4875 Kayıt Bulundu.
Bize Hennâd, ona Hüşeym, ona Ebu Zübeyr, ona Nâfi' b. Cübeyr b. Mut'im, ona da Ebu Ubeyde b. Abdullah b. Mesud, Abdullah b. Mesud'un şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Hendek savaşında müşrikler Rasulullah'ı (sav) dört vakit namazı kılmaktan alıkoydular. Nihayet geceden Allah’ın dilediği kadar bir vakit geçince, Peygamber (sav) Bilâl’e emretti. O da ezan okudu, sonra da kamet getirdi. Peygamber (sav) öğle namazını kıldı. Sonra (Bilal) bir daha kamet getirdi. Rasulullah (sav) ikindi namazını kıldı. Sonra tekrar kamet getirdi; akşam namazını kıldı. Sonra yine kamet getirdi; Allah Rasulü (sav) yatsı namazını kıldı.” [Tirmizî şöyle demiştir: Bu konuda Ebu Said ve Câbir'den de hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Abdullah'ın bu hadisinin isnadında bir beis yoktur. Ne var ki, Ebu Ubeyde, Abdullah'tan hadis işitmemiştir. Âlimlerden bazılarının (kaza namazlarında) kamet getirilmesi konusunda tercihi bu hadise göredir; kişinin kaçıdığı namazları kaza ederken her vakit için ayrı kamet getirmesinin gerekli olduğu yönündedir. Ancak kişi, (her namaz için) kamet getirmezse, bu da caizdir. Bu, Şâfiî'nin de görüşüdür.]
Açıklama: Rivayet munkatıdır. Ebu Ubeyde ile Abdullah b. Mesud arasında inkıta' vardır.
Bize Hennâd, ona Abde, ona Said, ona Katâde, ona Hasan, ona da Semura b. Cündeb, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Orta namaz, ikindi namazıdır." [Tirmizî şöyle demiştir: Bu konuda Ali, Abdullah b. Mesud, Zeyd b. Sâbit, Âişe, Hafsa, Ebu Hureyre ve Ebu Hâşim b. Utbe'den de hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Muhammed (b. İsmail el-Buhârî), Ali b. Abdullah (el-Medînî'nin) şöyle dediğini söylemiştir: Hasan'ın, Semüre b. Cündeb'den rivayet ettiği bu hadis, sahih bir hadistir. Hasan, Semura'dan hadis işitmiştir (ona yetişmiş, ona talebe olmuştur). Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Semüre'nin orta namazla alakalı olan bu hadisi, hasen-sahih bir hadistir. Nebî'nin (sav) ashabından olan ve onlardan başka pek çok âlimin görüşü de bu yöndedir. Zeyd b. Sâbit ve Aişe, orta namazın, öğle namazı olduğunu söylemiştir. İbn Abbas ve İbn Ömer ise, orta namazının sabah namazı olduğunu ifade etmiştir. Bize Ebu Musa Muhammed b. Müsennâ, ona da Kureyş b. Enes, Habîb b. Şehîd'in şöyle anlattığını rivayet etmiştir. Muhammed b. Sîrîn bana: 'Hasan'a sor (bakalım); Akika hadisini kimden işitmiş?' dedi. Ben de Hasan'a sordum: Semüre b. Cündeb'den işittiğini söyledi. Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Bize Muhammed b. İsmail, ona Ali b. Abdullah b. el-Medînî, ona da Kureyş b. Enes, bu hadisi rivayet etmiştir. Muhammed (b. İsmail el-Buhârî), Ali'nin (b. el-Medînî) şöyle dediğini söylemiştir: Hasan'ın Semüre'den hadis işitmesi (öğrencisi olması) sahihtir (doğru bir bilgidir). Buhârî, bu hadisi (bu bilgiye) delil olarak kullanmıştır.]
Açıklama: Tirmizî'nin hadisin akabinde bulunduğu değerledirmelerden ''وَاحْتَجَّ بِهَذَا الْحَدِيثِ'' ifadesi, tarafımızdan tam olarak anlaşılamamıştır. Bu hadisi delil olarak kullanan Buharî mi, yoksa Buharî'nin hocası İbn Medînî mi tespit edilememiştir. ''سَلِ الْحَسَنَ'' ifadesi, ''Hasan'a sor (bakalım)'' şeklinde tercümeye yansıtılmıştır zira Hasan, irsal ile meşhur bir ravi olup özellikle Semura gibi sahabîlerden gerçekten hadis işitip işitmediği tartışma konusu olmuştur. Bundan dolayı onun durumu, tarafımızdan, özellikle vurgulanmak istenmiştir.
Bize Hennâd, ona Vekî', ona Kehmes b. Hasan, ona Abdullah b. Büreyde, ona da Abdullah b. Muğaffel, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Her ezan ve kâmet arasında bir namaz vardır." Bu konuda Abdullah b. Zübeyr'den de hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Abdullah b. Muğaffel hadisi, hasen-sahih bir hadistir. Nebî'nin (sav) ashâbı, akşam namazının farzından önce namaz kılma hususunda ihtilaf etmişlerdir; bir kısım akşam namazından önce namaz kılmayı benimsememiştir. Nebî'nin (sav) ashâbının pek çoğundan rivayet edildiğine göre ise onlar, ezan ile kamet arasında akşam namazından önce iki rekat (nafile) namaz kılıyorlardı. Ahmed ve İshak'a göre kişi, o iki rekatı kılarsa güzel bir iş yapmış olur. İkisinin nezdinde bu namaz, müstehaptır.
Açıklama: Bu hadis, ezan ile kamet arasında dileyenlerin nafile namaz kılabileceğini ifade etmektedir. Hz. Peygamber (sav) bu vakitlerde namaz kılmanın caiz olduğunu belirterek, isteyen kişinin ezan ve kamet arasında dilediği nafile namazı kılabileceğini belirtmiştir. Bütün namazları kapsayan bu hükümden, sadece cuma günü Cuma namazı istisna edilmiştir.
Bize Mahmud b. Gaylân, ona Ebu Dâvud et-Tayâlisî, ona Şu'be, ona Muhâcir Ebu Hasan, ona da Zeyd b. Vehb, Ebu Zer'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) bir yolculuktaydı. Beraberinde Bilal de vardı. Bilal kamet getirmek istedi. Nebî (sav) ise, 'serinliği bekle (acele etme).' buyurdu. (Bir müddet sonra Bilal (tekrar) kamet getirmek isteyince Rasulullah (sav) yine: 'Öğle namazını serinliğe bırak' buyurdu. Ebu Zer (anlatmaya şöyle devam etti ve) şöyle dedi: 'Nihayet (bir müddet sonra) tepelerin gölgesini gördüğümüzde, Bilal kamet getirdi, Nebî de (sav) (öğle) namazını kıldı ve: 'Sıcağın şiddeti cehennemin kaynar nefesidir (esintisidir). (Öğle) namazını serinliğe bırakın (geciktirin).' buyurdu." [Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Bu, hasen-sahih bir hadistir.]
Bize Mahmud b. Gaylân, ona Ebu Davud et-Tayâlisî ve Ebu Nadr, onlara Muhammed b. Talha b. Musarrif, ona Zübeyd b. Mürre el-Hemdânî, ona da Abdullah b. Mesud, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Orta namaz, ikindi namazıdır." [Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Bu, hasen-sahih bir hadistir.]
Bize Ahmed b. Menî', ona Hüşeym, ona Mansur b. Zâzân, ona Katâde, ona da Ebu Âliye'nin naklettiğine göre, İbn Abbâs: 'Rasulullah'ın ashabının pek çoğundan, ki onlar içinde en sevdiğimi Ömer'dir, işittim' diyerek şu hadisi rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber (sav), sabah namazından sonra güneş doğana kadar; ikindi namazından sonra da güneş batana kadar namaz kılmayı yasaklamıştır." [Tirmizî şöyle demiştir: Bu konuda Ali, İbn Mesud, Ebu Said, Ukbe b. Âmir, Ebu Hureyre, İbn Ömer, Semure b. Cündeb, Abdullah b. Amr, Muaz b. Afrâ', Sunâbihî, bu şahıs Nebî (sav)'den hadis işitmemiştir, Seleme b. Ekva', Zeyd b. Sâbit, Âişe, Ka'b b. Mürre, Ebu Ümâme, Amr b. Anbese, Ya'lâ b. Ümeyye ve Muâviye'den de hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: İbn Abbas'ın Ömer'den rivayet ettiği bu hadis, hasen-sahih bir hadistir. Nebî'nin (sav) ashabından ve onlardan sonra gelen tabiînden pek çok fakihin görüşü bu yöndedir; sabah namazından sonra güneş doğuncaya kadar; ikindi namazından sonra da güneş batıncaya kadar namaz kılmayı mekruh görmüşlerdir. Ancak kaza namazlarının ikindi ve sabah namazlarının ardından kılınmasında (onlara göre) bir beis yoktur. Bize Ali b. el-Medînî, ona Yahya b. Said, ona da Şu'be şöyle demiştir: Katâde, üç rivayet haricinde Ebu'l-Âliye'den hadis işitmemiştir. Bunlar: Ömer'in (naklettiği): "Hz. Peygamber (sav) ikindi namazından sonra güneş batana kadar, sabah namazından sonra da güneş doğana kadar namaz kılmayı yasakladı" hadisi, İbn Abbas'ın Hz. Peygamber'den (sav) naklettiği: "Hiç kimseye 'Ben Yunus b. Mettâ'dan daha hayırlıyım' demesi yakışmaz" hadisi ve (üçüncüsü de) Ali'nin: "Kâdılar üç çeşittir" hadisidir.']
Bize Kuteybe, ona Cerîr, ona Atâ b. Sâib, ona da Said b. Cübeyr, İbn Abbas'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Nebî (sav), ikindi namazından sonra iki rekât namaz kıldı. Çünkü, kendisine mal gelmişti ve öğle namazından sonra kıldığı iki rekât namazı kılmasına engel olmuştu. O da (sav) o iki rekâtı ikindi namazından sonra kılmıştı. Fakat bundan sonra, onları (o iki rekâtı) kılmadı." [Bu konuda Âişe, Ümmü Seleme, Meymûne ve Ebu Musa'dan da hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: İbn Abbas'ın bu hadisi, hasen bir hadistir. Pek çok kimse, Nebî'nin (sav) ikindi namazından sonra iki rekât namaz kıldığını rivayet etmiştir. Bu rivayet, Hz. Peygamber'den (sav) rivayet edilen, "Rasulullah (sav) güneş batıncaya kadar ikindi namazından sonra namaz kılmayı yasaklamıştır" şeklindeki hadislere aykırıdır. İbn Abbas hadisi ise daha sahihtir. Zira o (rivayetinde), "Bundan sonra onları kılmadı" ifadesini zikretmiştir. Zeyd b. Sâbit'ten de İbn Abbas hadisine benzer bir hadis rivayet edilmiştir. Âişe'den de bu konuda bir takım rivayetler gelmiştir. Bunlardan biri, "Nebî (sav), ikindiden sonra hücresine ne zaman gelse (mutlaka) iki rekât namaz kılardı." hadisidir. Diğeri ise Ümmü Seleme vasıtasıyla kendisinden rivayet edilen: "Hz. Peygamber (sav), güneş batıncaya kadar ikindi namazından sonra, güneş doğuncaya kadar da sabah namazından sonra namaz kılmayı yasaklamıştır." hadisidir. Âlimlerin pek çoğunun görüşüne göre ise, Mekke'de tavaftan sonra kılınan namaz gibi istisna durumlar hariç, zira Hz. Peygamber'den (sav) bu konuda ruhsat ifade eden hadisler rivayet edilmiştir, güneş batıncaya kadar ikindi namazından sonra, güneş doğuncaya kadar da sabah namazından sonra, namaz kılmanın mekruh olduğu hususunda görüş birliği içindedir. Nebî'nin (sav) ashabının ve onlardan sonra gelen tabiînin ilim ehli olanlarının bir kısmı görüştedir. Şâfi'î, Ahmed (b. Hanbel) ve İshak da bu hükmü vermiştir. Nebî'nin (sav) ashabının ve onlarda sonra gelen tabiîn ilim ehli olanlarının bir kısmı ise, ikindi ve sabah namazlarından sonra Mekke'de (Kâbe'de, tavaftan sonra) namaz kılmayı kerih görmüşlerdir. Süfyân es-Sevrî, Mâlik b. Enes ve Kûfeli âlimlerin bazıları da bu görüştedir.]
Bize Muhammed b. Beşşâr Bündâr, ona Muaz b. Hişam, ona babası (Hişam), ona Yahya b. Ebu Kesîr, ona da Ebu Seleme b. Abdurrahman, Câbir b. Abdullah'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Ömer b. Hattâb, Hendek savaşından bahsetti. Kureyş kafirlerine sövüp saymaya başladı (ve), 'Ey Allah'ın Elçisi! Güneş batana dek ikindi namazını kılamadım' dedi. Rasulullah (sav) da: 'Vallahi ben de kılamadım.' buyurdu. (Hz. Ömer anlatmaya devam etti:) Buthan'a (denilen yere) vardık. Rasulullah (sav), abdest aldı; bizler de aldık. Hz. Peygamber (sav), güneş battıktan sonra ikindiyi, ardından da akşam namazını kıldı." [Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Bu, hasen-sahih bir hadistir.]
Bize İshak b. Musa el-Ensârî, ona Ma'n, ona Malik b. Enes, ona Zeyd b. Eslem, ona Atâ b. Yesâr, Büsr b. Said ve Abdurrahman b. Hürmüz, onlara da Ebu Hureyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Güneş doğmadan önce sabah namazının bir rekâtına yetişen kimse, sabah namazına yetişmiş sayılır. Güneş batmadan önce de ikindi namazının bir rekâtına yetişmiş kimse, ikindi namazına yetişmiş sayılır." [Bu konuda Aişe'den de hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Ebu Hureyre'nin bu hadisi, hasen-sahih bir hadistir. Bizim arkadaşlarımız, Şâfi'î, Ahmed (b. Hanbel) ve İshak da bu görüştedir. Onlara göre bu hadisin manası, uyuduğu yahut unuttuğu için namazı geciktirmiş, ancak güneş doğduğu ya da battığı anda uyanmış yahut hatırlamış kimseler gibi özür sahipleri içindir.]