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ لِكُلِّ نَبِىٍّ دَعْوَةٌ يَدْعُو بِهَا فَأُرِيدُ أَنْ أَخْتَبِئَ دَعْوَتِى شَفَاعَةً لأُمَّتِى فِى الآخِرَةِ .
Tercemesi:
Ebû Hüreyre'den: Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Her peygamberin ettiği müstecâb bir dua vardır. Ben de duamı -öbür dünyada ümmetime şefat etmem için- ahirete bırakmak istiyorum."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Kur'an 498, 1/71
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, duaları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35367, MU000503
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِبْرَاهِيمَ بْنِ الْحَارِثِ التَّيْمِىِّ أَنَّ عَائِشَةَ أُمَّ الْمُؤْمِنِينَ قَالَتْ كُنْتُ نَائِمَةً إِلَى جَنْبِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَفَقَدْتُهُ مِنَ اللَّيْلِ فَلَمَسْتُهُ بِيَدِى فَوَضَعْتُ يَدِى عَلَى قَدَمَيْهِ وَهُوَ سَاجِدٌ يَقُولُ أَعُوذُ بِرِضَاكَ مِنْ سَخَطِكَ وَبِمُعَافَاتِكَ مِنْ عُقُوبَتِكَ وَبِكَ مِنْكَ لاَ أُحْصِى ثَنَاءً عَلَيْكَ أَنْتَ كَمَا أَثْنَيْتَ عَلَى نَفْسِكَ.
Tercemesi:
Muhammed b. İbrahim b. Haris et-Teymî anlatıyor: Mü'mmlerin annesi Hz. Âişe şöyle anlattı: "Resûlullah'ın (s.a.v.) yanında uyuyordum. Gece bir ara yatakta olmadığını hissettim, elimle şöyle bir yokladım, elim ayaklarına değdi. Secdede idi ve şöyle dua ediyordu: "Öfkenden rızana, cezandan affına sığınırım. Senden yine sana sığınırım. Ben seni hakkıyla övmekten âcizim, sen kendini nasıl bir övgüye lâyık görüyorsan öylesin."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Kur'an 503, 1/72
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, duaları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35368, MU000504
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ زِيَادِ بْنِ أَبِى زِيَادٍ عَنْ طَلْحَةَ بْنِ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ كَرِيزٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ أَفْضَلُ الدُّعَاءِ دُعَاءُ يَوْمِ عَرَفَةَ وَأَفْضَلُ مَا قُلْتُ أَنَا وَالنَّبِيُّونَ مِنْ قَبْلِى لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَحْدَهُ لاَ شَرِيكَ لَهُ.
Tercemesi:
Talha b. Ubeydillah b. Kerizden: Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Duaların en efdali Arafat'ta yapılandır. Benim ve benden önceki peygamberlerin yaptığı en faziletli dua da şudur: Allah'tan başka ilah yoktur, o her bakımdan tektir, ortağı ve benzeri yoktur."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Kur'an 504, 1/72
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, duaları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35369, MU000505
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ أَبِى الزُّبَيْرِ الْمَكِّىِّ عَنْ طَاوُسٍ الْيَمَانِىِّ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبَّاسٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَانَ يُعَلِّمُهُمْ هَذَا الدُّعَاءَ كَمَا يُعَلِّمُهُمُ السُّورَةَ مِنَ الْقُرْآنِ يَقُولُ اللَّهُمَّ إِنِّى أَعُوذُ بِكَ مِنْ عَذَابِ جَهَنَّمَ وَأَعُوذُ بِكَ مِنْ عَذَابِ الْقَبْرِ وَأَعُوذُ بِكَ مِنْ فِتْنَةِ الْمَسِيحِ الدَّجَّالِ وَأَعُوذُ بِكَ مِنْ فِتْنَةِ الْمَحْيَا وَالْمَمَاتِ .
Tercemesi:
Abdullah b. Abbas'tan: Şu duayı Resûluîîah (s.a.v.) ashabına Kur'an'dan bir sûre öğretir gibi öğretirdi: "Allahım cehennemin azabından sana sığınırım. Kabir azabından sana sığınırım. Deccal'in imtihanından, dünya ve kabir fitnesinden sana sığınırım."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Kur'an 505, 1/72
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Abdurrahman Tâvus b. Keysan el-Yemanî (Tâvus b. Keysan)
3. Ebu Zübeyr Muhammed b. Müslim el-Kuraşi (Muhammed b. Müslim b. Tedrus)
Konular:
Hz. Peygamber, duaları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35371, MU000507
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ جَابِرِ بْنِ عَتِيكٍ أَنَّهُ قَالَ جَاءَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ فِى بَنِى مُعَاوِيَةَ وَهِىَ قَرْيَةٌ مِنْ قُرَى الأَنْصَارِ فَقَالَ هَلْ تَدْرُونَ أَيْنَ صَلَّى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مِنْ مَسْجِدِكُمْ هَذَا فَقُلْتُ لَهُ نَعَمْ وَأَشَرْتُ لَهُ إِلَى نَاحِيَةٍ مِنْهُ فَقَالَ هَلْ تَدْرِى مَا الثَّلاَثُ الَّتِى دَعَا بِهِنَّ فِيهِ فَقُلْتُ نَعَمْ . قَالَ فَأَخْبِرْنِى بِهِنَّ . فَقُلْتُ دَعَا بِأَنْ لاَ يُظْهِرَ عَلَيْهِمْ عَدُوًّا مِنْ غَيْرِهِمْ وَلاَ يُهْلِكَهُمْ بِالسِّنِينَ فَأُعْطِيَهُمَا وَدَعَا بِأَنْ لاَ يَجْعَلَ بَأْسَهُمْ بَيْنَهُمْ فَمُنِعَهَا . قَالَ صَدَقْتَ . قَالَ ابْنُ عُمَرَ فَلَنْ يَزَالَ الْهَرْجُ إِلَى يَوْمِ الْقِيَامَةِ .
Tercemesi:
Cabir b. Atîk'in torunu Abdullah b. Abdullah anlatıyor: Abdullah b. Ömer, Medine köylerinden birinde Muaviye oğullan yurduna uğradı. Onlara: "Resûlullah (s.a.v.) bu mescidinizde nerede namaz kıldı biliyor musunuz?"diye sordu. Ben kendisine: "Evet biliyorum."diyerek bir köşeyi gösterdim. Bu sefer: "Orada yaptığı üç duanın ne olduğunu biliyor musun?" dedi. Ben: "Evet,"deyince: "Peki söyle öyleyse" dedi. Ben: "Düşmanların kendilerine karşı galip gelmemesi, Cenabı Allah'ın kıtlık ve açlıkla terbiye etmemesi, hususunda dua etti. Bu ikisi verildi. Aralarında nifak sokup birbirlerine düşmemeleri için dua etti, fakat bu, kabul edilmedi" deyince: "Doğru söyledin, diye mukabele etti.
İbn Ömer'den: Fakat adam öldürme mü'minler arasında kıyamete kadar asla son bulmayacaktır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Kur'an 507, 1/72
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, duaları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35370, MU000506
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ أَبِى الزُّبَيْرِ الْمَكِّىِّ عَنْ طَاوُسٍ الْيَمَانِىِّ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبَّاسٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَانَ إِذَا قَامَ إِلَى الصَّلاَةِ مِنْ جَوْفِ اللَّيْلِ يَقُولُ اللَّهُمَّ لَكَ الْحَمْدُ أَنْتَ نُورُ السَّمَوَاتِ وَالأَرْضِ وَلَكَ الْحَمْدُ أَنْتَ قَيَّامُ السَّمَوَاتِ وَالأَرْضِ وَلَكَ الْحَمْدُ أَنْتَ رَبُّ السَّمَوَاتِ وَالأَرْضِ وَمَنْ فِيهِنَّ أَنْتَ الْحَقُّ وَقَوْلُكَ الْحَقُّ وَوَعْدُكَ الْحَقُّ وَلِقَاؤُكَ حَقٌّ وَالْجَنَّةُ حَقٌّ وَالنَّارُ حَقٌّ وَالسَّاعَةُ حَقٌّ اللَّهُمَّ لَكَ أَسْلَمْتُ وَبِكَ آمَنْتُ وَعَلَيْكَ تَوَكَّلْتُ وَإِلَيْكَ أَنَبْتُ وَبِكَ خَاصَمْتُ وَإِلَيْكَ حَاكَمْتُ فَاغْفِرْ لِى مَا قَدَّمْتُ وَأَخَّرْتُ وَأَسْرَرْتُ وَأَعْلَنْتُ أَنْتَ إِلَهِى لاَ إِلَهَ إِلاَّ أَنْتَ .
Tercemesi:
Abdullah b. Abbas'tan: Resûlullah (s.a.v.) gece yarısı namaza kalktığı zaman şöyle dua ederdi: "Allahım hamd sana mahsustur. Sen yerlerin ve göklerin nurusun. Hamd sana mahsustur. Yeri, göğü idare eden sensin, hamd sana mahsustur. Sen yerlerin, göklerin ve her ikisinde bulunanların rabbisin, sen haksin, sözün haktır, va'din haktır, sana kavuşmak da (ölümden sonra dirilmek) haktır. Cennet haktır, Cehennem haktır, Kıyamet haktır; mutlaka olacaktır. Allahım sana teslim oldum, sana iman ettim, sana güvendim, sana bağlandım, senin verdiğin bilgiyle düşmanımla mücadele ettim ve senin emirlerine göre hükmettim. Gizli ve aşikâr yaptığım ve yapacağım günahlarımı affet. Sen benim ilahımsın, senden başka ilah yoktur."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Kur'an 506, 1/72
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Abdurrahman Tâvus b. Keysan el-Yemanî (Tâvus b. Keysan)
3. Ebu Zübeyr Muhammed b. Müslim el-Kuraşi (Muhammed b. Müslim b. Tedrus)
Konular:
Hz. Peygamber, duaları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35372, MU000508
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ زَيْدِ بْنِ أَسْلَمَ أَنَّهُ كَانَ يَقُولُ مَا مِنْ دَاعٍ يَدْعُو إِلاَّ كَانَ بَيْنَ إِحْدَى ثَلاَثٍ إِمَّا أَنْ يُسْتَجَابَ لَهُ وَإِمَّا أَنْ يُدَّخَرَ لَهُ وَإِمَّا أَنْ يُكَفَّرَ عَنْهُ .
Tercemesi:
Zeyd b. Eşlem şöyle derdi: Her dua eden kimse şu üç durumdan birinde bulunur: Ya duası kabul edilir, ya ileride kabul edilir, ya da yaptığı dua günahlarına kefaret olur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Kur'an 508, 1/73
Senetler:
()
Konular:
Dua, kabul olma şartları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35377, MU000513
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ أَنَّهُ بَلَغَهُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ مَا مِنْ دَاعٍ يَدْعُو إِلَى هُدًى إِلاَّ كَانَ لَهُ مِثْلُ أَجْرِ مَنِ اتَّبَعَهُ لاَ يَنْقُصُ ذَلِكَ مِنْ أُجُورِهِمْ شَيْئًا وَمَا مِنْ دَاعٍ يَدْعُو إِلَى ضَلاَلَةٍ إِلاَّ كَانَ عَلَيْهِ مِثْلُ أَوْزَارِهِمْ لاَ يَنْقُصُ ذَلِكَ مِنْ أَوْزَارِهِمْ شَيْئًا .
Tercemesi:
İmam Mâlik'ten: Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Her kim insanları hidayete (doğru yola) çağırırsa, ona tabi olanların ecri kadar ecir alır. Kendisine verilen bu sevap, ötekilerin sevabından hiçbir şey eksiltmez. Herkim de bir sapıklığa çağırırsa, buna tabi olanların günahı kadar kendisine de günah verilir. Bu, onların günahlarından hiçbir şey eksiltmez."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Kur'an 513, 1/73
Senetler:
()
Konular:
Hidayet, Hidayete vesile olmanın mükafaatı
Sünnet, ihya etmek