Bize Yakub b. İbrahim, ona Yahya b. Saîd el-Kattân, ona Ubeydullah, ona Said b. Ebu Said, ona da babası (Keysan el-Makburî), ona Ebu Hüreyre (ra) şöyle rivayet etmiştir:
"Rasulullah’a (sav) 'Ey Allah’ın Rasulü! İnsanların en değerlisi kimdir?' diye soruldu. Hz. Peygamber (sav) 'Allah’a karşı en takvalı olan (O'nu en çok dikkate alan) kimsedir' buyurdu. Soru soranlar 'Biz onu sormuyoruz' dediler. Bunun üzerine Rasulullah (sav) 'öyleyse babası peygamber (Yakub), dedesi peygamber (İshak), dedesinin babası Halilullah (İbrahim) olan Allah'ın Peygamberi Yusuf (as), (insanların nesep ve şeref açısından en değerlisidir)' dedi. Soru soranlar 'Biz Sana bunu da sormuyoruz' dediler. Bu defa Allah Rasulü (sav) 'Siz Arapların asıllarını soruyorsunuz? Sizin Cahiliye döneminde en değerli olanınız, (İslam'ın ahkâmını) derinlemesine bilip yaşadığı takdirde İslâm'da da en değerli olanınızdır' buyurdu."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36879, DM000229
Hadis:
أَخْبَرَنَا يَعْقُوبُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ الْقَطَّانُ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ قَالَ سَمِعْتُ سَعِيدَ بْنَ أَبِى سَعِيدٍ يُحَدِّثُ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قِيلَ : يَا رَسُولَ اللَّهِ أَىُّ النَّاسِ أَكْرَمُ؟ قَالَ :« أَتْقَاهُمْ ». قَالُوا : لَيْسَ عَنْ هَذَا نَسْأَلُكَ. قَالَ :« فَيُوسُفُ بْنُ يَعْقُوبَ نَبِىُّ اللَّهِ ابْنُ نَبِىِّ اللَّهِ ابْنِ خَلِيلِ اللَّهِ ». قَالُوا : لَيْسَ عَنْ هَذَا نَسْأَلُكَ. قَالَ :« فَعَنْ مَعَادِنِ الْعَرَبِ تَسْأَلُونِى؟ خِيَارُهُمْ فِى الْجَاهِلِيَّةِ خِيَارُهُمْ فِى الإِسْلاَمِ إِذَا فَقِهُوا ».
Tercemesi:
Bize Yakub b. İbrahim, ona Yahya b. Saîd el-Kattân, ona Ubeydullah, ona Said b. Ebu Said, ona da babası (Keysan el-Makburî), ona Ebu Hüreyre (ra) şöyle rivayet etmiştir:
"Rasulullah’a (sav) 'Ey Allah’ın Rasulü! İnsanların en değerlisi kimdir?' diye soruldu. Hz. Peygamber (sav) 'Allah’a karşı en takvalı olan (O'nu en çok dikkate alan) kimsedir' buyurdu. Soru soranlar 'Biz onu sormuyoruz' dediler. Bunun üzerine Rasulullah (sav) 'öyleyse babası peygamber (Yakub), dedesi peygamber (İshak), dedesinin babası Halilullah (İbrahim) olan Allah'ın Peygamberi Yusuf (as), (insanların nesep ve şeref açısından en değerlisidir)' dedi. Soru soranlar 'Biz Sana bunu da sormuyoruz' dediler. Bu defa Allah Rasulü (sav) 'Siz Arapların asıllarını soruyorsunuz? Sizin Cahiliye döneminde en değerli olanınız, (İslam'ın ahkâmını) derinlemesine bilip yaşadığı takdirde İslâm'da da en değerli olanınızdır' buyurdu."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 24, 1/299
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Said Keysan el-Makburî (Keysan Ebu Said)
3. Ebu Sa'd Said b. Ebu Said el-Makburî (Said b. Keysan)
4. Ubeydullah b. Ömer el-Adevî (Ubeydullah b. Ömer b. Hafs b. Asım b. Ömer b. Hattab)
5. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
6. Ebu Yusuf Yakub b. İbrahim el-Abdî (Yakub b. İbrahim b. Kesir b. Zeyd b. Eflah)
Konular:
Bilgi, alimin/ilmin önemi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36881, DM000230
Hadis:
أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ صَالِحٍ حَدَّثَنِى اللَّيْثُ عَنْ يَزِيدَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أُسَامَةَ بْنِ الْهَادِ عَنْ عَبْدِ الْوَهَّابِ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ حُمَيْدِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ مُعَاوِيَةَ قَالَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- يَقُولُ :« مَنْ يُرِدِ اللَّهُ بِهِ خَيْراً يُفَقِّهْهُ فِى الدِّينِ ».
Tercemesi:
Bize Abdullah -ki o İbn Sâlih'dir - haber verip (dedi ki) bana el-Leys, Yezid b. Abdillah b. Usâme İbni'l-Hâdî'den, (o) Abdulvehhâb'dan, (o) İbn Şihâb'dan, (o) Humeyd b. Abdirrah-man'dan, (o da) Muâviye'den (naklen) rivayet etti (ki Muâviye) şöyle dedi: Resûlullah'ı -sallallahu aleyhi ve sellem-şöyle buyururken işittim: "Allah kime hayır dilerse onu dinde fa-kih (derin kavrayışlı) kılar. "
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 24, 1/300
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Muaviye b. Ebu Süfyan el-Ümevi (Muaviye b. Sahr b. Harb b. Ümeyye b. Abdü Şems)
2. Ebu Abdurrahman Humeyd b. Abdurrahman ez-Zühri (Humeyd b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf b. Abd)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Abdülvehhab b. Rüfey' el-Vekîl (Abdülvehhab b. Rüfey')
5. Ebu Abdullah Yezid b. Hâd el-Leysî (Yezid b. Abdullah b. Üsame b. Hâd)
6. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
7. Ebu Salih Abdullah b. Salih el-Cüheni (Abdullah b. Salih b. Muhammed b. Müslim)
Konular:
Bilgi, dinde fakih olmak
İman, Esasları: Kader, Allah'ın dilemesi/meşîet
KTB, KADER
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36883, DM000231
Hadis:
أَخْبَرَنَا سَعِيدُ بْنُ سُلَيْمَانَ عَنْ إِسْمَاعِيلَ بْنِ جَعْفَرٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ سَعِيدِ بْنِ أَبِى هِنْدٍ عَنْ أَبِيهِ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- « مَنْ يُرِدِ اللَّهُ بِهِ خَيْراً يُفَقِّهْهُ فِى الدِّينِ ».
Tercemesi:
Bize Said b. Süleyman, İsmail b. C a'fer'den, (o) Abdullah b. Said b. Ebî Hind'den, (o) babasından, (o da) İbn Abbâs'dan (naklen) haber verdi (ki İbn Abbâs) şöyle dedi: Resülullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu: "Allah kime hayır dilerse onu dinde fakih (derin kavrayışlı) kılar.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 24, 1/300
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Said b. Ebu Hind el-Fezari (Said b. Ebu Hind)
3. Ebu Bekir Abdullah b. Said el-Fezari (Abdullah b. Said b. Ebu Hind)
4. Ebu İshak İsmail b. Cafer el-Ensarî (İsmail b. Cafer b. Ebu Kesir)
5. Ebu Osman Said b. Süleyman ed-Dabbî (Said b. Süleyman b. Kinane)
Konular:
Bilgi, dinde fakih olmak
İman, Esasları: Kader, Allah'ın dilemesi/meşîet
KTB, KADER
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36885, DM000232
Hadis:
أَخْبَرَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ أنبأنا حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ عَنْ جَبَلَةَ بْنِ عَطِيَّةَ عَنِ ابْنِ مُحَيْرِيزٍ عَنْ مُعَاوِيَةَ قَالَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- يَقُولُ :« مَنْ يُرِدِ اللَّهُ بِهِ خَيْراً يُفَقِّهْهُ فِى الدِّينِ ».
Tercemesi:
Bize Yezid b. Hârûn haber verip (dedi ki) bize Hammâd b. Seleme, Cebele b. Atıyye'den, (o) İbn Muhay-rizden, (o da) Muâviye'den (naklen) haber verdi (ki Muâviye) şöyle dedi: Resûlullah'ı -salallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyururken işittim: "Allah kime hayır dilerse onu dinde fakih kılar."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 24, 1/301
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Muaviye b. Ebu Süfyan el-Ümevi (Muaviye b. Sahr b. Harb b. Ümeyye b. Abdü Şems)
2. Abdullah b. Muhayriz el-Cumehi (Abdullah b. Muhayriz b. Cünade b. Vehb)
3. Cebele b. Atiyye el-Filistinî (Cebele b. Atiyye)
4. Ebu Seleme Hammad b. Seleme el-Basrî (Hammad b. Seleme b. Dînar)
5. Ebu Halid Yezid b. Harun el-Vasitî (Yezid b. Harun b. Zâzî b. Sabit)
Konular:
Bilgi, dinde fakih olmak
İman, Esasları: Kader, Allah'ın dilemesi/meşîet
KTB, KADER
Bize Ahmed b. Hâlid, ona Muhammed b. İshak, ona Zühri, ona Muhammed b. Cübeyr b. Mu t'im, ona da babası (Mut'im b. Adiyy) şöyle demiştir:
Rasulullah (sav) Mina'da Hayf mevkiinde ayağa kalktı ve şöyle buyurdu: "Allah, sözümü duyup ezberleyen, sonra da onu duymamış olana nakleden kulun yüzünü ağartsın. Nice dinî bilgi taşıyan vardır ki esasında din bilgini (fakîh) değildir. Nice dinî bilgi taşıyan da onu kendisinden daha kavrayışlı kimseye ulaştırır. Müslüman kimse, kalbinde üç şey bulunduğu müddetçe ihanet etmez. Allah için samimiyetle amel etmek, Müslümanların yöneticilerine karşı samimi olmak ve Müslüman topluluğunda bulunmak. Zira onların dua ve bereketi her daim arkalarında olur."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36889, DM000234
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَحْمَدُ بْنُ خَالِدٍ حَدَّثَنَا مُحَمَّدٌ - هُوَ ابْنُ إِسْحَاقَ - عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ جُبَيْرِ بْنِ مُطْعِمٍ عَنْ أَبِيهِ قَالَ : قَامَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- بِالْخَيْفِ مِنْ مِنًى فَقَالَ :« نَضَّرَ اللَّهُ عَبْداً سَمِعَ مَقَالَتِى فَوَعَاهَا ثُمَّ أَدَّاهَا إِلَى مَنْ لَمْ يَسْمَعْهَا فَرُبَّ حَامِلِ فِقْهٍ لاَ فِقْهَ لَهُ ، وَرُبَّ حَامِلِ فِقْهٍ إِلَى مَنْ هُوَ أَفْقَهُ مِنْهُ ، ثَلاَثٌ لاَ يُغِلُّ عَلَيْهِنَّ قَلْبُ الْمُؤْمِنَ : إِخْلاَصُ الْعَمَلِ لِلَّهِ ، وَطَاعَةُ ذَوِى الأَمْرِ ، وَلُزُومُ الْجَمَاعَةِ فَإِنَّ دَعْوَتَهُمْ تَكُونُ مِنْ وَرَائِهِمْ ».
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Hâlid, ona Muhammed b. İshak, ona Zühri, ona Muhammed b. Cübeyr b. Mu t'im, ona da babası (Mut'im b. Adiyy) şöyle demiştir:
Rasulullah (sav) Mina'da Hayf mevkiinde ayağa kalktı ve şöyle buyurdu: "Allah, sözümü duyup ezberleyen, sonra da onu duymamış olana nakleden kulun yüzünü ağartsın. Nice dinî bilgi taşıyan vardır ki esasında din bilgini (fakîh) değildir. Nice dinî bilgi taşıyan da onu kendisinden daha kavrayışlı kimseye ulaştırır. Müslüman kimse, kalbinde üç şey bulunduğu müddetçe ihanet etmez. Allah için samimiyetle amel etmek, Müslümanların yöneticilerine karşı samimi olmak ve Müslüman topluluğunda bulunmak. Zira onların dua ve bereketi her daim arkalarında olur."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 24, 1/302
Senetler:
1. Ebu Muhammed Cübeyr b. Mut'im el-Kuraşî (Cübeyr b. Mut'im b. Adî b. Nevfel b. Abdümenaf)
2. Ebu Said Muhammed b. Cübeyr el-Kuraşi (Muhammed b. Cübeyr b. Mut'im b. Adiy b. Nevfel)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. İbn İshak el-Kuraşî (Muhammed b. İshak b. Yesar b. Hıyar)
5. Ebu Said Ahmed b. Halid el-Vehbî (Ahmed b. Halid b. Musa)
Konular:
Amel, faziletlileri
Cemaat, birlik olma
Hadis Rivayeti
Yönetim, İtaat, emir sahiplerine
Bize Muhammed b. İsa, ona Huşeym, ona Ebu'z-Zübeyr, ona da Câbir Hz. Peygamber (sav)'den rivayet etmiştir: "Kim kasten benim adıma yalan söylerse cehennemdeki yerine hazırlansın."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36895, DM000237
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عِيسَى حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ أنبأنا أَبُو الزُّبَيْرِ عَنْ جَابِرٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« مَنْ كَذَبَ عَلَىَّ مُتَعَمِّداً فَلْيَتَبَوَّأْ مَقْعَدَهُ مِنَ النَّارِ ».
Tercemesi:
Bize Muhammed b. İsa, ona Huşeym, ona Ebu'z-Zübeyr, ona da Câbir Hz. Peygamber (sav)'den rivayet etmiştir: "Kim kasten benim adıma yalan söylerse cehennemdeki yerine hazırlansın."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 25, 1/303
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Zübeyr Muhammed b. Müslim el-Kuraşi (Muhammed b. Müslim b. Tedrus)
3. Ebu Muaviye Hüşeym b. Beşir es-Sülemî (Hüşeym b. Beşir b. el-Kasım b. Dinar)
4. Muhammed b. İsa en-Nakkaş (Muhammed b. İsa)
Konular:
Yalan, Hz. Peygamber'e yalan isnadı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36899, DM000239
Hadis:
أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ صَالِحٍ حَدَّثَنِى اللَّيْثُ حَدَّثَنِى يَزِيدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ عُمَرَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الزُّبَيْرِ عَنِ الزُّبَيْرِ أَنَّهُ سَمِعَ النَّبِىَّ -صلى الله عليه وسلم- يَقُولُ :« مَنْ حَدَّثَ عَنِّى كَذِباً فَلْيَتَبَوَّأْ مَقْعَدَهُ مِنَ النَّارِ ».
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Salih, ona Leys (b. Sa'd), ona Yezid b. Abdullah, ona Ömer b. Abdullah b. Urve, ona Abdullah b. Urve, ona Abdullah b. Zübeyr, ona da Zübeyr (b. Avvam) şöyle demiştir:
Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Kim benden yalan (söz) rivayet ederse cehennemdeki yerine hazırlansın."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 25, 1/304
Senetler:
1. Ebu Abdullah Zübeyr b. Avvâm el-Esedî (Zübeyr b. Avvâm b. Huveylid b. Esed b. Abdüluzza)
2. Ebu Bekir Abdullah b. Zübeyr el-Esedî (Abdullah b. Zübeyr b. Avvam)
3. Ebu Bekir Abdullah b. Urve el-Kuraşi (Abdullah b. Urve b. Zübeyir b. Avvam)
4. Ömer b. Abdullah el-Esedî (Ömer b. Abdullah b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
5. Ebu Abdullah Yezid b. Hâd el-Leysî (Yezid b. Abdullah b. Üsame b. Hâd)
6. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
7. Ebu Salih Abdullah b. Salih el-Cüheni (Abdullah b. Salih b. Muhammed b. Müslim)
Konular:
Yalan, Hz. Peygamber'e yalan isnadı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36876, DM000228
Hadis:
أَخْبَرَنَا يَعْقُوبُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا عُمَرُ بْنُ أَبِى خَلِيفَةَ قَالَ سَمِعْتُ زِيَادَ بْنَ مِخْرَاقٍ ذَكَرَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ قَالَ : أَرْسَلَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- مُعَاذَ بْنَ جَبَلٍ وَأَبَا مُوسَى إِلَى الْيَمَنِ قَالَ :« تَسَانَدَا وَتَطَاوَعَا ، وَبَشِّرَا وَلاَ تُنَفِّرَا ». فَقَدِمَا الْيَمَنَ فَخَطَبَ النَّاسَ مُعَاذٌ ، فَحَضَّهُمْ عَلَى الإِسْلاَمِ وَأَمَرَهُمْ بِالتَّفَقُّهِ وَالْقُرْآنِ ، وَقَالَ : إِذَا فَعَلْتُمْ ذَلِكَ فَسَلُونِى أُخْبِرْكُمْ عَنْ أَهْلِ الْجَنَّةِ مِنْ أَهْلِ النَّارِ. فَمَكَثُوا مَا شَاءَ اللَّهُ أَنْ يَمْكُثُوا فَقَالُوا لِمُعَاذٍ : قَدْ كُنْتَ أَمَرْتَنَا إِذَا نَحْنُ تَفَقَّهْنَا وَقَرَأْنَا أَنْ نَسْأَلَكَ فَتُخْبِرَنَا بِأَهْلِ الْجَنَّةِ مِنْ أَهْلِ النَّارِ. فَقَالَ لَهُمْ مُعَاذٌ : إِذَا ذُكِرَ الرَّجُلُ بِخَيْرٍ فَهُوَ مِنْ أَهْلِ الْجَنَّةِ ، وَإِذَا ذُكِرَ بِشَرٍّ فَهُوَ مِنْ أَهْلِ النَّارِ.
Tercemesi:
Bize Ya'kûb b. İbrahim haber verip (dedi ki) bize Ömer b. Ebi Halife rivayet edip dedi ki, ben Ziyâd b. Mihrâk'dan, onun, Abdullah b. Ömer'in şöyle dediğini zikrettiğini duydum: Resûlullah Muâz b. Cebel ile Ebû Musa'yı Yemen'e gönderdiğinde onlara) şöyle buyurmuştu: Dayanışma içinde ve uyum halinde olunuz Kolaylaştırınız, nefret ettirmeyiniz." Sonra onlar Yemen'e geldiler. Muâz halka bir konuşma yaptı ve onlaıı müslü-man olmaya teşvik etti, onlara Kur'an'ı iyi anlamaya çalışmalarını emretti ve, (ardından) şöyle dedi: Bunu yapınca, bana sorun, size Cennet ehlini Cehennem ehlinden (ayıran şeyleri, farklarını) haber vereyim" Bunun üzerine onlar, Allah'ın, beklemelerini dilediği kadar bir süre beklediler. Sonra (gelip) Muâz'a dediler ki; "Sen bize (Kur'an'ı) iyice anlayıp okuyunca, cennet ehlini Cehennem ehlinden (ayıran şeyleri) haber vermen için sana sormamızı emretmiştin!." O zaman Muâz onlara şöyle dedi: Kişi iyilikle anıldığı zaman (bilin ki) o, Cennet ehlindendir, kötülükle anıldığı zaman ise Cehennem ehlin-dendir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 24, 1/299
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ziyad b. Mihrâk el-Müzeni (Ziyad b. Mihrak)
3. Ebu Hafs Ömer b. Ebu Halife el-Abdî (Ömer b. Haccac b. Attab)
4. Ebu Yusuf Yakub b. İbrahim el-Abdî (Yakub b. İbrahim b. Kesir b. Zeyd b. Eflah)
Konular:
Cennet, Sevkeden İşler, Sözler, Davranışlar
Kur'an, hayatı değiştiren/yön veren iksir
Kur'an, okumak ve yaşamak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36887, DM000233
Hadis:
أَخْبَرَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ دَاوُدَ الزَّهْرَانِىُّ أَخْبَرَنَا إِسْمَاعِيلُ - هُوَ ابْنُ جَعْفَرٍ - حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ أَبِى عَمْرٍو عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ الْحُوَيْرِثِ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ جُبَيْرِ بْنِ مُطْعِمٍ عَنْ أَبِيهِ : أَنَّهُ شَهِدَ خُطْبَةَ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- فِى يَوْمِ عَرَفَةَ فِى حَجَّةِ الْوَدَاعِ قَالَ :« أَيُّهَا النَّاسُ إِنِّى وَاللَّهِ لاَ أَدْرِى لَعَلِّى لاَ أَلْقَاكُمْ بَعْدَ يَوْمِى هَذَا بِمَكَانِى هَذَا ، فَرَحِمَ اللَّهُ مَنْ سَمِعَ مَقَالَتِى الْيَوْمَ فَوَعَاهَا ، فَرُبَّ حَامِلِ فِقْهٍ وَلاَ فِقْهَ لَهُ ، وَلَرُبَّ حَامِلِ فِقْهٍ إِلَى مَنْ هُوَ أَفْقَهُ مِنْهُ ، وَاعْلَمُوا أَنَّ أَمْوَالَكُمْ وَدِمَاءَكُمْ حَرَامٌ عَلَيْكُمْ كَحُرْمَةِ هَذَا الْيَوْمِ فِى هَذَا الشَّهْرِ فِى هَذَا الْبَلَدِ ، وَاعْلَمُوا أَنَّ الْقُلُوبَ لاَ تَغِلُّ عَلَى ثَلاَثٍ : إِخْلاَصِ الْعَمَلِ لِلَّهِ ، وَمُنَاصَحَةِ أُولِى الأَمْرِ ، وَعَلَى لُزُومِ جَمَاعَةِ الْمُسْلِمِينَ ، فَإِنَّ دَعْوَتَهُمْ تُحِيطُ مِنْ وَرَائِهِمْ ».
Tercemesi:
Bize Süleyman b. Dâvud ez-Zehrâni haber verip (dedi ki) bize İsmail -ki o İbn C a'fer'd ir - haber verip (dedi ki) bize Amr b. Ebî Amr, Abdurrahman İbnu'l-Huveyris'den, (o) Mu-hammed b. Cübeyr b. Mut'im'den, (o da) babasından (naklen) rivayet etti ki o (yani Cübeyr) Veda haccında, arefe günü Resûlullah'ın -sallallahu aleyhi ve sellem- irad buyurduğu hutbede hazır bulunmuştu. (Resûhıllah bu hutbesinde şöyle buyurmuştu). Ey insanlar! Vallahi, bilmiyorum, bugünümden sonra bu yerde sizinle belki (bir daha) karşılaşmayacağım. Binaenaleyh, bugün sözümü işitip onu ezberleyene, (muhafaza eden) Allah merhamet etsin! Zira nice, iyi anlayışı olmadığı halde bilgi taşıyan kimse vardır.
Bilgiyi, kendisinden daha iyi anlayana taşıyan nice kimse de vardır. Şunu iyi biliniz ki bu ayda, bu şehirde bu günün hürmeti, (ihlâl edilmesinin haram olması) gibi, (birbirinizin) mallarınıza, kanlarınıza (tecâvüz etmeniz) de size haram kılınmıştır. Ve (yine) bilin ki (mü'min) kalbler şu üç şeyde hainlik yapmaz, (onları tam olarak yerine getirir)(43&: Ameli sırf Allah için yapmak, buyruk sahiplerinin (âmirlerin, idarecilerin) hayrını istemek, müslümanların cemaatine bağlı kalmak. Zira o (müslümanların) duası, (onları) arkalarından kuşatır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 24, 1/301
Senetler:
1. Ebu Muhammed Cübeyr b. Mut'im el-Kuraşî (Cübeyr b. Mut'im b. Adî b. Nevfel b. Abdümenaf)
2. Ebu Said Muhammed b. Cübeyr el-Kuraşi (Muhammed b. Cübeyr b. Mut'im b. Adiy b. Nevfel)
3. Ebu Huveyris Abdurrahman b. Muaviye el-Muradî (Abdurrahman b. Muaviye)
4. Ebu Osman Amr b. Ebu Amr el-Kuraşi (Amr b. Meysere)
5. Ebu İshak İsmail b. Cafer el-Ensarî (İsmail b. Cafer b. Ebu Kesir)
6. Ebu Rabi' Süleyman b. Davud el-Atekî (Süleyman b. Davud)
Konular:
Hadis Rivayeti
Müslüman, müslümana mal, ırz ve kanının haram olması
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36892, DM000235
Hadis:
أَخْبَرَنَا عِصْمَةُ بْنُ الْفَضْلِ حَدَّثَنَا حَرَمِىُّ بْنُ عُمَارَةَ عَنْ شُعْبَةَ عَنْ عَمَرَ بْنِ سُلَيْمَانَ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبَانَ بْنِ عُثْمَانَ عَنْ أَبِيهِ قَالَ : خَرَجَ زَيْدُ بْنُ ثَابِتٍ مِنْ عِنْدِ مَرْوَانَ بْنِ الْحَكَمِ بِنِصْفِ النَّهَارِ ، قَالَ فَقُلْتُ : مَا خَرَجَ هَذِهِ السَّاعَةَ مِنْ عِنْدِ مَرْوَانَ إِلاَّ وَقَدْ سَأَلَهُ عَنْ شَىْءٍ ، فَأَتَيْتُهُ فَسَأَلْتُهُ فَقَالَ : نَعَمْ سَأَلَنِى عَنْ حَدِيثٍ سَمِعْتُهُ مِنْ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- قَالَ :« نَضَّرَ اللَّهُ امْرَأً سَمِعَ مِنَّا حَدِيثاً فَحَفِظَهُ فَأَدَّاهُ إِلَى مَنْ هُوَ أَحْفَظُ مِنْهُ ، فَرُبَّ حَامِلِ فِقْهٍ لَيْسَ بِفَقِيهٍ ، وَرُبَّ حَامِلِ فِقْهٍ إِلَى مَنْ هُوَ أَفْقَهُ مِنْهُ ، لاَ يَعْتَقِدُ قَلْبُ مُسْلِمٍ عَلَى ثَلاَثِ خِصَالٍ إِلاَّ دَخَلَ الْجَنَّةَ ». قَالَ قُلْتُ : مَا هُنَّ؟ قَالَ : « إِخْلاَصُ الْعَمَلِ لِلَّهِ ، وَالنَّصِيحَةُ لِوُلاَةِ الأَمْرِ ، وَلُزُومُ الْجَمَاعَةِ ، فَإِنَّ دَعْوَتَهُمْ تُحِيطُ مِنْ وَرَائِهِمْ ، وَمَنْ كَانَتِ الآخِرَةُ نِيَّتَهُ جَعَلَ اللَّهُ غِنَاهُ فِى قَلْبِهِ وَجَمَعَ لَهُ شَمْلَهُ وَأَتَتْهُ الدُّنْيَا وَهِىَ رَاغِمَةٌ ، وَمَنْ كَانَتْ الدُّنْيَا نِيَّتَهُ فَرَّقَ اللَّهُ عَلَيْهِ شَمْلَهُ وَجَعَلَ فَقْرَهُ بَيْنَ عَيْنَيْهِ ، وَلَمْ يَأْتِهِ مِنَ الدُّنْيَا إِلاَّ مَا قُدِّرَ لَهُ ». قَالَ : وَسَأَلْتُهُ عَنْ صَلاَةِ الْوُسْطَى قَالَ :« هِىَ الظُّهْرُ ».
Tercemesi:
Bize İsmet İbnu'1-Fadl haber verip (dedi ki) bize Haremi b. Umâre, Şu'be'den, (o) Amr b. Süleyman'dan, (o) Ab-durrahman b. Ebân b. Osman'dan, (o da) babasından (naklen) rivayet etti (ki Ebân) şöyle dedi: (Bir gün) Zeyd b. Sabit, gün ortasında Mervân İbnu'l-Hakem'in yanından çıktı. (Ebân) dedi ki, ben de (kendi kendime) "Bu saatte Mervân'ın yanından çıktığına göre muhakkak kendisine bir şey sormuştur." dedim ve, gelip (bunu ona) sordum. "Evet, dedi, bana Resûlullah'dan -sallallahu aleyhi ve sel-lem-, buyurmuş olduğunu işittiğim bir hadis sordu, (o da şu hadistir): Allah, bizden bir hadis işitip de onu ezberleyen, (muhafaza eden), sonra da onu kendisinden daha iyi ezberleyip muhafaza edecek olana nakleden kişinin yüzünü ağartsın. Zira nice bilgi taşıyıcısı vardır ki iyi anlayışlı (fakih) değildir. Bilgiyi, kendisinden daha iyi anlayışlı olana taşıyan niceleri de vardır!
Bir müslümanın kalbi üç haslet üzerinde sebat etmez ki (sonunda) Cennete girmesin. (Ebân) dedi ki; "Bunlar nedir?" dedim. Şöyle devam etti: Amelde ihlâslı olmak, buyruk sahiplerinin, (idarecilerin, âmirlerin) iyiliğini istemek, cemaate bağlı kalmak. Çünkü onların duası, (onları) arkalarından kuşatır. Kimin niyyeti âhiret olursa Allah zenginliğini kalbine kor, (ona gönül zenginliği verir), dağınıklığını toplar, (işlerini düzene kor) ve dünya, boyun eğerek ona gelir. Kimin de niyyeti bu dünya olursa, Allah onun topluluğunu dağıtır, (düzenini bozar), korkusunu iki gözünün arasına kor, dünyadan da kendisine, başkası değil sadece takdir edilmiş olan (mikdar) gelir. (Ebân dedi ki, ona "orta namazTnı da sordum, "O, öğledir" dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 24, 1/302
Senetler:
1. Ebu Saîd Zeyd b. Sabit el-Ensarî (Zeyd b. Sabit b. Dahhak b. Zeyd)
2. Ebu Said Ebân b. Osman el-Ümevî (Ebân b. Osman b. Affân)
3. Abdurrahman b. Eban (Abdurrahman b. Eban b. Osman b. Affan)
4. Amr b. Süleyman el-Kuraşî (Ömer b. Süleyman b. Asım b. Ömer b. Hattab)
5. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
6. Ebu Ravh Haramî b. Umare el-Atekî (Haramî b. Umare b. Nabit)
7. Ebu Fadl Isme b. Fadl en-Nemirî (Isme b. Fadl)
Konular:
Cemaat, birlik olma
Hadis Rivayeti
Yönetim, İtaat, emir sahiplerine