Öneri Formu
Hadis Id, No:
35263, MU000406
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ عَنِ النُّعْمَانِ بْنِ مُرَّةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ مَا تَرَوْنَ فِى الشَّارِبِ وَالسَّارِقِ وَالزَّانِى . وَذَلِكَ قَبْلَ أَنْ يُنْزَلَ فِيهِمْ . قَالُوا اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَعْلَمُ . قَالَ هُنَّ فَوَاحِشُ وَفِيهِنَّ عُقُوبَةٌ وَأَسْوَأُ السَّرِقَةِ الَّذِى يَسْرِقُ صَلاَتَهُ . قَالُوا وَكَيْفَ يَسْرِقُ صَلاَتَهُ يَا رَسُولَ اللَّهِ قَالَ لاَ يُتِمُّ رُكُوعَهَا وَلاَ سُجُودَهَا
Tercemesi:
O bana rivayet etti, ona Malik, ona Yahya b. Said, ona da en-Numan b. Murre’nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) içki içen, hırsızlık yapan ve zina eden hakkındaki görüşünüz nedir? dedi. Bu, haklarında hüküm inmeden önce olmuştu. Ashab: Elbette Allah ve Rasulü en iyi bilir, dediler. Allah Rasulü: “Bunlar hayâsızca işlerdir. Bunlardan dolayı da bir ceza söz konusudur. Hırsızlığın en kötüsü ise namazından çalan kimsenin yaptığı iştir” buyurdu. Ashab: Ey Allah’ın Rasulü, kişi namazından nasıl çalar? dedi. O: “Namazının rükûunu ve sücudunu tam yapmaz” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Kasru's-salât fi's-sefer 406, 1/56
Senetler:
1. Nu'man b. Mürre el-Ensari (Nu'man b. Mürre)
2. Ebu Said Yahyâ b. Saîd el-Ensârî (Yahyâ b. Saîd b. Kays b. Amr)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, namaz
Namaz, Namazda huşû'
Secde, secdeyi hızlı yapmamak
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ أَبِى الزِّنَادِ عَنِ الأَعْرَجِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ أَتَرَوْنَ قِبْلَتِى هَاهُنَا فَوَاللَّهِ مَا يَخْفَى عَلَىَّ خُشُوعُكُمْ وَلاَ رُكُوعُكُمْ إِنِّى لأَرَاكُمْ مِنْ وَرَاءِ ظَهْرِى.
O bana, ona Malik, ona Ebu’z-Zinâd, ona A‘rec, ona da Ebu Hüreyre’nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Sizler benim yüzümü kıbleye çevirdiğimi, dolayısıyla (başka tarafı) görmediğimi mi zannediyorsunuz? Vallahi, huşûnuz da rükûnuz da bana gizli değildir. Gerçekten ben sizi arkamda olduğunuz halde görüyorum.”
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35261, MU000404
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ أَبِى الزِّنَادِ عَنِ الأَعْرَجِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ أَتَرَوْنَ قِبْلَتِى هَاهُنَا فَوَاللَّهِ مَا يَخْفَى عَلَىَّ خُشُوعُكُمْ وَلاَ رُكُوعُكُمْ إِنِّى لأَرَاكُمْ مِنْ وَرَاءِ ظَهْرِى.
Tercemesi:
O bana, ona Malik, ona Ebu’z-Zinâd, ona A‘rec, ona da Ebu Hüreyre’nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Sizler benim yüzümü kıbleye çevirdiğimi, dolayısıyla (başka tarafı) görmediğimi mi zannediyorsunuz? Vallahi, huşûnuz da rükûnuz da bana gizli değildir. Gerçekten ben sizi arkamda olduğunuz halde görüyorum.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Kasru's-salât fi's-sefer 404, 1/56
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Davud A'rec Abdurrahman b. Hürmüz (Abdurrahman b. Hürmüz)
3. Ebu Zinad Abdullah b. Zekvan el-Kuraşi (Abdullah b. Zekvan)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Muhammed Abdullah b. Yusuf el-Kila'î (Abdullah b. Yusuf)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, Hz. Peygamberin namaz kıldırışı
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنْ أَبِى حَازِمٍ سَلَمَةَ بْنِ دِينَارٍ عَنْ سَهْلِ بْنِ سَعْدٍ السَّاعِدِىِّ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ذَهَبَ إِلَى بَنِى عَمْرِو بْنِ عَوْفٍ لِيُصْلِحَ بَيْنَهُمْ وَحَانَتِ الصَّلاَةُ فَجَاءَ الْمُؤَذِّنُ إِلَى أَبِى بَكْرٍ الصِّدِّيقِ فَقَالَ أَتُصَلِّى لِلنَّاسِ فَأُقِيمَ قَالَ نَعَمْ . فَصَلَّى أَبُو بَكْرٍ فَجَاءَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَالنَّاسُ فِى الصَّلاَةِ فَتَخَلَّصَ حَتَّى وَقَفَ فِى الصَّفِّ فَصَفَّقَ النَّاسُ وَكَانَ أَبُو بَكْرٍ لاَ يَلْتَفِتُ فِى صَلاَتِهِ فَلَمَّا أَكْثَرَ النَّاسُ مِنَ التَّصْفِيقِ الْتَفَتَ أَبُو بَكْرٍ فَرَأَى رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَشَارَ إِلَيْهِ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنِ امْكُثْ مَكَانَكَ فَرَفَعَ أَبُو بَكْرٍ يَدَيْهِ فَحَمِدَ اللَّهَ عَلَى مَا أَمَرَهُ بِهِ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مِنْ ذَلِكَ ثُمَّ اسْتَأْخَرَ حَتَّى اسْتَوَى فِى الصَّفِّ وَتَقَدَّمَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَصَلَّى ثُمَّ انْصَرَفَ فَقَالَ يَا أَبَا بَكْرٍ مَا مَنَعَكَ أَنْ تَثْبُتَ إِذْ أَمَرْتُكَ . فَقَالَ أَبُو بَكْرٍ مَا كَانَ لاِبْنِ أَبِى قُحَافَةَ أَنْ يُصَلِّىَ بَيْنَ يَدَىْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مَا لِى رَأَيْتُكُمْ أَكْثَرْتُمْ مِنَ التَّصْفِيحِ مَنْ نَابَهُ شَىْءٌ فِى صَلاَتِهِ فَلْيُسَبِّحْ فَإِنَّهُ إِذَا سَبَّحَ الْتُفِتَ إِلَيْهِ وَإِنَّمَا التَّصْفِيحُ لِلنِّسَاءِ.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35252, MU000395
Hadis:
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنْ أَبِى حَازِمٍ سَلَمَةَ بْنِ دِينَارٍ عَنْ سَهْلِ بْنِ سَعْدٍ السَّاعِدِىِّ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ذَهَبَ إِلَى بَنِى عَمْرِو بْنِ عَوْفٍ لِيُصْلِحَ بَيْنَهُمْ وَحَانَتِ الصَّلاَةُ فَجَاءَ الْمُؤَذِّنُ إِلَى أَبِى بَكْرٍ الصِّدِّيقِ فَقَالَ أَتُصَلِّى لِلنَّاسِ فَأُقِيمَ قَالَ نَعَمْ . فَصَلَّى أَبُو بَكْرٍ فَجَاءَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَالنَّاسُ فِى الصَّلاَةِ فَتَخَلَّصَ حَتَّى وَقَفَ فِى الصَّفِّ فَصَفَّقَ النَّاسُ وَكَانَ أَبُو بَكْرٍ لاَ يَلْتَفِتُ فِى صَلاَتِهِ فَلَمَّا أَكْثَرَ النَّاسُ مِنَ التَّصْفِيقِ الْتَفَتَ أَبُو بَكْرٍ فَرَأَى رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَشَارَ إِلَيْهِ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنِ امْكُثْ مَكَانَكَ فَرَفَعَ أَبُو بَكْرٍ يَدَيْهِ فَحَمِدَ اللَّهَ عَلَى مَا أَمَرَهُ بِهِ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مِنْ ذَلِكَ ثُمَّ اسْتَأْخَرَ حَتَّى اسْتَوَى فِى الصَّفِّ وَتَقَدَّمَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَصَلَّى ثُمَّ انْصَرَفَ فَقَالَ يَا أَبَا بَكْرٍ مَا مَنَعَكَ أَنْ تَثْبُتَ إِذْ أَمَرْتُكَ . فَقَالَ أَبُو بَكْرٍ مَا كَانَ لاِبْنِ أَبِى قُحَافَةَ أَنْ يُصَلِّىَ بَيْنَ يَدَىْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مَا لِى رَأَيْتُكُمْ أَكْثَرْتُمْ مِنَ التَّصْفِيحِ مَنْ نَابَهُ شَىْءٌ فِى صَلاَتِهِ فَلْيُسَبِّحْ فَإِنَّهُ إِذَا سَبَّحَ الْتُفِتَ إِلَيْهِ وَإِنَّمَا التَّصْفِيحُ لِلنِّسَاءِ.
Tercemesi:
Bana Yahya, ona Malik, ona Ebu Hâzim Seleme b. Dinar, ona da Sehl b. Sa‘d es-Sâidî’nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) Amr b. Avf oğullarının diyarına aralarını düzeltmek için gitmişti. Namaz vakti girince müezzin Ebu Bekir es-Sıddık’ın yanına gelerek: Cemaate namaz kıldırır mısın? Ben de kamet getireyim, dedi. Ebu Bekir: Olur diyerek namaza başladı. Cemaat namazda iken Rasulullah (sav) geldi ve safta duruncaya kadar ilerledi. Bu sefer, cemaat el çırpmaya başladı. Ebu Bekir namazda iken etrafına bakmazdı, cemaat çokça el çırpınca Ebu Bekir yanına baktı ve Rasulullah’ı (sav) gördü. Rasulullah (sav) da ona “yerinde dur” diye işaret etti. Ebu Bekir ellerini kaldırıp Rasulullah’ın (sav) ona verdiği bu emirden ötürü Allah’a hamd etti. Sonra da safa girinceye kadar geriledi. Rasulullah (sav) da öne geçerek namazı kıldırdı. Sonra namazdan ayrılınca: “Ey Ebu Bekir, sana yerinde kal diye emrettiğimde yerinde kalmana engel olan neydi” dedi. Ebu Bekr: Ebu Kuhafe’nin oğluna Rasulullah’ın (sav) önünde namaz kıldırması yakışmaz, dedi. Rasulullah (sav) bu sefer: “Ben ne diye sizin çokça el çırptığınızı gördüm ki? Namazda herhangi bir durum ile karşı karşıya kalan bir kimse Subhanallah desin. Çünkü o, Subhânallah dediği vakit dönüp ona bakılır. El çırpmak ancak kadınlara ait bir harekettir” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Kasru's-salât fi's-sefer 395, 1/55
Senetler:
()
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, Namazda imamet, duruşu, kişi sayısı vs
Namaz, yöneticilerin kıldırması
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35257, MU000400
Hadis:
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى بَكْرِ بْنِ حَزْمٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَمْرِو بْنِ سُلَيْمٍ الزُّرَقِىِّ أَنَّهُ قَالَ أَخْبَرَنِى أَبُو حُمَيْدٍ السَّاعِدِىُّ أَنَّهُمْ قَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ كَيْفَ نُصَلِّى عَلَيْكَ فَقَالَ قُولُوا اللَّهُمَّ صَلِّ عَلَى مُحَمَّدٍ وَأَزْوَاجِهِ وَذُرِّيَّتِهِ كَمَا صَلَّيْتَ عَلَى آلِ إِبْرَاهِيمَ وَبَارِكْ عَلَى مُحَمَّدٍ وَأَزْوَاجِهِ وَذُرِّيَّتِهِ كَمَا بَارَكْتَ عَلَى آلِ إِبْرَاهِيمَ إِنَّكَ حَمِيدٌ مَجِيدٌ .
Tercemesi:
Bana Yahya, ona Malik, ona Abdullah b. Ebu Bekr b. Hazm, ona babası, onun da Amr b. Süleym ez-Zurakî’den rivayetine göre o şöyle demiştir: Bana Ebu Humeyd es-Sâ‘idî’nin haber verdiğine göre Ashab: Ey Allah’ın Rasulü, sana nasıl salavât getirelim, diye sordular. O şöyle buyurdu: “Allahumme salli alâ Muhammedin ve ezvâcihi ve zurriyetihi kemâ salleyte alâ âli İbrahime ve barik alâ Muhammedin ve ezvacihi ve zurriyetihi kemâ barekte alâ âli İbrahime inneke Hamidun Mecid: Allah’ım, İbrahim hanedanına salavat getirdiğin gibi Muhammed’e, onun eşlerine ve zürriyetine de öylece salavat getir. İbrahim hanedanına bereketler ihsan ettiğin gibi Muhammed’e, eşlerine ve zürriyetine de bereketler ihsan eyle. Şüphesiz ki sen, her hamd’e layıksın, şanın pek yücedir,” deyiniz.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Kasru's-salât fi's-sefer 400, 1/55
Senetler:
()
Konular:
KTB, NAMAZ,
Salavat, Dua, Hz. Peygamber'e
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35258, MU000401
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ نُعَيْمِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ الْمُجْمِرِ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ زَيْدٍ أَنَّهُ أَخْبَرَهُ عَنْ أَبِى مَسْعُودٍ الأَنْصَارِىِّ أَنَّهُ قَالَ أَتَانَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى مَجْلِسِ سَعْدِ بْنِ عُبَادَةَ فَقَالَ لَهُ بَشِيرُ بْنُ سَعْدٍ أَمَرَنَا اللَّهُ أَنْ نُصَلِّىَ عَلَيْكَ يَا رَسُولَ اللَّهِ فَكَيْفَ نُصَلِّى عَلَيْكَ قَالَ فَسَكَتَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم حَتَّى تَمَنَّيْنَا أَنَّهُ لَمْ يَسْأَلْهُ ثُمَّ قَالَ قُولُوا اللَّهُمَّ صَلِّ عَلَى مُحَمَّدٍ وَعَلَى آلِ مُحَمَّدٍ كَمَا صَلَّيْتَ عَلَى إِبْرَاهِيمَ وَبَارِكْ عَلَى مُحَمَّدٍ وَعَلَى آلِ مُحَمَّدٍ كَمَا بَارَكْتَ عَلَى آلِ إِبْرَاهِيمَ فِى الْعَالَمِينَ إِنَّكَ حَمِيدٌ مَجِيدٌ وَالسَّلاَمُ كَمَا قَدْ عَلِمْتُمْ .
Tercemesi:
Yine o bana rivayet etti, ona Malik, ona Nuaym b. Abdullah el-Mücmir, onun da Muhammed b. Abdullah b. Zeyd’den rivayet ettiğine göre kendisine Ebu Mesud el-Ensarî’nin şöyle dediğini haber vermiştir: Biz Sa‘d b. Ubade’nin meclisinde iken Rasulullah (sav) yanımıza geldi. Beşir b. Sa‘d ona: Allah bize, sana salavat getirmemizi emir buyurdu, ya Rasulullah, peki biz sana nasıl salavat getirelim, dedi. (Ebu Mesud) dedi ki: Rasulullah (sav) öyle bir sustu ki, keşke ona (bu soruyu) sormasaydı diye temenni ettik, sonra şöyle buyurdu: “Allahumme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed, kemâ salleyte alâ İbrahime ve barik alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed, kemâ barekte ve alâ âli İbrahime, fi’l âlemine inneke hamidun mecid: Allah’ım, İbrahim’e salavat getirdiğin gibi Muhammed’e ve Muhammed’in âline de öylece salavat getir. Allah’ım, âlemler arasında İbrahim âline bereketler ihsan ettiğin gibi Muhammed’e ve onun aile halkına da bereketler ihsan eyle. Şüphesiz sen, her türlü hamd’e layıksın, şanın pek yücedir, deyiniz. Selam da zaten bildiğiniz gibidir.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Kasru's-salât fi's-sefer 401, 1/55
Senetler:
()
Konular:
KTB, NAMAZ,
Salavat, Dua, Hz. Peygamber'e
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ اجْعَلُوا مِنْ صَلاَتِكُمْ فِى بُيُوتِكُمْ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35264, MU000407
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ اجْعَلُوا مِنْ صَلاَتِكُمْ فِى بُيُوتِكُمْ .
Tercemesi:
O bana, ona Malik, ona Hişam b. Urve, ona da babasının rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav): “Namazlarınızın bir kısmını (nafileleri) evlerinizde kılınız” buyurmuştur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Kasru's-salât fi's-sefer 407, 1/56
Senetler:
()
Konular:
KTB, NAMAZ,
Nafile ibadet, Namaz
Namaz, evlerde
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35266, MU000409
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ رَبِيعَةَ بْنِ أَبِى عَبْدِ الرَّحْمَنِ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ كَانَ إِذَا جَاءَ الْمَسْجِدَ وَقَدْ صَلَّى النَّاسُ بَدَأَ بِصَلاَةِ الْمَكْتُوبَةِ وَلَمْ يُصَلِّ قَبْلَهَا شَيْئًا .
Tercemesi:
O bana, ona Malik, ona Rabia b. Ebu Abdurrahman’ın rivayet ettiğine göre Abdullah b. Ömer cemaat namazı kılıp bitirmiş olduğu halde mescide gelirse işe farz namazı kılmakla başlar ve ondan önce hiçbir şey kılmazdı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Kasru's-salât fi's-sefer 409, 1/56
Senetler:
()
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, Sünnet namazlar
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35271, MU000414
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ أَنَّهُ قَالَ مَا صَلاَةٌ يُجْلَسُ فِى كُلِّ رَكْعَةٍ مِنْهَا ثُمَّ قَالَ سَعِيدٌ هِىَ الْمَغْرِبُ إِذَا فَاتَتْكَ مِنْهَا رَكْعَةٌ وَكَذَلِكَ سُنَّةُ الصَّلاَةِ كُلُّهَا .
Tercemesi:
O bana, ona Malik, ona İbn Şihâb, ona Said b. el-Müseyyeb’in şöyle dediğini rivayet etmiştir: Her bir rekâtında namaz kılanın oturması gereken hiçbir namaz yoktur. Daha sonra Said dedi ki: Böyle bir namaz ancak bir rekâtını cemaatle kılamadığın akşam namazıdır. Sünnet namazların hepsi de böyledir, (her rekâtında oturulmaz).
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Kasru's-salât fi's-sefer 414, 1/57
Senetler:
()
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, Sünnet namazlar
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35273, MU000416
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ أَبِى الزِّنَادِ عَنِ الأَعْرَجِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ يَتَعَاقَبُونَ فِيكُمْ مَلاَئِكَةٌ بِاللَّيْلِ وَمَلاَئِكَةٌ بِالنَّهَارِ وَيَجْتَمِعُونَ فِى صَلاَةِ الْعَصْرِ وَصَلاَةِ الْفَجْرِ ثُمَّ يَعْرُجُ الَّذِينَ بَاتُوا فِيكُمْ فَيَسْأَلُهُمْ وَهُوَ أَعْلَمُ بِهِمْ كَيْفَ تَرَكْتُمْ عِبَادِى فَيَقُولُونَ تَرَكْنَاهُمْ وَهُمْ يُصَلُّونَ وَأَتَيْنَاهُمْ وَهُمْ يُصَلُّونَ.
Tercemesi:
O bana, ona Malik, ona Ebu’z-Zinâd, ona el-A‘rec, ona da Ebu Hureyre’nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Geceleyin bir grup melek, gündüzün de bir grup melek aranızda (nöbetleşe) bulunurlar. İkindi namazı ile sabah namazında bir araya gelirler. Sonra aranızda geceleyin kalmış olanlar (Rablerinin huzuruna) yükselirler. O durumlarını daha iyi bilmekle birlikte: Kullarımı nasıl bıraktınız, der. Onlar da: Biz giderken de onları namazda bulmuştuk, gelirken de onları namaz kılarken bıraktık, derler. ”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Kasru's-salât fi's-sefer 416, 1/57
Senetler:
()
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, Sabah ve İkindi namazlarının fazileti
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ زَوْجِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ مُرُوا أَبَا بَكْرٍ فَلْيُصَلِّ لِلنَّاسِ . فَقَالَتْ عَائِشَةُ إِنَّ أَبَا بَكْرٍ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِذَا قَامَ فِى مَقَامِكَ لَمْ يُسْمِعِ النَّاسَ مِنَ الْبُكَاءِ فَمُرْ عُمَرَ فَلِيُصَلِّىَ لِلنَّاسِ . قَالَ مُرُوا أَبَا بَكْرٍ فَلْيُصَلِّ لِلنَّاسِ. قَالَتْ عَائِشَةُ فَقُلْتُ لِحَفْصَةَ قُولِى لَهُ إِنَّ أَبَا بَكْرٍ إِذَا قَامَ فِى مَقَامِكَ لَمْ يُسْمِعِ النَّاسَ مِنَ الْبُكَاءِ فَمُرْ عُمَرَ فَلْيُصَلِّ لِلنَّاسِ فَفَعَلَتْ حَفْصَةُ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِنَّكُنَّ لأَنْتُنَّ صَوَاحِبُ يُوسُفَ مُرُوا أَبَا بَكْرٍ فَلْيُصَلِّ لِلنَّاسِ. فَقَالَتْ حَفْصَةُ لِعَائِشَةَ مَا كُنْتُ لأُصِيبَ مِنْكِ خَيْرًا .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35274, MU000417
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ زَوْجِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ مُرُوا أَبَا بَكْرٍ فَلْيُصَلِّ لِلنَّاسِ . فَقَالَتْ عَائِشَةُ إِنَّ أَبَا بَكْرٍ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِذَا قَامَ فِى مَقَامِكَ لَمْ يُسْمِعِ النَّاسَ مِنَ الْبُكَاءِ فَمُرْ عُمَرَ فَلِيُصَلِّىَ لِلنَّاسِ . قَالَ مُرُوا أَبَا بَكْرٍ فَلْيُصَلِّ لِلنَّاسِ. قَالَتْ عَائِشَةُ فَقُلْتُ لِحَفْصَةَ قُولِى لَهُ إِنَّ أَبَا بَكْرٍ إِذَا قَامَ فِى مَقَامِكَ لَمْ يُسْمِعِ النَّاسَ مِنَ الْبُكَاءِ فَمُرْ عُمَرَ فَلْيُصَلِّ لِلنَّاسِ فَفَعَلَتْ حَفْصَةُ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِنَّكُنَّ لأَنْتُنَّ صَوَاحِبُ يُوسُفَ مُرُوا أَبَا بَكْرٍ فَلْيُصَلِّ لِلنَّاسِ. فَقَالَتْ حَفْصَةُ لِعَائِشَةَ مَا كُنْتُ لأُصِيبَ مِنْكِ خَيْرًا .
Tercemesi:
O bana, ona Malik, ona Hişam b. Urve, ona babası, ona Nebi’nin (sav) zevcesi Âişe’nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav): “Ebu Bekir’e cemaate namaz kıldırmasını emredin,” buyurdu. Âişe: Ey Allah’ın Rasulü, Ebu Bekir senin durduğun yerde duracak olursa ağlamaktan insanlara (sesini) işittiremez. Bu sebeple cemaate namaz kıldırması için Ömer’e emret, dedi. Allah Rasulü: “Ebu Bekir’e cemaate namaz kıldırmasını emredin” buyurdu. Âişe dedi ki: Bunun üzerine Hafsa’ya, ona Ebu Bekir senin durduğun yerde durursa, ağlamaktan insanlara sesini işittiremez, bu sebeple cemaate namaz kıldırması için Ömer’e emir ver, de, dedim. Hafsa dediğimi yaptı. Rasulullah (sav): “Şüphesiz, sizler de Yusuf’un zamanındaki kadınlar gibisiniz. Ebu Bekir’e cemaate namaz kıldırmasını emredin” buyurdu. Bu sefer Hafsa, Âişe’ye: “Ben zaten senden hayır namına hiçbir şey görmedim ki” dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Kasru's-salât fi's-sefer 417, 1/57
Senetler:
()
Konular:
KTB, NAMAZ,