10265 Kayıt Bulundu.
Bana Hasan b. Ali el-Hulvânî ve Ebu Bekir b. İshak, onlara İbn Ebu Meryem, ona Muhammed b. Cafer, ona Zeyd b. Eslem, ona Iyaz b. Abdullah, ona da Ebu Said el-Hudrî (ra), Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir; (T) Bize Yahya b. Eyyub, Kuteybe ve İbn Hucr, onlara İsmail b. Cafer, ona Amr b. Ebu Amr, ona el-Makburî, ona da Ebu Hureyre (ra), İbn Ömer'in (ra) Hz. Peygamber'den (sav) rivayet ettiği hadisin aynısını rivayet etmiştir.
Açıklama: İlgili rivayet için bkz. [M000241] numaralı hadis.
Bana Hasan b. Ali el-Hulvânî ve Ebu Bekir b. İshak, onlara İbn Ebu Meryem, ona Muhammed b. Cafer, ona Zeyd b. Eslem, ona Iyaz b. Abdullah, ona da Ebu Said el-Hudrî (ra), Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir; (T) Bize Yahya b. Eyyub, Kuteybe ve İbn Hucr, onlara İsmail b. Cafer, ona Amr b. Ebu Amr, ona el-Makburî, ona da Ebu Hureyre (ra), İbn Ömer'in (ra) Hz. Peygamber'den (sav) rivayet ettiği hadisin aynısını rivayet etmiştir.
Açıklama: İlgili rivayet için bkz. [M000241] numaralı hadis.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ebu Küreyb, o ikisine Ebu Muaviye, ona el-A'meş, ona Amr b. Mürre, ona Ebu Ubeyde, ona Ebu Musa şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) aramızda kalktı ve şu beş şeyi söyledi: "Şüphesiz Allah (ac) uyumaz. Uyuma ihtiyacı yoktur. Terazinin kefelerini O indirir ve kaldırır. Gündüzün amelinden önce gecenin ameli, gecenin amelinden önce gündüzün ameli ona sunulur. Onun hicabı nurdur." [-Ebu Bekir rivayetine göre ateştir-.] "Eğer o hicabını açsaydı yüzünün nuru, bakışının ulaştığı tüm mahlukatı yakıp geçerdi." [Ebu Bekir, el-A'meş'ten rivayetinde (حَدَّثَنَا) lafzını kullanmamıştır.]
Bize Muhammed b. Minhal ed-Darîr ve Ümeyye b. Bistâm, onlara Yezid b. Zürey, ona Ravh b. Kasım , ona Alâ, ona babası (Abdurrahman b. Yakub), ona da Ebu Hureyre (ra) şöyle demiştir: Rasullah'a (sav), "göklerde ve yerde olanlar Allah'ındır. İçinizdekini açıklasanız da gizleseniz de Allah sizi onunla hesaba çeker ve dilediğini bağışlar, dilediğine azap eder. Allah'ın her şeye gücü yeter" (Bakara 2/284) ayeti nazil olunca, ayetin bu içeriği, Rasulullah'ın (sav) ashabına çok ağır geldi. Hemen Rasulullah'a (sav) geldiler ve diz üstü çöküp “ey Allah'ın Rasulü! Namaz, oruç, cihat ve sadaka gibi güç yetirebildiğimiz bir takım amellerle mükellef tutulmuştuk. Şimdi ise sana bu ayet nazil oldu ve bizler buna güç yetiremiyoruz” dediler. Bunun üzerine Rasulullah (sav) "sizden önceki ehl-i kitabın dediği gibi 'işittik ve isyan ettik' mi diyeceksiniz? Bilakis, 'işittik ve itaat ettik. Bağışlamanı dileriz, ey Rabbimiz! Dönüş ancak sanadır' deyin" buyurdu. Onlar da “işittik ve itaat ettik. Bağışlamanı dileriz, ey Rabbimiz! Dönüş ancak sanadır” dediler. Böylece insanlar bu ayeti okuyup dilleri buna yatışınca Allah, bu ayetin ardından şu ayeti indirdi: "Peygamber ve ona inananlar, Rabbinden indirilene iman etti. Hepsi Allah'a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine iman etti. Allah'ın peygamberlerinden hiçbiri arasında ayırım yapmayız. İşittik, itaat ettik. Rabbimiz! Affını dileriz, dönüş ancak sanadır dediler." (Bakara 2/285) İnsanlar bu ayetin gereğini yerine getirince de Allah Teâlâ bu ayeti nesh etti. Ardından Allah Azze ve Celle : "Allah her şahsı, ancak gücünün yettiği ölçüde mükellef kılar. Herkesin kazandığı iyilik kendi lehine, ettiği kötülük de kendi aleyhinedir. Rabbimiz! Eğer unutacak veya yanılacak olursak bizi sorumlu tutma" (Bakara 2/286) ayetini indirdi ve bu duaya "evet" dedi. Daha sonra "Rabbimiz bizden öncekilere yüklediğin gibi, bize de ağır yük yükleme" (Bakara 2/286) duasına da "evet" buyurdu. En sonunda "Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmeyeceği şeyi taşıtma, bizi affet, bizi bağışla, bize acı. Sen Mevla'mızsın! Kafirlere karşı bize yardım et." (Bakara 2/286) duasına da "evet" buyurdu.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ebu Küreyb, o ikisine Ebu Muaviye, ona el-A'meş, ona Amr b. Mürre, ona Ebu Ubeyde, ona Ebu Musa şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) aramızda kalktı ve şu beş şeyi söyledi: "Şüphesiz Allah (ac) uyumaz. Uyuma ihtiyacı yoktur. Terazinin kefelerini O indirir ve kaldırır. Gündüzün amelinden önce gecenin ameli, gecenin amelinden önce gündüzün ameli ona sunulur. Onun hicabı nurdur." [-Ebu Bekir rivayetine göre ateştir-.] "Eğer o hicabını açsaydı yüzünün nuru, bakışının ulaştığı tüm mahlukatı yakıp geçerdi." [Ebu Bekir, el-A'meş'ten rivayetinde (حَدَّثَنَا) lafzını kullanmamıştır.]
Açıklama: Yukarıda işaret edilen hadis Müslim'in sahihinde İman,348 de kayıtlıdır. Hadisi Kuteybe b. Said ve Züheyr b. Harb, Abdulmelik b. Umeyr, Musa b. Talha isnadıyla Ebu Hüreyre'den naklediyor. Bu hadise göre "Yakın akrabanı uyar" (eş-Şuarâ 214) mealindeki ayet inince Efendimiz (sav) Kureyş'in boylarını "Kendinizi (cehennem) ateşinden kurtarın" diyor. Ve kendisinin onlara her hangi bir faydasının olamayacağını ifade ediyor.