Giriş

Bize Muhammed b. Müsenna, ona Osman b. Ömer, ona Ali b. Mübarek, ona Yahya b. Ebu Kesir bu isnad ile rivayette bulundu ve rivayetinde Hz. Peygamber'in (sav) "Melek, gök ile yer arasındaki bir arş üzerinde oturmaktaydı" buyurduğunu ifade etti.


Açıklama: Hadisin tam metni için M000409 numaralı rivayete bakınız.

    Öneri Formu
994 M000410 Müslim, İman, 258

Bize Ebu Tahir Ahmed b. Amr b. Abdullah b. Amr b. Serh, ona İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihab, ona Urve b. Zübeyir, ona da Hz. Peygamber'in (sav) hanımı Hz. Aişe şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber'e gelen vahiy, başlangıçta, uykuda sadık rüya şeklindeydi. Gördüğü her rüya sabahın aydınlığı gibi apaçık olurdu. Ardından kendisine yalnızlık sevdirildi. O, Hira mağarasına çekilir, orada ailesine dönmeden birçok gece tehannüs -ibadet- ederdi. Bunun için de yanına azık alırdı. (Azığı bittikten) sonra Hatice'nin yanına döner, yine azık alırdı. (Hal böyle iken) kendisi Hira mağarasında bulunduğunda Hak, ansızın kendisine geldi. O'na melek geldi ve 'Oku' dedi. Hz. Peygamber (sav) 'Ben okuma bilmem' dedi. Hz. Peygamber der ki: (Melek) beni aldı, öyle bir sıktı ki takatim kesildi. Sonra beni bıraktı ve 'Oku' dedi. Ben ise 'Okuma bilmem' dedim. Beni yine aldı ve ikinci kez takatim kesilene kadar sıktı, ardından bıraktı ve 'Oku' dedi. Ben 'Okuma bilmem' dedim. Beni (bir daha) aldı ve takatim kesilene kadar üçüncü defa sıktı, sonra bıraktı. Bana, 'Yaratan Rabbinin adıyla oku. O, insanı alaktan yarattı. Oku, rabbin en cömert olandır. O, insana, kalemle bilmediğini öğretti' [Alak, 95/1-5] dedi." "Hz. Peygamber (sav) korkudan titreyerek döndü, Hatice'nin yanına girip 'Beni örtün, beni örtün' buyurdu. Korku hali ondan gidene kadar onu örttüler. Ardından o, Hatice'ye 'Ey Hatice, bana ne oluyor' diyerek başından geçenleri ona anlattı ve 'kendim için endişeleniyorum' buyurdu. Hatice ise O'na 'Asla, (bilakis) sevin! Vallahi, Allah seni asla rezil-rüsva etmez. Vallahi, sen, akrabalarınla ilgilenir, doğru konuşur, ihtiyaç sahiplerini gözetir, yoksula, mahruma kazandırır, misafiri ağırlar, Hak'tan gelen musibetlerde insanlara yardım edersin' dedi. Hatice onu alıp amcasının oğlu Varaka b. Nevfel b. Esed b. Abdüluzzâ'ya götürdü. Varaka Hz. Hatice'nin amcasının oğlu olup Cahiliye devrinde Hristiyan olmuştu. Yazı bilir ve Allah'ın imkan verdiği kadarıyla İncil'i Arapça yazardı. Oldukça yaşlı biriydi ve gözleri görmez olmuştu. Hatice ona 'Ey amca, bak kardeşinin oğlu ne diyor, bir dinle' dedi. Varaka b. Nevfel 'Ey kardeşimin oğlu ne görüyorsun?' diye sordu. Rasulullah da ona gördüklerini anlattı. Bunun üzerine Varaka 'Bu, Musa'ya (as) indirilen Nâmûs'tur. Keşke günü geldiğinde genç olabilsem! Keşke kavmin seni sürdüğünde hayatta olabilsem!' dedi. Rasulullah (sav) 'Onlar beni sürecekler mi?' dedi. Varaka da 'Evet, senin getirdiğinin benzerini kim getirdiyse ona düşmanlık yapılmıştır, senin o gününe yetişirsem, her şeyimle sana yardım edeceğim' dedi."


    Öneri Formu
969 M000403 Müslim, İman, 252

Bize Züheyr b. Harb, ona Velid b. Müslim, ona el-Evzâî, ona Yahya şöyle demiştir: Ebu Seleme'ye ilk nazil olan ayeti sordum, bana “Müddessir Suresi” dedi. Ben, “İkra Suresi de olabilir mi?” dedim, bana şöyle dedi: Cabir b. Abdullah'a “Hangi ayet önce nazil oldu” diye sordum, bana “Müddessir Suresi” dedi. Ben “İkra Suresi de olabilir mi?” dedim, bana “Ben sizlere Rasulullah'ın (sav) bize anlattığı şeyi anlatıyorum” dedi ve onun şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Bir ay boyunca Hira'da (itikafta) kaldım. Kalma sürem (itikaf) bitince oradan indim ve vadinin ortasına ulaştım. Derken bana seslenildi. Önüme, arkama, sağıma, soluma baktım ancak kimseyi göremedim. Ardından (yine) bana seslenildi ancak, (yine) kimseyi göremedim. Sonra (yine) bana seslenildi, başımı kaldırdım ve o anda Cebrail'i gökte arş üzerinde görüverdim. Beni şiddetli bir korku aldı. Hatice'nin yanına geldim ve ona 'Beni örtün, beni örtün' dedim. Üzerime su da döktüler. Bunun üzerine Allahu Teâlâ 'Ey örtünüp bürünen, kalk ve uyar, Rabbini tekbir et, elbiseni temiz tut' [Müddessir, 74/1-4] ayetlerini indirdi."


    Öneri Formu
991 M000409 Müslim, İman, 257


Açıklama: İbn Mesud'dan rivayette bulunan Abîde'nin isminde ihtilaf olup ona, Ubeyde ve Ubeyd diyenler de vardır.

    Öneri Formu
1316 M000462 Müslim, İman, 309


    Öneri Formu
953 M000393 Müslim, İman, 245


    Öneri Formu
1190 M000458 Müslim, İman, 305


    Öneri Formu
1191 M000459 Müslim, İman, 306


    Öneri Formu
1315 M000461 Müslim, İman, 308


    Öneri Formu
1497 M000514 Müslim, İman, 361


    Öneri Formu
1498 M000515 Müslim, İman, 362