Öneri Formu
Hadis Id, No:
35217, MU000360
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ أَبِى النَّضْرِ مَوْلَى عُمَرَ بْنِ عُبَيْدِ اللَّهِ أَنَّ أَبَا مُرَّةَ مَوْلَى عَقِيلِ بْنِ أَبِى طَالِبٍ أَخْبَرَهُ أَنَّهُ سَمِعَ أُمَّ هَانِئٍ بِنْتَ أَبِى طَالِبٍ تَقُولُ ذَهَبْتُ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَامَ الْفَتْحِ فَوَجَدْتُهُ يَغْتَسِلُ وَفَاطِمَةُ ابْنَتُهُ تَسْتُرُهُ بِثَوْبٍ قَالَتْ فَسَلَّمْتُ عَلَيْهِ فَقَالَ مَنْ هَذِهِ . فَقُلْتُ أُمُّ هَانِئٍ بِنْتُ أَبِى طَالِبٍ . فَقَالَ مَرْحَبًا بِأُمِّ هَانِئٍ . فَلَمَّا فَرَغَ مِنْ غُسْلِهِ قَامَ فَصَلَّى ثَمَانِىَ رَكَعَاتٍ مُلْتَحِفًا فِى ثَوْبٍ وَاحِدٍ ثُمَّ انْصَرَفَ فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ زَعَمَ ابْنُ أُمِّى عَلِىٌّ أَنَّهُ قَاتِلٌ رَجُلاً أَجَرْتُهُ فُلاَنُ بْنُ هُبَيْرَةَ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَدْ أَجَرْنَا مَنْ أَجَرْتِ يَا أُمَّ هَانِئٍ . قَالَتْ أُمُّ هَانِئٍ وَذَلِكَ ضُحًى .
Tercemesi:
O bana, ona Malik, ona Ömer b. Ubeydullah’ın azatlısı Ebu Nadr’ın rivayetine göre Akil b. Ebu Talib’in azatlısı Ebu Murre’nin kendisine haber verdiğine göre o, Ebu Talib’in kızı Ümmü Hani’yi şöyle derken dinlemiştir: Mekke fethi senesinde Rasulullah’ın (sav) yanına gittim. Onun yıkanmakta (gusül etmekte) olduğunu gördüm. Kızı Fatıma da onu bir perde ile örtüyordu. Ümmü Hani dedi ki: Ona selam verdim. O: Bu kim, dedi. Ben: Ebu Talib’in kızı Ümmü Hani, dedim. O: Merhaba Ümmü Hani, dedi. Gusletmesini bitirince bir elbiseye sarılmış olduğu halde kalkıp sekiz rekât namaz kıldı ve sonra namazını bitirince ben: Ey Allah’ın Rasulü, anamın oğlu Ali benim kendisini himayeme aldığım bir adam olan filan b. Hubeyre’yi öldüreceğini söylüyor, dedim. Bunun üzerine Rasulullah (sav): Ey Ümmü Hani, senin himaye verdiğin kimseyi biz de himaye altına aldık, buyurdu. Ümmü Hâni: Bu hadise kuşluk vaktinde olmuştu, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Kasru's-salât fi's-sefer 360, 1/51
Senetler:
1. Ümmü Hani Fahite bt. Ebu Talib el-Haşimiyye (Fahite bt. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Hişam b. Adbümenaf)
2. Ebu Mürra Yezid (Yezid Mevla Ukayl)
3. Ebu Nadr Salim b. Ebu Ümeyye el-Kuraşî (Salim b. Ebu Ümeyye)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, Nafile namazlar, Duha/Kuşluk Namazı
Bana Yahya, ona Malik, ona Zeyd b. Eslem, ona Abdurrahman b. Ebu Said el-Hudrî, ona da babasının rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Biriniz namaz kılarken kimsenin önünden geçmesine fırsat vermesin ve elinden geldiği kadar ona engel olsun. Eğer illa geçmek isterse onunla boğuşsun. Çünkü o bir şeytandır."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35222, MU000365
Hadis:
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنْ زَيْدِ بْنِ أَسْلَمَ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ عَنْ أَبِيهِ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ:
" إِذَا كَانَ أَحَدُكُمْ يُصَلِّى فَلاَ يَدَعْ أَحَدًا يَمُرُّ بَيْنَ يَدَيْهِ وَلْيَدْرَأْهُ مَا اسْتَطَاعَ فَإِنْ أَبَى فَلْيُقَاتِلْهُ فَإِنَّمَا هُوَ شَيْطَانٌ ."
Tercemesi:
Bana Yahya, ona Malik, ona Zeyd b. Eslem, ona Abdurrahman b. Ebu Said el-Hudrî, ona da babasının rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Biriniz namaz kılarken kimsenin önünden geçmesine fırsat vermesin ve elinden geldiği kadar ona engel olsun. Eğer illa geçmek isterse onunla boğuşsun. Çünkü o bir şeytandır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Kasru's-salât fi's-sefer 365, 1/52
Senetler:
()
Konular:
Namaz, kılanın önünden geçmek
Namaz, namazın önünden geçeni engellemek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35210, MU000353
Hadis:
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنْ نَافِعٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ أَنَّهُ لَمْ يَكُنْ يُصَلِّى مَعَ صَلاَةِ الْفَرِيضَةِ فِى السَّفَرِ شَيْئًا قَبْلَهَا وَلاَ بَعْدَهَا إِلاَّ مِنْ جَوْفِ اللَّيْلِ فَإِنَّهُ كَانَ يُصَلِّى عَلَى الأَرْضِ وَعَلَى رَاحِلَتِهِ حَيْثُ تَوَجَّهَتْ .
Tercemesi:
Bana Yahya (b. Yahya), ona Malik b. Enes [İmam Malik], ona da Nafi' (Mevlâ İbn Ömer) şöyle rivayet etmiştir:
"Abdullah b. Ömer (r. anhümâ) gece hariç ne öncesinde ne de sonrasında farz namazla birlikte başka bir namaz kılmazdı. O, hem yerde hem de nereye yönelirse yönelsin bineği olan devesinin üzerinde namaz kılardı."
Açıklama:
Anlaşılabildiği kadarıyla rivayet, hükmen merfûdur.
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Kasru's-salât fi's-sefer 353, 1/50
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
Konular:
KTB, KIBLE
KTB, NAMAZ,
Namaz, binek üzerinde kılınan namazda kıble
Namaz, seferde namazları kısaltmak
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ أَبِى الزُّبَيْرِ الْمَكِّىِّ عَنْ أَبِى الطُّفَيْلِ عَامِرِ بْنِ وَاثِلَةَ أَنَّ مُعَاذَ بْنَ جَبَلٍ أَخْبَرَهُ أَنَّهُمْ خَرَجُوا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَامَ تَبُوكَ فَكَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَجْمَعُ بَيْنَ الظُّهْرِ وَالْعَصْرِ وَالْمَغْرِبِ وَالْعِشَاءِ - قَالَ - فَأَخَّرَ الصَّلاَةَ يَوْمًا ثُمَّ خَرَجَ فَصَلَّى الظُّهْرَ وَالْعَصْرَ جَمِيعًا ثُمَّ دَخَلَ ثُمَّ خَرَجَ فَصَلَّى الْمَغْرِبَ وَالْعِشَاءَ جَمِيعًا ثُمَّ قَالَ إِنَّكُمْ سَتَأْتُونَ غَدًا إِنْ شَاءَ اللَّهُ عَيْنَ تَبُوكَ وَإِنَّكُمْ لَنْ تَأْتُوهَا حَتَّى يَضْحَى النَّهَارُ فَمَنْ جَاءَهَا فَلاَ يَمَسَّ مِنْ مَائِهَا شَيْئًا حَتَّى آتِىَ . فَجِئْنَاهَا وَقَدْ سَبَقَنَا إِلَيْهَا رَجُلاَنِ وَالْعَيْنُ تَبِضُّ بِشَىْءٍ مِنْ مَاءٍ فَسَأَلَهُمَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم هَلْ مَسِسْتُمَا مِنْ مَائِهَا شَيْئًا . فَقَالاَ نَعَمْ . فَسَبَّهُمَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَقَالَ لَهُمَا مَا شَاءَ اللَّهُ أَنْ يَقُولَ ثُمَّ غَرَفُوا بِأَيْدِيهِمْ مِنَ الْعَيْنِ قَلِيلاً قَلِيلاً حَتَّى اجْتَمَعَ فِى شَىْءٍ ثُمَّ غَسَلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِيهِ وَجْهَهُ وَيَدَيْهِ ثُمَّ أَعَادَهُ فِيهَا فَجَرَتِ الْعَيْنُ بِمَاءٍ كَثِيرٍ فَاسْتَقَى النَّاسُ ثُمَّ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يُوشِكُ يَا مُعَاذُ إِنْ طَالَتْ بِكَ حَيَاةٌ أَنْ تَرَى هَا هُنَا قَدْ مُلِئَ جِنَانًا .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35187, MU000330
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ أَبِى الزُّبَيْرِ الْمَكِّىِّ عَنْ أَبِى الطُّفَيْلِ عَامِرِ بْنِ وَاثِلَةَ أَنَّ مُعَاذَ بْنَ جَبَلٍ أَخْبَرَهُ أَنَّهُمْ خَرَجُوا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَامَ تَبُوكَ فَكَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَجْمَعُ بَيْنَ الظُّهْرِ وَالْعَصْرِ وَالْمَغْرِبِ وَالْعِشَاءِ - قَالَ - فَأَخَّرَ الصَّلاَةَ يَوْمًا ثُمَّ خَرَجَ فَصَلَّى الظُّهْرَ وَالْعَصْرَ جَمِيعًا ثُمَّ دَخَلَ ثُمَّ خَرَجَ فَصَلَّى الْمَغْرِبَ وَالْعِشَاءَ جَمِيعًا ثُمَّ قَالَ إِنَّكُمْ سَتَأْتُونَ غَدًا إِنْ شَاءَ اللَّهُ عَيْنَ تَبُوكَ وَإِنَّكُمْ لَنْ تَأْتُوهَا حَتَّى يَضْحَى النَّهَارُ فَمَنْ جَاءَهَا فَلاَ يَمَسَّ مِنْ مَائِهَا شَيْئًا حَتَّى آتِىَ . فَجِئْنَاهَا وَقَدْ سَبَقَنَا إِلَيْهَا رَجُلاَنِ وَالْعَيْنُ تَبِضُّ بِشَىْءٍ مِنْ مَاءٍ فَسَأَلَهُمَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم هَلْ مَسِسْتُمَا مِنْ مَائِهَا شَيْئًا . فَقَالاَ نَعَمْ . فَسَبَّهُمَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَقَالَ لَهُمَا مَا شَاءَ اللَّهُ أَنْ يَقُولَ ثُمَّ غَرَفُوا بِأَيْدِيهِمْ مِنَ الْعَيْنِ قَلِيلاً قَلِيلاً حَتَّى اجْتَمَعَ فِى شَىْءٍ ثُمَّ غَسَلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِيهِ وَجْهَهُ وَيَدَيْهِ ثُمَّ أَعَادَهُ فِيهَا فَجَرَتِ الْعَيْنُ بِمَاءٍ كَثِيرٍ فَاسْتَقَى النَّاسُ ثُمَّ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يُوشِكُ يَا مُعَاذُ إِنْ طَالَتْ بِكَ حَيَاةٌ أَنْ تَرَى هَا هُنَا قَدْ مُلِئَ جِنَانًا .
Tercemesi:
O bana, ona Malik, ona Ebu’z -Zübeyr el-Mekkî, ona Ebu’t-Tufeyl Âmir b. Vâsile’nin rivayet ettiğine göre Muaz b. Cebel de kendisine şunu haber vermiştir: Tebuk gazvesi senesinde Rasulullah (sav) ile birlikte çıktılar. Rasulullah (sav) öğle ve ikindi ile akşam ve yatsıyı bir arada (cem‘ ederek) kılıyordu. Bir gün namazı geciktirdi, sonra çıkarak öğle ve ikindiyi birlikte kıldırdı. Sonra içeri girdi, sonra dışarı çıkıp akşam ve yatsıyı birlikte kıldırdı. Sonra şöyle buyurdu: “Siz yarın Allah’ın izni ile Tebûk pınarına varacaksınız. Bununla birlikte kuşluk vaktine kadar da oraya varamayacaksınız. Sizden oraya varan sakın ben gelinceye kadar kısmen dahi olsa suyuna dokunmasın.”
Biz pınara vardığımızda bizden önce oraya iki kişi varmıştı. Pınar ise az miktarda su akıtıyordu. Rasulullah (sav) o iki kişiye: “Bunun suyuna kısmen de olsa dokundunuz mu” dedi. O iki kişi: Evet deyince, Rasulullah (sav) onlara ağır sözler de söyledi, Allah’ın söylemesini dilediği başka şeyleri söyledi. Sonra pınarın suyundan elleriyle azar azar avuçlamaya başladılar. Nihayet su bir yerde toplandı. Sonra Rasulullah (sav) o sudan yüzünü ve ellerini yıkadıktan sonra suyu tekrar pınara geri döktü. Bu sefer pınardan çok miktarda su akmaya başladı. İnsanlar da su ihtiyaçlarını almaya başladılar. Daha sonra Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Ey Muâz, eğer ömrün vefa ederse, fazla sürmez buralarının bağ, bahçe ile dolduğunu göreceksin.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Kasru's-salât fi's-sefer 330, 1/48
Senetler:
()
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, cem'i
Siyer, Tebük gazvesi
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ أَنَّهُ بَلَغَهُ عَنْ عَلِىِّ بْنِ حُسَيْنٍ أَنَّهُ كَانَ يَقُولُ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِذَا أَرَادَ أَنْ يَسِيرَ يَوْمَهُ جَمَعَ بَيْنَ الظُّهْرِ وَالْعَصْرِ وَإِذَا أَرَادَ أَنْ يَسِيرَ لَيْلَهُ جَمَعَ بَيْنَ الْمَغْرِبِ وَالْعِشَاءِ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35192, MU000335
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ أَنَّهُ بَلَغَهُ عَنْ عَلِىِّ بْنِ حُسَيْنٍ أَنَّهُ كَانَ يَقُولُ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِذَا أَرَادَ أَنْ يَسِيرَ يَوْمَهُ جَمَعَ بَيْنَ الظُّهْرِ وَالْعَصْرِ وَإِذَا أَرَادَ أَنْ يَسِيرَ لَيْلَهُ جَمَعَ بَيْنَ الْمَغْرِبِ وَالْعِشَاءِ .
Tercemesi:
O bana, ona da Malik’in rivayet ettiğine göre kendisine Ali b. el-Hüseyn’in şöyle dediği haberi ulaşmıştır: Rasulullah (sav) yolculuğa çıkmak istediği gün, öğle ve ikindiyi bir arada kılardı. Geceleyin yol almak istiyorsa, akşam ve yatsıyı birlikte kılardı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Kasru's-salât fi's-sefer 335, 1/49
Senetler:
()
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, cem'i
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35195, MU000338
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ أَنَّهُ قَالَ لِسَالِمِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ مَا أَشَدَّ مَا رَأَيْتَ أَبَاكَ أَخَّرَ الْمَغْرِبَ فِى السَّفَرِ فَقَالَ سَالِمٌ غَرَبَتِ الشَّمْسُ وَنَحْنُ بِذَاتِ الْجَيْشِ فَصَلَّى الْمَغْرِبَ بِالْعَقِيقِ .
Tercemesi:
O bana, ona Malik, ona Yahya b. Said’in rivayetine göre Salim b. Abdullah’a: Yolculuk sırasında babanı akşam namazını en ileri derecede geç kıldığını gördüğün vakit hangisi olmuştur, diye soruldu. Bunun üzerine Salim: Bizler Zâtü’l-Ceyş denilen yerde iken güneş battı, babam da akşam namazını el-Akîk’de kıldı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Kasru's-salât fi's-sefer 338, 1/49
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Ömer Salim b. Abdullah el-Adevî (Salim b. Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Ebu Said Yahyâ b. Saîd el-Ensârî (Yahyâ b. Saîd b. Kays b. Amr)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, yolculukta veya savaşta namazların cem'i,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35200, MU000343
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ سَالِمِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ كَانَ يَقْصُرُ الصَّلاَةَ فِى مَسِيرِهِ الْيَوْمَ التَّامَّ .
Tercemesi:
O bana, ona Malik, ona İbn Şihâb, ona Salim b. Abdullah’ın rivayet ettiğine göre Abdullah b. Ömer tam bir günlük yolculuk mesafesinde namazı kısaltarak kılardı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Kasru's-salât fi's-sefer 343, 1/49
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Ömer Salim b. Abdullah el-Adevî (Salim b. Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, seferde namazları kısaltmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35208, MU000351
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ نَافِعٍ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ كَانَ يُصَلِّى وَرَاءَ الإِمَامِ بِمِنًى أَرْبَعًا فَإِذَا صَلَّى لِنَفْسِهِ صَلَّى رَكْعَتَيْنِ .
Tercemesi:
Bana Yahya, ona Malik, ona Nâfi‘in rivayet ettiğine göre Abdullah b. Ömer, Mina’da imamın arkasında dört rekât kılardı. Kendi başına kıldığı zaman ise iki rekât olarak kılardı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Kasru's-salât fi's-sefer 351, 1/50
Senetler:
()
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, seferde namazları kısaltmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35214, MU000357
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ دِينَارٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَانَ يُصَلِّى عَلَى رَاحِلَتِهِ فِى السَّفَرِ حَيْثُ تَوَجَّهَتْ بِهِ . قَالَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ دِينَارٍ وَكَانَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ يَفْعَلُ ذَلِكَ .
Tercemesi:
Bana Yahya b. Yahya, ona Malik b. Enes [İmam Malik], ona (Ebu Abdurrahman) Abdullah b. Dinar, ona da Abdullah b. Ömer (r. anhümâ) şöyle rivayet etmiştir:
"Hz. Peygamber (sav), yolculuk esnasında kendisini hangi yöne döndürürse döndürsün bineği olan devesi üzerinde namaz kılardı." Abdullah b. Dinar şöyle dedi: "Abdullah b. Ömer de (r. anhümâ) böyle yapardı."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Kasru's-salât fi's-sefer 357, 1/51
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Dinar el-Kuraşî (Abdullah b. Dinar)
Konular:
KTB, KIBLE
KTB, NAMAZ,
Namaz, binek üzerinde kılınan namazda kıble
Namaz, deve, merkeb üzerinde
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنْ إِسْحَاقَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى طَلْحَةَ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ أَنَّ جَدَّتَهُ مُلَيْكَةَ دَعَتْ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لِطَعَامٍ فَأَكَلَ مِنْهُ ثُمَّ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قُومُوا فَلأُصَلِّىَ لَكُمْ . قَالَ أَنَسٌ فَقُمْتُ إِلَى حَصِيرٍ لَنَا قَدِ اسْوَدَّ مِنْ طُولِ مَا لُبِسَ فَنَضَحْتُهُ بِمَاءٍ فَقَامَ عَلَيْهِ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَصَفَفْتُ أَنَا وَالْيَتِيمُ وَرَاءَهُ وَالْعَجُوزُ مِنْ وَرَائِنَا فَصَلَّى لَنَا رَكْعَتَيْنِ ثُمَّ انْصَرَفَ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35220, MU000363
Hadis:
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنْ إِسْحَاقَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى طَلْحَةَ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ أَنَّ جَدَّتَهُ مُلَيْكَةَ دَعَتْ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لِطَعَامٍ فَأَكَلَ مِنْهُ ثُمَّ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قُومُوا فَلأُصَلِّىَ لَكُمْ . قَالَ أَنَسٌ فَقُمْتُ إِلَى حَصِيرٍ لَنَا قَدِ اسْوَدَّ مِنْ طُولِ مَا لُبِسَ فَنَضَحْتُهُ بِمَاءٍ فَقَامَ عَلَيْهِ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَصَفَفْتُ أَنَا وَالْيَتِيمُ وَرَاءَهُ وَالْعَجُوزُ مِنْ وَرَائِنَا فَصَلَّى لَنَا رَكْعَتَيْنِ ثُمَّ انْصَرَفَ .
Tercemesi:
Bana Yahya, ona Malik, ona İshak b. Abdullah b. Ebu Talha, ona da Enes b. Malik’in rivayet ettiğine göre büyük annesi Müleyke, Rasulullah’ı (sav) bir yemeğe davet etti. Ondan yedikten sonra, Rasulullah (sav): Kalkın da size namaz kıldırayım, buyurdu. Enes dedi ki: Ben de kalkıp oldukça eskidiğinden ötürü kararmış bir hasırı alıp ona su serptim. Rasulullah (sav) haSîrîn üzerinde durdu, ben ve yetim onun arkasında, yaşlı kadın da bizim arkamızda saf oldu. Bize iki rekât namaz kıldırıp ayrıldı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Kasru's-salât fi's-sefer 363, 1/51
Senetler:
()
Konular:
KTB, NAMAZ,
Nafile ibadet, Namaz
Namaz, nafile olarak cemaatle
Namaz, saf tutma ve düzeni