Giriş

Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O'nundur. O yücedir, uludur.


    Öneri Formu
57496 KK42/4 Şûrâ, 42, 4

Neredeyse yukarılarından gökler çatlayacak! Melekler de Rablerini hamd ile tesbih ediyorlar ve yerdekiler için mağfiret diliyorlar. İyi bilin ki Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir.


    Öneri Formu
57501 KK42/5 Şûrâ, 42, 5

Allah'tan başka dostlar edinenleri Allah daima gözetlemektedir. Sen onlara vekil değilsin.


    Öneri Formu
57504 KK42/6 Şûrâ, 42, 6

Göklerin ve yerin anahtarları O'nundur. Dilediğine rızkı bol verir, dilediğinden de kısar. O, her şeyi bilendir.


    Öneri Formu
57523 KK42/12 Şûrâ, 42, 12

Yoksa onlar, (senin için) Allah'a karşı yalan uydurdu mu derler? Allah dilerse senin kalbini de mühürler. Ve Allah bâtılı yok eder; sözleriyle hakkı ortaya koyar. Şüphesiz O, kalplerde olanları bilendir.


    Öneri Formu
57565 KK42/24 Şûrâ, 42, 24

Şehirlerin anası (olan Mekke'de) ve onun çevresinde bulunanları uyarman ve asla şüphe olmayan toplanma günüyle onları korkutman için, sana böyle Arapça bir Kur'an vahyettik. (İnsanların) bir bölümü cennette, bir bölümü de çılgın alevli cehennemdedir.


    Öneri Formu
57510 KK42/7 Şûrâ, 42, 7

Allah dileseydi onları bir tek millet yapardı. Fakat O, dilediğini rahmetine kavuşturur; zalimlerin ise hiçbir dostu ve yardımcısı yoktur.


    Öneri Formu
57511 KK42/8 Şûrâ, 42, 8

Yoksa onlar Allah'tan başka dostlar mı edindiler? Halbuki dost yalnız Allah'tır. O ölüleri diriltir, her şeye kadirdir.


    Öneri Formu
57514 KK42/9 Şûrâ, 42, 9

Yoksa onların, Allah'ın izin vermediği bir dini getiren ortakları mı var? Eğer erteleme sözü olmasaydı, derhal aralarında hüküm verilirdi. Şüphesiz zalimlere can yakıcı bir azap vardır.


    Öneri Formu
57559 KK42/21 Şûrâ, 42, 21