Bize Süleyman b. Harb, ona Hammâd b. Seleme, ona Davud, ona da Şa'bî'nin rivayet ettiğine göre Hz. Ömer şöyle demiştir "Ey insanlar! Belki biz bilmeden size helal olmayan şeyleri emrediyor, helal olan şeyleri yasaklıyoruz. Kur'an'dan inen en son ayet faiz ayetidir. Rasulullah (sav) onu bize açıklamadan vefat etmişti. Sizi şüpheye düşüren şeyleri bırakıp şüpheye düşürmeyen şeylere bakınız."
Açıklama: Amir eş-Şa'bî ile Ömer b. Hattab arasında inkıta' vardır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36737, DM000131
Hadis:
- أَخْبَرَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ عَنْ دَاوُدَ عَنِ الشَّعْبِىِّ أَنَّ عُمَرَ قَالَ : يَا أَيُّهَا النَّاسُ إِنَّا لاَ نَدْرِى لَعَلَّنَا نَأْمُرُكُمْ بِأَشْيَاءَ لاَ تَحِلُّ لَكُمْ ، وَلَعَلَّنَا نُحِرِّمُ عَلَيْكُمْ أَشْيَاءَ هِىَ لَكُمْ حَلاَلٌ ، إِنَّ آخِرَ مَا نَزَلَ مِنَ الْقُرْآنَ آيَةُ الرِّبَا ، وَإِنَّ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- لَمْ يُبَيِّنْهَا لَنَا حَتَّى مَاتَ ، فَدَعُوا مَا يَرِيبُكُمْ إِلَى مَا لاَ يَرِيبُكُمْ.
Tercemesi:
Bize Süleyman b. Harb, ona Hammâd b. Seleme, ona Davud, ona da Şa'bî'nin rivayet ettiğine göre Hz. Ömer şöyle demiştir "Ey insanlar! Belki biz bilmeden size helal olmayan şeyleri emrediyor, helal olan şeyleri yasaklıyoruz. Kur'an'dan inen en son ayet faiz ayetidir. Rasulullah (sav) onu bize açıklamadan vefat etmişti. Sizi şüpheye düşüren şeyleri bırakıp şüpheye düşürmeyen şeylere bakınız."
Açıklama:
Amir eş-Şa'bî ile Ömer b. Hattab arasında inkıta' vardır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 18, 1/246
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. Ebu Amr Amir eş-Şa'bî (Amir b. Şerahil b. Abdin)
3. Ebu Bekir Davud b. Ebu Hind el-Kuşeyrî (Davud b. Dinar b. Azafir)
4. Ebu Seleme Hammad b. Seleme el-Basrî (Hammad b. Seleme b. Dînar)
5. Ebu Eyyüb Süleyman b. Harb el-Vâşihî (Süleyman b. Harb b. Büceyl)
Konular:
Adab, soru sorma adabı
Bilgi, öğrenmek için ehline soru sorma
KTB, ADAB
Kur'an, Faiz (riba) ayeti
Kur'an, son inen ayet
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36647, DM000096
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو عَاصِمٍ أَخْبَرَنَا ثَوْرُ بْنُ يَزِيدَ حَدَّثَنِى خَالِدُ بْنُ مَعْدَانَ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ عَمْرٍو عَنْ عِرْبَاضِ بْنِ سَارِيَةَ قَالَ : صَلَّى لَنَا رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- صَلاَةَ الْفَجْرِ ثُمَّ وَعَظَنَا مَوْعِظَةً بَلِيغَةً ، ذَرَفَتْ مِنْهَا الْعُيُونُ وَوَجِلَتْ مِنْهَا الْقُلُوبُ ، فَقَالَ قَائِلٌ : يَا رَسُولَ اللَّهِ كَأَنَّهَا مَوْعِظَةُ مُوَدِّعٍ فَأَوْصِنَا. فَقَالَ :« أُوصِيكُمْ بِتَقْوَى اللَّهِ وَالسَّمْعِ وَالطَّاعَةِ وَإِنْ كَانَ عَبْداً حَبَشِيًّا ، فَإِنَّهُ مَنْ يَعِشْ مِنْكُمْ بَعْدِى فَسَيَرَى اخْتِلاَفاً كَثِيراً ، فَعَلَيْكُمْ بِسُنَّتِى وَسُنَّةِ الْخُلَفَاءِ الرَّاشِدِينَ الْمَهْدِيِّينَ ، عَضُّوا عَلَيْهَا بِالنَّوَاجِذِ ، وَإِيَّاكُمْ وَالْمُحْدَثَاتِ ، فَإِنَّ كُلَّ مُحْدَثَةٍ بِدْعَةٌ ». وَقَالَ أَبُو عَاصِمٍ مَرَّةً :« وَإِيَّاكُمْ وَمُحْدَثَاتِ الأُمُورِ ، فَإِنَّ كُلَّ بِدْعَةٍ ضَلاَلَةٌ ».
Tercemesi:
Bize Ebu Âsım, ona Sevr b. Yezid, ona Hâlid b. Ma’dân,o na Abdurrahman b. Amr, ona da İrbâz b. Sâriye’nin şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) sabah namazını kıldıktan sonra bize oldukça beliğ (etkileyici) bir öğüt verdi. Ondan dolayı gözler yaşardı, kalpler titredi. Birisi: Ey Allah’ın Rasulü, bu adeta veda eden birsinin bir öğüdüne benzedi, o halde bize tavsiyede bulun deyince, Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Size Allah’a karşı takvalı olmanızı, başınızdaki Habeşli bir köle dahi olsa, dinleyip itaat etmenizi tavsiye ediyorum, çünkü aranızda benden sonra yaşayacak kimseler, çok ihtilaflar görecektir. Siz ise (bu durumda) benim sünnetime, hidayete iletilmiş, raşid halifelerin sünnetine sımsıkı sarılmaya bakın. Azı dişlerinizle onu (adeta) ısırın. (Din namına sonradan) ortaya atılanlardan alabildiğine sakının. Çünkü ortaya atılan her bir iş bir bidattir. Ebu Âsım bir seferinde de: “Sonradan ortaya çıkartılan işlerden oldukça sakının, çünkü her bir bid’at bir dalâlettir” demiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 16, 1/228
Senetler:
1. Ebu Necih İrbad b. Sariye es-Sülemî (İrbad b. Sariye)
2. Abdurrahman b. Amr es-Sülemi (Abdurrahman b. Amr b. Abese)
3. Ebu Abdullah Halid b. Ma'dân el-Kilâ'î (Halid b. Ma'dân b. Ebu Küreyb)
4. Ebu Halid Sevr b. Yezid er-Rahbî (Sevr b. Yezid b. Ziyad)
5. Ebu Âsım Dahhâk b. Mahled en-Nebîl (Dahhâk b. Mahled)
Konular:
Allah İnancı, hidayet ve dalalete sevketmesi
Hz. Peygamber, tavsiyeleri
Hz. Peygamber, vefatı
Sünnet, bağlayıcılığı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36813, DM000207
Hadis:
أَخْبَرَنَا الْعَبَّاسُ عَنْ سُفْيَانَ عَنْ زَيْدِ بْنِ حُبَابٍ قَالَ أَخْبَرَنَا رَجَاءُ بْنُ أَبِى سَلَمَةَ قَالَ سَمِعْتُ عَبْدَةَ بْنَ أَبِى لُبَابَةَ يَقُولُ : قَدْ رَضِيتُ مِنْ أَهْلِ زَمَانِى هَؤُلاَءِ أَنْ لاَ يَسْأَلُونِى وَلاَ أَسْأَلَهُمْ ، إِنَّمَا يَقُولُ أَحَدُهُمْ : أَرَأَيْتَ أَرَأَيْتَ.
Tercemesi:
Bize el-Abbâs, ona Süfyân, ona Zeyd b. Hubâb, ona Recâ b. Ebû Seleme, ona Abde b. Ebû Lübâbe şöyle rivayet etmiştir: Zamanımın insanlarının bana bir şey sormamalarını, benim de onlara bir şey sormamamı isterim. Ama onlar sadece "Ne dersin! Ne dersin!" diye bir şeyler soruyorlar.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 23, 1/285
Senetler:
1. Ebu Kasim Abde b. Ebu Lübabe el-Esedî (Abde b. Ebu Lübabe)
2. Ebu Mikdam Raca b. Ebu Seleme eş-Şamî (Raca b. Mihran)
3. Ebu Huseyin Zeyd b. Hubab et-Temimi (Zeyd b. Hubab b. Reyyan)
4. Abbas b. Süfyan ed-Debûsî (Abbas b. Süfyan)
Konular:
Adab, soru sorma adabı
İctihad, Kıyas, hüküm koymada kullanılması
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36648, DM000097
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو الْمُغِيرَةَ حَدَّثَنَا الأَوْزَاعِىُّ عَنْ يُونُسَ بْنِ يَزِيدَ عَنِ الزُّهْرِىِّ قَالَ كَانَ مَنْ مَضَى مِنْ عُلَمَائِنَا يَقُولُونَ : الاِعْتِصَامُ بِالسُّنَّةِ نَجَاةٌ ، وَالْعِلْمُ يُقْبَضُ قَبْضاً سَرِيعاً ، فَنَعْشُ الْعِلْمِ ثَبَاتُ الدِّينِ وَالدُّنْيَا ، وَفِى ذَهَابِ الْعِلْمِ ذَهَابُ ذَلِكَ كُلِّهِ.
Tercemesi:
Bize Ebu'l-Muğîre haber verip (dedi ki) bize el-Evzâ'î, Yûnus b. Yezîd'den, (o da) ez-Zühri'den (naklen) rivayet etti (ki ez-Zühri) şöyle dedi: "Geçmiş ulemamız derlerdi ki; sünnete sarılmak kurtuluş (vesilesi)dir. İlim, süratli bir şekilde alınıp yok edilir. Bu sebeble ilmin ayakta tutulması, din ve dünyanın devamı (demektir). İlmin (yok olup) gitmesinde ise bütün bunların (yok olup) gitmesi (söz konusudur.)"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 16, 1/230
Senetler:
1. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
2. Yunus b. Yezid el-Eyli (Yunus b. Yezid b. Mişkan)
3. Ebu Amr Abdurrahman b. Amr el-Evzaî (Abdurrahman b. Amr b. Yahmed)
4. Ebu Muğîra Abdülkuddüs b. Haccâc el-Havlânî (Abdulkuddüs b. Haccâc)
Konular:
Din, din eksikliği
Sünnet, sünnete uymak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36649, DM000098
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو الْمُغِيرَةِ حَدَّثَنَا الأَوْزَاعِىُّ عَنْ يَحْيَى بْنِ أَبِى عَمْرٍو السَّيْبَانِىِّ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الدَّيْلَمِىِّ قَالَ : بَلَغَنِى أَنَّ أَوَّلَ الدِّينِ تَرْكاً السُّنَّةُ ، يَذْهَبُ الدِّينُ سُنَّةً سُنَّةً كَمَا يَذْهَبُ الْحَبْلُ قُوَّةً قُوَّةً.
Tercemesi:
. Bize Ebu'l-Muğire haber verip (dedi ki) bize el-Evzâ'î, Yahya b. Ebî Amr eş-Şeybânî'den, (o da) Abdullah İbnu'd-Deylemi'den (naklen) rivayet etti (ki Abdullah) şöyle dedi: Bana ulaştı ki dinin (yok olup) gitmesinin başlangıcı sünnetin terke-dilmesi (ile olacakdır). İpin bir büklüm bir büklüm (daha çözülerek yok olup) gitmesi gibi din de bir sünnet bir sünnet (derken yok olup) gider.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 16, 1/230
Senetler:
1. Abdullah b. Feyruz ed-Deylemi (Abdullah b. Feyruz)
2. Ebu Zür'a Yahya b. Ebu Amr es-Seybanî (Yahya b. Zür'a)
3. Ebu Amr Abdurrahman b. Amr el-Evzaî (Abdurrahman b. Amr b. Yahmed)
4. Ebu Muğîra Abdülkuddüs b. Haccâc el-Havlânî (Abdulkuddüs b. Haccâc)
Konular:
Din, din eksikliği
Sünnet, sünnete uymak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36650, DM000099
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو الْمُغِيرَةِ حَدَّثَنَا الأَوْزَاعِىُّ عَنْ حَسَّانَ قَالَ : مَا ابْتَدَعَ قَوْمٌ بِدْعَةً فِى دِينِهِمْ إِلاَّ نَزَعَ اللَّهُ مِنْ سُنَّتِهِمْ مِثْلَهَا ، ثُمَّ لاَ يُعِيدُهَا إِلَيْهِمْ إِلَى يَوْمِ الْقِيَامَةِ.
Tercemesi:
Bize Ebu'l-Muğire haber verip (dedi ki) bize el-Evzâ'î, Hassân'dan, şöyle dediğini rivayet etti: Hiçbir topluluk dinlerinde bir bidat işlememiştir ki Allah da sünnetlerinden onun benzerini çekip çıkarmış olmasın.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 16, 1/231
Senetler:
1. Hassan b. Atiyye el-Muharibî (Hassan b. Atiyye)
2. Ebu Amr Abdurrahman b. Amr el-Evzaî (Abdurrahman b. Amr b. Yahmed)
3. Ebu Muğîra Abdülkuddüs b. Haccâc el-Havlânî (Abdulkuddüs b. Haccâc)
Konular:
Sünnet, sünnete uymak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36651, DM000100
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُسْلِمُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا وُهَيْبٌ حَدَّثَنَا أَيُّوبُ عَنْ أَبِى قِلاَبَةَ قَالَ : مَا ابْتَدَعَ رَجُلٌ بِدْعَةً إِلاَّ اسْتَحَلَّ السَّيْفَ
Tercemesi:
. Bize Müslim b. İbrahim haber verip (dedi ki) bize Vuheyb rivayet edip (dedi ki) bize Eyyûb, Ebû Kılâbe'den, şöyle dediğini rivayet etti: Hiç bir adam bir bidat işlememiştir ki kılıcı (yani öldürülmesini) helâl saymış olmasın.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 16, 1/231
Senetler:
1. Ebû Kilabe Abdullah b. Zeyd el-Cermî (Abdullah b. Zeyd b. Amr b. Nâtil b. Malik b. Ubeyd)
2. Eyyüb es-Sahtiyânî (Eyyüb b. Keysân)
3. Ebu Bekir Vüheyb b. Hâlid el-Bâhilî (Vüheyb b. Hâlid b. Aclân)
4. Ebu Amr Müslim b. İbrahim el-Ferahidi (Müslim b. İbrahim)
Konular:
Bid'at, bid'at ve hurafe ihdas etmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36653, DM000102
Hadis:
أَخْبَرَنَا عَمْرُو بْنُ عَوْنٍ عَنْ خَالِدِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ عَطَاءٍ عَنْ عَامِرٍ عَنِ ابْنِ مَسْعُودٍ وَحُذَيْفَةَ : أَنَّهُمَا كَانَا جَالِسَيْنِ فَجَاءَ رَجُلٌ فَسَأَلَهُمَا عَنْ شَىْءٍ ، فَقَالَ ابْنُ مَسْعُودٍ لِحُذَيْفَةَ : لأَىِّ شَىْءٍ تُرَى يَسْأَلُونِى عَنْ هَذَا؟ قَالَ : يَعْلَمُونَهُ ثُمَّ يَتْرُكُونَهُ. فَأَقْبَلَ إِلَيْهِ ابْنُ مَسْعُودٍ فَقَالَ : مَا سَأَلْتُمُونَا عَنْ شَىْءٍ مِنْ كِتَابِ اللَّهِ نَعْلَمُهُ أَخْبَرْنَاكُمْ بِهِ أَوْ سُنَّةٍ مِنْ نَبِىِّ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- أَخْبَرْنَاكُمْ بِهِ ، وَلاَ طَاقَةَ لَنَا بِمَا أَحْدَثْتُمْ.
Tercemesi:
Bize Amr b. Avn, Hâlid b. Abdillah'dan, (o) Atâ'dan, (o) Amir'den, (o da) İbn Mes'ûd ve Huzeyfe'den (naklen) haber verdi ki, o ikisi (yani ibn Mes'ûd ve Huzeyfe) oturuyorlardı. Derken bir adam geldi ve onlara bir şey sordu. Bunun üzerine İbn Mes'ûd, Huzeyfe'ye; "Bana bunu hangi şey için soruyorlar, dersin?" diye sordu. Şöyle cevap verdi: "Onu bilecek, sonra da terkedip (yapmayacaklar!)". O zaman İbn Mes'ûd (soran adama) dönüp şöyle dedi: "Bize Allah'ın Kitabı (Kur'an-ı Kerim'den) bildiğimiz bir şey veya Allah'ın Peygamberi'nden (gelen bildiğimiz) bir sünnet sorarsanız bunu size bildiririz. (Ama) sizin, sonradan çıkardığınız şeylere (cevap vermeye) bizim gücümüz yetmez.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 17, 1/232
Senetler:
1. Ebu Abdullah Huzeyfe b. Yeman el-Absî (Huzeyfe b. Huseyl b. Cabir)
2. Ebu Amr Amir eş-Şa'bî (Amir b. Şerahil b. Abdin)
3. Ebu Zeyd Ata b. Saib es-Sekafî (Ata b. Saib b. Malik)
4. Halid b. Abdullah et-Tahhan (Halid b. Abdullah b. Abdurrahman)
5. Ebu Osman Amr b. Avn es-Sülemî (Amr b. Avn b. Evs b. Ca'd)
Konular:
Sünnet, Peygamberlerin
Sünnet, sünnete uymak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36652, DM000101
Hadis:
أَخْبَرَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ أَبِى قِلاَبَةَ قَالَ : إِنَّ أَهْلَ الأَهْوَاءِ أَهْلُ الضَّلاَلَةِ وَلاَ أَرَى مَصِيرَهُمْ إِلاَّ النَّارَ ، فَجَرِّبْهُمْ فَلَيْسَ أَحَدٌ مِنْهُمْ يَنْتَحِلُ قَوْلاً أَوْ قَالَ حَدِيثاً فَيَتَنَاهَى بِهِ الأَمْرُ دُونَ السَّيْفِ ، وَإِنَّ النِّفَاقَ كَانَ ضُرُوباً ، ثُمَّ تَلاَ {وَمِنْهُمْ مَنْ عَاهَدَ اللَّهَ لَئِنْ آتَانَا مِنْ فَضْلِهِ لَنَصَّدَّقَنَّ وَلَنَكُونَنَّ مِنَ الصَّالِحِينَ} {وَمِنْهُمْ مَنْ يَلْمِزُكَ فِى الصَّدَقَاتِ فإِنْ أُعْطُوا مِنْهَا رَضُوا وَإِنْ لَمْ يُعْطَوْا مِنْهَا إِذَا هُمْ يَسْخَطُونَ} {وَمِنْهُمُ الَّذِينَ يُؤْذُونَ النَّبِىَّ وَيِقُولُونَ هُوَ أُذُنٌ قُلْ أُذُنُ خَيْرٍ لَكُمْ} فَاخْتَلَفَ قَوْلُهُمْ وَاجْتَمَعُوا فِى الشَّكِّ وَالتَّكْذِيبِ ، وَإِنَّ هَؤُلاَءِ اخْتَلَفَ قَوْلُهُمْ وَاجْتَمَعُوا فِى السَّيْفِ ، وَلاَ أَرَى مَصِيرَهُمْ إِلاَّ النَّارَ. قَالَ حَمَّادٌ ثُمَّ قَالَ أَيُّوبُ عِنْدَ ذَا الْحَدِيثِ أَوْ عِنْدَ الأَوَّلِ : وَكَانَ وَاللَّهِ مِنَ الْفُقَهَاءِ ذَوِى الأَلْبَابِ. يَعْنِى أَبَا قِلاَبَةَ.
Tercemesi:
Bize Süleyman b. Harb haber verip (dedi ki) bize Hammâd b. Zeyd, Eyyûb'dan, (o da) Ebû Kılâbe'den (naklen), şöyle dediğini rivayet etti: Bid'atın taraftarları sapıklığın taraftarlarıdır. Onların varacağı yeri de, başka değil, ancak Cehennem görüyorum. Onları şöyle bir dene (bak! Göreceksin ki), onlardan, bir görüş benimseyip veya bir söz söyleyip de durumu kılıçdan (yani öldürülme cezasından) başka bir sonuca varan hiç kimse yoktur. (Ebû Kılâbe) sonra (şu âyetleri) okudu; "İçlerinden kimi de Allah'a (şöyle) söz vermişdi..."{279} "İçlerinden sadakalar (m taksimi) hususunda seni ayıplayacaklar da var. "(280) "İçlerinde öyle kimseler vardır ki peygambere eza eder, (onu incitirler.)"*281* İşte onların görüşleri (birbiriyle) uyuşmadı, (ama) onlar kararsızlık ve yalanlamada birleştiler. Bunların da görüşleri uyuşmadı, (ama) kılıçta (yani öldürülmeyi hakketmede) birleştiler. Bunların varacağı yeri cehennemden başka görmüyorum.Hammâd dedi ki; Eyyûb bu hadisi (rivayet) sırasında veya önceki (hadisi rivayet) sırasında Ebâ Kılabe'yi kasdederek şöyle demişti: "Vallahi, o, akıl sahibi, derin kavrayışlı alimlerdendi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 16, 1/231
Senetler:
1. Ebû Kilabe Abdullah b. Zeyd el-Cermî (Abdullah b. Zeyd b. Amr b. Nâtil b. Malik b. Ubeyd)
2. Eyyüb es-Sahtiyânî (Eyyüb b. Keysân)
3. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
4. Ebu Eyyüb Süleyman b. Harb el-Vâşihî (Süleyman b. Harb b. Büceyl)
Konular:
Sünnet, sünnete uymak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
38386, DM000504
Hadis:
أَخْبَرَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ أَبُو مَعْمَرٍ عَنْ أَبِى ضَمْرَةَ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ دِينَارٍ قَالَ : كَتَبَ عُمَرُ بْنُ عَبْدِ الْعَزِيزِ إِلَى أَبِى بَكْرِ بْنِ مُحَمَّدِ بْنِ عَمْرِو بْنِ حَزْمٍ : أَنِ اكْتُبْ إِلَىَّ بِمَا ثَبَتَ عِنْدَكَ مِنَ الْحَدِيثِ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- وَبِحَدِيثِ عَمْرَةَ ، فَإِنِّى قَدْ خَشِيتُ دُرُوسَ الْعِلْمِ وَذَهَابَهِ
Tercemesi:
Bize İsmail b. İbrahim Ebû Ma'mer, Ebû Damra'dan, (o) Yahya b. Sa'îd'den, (o da) Abdullah b. Dinar'dan (naklen) haber verdi (ki Abdullah) şöyle dedi; Ömer b. Abdilaziz, Ebû Bekr b. Muhammed b. Amr b. Hazm'a; "Resûlullah'dan -sallallahu aleyhi ve sellem- rivayet edilen hadislerden senin yanında sabit olanları, (doğrulukları kesinleşenleri) ve Ömer'in hadislerini bana yaz! Çünkü ben ilmin yok olup gitmesinden korktum" diye (bir mektup) yazdı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 43, 1/430
Senetler:
()
Konular:
Hadis, hadislerin yazılması