تَنزِعُ النَّاسَ كَأَنَّهُمْ أَعْجَازُ نَخْلٍ مُّنقَعِرٍ

O rüzgâr, insanları, sökülmüş hurma kütükleri gibi yere seriyordu.

Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: كَأَنَّهُمْ أَعْجَازُ نَخْلٍ مُّنقَعِرٍ

• Kur'an Kur'an-ı Kerim Kamer 54/20, /

وَكَذَّبُوا وَاتَّبَعُوا أَهْوَاءهُمْ وَكُلُّ أَمْرٍ مُّسْتَقِرٌّ

Yalanladılar ve kendi heveslerine uydular. Halbuki her işin ulaşacağı yeri vardır.

• Kur'an Kur'an-ı Kerim Kamer 54/3, /

فَكَيْفَ كَانَ عَذَابِي وَنُذُرِ

Nasılmış benim azabım ve uyarılarım!

• Kur'an Kur'an-ı Kerim Kamer 54/21, /

وَلَقَدْ يَسَّرْنَا الْقُرْآنَ لِلذِّكْرِ فَهَلْ مِن مُّدَّكِرٍ

Andolsun biz Kur'an'ı düşünüp öğüt alınsın diye kolaylaştırdık. Öğüt alan yok mu?

• Kur'an Kur'an-ı Kerim Kamer 54/22, /

كَذَّبَتْ ثَمُودُ بِالنُّذُرِ

Semûd kavmi de uyarıcıları yalanladı.

• Kur'an Kur'an-ı Kerim Kamer 54/23, /

فَقَالُوا أَبَشَرًا مِّنَّا وَاحِدًا نَّتَّبِعُهُ إِنَّا إِذًا لَّفِي ضَلَالٍ وَسُعُرٍ

"Aramızdan bir beşere mi uyacağız? O takdirde biz apaçık bir sapıklık ve çılgınlık etmiş oluruz" dediler.

• Kur'an Kur'an-ı Kerim Kamer 54/24, /

وَلَقَدْ أَنذَرَهُم بَطْشَتَنَا فَتَمَارَوْا بِالنُّذُرِ

Andolsun ki, Lût onları bizim şiddetli azabımızla uyardı. Fakat onlar bu tehditleri kuşkuyla karşıladılar.

• Kur'an Kur'an-ı Kerim Kamer 54/36, /

وَلَقَدْ رَاوَدُوهُ عَن ضَيْفِهِ فَطَمَسْنَا أَعْيُنَهُمْ فَذُوقُوا عَذَابِي وَنُذُرِ

Onlar Lût'un misafirlerine karşı kötülük yapmayı planlamışlardı. Hemen biz onların gözlerini silme kör ettik. "Haydi azabımı ve uyarılarımı tadın!" (dedik).

• Kur'an Kur'an-ı Kerim Kamer 54/37, /

وَلَقَدْ صَبَّحَهُم بُكْرَةً عَذَابٌ مُّسْتَقِرٌّ

Bir sabah kendilerine, yakalarını bir daha bırakmayacak olan bir azap gelip çattı.

• Kur'an Kur'an-ı Kerim Kamer 54/38, /

فَذُوقُوا عَذَابِي وَنُذُرِ

İşte azabımı ve uyanlarımı tadın! (denildi).

• Kur'an Kur'an-ı Kerim Kamer 54/39, /