Giriş

Bize Hişam b. Ammar, ona Malik b. Enes, ona da Nafi', (Abdullah) İbn Ömer'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Kadınlar ve erkekler, Rasulullah (sav) zamanında aynı kaptan abdest alırlardı."


    Öneri Formu
9279 İM000381 İbn Mâce, Tahâret, 36

Bize Muhammed b. Yahya, ona Davud b. Şebib, ona Habib b. Ebu Habib, ona Amr b. Herem, ona da İkrime, Âişe'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) ile Aişe, namaz için birlikte abdest alırlardı.


    Öneri Formu
9296 İM000383 İbn Mâce, Tahâret, 36

Bize Abbas b. Velid ed-Dımeşkî, ona Mervan b. Muhammed, ona İbn Lehîa, ona Kays b. Haccac, ona da Haneş (b. Abdullah) es-San'ânî, Abdullah b. Abbas'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) cin gecesi İbn Mesud'a 'Yanında su var mı?' diye sordu. O da: "Hayır, Sadece tulum içinde nebiz var' cevabını verdi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) : "Hurma temizdir, (ondan çıkan) su da temizdir/temizleyicidir. (Abdest almam için) Hadi dök elime" buyurdu. Abdullah b. Mesud: 'Ben de eline su döktüm ve o nebiz ile abdest aldı.' demiştir.


    Öneri Formu
9298 İM000385 İbn Mâce, Tahâret, 37

Bize Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe, ona Ebu Üsame [Hammâd b. Üsame] ve Abdullah b. Nümeyr, onlara Übeydullah b. Ömer, ona Said b. Ebu Said el-Makbûrî, ona da Ebu Hureyre Hz. Peygamber'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Ümmetime meşakkat vermek [endişesi] olmasaydı, onlara her namazda misvak kullanmalarını emrederdim."


    Öneri Formu
276798 İM000287-2 İbn Mâce, Tahâret, 7


    Öneri Formu
9240 İM000342 İbn Mâce, Tahâret, 24


    Öneri Formu
10018 İM000560 İbn Mâce, Tahâret, 88

Bize Ebû Bekir b. Ebû Şeybe, ona Ebû Muâviye ve Vekî, ona A'meş, ona Mücâhid, ona Tâvûs, ona İbn Abbâs (ra) şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) iki mezarın yanından geçmiş ve şöyle buyurmuştur: "Bu ikisi azap görüyorlar. Hem de çok büyük bir şeyden dolayı değil. Onlardan biri (hacet giderirken) üzerine idrar sıçramasından sakınmazdı. Diğeri ise insanlar arasında laf taşırdı."


Açıklama: Bu konu ile ilgili hadislerde iki farklı fiil kullanılmaktadır. Biri burada olduğu gibi sakınmazdı anlamına gelen "lâ yestenzihu" fiili, diğeri de örtünmezdi anlamına gelen "lâ yestetiru" fiili. Bunların Arapça olarak yazılışı birbirine benzemektedir. Eğer Hz. Peygamber her iki fiili de kullanmadı ise, burada ravilerden veya Arap alfabesinden kaynaklanan bir hatadan söz etmek gerekir. İkisinden birini tercih etmek gerekirse, "lâ yestetiru" şeklini tercih etmek daha makul gözükmektedir. Bilindiği üzere o dönemde tuvalet ihtiyacını gidermek için kapalı bir mekân yoktu. Rasûlullah'ın (sav) ve ashabın huzurunda Mescid-i Nebî'de idrarını yapan bir bedevînin varlığı bilinen bir husustur. Dolayısıyla insanlar bu ihtiyaçlarını açık alanda gideriyorlardı. Muhtemelen bu esnada insanların pek çoğu sütre kullanmak, bir tepenin veya bir ağacın gerisine gitmek, yani mahremiyete dikkat etmek alışkanlığına da sahip değildi. Bundan dolayı Hz. Peygamber'in abdest bozarken mahremiyete dikkat edilmesini kastetmiş olma ihtimali daha fazladır. Doğru olan, her iki hususu göz önünde bulundurmaktır, yani hem idrar damlalarının üstümüze bulaşmasından sakınmak ve hem de mahremiyete dikkat etmek gerekir. Zaten Hz. Peygamber'in maksadı da bu olmalıdır.

    Öneri Formu
274654 İM000347-2 İbn Mâce, Tahâret, 26


    Öneri Formu
10083 İM000605 İbn Mâce, Tahâret, 109


    Öneri Formu
10210 İM000664 İbn Mâce, Tahâret, 138


    Öneri Formu
275589 İM000605-2 İbn Mâce, Tahâret, 109