Öneri Formu
Hadis Id, No:
36762, DM000156
Hadis:
أَخْبَرَنَا بِشْرُ بْنُ الْحَكَمِ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ مُحَمَّدٍ عَنْ عَمْرِو بْنِ مَيْمُونٍ عَنْ أَبِيهِ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ : سَأَلْتُهُ عَنْ رَجُلٍ أَدْرَكَهُ رَمَضَانَانِ ، فَقَالَ : أَكَانَ أَوْ لَمْ يَكُنْ؟ قَالَ : لَمْ يَكُنْ بَعْدُ. قَالَ : اتْرُكْ بَلِيَّتَهُ حَتَّى تَنْزِلَ. قَالَ : فَدَلَّسْنَا لَهُ رَجُلاً فَقَالَ : قَدْ كَانَ. فَقَالَ : يُطْعِمُ عَنِ الأَوَّلِ فِيهِمَا ثَلاَثِينَ مِسْكِيناً ، لِكُلِّ يَوْمٍ مِسْكِينٌ.
Tercemesi:
Bize Bişr b. el-Hakem, ona Abdülaziz b. Muhammed, ona Amr b. Meymûn, ona babası, İbn Abbâs'tan şöyle rivayet etmiştir: İbn Abbâs'a kendisine iki Ramazan orucu ulaşan kişiyi sordum. "Böyle bir şey olmuş mu yoksa olmamış mı?" diye sordu. "Daha olmadı" dedim. "Gerçekleşene kadar bu konu üzerinde durma" dedi. Bunun üzerine hile yaptı bir adamı gönderim aynı soruyu sorduk. Adam "Bu olay gerçekleşti" dedi. Bunun üzerine İbn Abbâs, "O iki Ramazan'ın birincisi için otuz gün boyunca her gün bir fakiri yedirir" dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 19, 1/257
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Eyyüb Meymun b. Mihran el-Cezerî (Meymun b. Mihran)
3. Ebu Abdullah Amr b. Meymun el-Cezerî (Amr b. Meymun b. Mihran)
4. Ebu Muhammed Abdülaziz b. Muhammed ed-Derâverdî (Abdülaziz b. Muhammed b. Ubeyd b. Ebu Ubeyd)
5. Ebu Abdurrahman Bişr b. Hakem el-Abdî (Bişr b. Hakem b. Habib b. Mihran)
Konular:
Adab, soru sorma adabı
Bilgi, öğrenmek için ehline soru sorma
KTB, ADAB
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36763, DM000157
Hadis:
أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عِمْرَانَ حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ سُلَيْمَانَ حَدَّثَنَا الْعُمَرِىُّ عَنْ عُبَيْدِ بْنِ جُرَيْجٍ قَالَ : كُنْتُ أَجْلِسُ بِمَكَّةَ إِلَى ابْنِ عُمَرَ يَوْماً وَإِلَى ابْنِ عَبَّاسٍ يَوْماً ، فَمَا يَقُولُ ابْنُ عُمَرَ فِيمَا سُئِلَ لاَ عِلْمَ لِى أَكْثَرُ مِمَّا يُفْتِى بِهِ.
Tercemesi:
Bize Abdullah b. İmrân, ona İshak b. Süleyman, ona el-Ömerî, ona Ubeyd b. Cüreyc şöyle rivayet etmiştir: Mekke'de bir gün İbn Ömer'in bir gün İbn Abbâs'ın yanında oturuyordum. İbn Ömer'in hakkında soru sorulup da bilmiyorum dedikleri, fetva verdiklerinden daha fazlaydı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 19, 1/258
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ubeyd b. Cüreyc et-Temimi (Ubeyd b. Cüreyc)
3. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Ömer el-Adevi (Abdullah b. Ömer b. Hafs b. Âsım b. Ömer b. el- Hattâb)
4. Ebu Yahya İshak b. Süleyman er-Razi (İshak b. Süleyman)
5. Ebu Muhammed Abdullah b. İmran el-Esedî (Abdullah b. İmran b. Ebu Ali)
Konular:
Adab, soru sorma adabı
Bilgi, öğrenmek için ehline soru sorma
KTB, ADAB
Bize İbrahim b. Musa, ona İbnü'l-Mübarek, ona Said b. Ebu Eyyub, ona da Ubeydullah b. Ebu Cafer rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Fetva verme konusunda en cüretkârınız, Cehennem ateşine (girmeye) en cüretli olanınızdır."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36765, DM000159
Hadis:
أَخْبَرَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ مُوسَى حَدَّثَنَا ابْنُ الْمُبَارَكِ عَنْ سَعِيدِ بْنِ أَبِى أَيُّوبَ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى جَعْفَرٍ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم:
"أَجْرَؤُكُمْ عَلَى الْفُتْيَا أَجْرَؤُكُمْ عَلَى النَّارِ".
Tercemesi:
Bize İbrahim b. Musa, ona İbnü'l-Mübarek, ona Said b. Ebu Eyyub, ona da Ubeydullah b. Ebu Cafer rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Fetva verme konusunda en cüretkârınız, Cehennem ateşine (girmeye) en cüretli olanınızdır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 20, 1/258
Senetler:
1. Ubeydullah b. Ebu Cafer el-Mısri (Ubeydullah b. Yesar)
2. Ebu Yahya Said b. Miklas el-Huzaî (Said b. Miklas)
3. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mübarek el-Hanzalî (Abdullah b. Mübarek b. Vadıh)
4. İbrahim b. Musa et-Temîmî (İbrahim b. Musa b. Yezid b. Zâzân)
Konular:
İlim, Kur'an, ve Allah hakkında ilimsiz/re'yle konuşmak
Yargı, fetva
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36761, DM000155
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُسْلِمُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ حَدَّثَنَا الصَّلْتُ بْنُ رَاشِدٍ قَالَ : سَأَلْتُ طَاوُساً عَنْ مَسْأَلَةٍ فَقَالَ لِى : كَانَ هَذَا ؟ قُلْتُ : نَعَمْ. قَالَ : آللَّهِ؟ قُلْتُ : آللَّهِ. قَالَ : إِنَّ أَصْحَابَنَا أَخْبَرُونَا عَنْ مُعَاذِ بْنِ جَبَلٍ أَنَّهُ قَالَ : أَيُّهَا النَّاسُ لاَ تَعْجَلُوا بِالْبَلاَءِ قَبْلَ نُزُولِهِ فَيُذْهَبَ بِكُمْ هَا هُنَا وَهَا هُنَا ، وَإِنَّكُمْ إِنْ لَمْ تَعْجَلُوا بِالْبَلاَءِ قَبْلَ نُزُولِهِ لَمْ يَنْفَكَّ الْمُسْلِمُونَ أَنْ يَكُونَ فِيهِمْ مَنْ إِذَا سُئِلَ سَدَّدَ ، وَإِذَا قَالَ وُفِّقَ.
Tercemesi:
Bize Müslim b. İbrahim, ona Hammâd b. Zeyd, ona Salt b. Râşid şöyle demiştir: Tavus'a bir mesele sordum. Bana "Bu hadise meydana geldi mi?" Ben "Evet" dedim. "Allah'a yemin eder misin" dedi. Ben de "Vallahi" diye yemin ettim. Bundan sonra şöyle dedi: Ashabımızın bize rivayetine göre Muaz b. Cebel (ra) şöyle demiştir: "Ey insanlar! Bir konu başınıza gelmeden onun hükmünü aramakta acele etmeyin. Yoksa bu size yolunuzu şaşırtır. Eğer başınıza gelmeden böyle konuları sormakta acele etmezseniz, müslümanlar arasında sorulduğunda sağlam cevaplar verecek, söylediğinde doğruyu bulacak kimseler var olmaya devam edecektir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 19, 1/256
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Muaz b. Cebel el-Ensarî (Muaz b. Cebel b. Amr b. Evs b. Âiz)
2. Ashabuna (Ashabuna)
3. Ebu Abdurrahman Tâvus b. Keysan el-Yemanî (Tâvus b. Keysan)
4. Salt b. Râşid (Salt b. Râşid)
5. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
6. Ebu Amr Müslim b. İbrahim el-Ferahidi (Müslim b. İbrahim)
Konular:
Adab, soru sorma adabı
Bilgi, ilmin kaybolması
KTB, ADAB
Yargı, fetva
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36767, DM000161
Hadis:
أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يَزِيدَ حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ أَبِى أَيُّوبَ حَدَّثَنِى بَكْرُ بْنُ عُمَرَ الْمُعَافِرِىُّ عَنْ أَبِى عُثْمَانَ : مُسْلِمِ بْنِ يَسَارٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ -صلى الله عليه وسلم- قَالَ :« مَنْ أُفْتِىَ بِفُتْيَا مِنْ غَيْرِ ثَبْتٍ فَإِنَّمَا إِثْمُهُ عَلَى مَنْ أَفْتَاهُ ».
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Yezid, ona Said b. Ebu Eyyûb, ona Bekir b. Ömer el-Mu'âfirî, ona Ebu Osman Müslim b. Yesâr, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
Kime dayanak olmaksızın fetva verilirse günahı ona fetva verenin üzerinedir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 20, 1/259
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Osman Müslim b. Yesar et-Tunbüzi (Müslim b. Yesar)
3. Bekir b. Amr el-Meafirî (Bekir b. Ömer)
4. Ebu Yahya Said b. Miklas el-Huzaî (Said b. Miklas)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Yezid el-Adevî (Abdullah b. Yezid)
Konular:
Bilgi, faydalı olanına talip olmak
Yargı, fetva
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36768, DM000162
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ أَحْمَدَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ أَبِى سِنَانٍ عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ : مَنْ أَفْتَى بِفُتْيَا يُعَمَّى عَنْهَا فَإِثْمُهَا عَلَيْهِ.
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Ahmed, ona Süfyân b. Uyeyne, ona Ebu Sinan, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbâs şöyle rivayet etmiştir:
Yanlışa sevk edecek bir fetva verenin günahı [fetva verenin] üzerinedir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 20, 1/261
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Abdullah Said b. Cübeyr el-Esedî (Said b. Cübeyr)
3. Ebu Sinan Dırar b. Mürre el-Kufî (Dırar b. Mürre)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Ebu Abdullah Muhammed b. Ebu Halef es-Sülemî (Muhammed b. Ahmed b. Muhammed)
Konular:
Kur'an, hakkında ihtilafa düşmek
Yargı, fetva
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36770, DM000164
Hadis:
أَخْبَرَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ مُوسَى وَعَمْرُو بْنُ زُرَارَةَ عَنْ عَبْدِ الْعَزِيزِ بْنِ مُحَمَّدٍ عَنْ أَبِى سُهَيْلٍ قَالَ : كَانَ عَلَى امْرَأَتِى اعْتِكَافُ ثَلاَثَةِ أَيَّامٍ فِى الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ ، فَسَأَلْتُ عُمَرَ بْنَ عَبْدِ الْعَزِيزِ وَعِنْدَهُ ابْنُ شِهَابٍ قَالَ قُلْتُ : عَلَيْهَا صِيَامٌ. قَالَ ابْنُ شِهَابٍ : لاَ يَكُونُ اعْتِكَافٌ إِلاَّ بِصِيَامٍ. فَقَالَ لَهُ عُمَرُ بْنُ عَبْدِ الْعَزِيزِ : أَعَنِ النَّبِىِّ -صلى الله عليه وسلم-؟ قَالَ : لاَ. قَالَ : فَعَنْ أَبِى بَكْرٍ؟ قَالَ : لاَ. قَالَ : فَعَنْ عُمَرَ؟ قَالَ : لاَ. قَالَ : فَعَنْ عُثْمَانَ؟ قَالَ : لاَ. قَالَ عُمَرُ : مَا أَرَى عَلَيْهَا صِيَاماً. فَخَرَجْتُ فَوَجَدْتُ طَاوُساً وَعَطَاءَ بْنَ أَبِى رَبَاحٍ فَسَأَلْتُهُمَا ، فَقَالَ طَاوُسٌ : كَانَ ابْنُ عَبَّاسٍ لاَ يَرَى عَلَيْهَا صِيَاماً إِلاَّ أَنْ تَجْعَلَهُ عَلَى نَفْسِهَا. قَالَ وَقَالَ عَطَاءٌ : ذَلِكَ رَأْيِى.
Tercemesi:
Bize İbrahim b. Musa ve Amr b. Zürâre, Abdülaziz b. Muhammedden, (o da) Ebû Süheyl'den (naklen) haber verdi. (ki Ebû Süheyl) şöyle dedi: Karımın, Mescid-i Harâm'da i^ç gün i'tikâfta kalma (adağı) vardı. Bunun için, (meseleyi) Ömer b. Abdila-ziz'e yanında İbn Şihâb var iken, sordum. (Ebû Süheyl) dedi ki; (ona) şöyle dedim: "ona bir oruç gerekir mi?", İbn Şihâb; "İ'tikâf ancak oruçla olur. " dedi. Bunun üzerine Ömer b. Abdilaziz ona, "(Bu hüküm) Hz. Peygamber'den -salallahu aleyhi ve sellem- mi?" dedi. "Hayır" dedi. "Peki, Ebu Bekir'den mi?" dedi. "Yok" dedi. "Peki Ömer'den mi?" dedi. "Yok" dedi. "Peki Osman'dan mı?" dedi. "Hayır" dedi. (O zaman) Ömer şöyle dedi: "Ona oruç gerekmez görüşündeyim!". (Ebû Süheyl dedi ki) Sonra ben çıktım, Tâvûs ve Atâ' b. Ebî Rebâh'ı buldum ve onlara sordum. Tâvûs dedi ki; İbn Abbâs kadının orucu kendisine gerekli kılması hariç, ona bunun gerekmeyeceği görüşündeydi. (Ebû Süheyl) dedi ki; Atâ da; "Benim görüşüm de budur" dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 20, 1/262
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Abdurrahman Tâvus b. Keysan el-Yemanî (Tâvus b. Keysan)
3. Ebu Süheyl Nafi' b. Malik et-Teymî (Nafi' b. Malik b. Amr b. Haris)
4. Ebu Muhammed Abdülaziz b. Muhammed ed-Derâverdî (Abdülaziz b. Muhammed b. Ubeyd b. Ebu Ubeyd)
5. Amr b. Ebu Amr el-Kilabi (Amr b. Zürare b. Vakıd)
Konular:
İctihad
İctihad, takip edilecek sıra
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36771, DM000165
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسْلِمُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا أَبُو عَقِيلٍ حَدَّثَنَا سَعِيدٌ الْجُرَيْرِىُّ عَنْ أَبِى نَضْرَةَ قَالَ : لَمَّا قَدِمَ أَبُو سَلَمَةَ الْبَصْرَةَ أَتَيْتُهُ أَنَا وَالْحَسَنُ ، فَقَالَ لِلْحَسَنِ : أَنْتَ الْحَسَنُ؟ مَا كَانَ أَحَدٌ بِالْبَصْرَةِ أَحَبَّ إِلَىَّ لِقَاءً مِنْكَ ، وَذَلِكَ أَنَّهُ بَلَغَنِى أَنَّكَ تُفْتِى بِرَأْيِكَ ، فَلاَ تُفْتِ بِرَأْيِكَ إِلاَّ أَنْ تَكُونَ سُنَّةٌ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- أَوْ كِتَابٌ مُنَزَّلٌ.
Tercemesi:
Bize Müslim b. İbrahim rivayet edip (dedi ki) bize Ebû Akîl rivayet edip (dedi ki) bize Sa'îd el-Cüreyrî, Ebû Nad-ra'dan, onun şöyle dediğini rivayet etti: Ebû Seleme Basra'ya geldiği zaman ben ve el-Hasan onun yanına gittik. O da Hasan'a şöyle dedi: "Sen Hasan'sm (demek!). Basra'da senden daha çok kendisiyle karşılaşmayı arzu ettiğim hiç kimse yoktu. Şunun için ki, bana ulaştı ki sen kendi görüşünle fetva veriyormuşsun. Artık, Resûlullah'dan -salallahu aleyhi ve sellem- gelen bir sünnetini veya indirilmiş bir kitabın (Kur'an hükmünün) olması dışında, kendi görüşünle fetva verme!"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 20, 1/263
Senetler:
1. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
2. Ebu Nadre Münzir b. Malik el-Avfî (Münzir b. Malik b. Kuta'a)
3. Ebu Mesud Said b. İyâs el-Cüreyrî (Said b. İyâs)
4. Ebu Akil Beşir b. Ukbe ed-Devrakî (Beşir b. Ukbe)
5. Ebu Amr Müslim b. İbrahim el-Ferahidi (Müslim b. İbrahim)
Konular:
İctihad
İctihad, Kıyas, hüküm koymada kullanılması
İctihad, takip edilecek sıra
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36772, DM000166
Hadis:
أَخْبَرَنَا عِصْمَةُ بْنُ الْفَضْلِ حَدَّثَنَا زَيْدُ بْنُ الْحُبَابِ عَنْ يَزِيدَ بْنِ عُقْبَةَ حَدَّثَنَا الضَّحَّاكُ عَنْ جَابِرِ بْنِ زَيْدٍ : أَنَّ ابْنَ عُمَرَ لَقِيَهُ فِى الطَّوَافِ فَقَالَ لَهُ : يَا أَبَا الشَّعْثَاءِ إِنَّكَ مِنْ فُقَهَاءِ الْبَصْرَةِ فَلاَ تُفْتِ إِلاَّ بِقُرْآنٍ نَاطِقٍ أَوْ سُنَّةٍ مَاضِيَةٍ ، فَإِنَّكَ إِنْ فَعَلْتَ غَيْرَ ذَلِكَ هَلَكْتَ وَأَهْلَكْتَ.
Tercemesi:
Bize İsmet İbnu'1-Fadl haber verip (dedi ki) bize Zeyd İbnu'l-Hubâb, Yezîd b. Ukbe'den rivayet etti (ki, o şöyle demiş:) Bize ed-Dahhâk, Câbir b. Zeyd'den (naklen) rivayet etti ki, Ibn Ömer, tavafta kendisiyle karşılaştı ve kendisine şöyle dedi: "Ebu'ş-Şa'sâ! Sen Basra'nın fakîhlerindensin. Binaenaleyh, başkasıyla değil sadece, (hakkı) söyleyen bir Kur'an (âyeti) veya geçmiş, (uygulanmış olan, herkesçe bilinen, meşhur) bir sünnetle fetva ver. Çün-kü sen bundan başkasını yaparsan (kendin de) helak olursun, (başkasını da) helak edersin."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 20, 1/264
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Şa'sâ Câbir b. Zeyd el-Ezdî (Câbir b. Zeyd el-Ezdî)
3. Ebu Kasım Dahhak b. Müzahim el-Hilalî (Dahhak b. Müzahim)
4. Ebu Muhammed Yezid b. Ukbe el-Atekî (Yezid b. Ukbe)
5. Ebu Huseyin Zeyd b. Hubab et-Temimi (Zeyd b. Hubab b. Reyyan)
6. İsmet b. Fadl en-Nümeyrî (İsmet b. Fadl)
Konular:
İctihad, Kıyas, hüküm koymada kullanılması
İctihad, takip edilecek sıra
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36773, DM000167
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يُوسُفَ عَنْ سُفْيَانَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ عُمَارَةَ بْنِ عُمَيْرٍ عَنْ حُرَيْثِ بْنِ ظُهَيْرٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ قَالَ : أَتَى عَلَيْنَا زَمَانٌ لَسْنَا نَقْضِى وَلَسْنَا هُنَالِكَ ، وَإِنَّ اللَّهَ قَدْ قَدَّرَ مِنَ الأَمْرِ أَنْ قَدْ بَلَغْنَا مَا تَرَوْنَ ، فَمَنْ عَرَضَ لَهُ قَضَاءٌ بَعْدَ الْيَوْمِ فَلْيَقْضِ فِيهِ بِمَا فِى كِتَابِ اللَّهِ عَزَّ وَجَلَّ ، فَإِنْ جَاءَهُ مَا لَيْسَ فِى كِتَابِ اللَّهِ فَلْيَقْضِ بِمَا قَضَى بِهِ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- فَإِنْ جَاءَهُ مَا لَيْسَ فِى كِتَابِ اللَّهِ وَلَمْ يَقْضِ بِهِ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- فَلْيَقْضِ بِمَا قَضَى بِهِ الصَّالِحُونَ ، وَلاَ يَقُلْ : إِنِّى أَخَافُ وَإِنِّى أُرَى ، فَإِنَّ الْحَرَامَ بَيِّنٌ وَالْحَلاَلَ بَيِّنٌ وَبَيْنَ ذَلِكَ أُمُورٌ مُشْتَبِهَةٌ ، فَدَعْ مَا يَرِيبُكَ إِلَى مَا لاَ يَرِيبُكَ.
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Yûsuf, Sufyân'dan, (o) el-A'meş'-den, (o) Umâre b. Umeyr'den, (o) Hureys b. Zuheyr'den, (o da) Abdullah b. Mesûd'dan (naklen) haber verdi (ki Abdullah) şöyle dedi: Daha önce, esnasında hüküm vermediğimiz, o mevkide de (hüküm verecek durumda da) olmadığımız bir zaman (başımızdan) geçti. Allah ise, gördüğünüz duruma ulaşmamızı takdir etmiştir. Şu halde bu günden sonra kime bir muhakeme işi çıkarsa, o, onun hakkında, Allah'ın Kitabı'ndaki (hükmüyle) hüküm versin. Şayet kendisine, (hükmü) Allah'ın Kitabı'nda olmayan (bir mesele) gelirse, Reshulullah'm -salallahu aleyhi ve sellem- hükmettiğiyle hüküm versin.
Şayet kendisine, (hükmü) Allah'ın Kitabı'nda olmayan, (hakkında) Resûlullah -salallahu aleyhi ve sellemi- de hüküm vermemiş olduğu (bir mesele) gelirse (o zaman onun hakkında) iyilerin (sâlihlerin) verdiği hükümle hüküm versin, "Ben korkarım, ben nasıl görüş beyan ederim?" demesin. Çünkü haram bellidir, helâl de bellidir. Bu ikisinin arasında ise şüpheli işler vardır. Bunun için seni şüpheye düşürmeyeni değil, seni şüpheye düşüreni bırak!
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 20, 1/264
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Umare b. Umeyr et-Teymi (Umare b. Umeyr)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
5. Ebu Abdullah Muhammed b. Yusuf el-Firyabî (Muhammed b. Yusuf b. Vakıd b. Osman)
Konular:
İctihad, takip edilecek sıra