Açıklama: İkrime ve Abbas b. Abdulmuttalib arasında inkıta' vardır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36627, DM000076
Hadis:
حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ أنبأنا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ عِكْرِمَةَ قَالَ قَالَ الْعَبَّاسُ رَضِىَ اللَّهُ تَعَالَى عَنْهُ : لأَعْلَمَنَّ مَا بَقَاءُ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- فِينَا ، فَقَالَ : يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّى أَرَاهُمْ قَدْ آذَوْكَ وَآذَاكَ غُبَارُهُمْ ، فَلَوِ اتَّخَذْتَ عَرِيشاً تُكَلِّمُهُمْ مِنْهُ؟ فَقَالَ :« لاَ أَزَالُ بَيْنَ أَظْهُرِهِمْ يَطَئُونَ عَقِبِى ، وَيُنَازِعُونِى رِدَائِى ، حَتَّى يَكُونَ اللَّهُ هُوَ الَّذِى يُرِيحُنِى مِنْهُمْ ». قَالَ : فَعَلِمْتُ أَنَّ بَقَاءَهُ فِينَا قَلِيلٌ.
Tercemesi:
Bize Süleyman b. Harb, ona Hammâd b. Zeyd, ona Eyyûb, ona İkrime’nin şöyle dediğini rivayet etti: el-Abbas (ra) dedi ki: Ben Rasulullah’ın (sav) aramızda ne kadar bir süre daha kalacağını kesinlikle öğreneceğim, dedi ve: Ey Allah’ın Rasulü, ben onların sana çokça eziyet ettiklerini, onların tozlarının da seni rahatsız ettiğini görüyorum. Bu sebeple sen kendine, onlara üzerinden konuşacağın bir kürsü edinsen nasıl olur, dedim. O şöyle buyurdu: “Ben, Allah onlardan yana beni bizzat kendisi rahatlatacağı vakte kadar, onlar da topuklarıma basıp ridamdan beni çekiştirip duracakları vakte kadar aranızda kalmaya devam edeceğim” buyurdu. (Abbas) dedi ki: Böylelikle onun aramızda kalacağı sürenin az olduğunu anlamış oldum.
Açıklama:
İkrime ve Abbas b. Abdulmuttalib arasında inkıta' vardır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 14, 1/213
Senetler:
1. Ebu Fadl Abbas b. Abdulmuttalib el-Haşimî (Abbas b. Abdulmuttalib b. Hişam b. Abdu Menaf)
2. İkrime Mevla İbn Abbas (İkrime)
3. Eyyüb es-Sahtiyânî (Eyyüb b. Keysân)
4. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
5. Ebu Eyyüb Süleyman b. Harb el-Vâşihî (Süleyman b. Harb b. Büceyl)
Konular:
Ahlak, Hz. Peygamber'in ahlakı
Bize Hakem b. Nafi, ona Şuayb b. Ebu Hamza, ona İbn Şihab ez-Zührî Cabir b. Abdullah'ın şöyle dediğini nakletmiştir:
"Hayber halkından bir Yahudi kadın kızartılmış bir koyunu Hz. Peygamber'e (sav) hediye etti. Hz. Peygamber (sav) de ondan bir kol alıp yedi. Onunla beraber bulunan topluluk da yediler. Hz. Peygamber (sav), ashabına 'ellerinizi yemekten çekiniz' buyurdu. Sonra Hz. Peygamber (sav) kadını yanına çağırtıp, 'koyunu zehirledin mi?' diye sordu. Yahudi kadın da 'evet, bunu sana kim haber verdi?' dedi. Hz. Peygamber (sav) de 'bana bunu şu elimde tuttuğum kol haber verdi' deyince kadın da 'evet doğru' diye cevapladı. Hz. Peygamber (sav) 'bununla ne amaçladın?' buyurdu. Kadın, 'Eğer o peygamberse koyun ona zarar vermez, eğer peygamber değilse ondan kurtulup, rahatlarız (diye düşündüm)' dedi. Hz. Peygamber (sav) onu affedip, cezalandırmadı. O koyundan yiyen ashabdan bazıları bundan dolayı vefat etti. Hz. Peygamber (sav) koyundan yediğinden dolayı omzundan hacamat yaptırdı. Hz. Peygamber'i (sav) Beyâza oğullarından Ebu Hind adında biri boynuz ve bıçakla hacamat yapmıştı. Ebu Hind, Ensar'ın bir kolu olan Sümame oğullarındandır."
Açıklama: Muhammed b. Şihab ile Cabir b. Abdullah arasında inkıta' vardır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35944, DM000069
Hadis:
أَخْبَرَنَا الْحَكَمُ بْنُ نَافِعٍ أَخْبَرَنَا شُعَيْبُ بْنُ أَبِى حَمْزَةَ عَنِ الزُّهْرِىِّ قَالَ كَانَ جَابِرُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ يُحَدِّثُ : أَنَّ يَهُودِيَّةً مِنْ أَهْلِ خَيْبَرَ سَمَّتْ شَاةً مَصْلِيَّةً ، ثُمَّ أَهْدَتْهَا إِلَى النَّبِىِّ -صلى الله عليه وسلم- فَأَخَذَ النَّبِىُّ -صلى الله عليه وسلم- الذِّرَاعَ فَأَكَلَ مِنْهَا ، وَأَكَلَ الرَّهْطُ مِنْ أَصْحَابِهِ مَعَهُ ، ثُمَّ قَالَ لَهُمُ النَّبِىُّ -صلى الله عليه وسلم- :« ارْفَعُوا أَيْدِيَكُمْ ». وَأَرْسَلَ النَّبِىُّ -صلى الله عليه وسلم- إِلَى الْيَهُودِيَّةِ فَدَعَاهَا ، فَقَالَ لَهَا :« أَسَمَمْتِ هَذِهِ الشَّاةَ؟ ». فَقَالَتْ : نَعَمْ ، وَمَنْ أَخْبَرَكَ؟ فَقَالَ النَّبِىُّ -صلى الله عليه وسلم- :« أَخْبَرَتْنِى هَذِهِ فِى يَدَىَ الذِّرِاعُ ». فَقَالَتْ : نَعَمْ. قَالَ :« فَمَاذَا أَرَدْتِ إِلَى ذَلِكَ؟ ». قَالَتْ قُلْتُ : إِنْ كَانَ نَبِيًّا لَمْ يَضُرَّهُ ، وَإِنْ لَمْ يَكُنْ نَبِيًّا اسْتَرَحْنَا مِنْهُ. فَعَفَا عَنْهَا رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- وَلَمْ يُعَاقِبْهَا ، وَتُوُفِّىَ بَعْضُ أَصْحَابِهِ الَّذِينَ أَكَلُوا مِنَ الشَّاةِ ، وَاحْتَجَمَ النَّبِىُّ -صلى الله عليه وسلم- عَلَى كَاهِلِهِ مِنْ أَجْلِ الَّذِى أَكَلَ مِنَ الشَّاةِ ، حَجَمَهُ أَبُو هِنْدٍ مَوْلَى بَنِى بَيَاضَةَ بِالْقَرْنِ وَالشَّفْرَةِ ، وَهُوَ مِنْ بَنِى ثُمَامَةَ وَهُمْ حَىٌّ مِنَ الأَنْصَارِ.
Tercemesi:
Bize Hakem b. Nafi, ona Şuayb b. Ebu Hamza, ona İbn Şihab ez-Zührî Cabir b. Abdullah'ın şöyle dediğini nakletmiştir:
"Hayber halkından bir Yahudi kadın kızartılmış bir koyunu Hz. Peygamber'e (sav) hediye etti. Hz. Peygamber (sav) de ondan bir kol alıp yedi. Onunla beraber bulunan topluluk da yediler. Hz. Peygamber (sav), ashabına 'ellerinizi yemekten çekiniz' buyurdu. Sonra Hz. Peygamber (sav) kadını yanına çağırtıp, 'koyunu zehirledin mi?' diye sordu. Yahudi kadın da 'evet, bunu sana kim haber verdi?' dedi. Hz. Peygamber (sav) de 'bana bunu şu elimde tuttuğum kol haber verdi' deyince kadın da 'evet doğru' diye cevapladı. Hz. Peygamber (sav) 'bununla ne amaçladın?' buyurdu. Kadın, 'Eğer o peygamberse koyun ona zarar vermez, eğer peygamber değilse ondan kurtulup, rahatlarız (diye düşündüm)' dedi. Hz. Peygamber (sav) onu affedip, cezalandırmadı. O koyundan yiyen ashabdan bazıları bundan dolayı vefat etti. Hz. Peygamber (sav) koyundan yediğinden dolayı omzundan hacamat yaptırdı. Hz. Peygamber'i (sav) Beyâza oğullarından Ebu Hind adında biri boynuz ve bıçakla hacamat yapmıştı. Ebu Hind, Ensar'ın bir kolu olan Sümame oğullarındandır."
Açıklama:
Muhammed b. Şihab ile Cabir b. Abdullah arasında inkıta' vardır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 10, 1/208
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
3. Şuayb b. Ebu Hamza el-Ümevi (Şuayb b. Dinar)
4. Ebu Yeman Hakem b. Nafi' el-Behrânî (Hakem b. Nafi')
Konular:
Diyalog, Hz. Peygamber'in / Sahabenin Yahudilerle ilişkileri
Hacamat, vücuttan kan aldırmak
Hz. Peygamber, beşer olarak
Hz. Peygamber, mucizeleri
Suikast, Hz. Peygamber, zehirli yemek verilmesi
Yahudilik, yahudi kültürü
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35943, DM000068
Hadis:
أَخْبَرَنَا جَعْفَرُ بْنُ عَوْنٍ أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَمْرٍو اللَّيْثِىُّ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ قَالَ : كَانَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- يَأْكُلُ الْهَدِيَّةَ وَلاَ يَقْبَلُ الصَّدَقَةَ ، فَأَهْدَتْ لَهُ امْرَأَةٌ مِنْ يَهُودِ خَيْبَرَ شَاةً مَصْلِيَّةً ، فَتَنَاوَلَ مِنْهَا وَتَنَاوَلَ مِنْهَا بِشْرُ بْنُ الْبَرَاءِ ، ثُمَّ رَفَعَ النَّبِىُّ -صلى الله عليه وسلم- يَدَهُ ثُمَّ قَالَ :« إِنَّ هَذِهِ تُخْبِرُنِى أَنَّهَا مَسْمُومَةٌ ». فَمَاتَ بِشْرُ بْنُ الْبَرَاءِ ، فَأَرْسَلَ إِلَيْهَا النَّبِىُّ -صلى الله عليه وسلم- :« مَا حَمَلَكِ عَلَى مَا صَنَعْتِ ؟ ». فَقَالَتْ : إِنْ كُنْتَ نَبِيًّا لَمْ يَضُرَّكَ شَىْءٌ ، وَإِنْ كُنْتَ مَلِكاً أَرَحْتُ النَّاسَ مِنْكَ. فَقَالَ فِى مَرَضِهِ :« مَا زِلْتُ مِنَ الأَكْلَةِ الَّتِى أَكَلْتُ بِخَيْبَرَ ، فَهَذَا أَوَانُ انْقِطَاعِ أَبْهَرِى ».
Tercemesi:
Bize Cafer b. Avn, ona da (Muhammed b. Amr el-Leysî, Muhammed b. Amr el-Leysî'nin şöyle dediğini rivayet etti:
Resulullah (sav) zekat (malını) kabul etmediği halde hediyeyi (alır, kabul eder,) yerdi. (Bir gün) Hayber yahudilerinden bir kadın kendisine kızartılmış bir koyun hediye etti. O da ondan (bir lokma) aldı. Bişr b. Berâ da aldı. Sonra Hz. Peygamber (sav) elini (kızartılmış koyundan) kaldırdı ve, "Bu (kızartılmış koyun) bana kendisinin zehirli olduğunu haber veriyor." buyurdu. Neticede Bişr b.Berâ vefat etti. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) o (kadına); "Böyle bir şeyi yapmaya seni sevk eden nedir?" diye haber saldı. O da şöyle dedi: "Şayet peygamber isen sana hiçbir şey zarar vermez. Eğer kral isen insanları senden (kurtarır,), rahata kavuşturmuş (olurum)". (Hz. Peygamber ölüm) hastalığında şöyle buyurdu: "Hayber'de yediğim bir yemekden (şimdiye kadar ıztırab çekmeye) devam ettim. İşte şimdi de (bu yemeğin zehirinden) yürek damarlarımın kesilme zamanları(ndayım).
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 10, 1/207
Senetler:
1. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
2. Ebu Abdullah Muhammed b. Amr el-Leysî (Muhammed b. Amr b. Alkame b. Vakkas)
3. Ebu Avn Cafer b. Avn el-Kuraşî (Cafer b. Avn b. Cafer b. Amr b. Hurets b. Osman b. Amr b. Abdullah b. Ömer b. Mahzûm)
Konular:
Diyalog, Hz. Peygamber'in / Sahabenin Yahudilerle ilişkileri
Hastalık, Hz. Peygamber, hastalığı
Hediye, Hz. Peygamber'in hediye alması
Hz. Peygamber, beşer olarak
Hz. Peygamber, mucizeleri
KTB, HEDİYELEŞMEK
Suikast, Hz. Peygamber, zehirli yemek verilmesi
Yahudilik, yahudi kültürü
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35940, DM000065
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو نُعَيْمٍ حَدَّثَنَا زُهَيْرٌ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنِ الْبَرَاءِ قَالَ : سَأَلَهُ رَجُلٌ قَالَ : أَرَأَيْتَ كَانَ وَجْهُ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- مِثْلَ السَّيْفِ؟ قَالَ : لاَ مِثْلَ الْقَمَرِ.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 10, 1/206
Senetler:
1. Ebu Umare Bera b. Azib el-Ensarî (Bera b. Azib b. Haris b.Adî b. Cüşem)
2. Ebu İshak es-Sebiî (Amr b. Abdullah b. Ubeyd)
3. Züheyr b. Muaviye el-Cu'fî (Züheyr b. Muaviye b. Hadîc b. Rahîl b. Züheyr b. Hayseme)
4. Ebu Nuaym Fadl b. Dükeyn el-Mülâi (Fadl b. Amr b. Hammâd b. Züheyr b. Dirhem)
Konular:
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35942, DM000067
Hadis:
أَخْبَرَنَا مَالِكُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ الْفَضْلِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ الْهَاشِمِىُّ أنبأنا الْمُغِيرَةُ بْنُ عَطِيَّةَ عَنْ أَبِى الزُّبَيْرِ عَنْ جَابِرٍ : أَنَّ النَّبِىَّ -صلى الله عليه وسلم- لَمْ يَسْلُكْ طَرِيقاً أَوْ لاَ يَسْلُكُ طَرِيقاً فَيَتْبَعُهُ أَحَدٌ إِلاَّ عَرَفَ أَنَّهُ قَدْ سَلَكَهُ مِنْ طِيبِ عَرْفِهِ . أَوْ قَالَ : مِنْ رِيحِ عَرَقِهِ.
Tercemesi:
Bize Mâlik b. İsmail haber verip (dedi ki) bize İshak İbnu'1-Fadl b. Abdirrahman el-Hâşimî rivayet edip (dedi ki) bize el-Muğire b. Atıyye, Ebu'z-Zübeyr'den (o da) Câbir'den (naklen) haber verdi ki; Hz. Peygamber (sav), bir yola girip de sonra ardından birisi gitmemiştir -veya ardından birisi gitmez- ki, kokusunun güzelliğinden, veya terinin (güzel) kokusundan- dolayı onun (yani Hz. Peygamber'in) o yola kesinlikle girmiş olduğunu anlamış olmasın.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 10, 1/207
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Zübeyr Muhammed b. Müslim el-Kuraşi (Muhammed b. Müslim b. Tedrus)
3. Muğira b. Atiyye el-Mekkî (Muğira b. Atiyye)
4. İshak b. Fadl el-Haşimî (İshak b. Fadl b. Abdurrahman)
5. Ebu Gassan Malik b. İsmail en-Nehdi (Malik b. İsmail b. Ziyad b. Dirhem)
Konular:
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36622, DM000071
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يُوسُفَ عَنْ سُفْيَانَ عَنِ ابْنِ الْمُنْكَدِرِ عَنْ جَابِرٍ قَالَ : مَا سُئِلَ النَّبِىُّ -صلى الله عليه وسلم- شَيْئاً قَطُّ فَقَالَ لاَ. قَالَ أَبُو مُحَمَّدٍ قَالَ ابْنُ عُيَيْنَةَ : إِذَا لَمْ يَكُنْ عِنْدَهُ وَعَدَ.
Tercemesi:
. Bize Muhammed b. Yûsuf, Sufyân'dan, (o) İbnu'1-Mun-kedir'den, (o da) Câbir'den (naklen) haber verdi (ki Câbir) şöyle dedi: Hz. Peygamber1 den -sallallahu aleyhi ve sellem- bir şey istenilip de onun; "Hayır!" dediği hiç vâki olmamıştır” Ebû Muhammed (ed-Dârimî) dedi ki; (Sufyân) İbn Uyeyne şöyle demiştir: Onun yanında (istenilen, vereceği bir şey) olmadığı zaman, (olduğunda vereceğine dair) va'dde bulunurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 12, 1/211
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Abdullah Muhammed b. Münkedir el-Kuraşî (Muhammed b. Münkedir b. Abdullah b. Hüdeyr)
3. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
4. Ebu Abdullah Muhammed b. Yusuf el-Firyabî (Muhammed b. Yusuf b. Vakıd b. Osman)
Konular:
Hz. Peygamber, cömertliği
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36623, DM000072
Hadis:
أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عِمْرَانَ حَدَّثَنَا أَبُو دَاوُدَ الطَّيَالِسِىُّ عَنْ زَمْعَةَ عَنْ أَبِى حَازِمٍ عَنْ سَهْلِ بْنِ سَعْدٍ قَالَ : كَانَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- حَيِيًّا لاَ يُسْأَلُ شَيْئاً إِلاَّ أَعْطَاه
Tercemesi:
Bize Abdullah b. İmrân haber verip (dedi ki) bize Ebu Dâvûd et-Tayâlisî, Zem'a'dân, (o) Ebû Hâzim'den, (o da) Sehl b. Sa'd'dan (naklen) rivayet etti (ki Sehl) şöyle dedi: Resûlullah-sallallahu aleyhi ve sellem- çok utangaç idi. Kendisinden hiçbir şey istenmezdi ki onu (isteyene) vermiş olmasın!
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 12, 1/211
Senetler:
1. Sehl b. Sa'd es-Sâidi (Sehl b. Sa'd b. Malik b. Halid b. Sa'lebe)
2. Ebû Hazim Seleme b. Dînar (Seleme b. Dînar)
3. Ebu Vehb Zem'a b. Salih el-Yemanî (Zem'a b. Salih)
4. Ebû Dâvûd et-Tayâlîsî (Süleyman b. Davud b. Cârûd)
5. Ebu Muhammed Abdullah b. İmran el-Esedî (Abdullah b. İmran b. Ebu Ali)
Konular:
Hz. Peygamber, cömertliği
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35945, DM000070
Hadis:
أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ صَالِحٍ حَدَّثَنِى اللَّيْثُ حَدَّثَنِى سَعِيدُ بْنُ أَبِى سَعِيدٍ الْمَقْبُرِىُّ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ : لَمَّا فَتَحْنَا خَيْبَرَ أُهْدِيَتْ لِرَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- شَاةٌ فِيهَا سُمٌّ ، فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« اجْمَعُوا لِى مَنْ كَانَ هَا هُنَا مِنَ الْيَهُودِ ». فَجُمِعُوا لَهُ ، فَقَالَ لَهُمْ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« إِنِّى سَائِلُكُمْ عَنْ شَىْءٍ فَهَلْ أَنْتُمْ صَادِقِىَّ عَنْهُ؟ ». قَالُوا : نَعَمْ يَا أَبَا الْقَاسِمِ. فَقَالَ لَهُمْ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« مَنْ أَبُوكُمْ؟ ». قَالُوا : أَبُونَا فُلاَنٌ. فَقَالَ لَهُمْ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« كَذَبْتُمْ ، بَلْ أَبُوكُمْ فُلاَنٌ ». قَالُوا : صَدَقْتَ وَبَرَرْتَ. فَقَالَ لَهُمْ :« هَلْ أَنْتُمْ صَادِقِىَّ عَنْ شَىْءٍ إِنْ سَأَلْتُكُمْ عَنْهُ؟ ». فَقَالُوا : نَعَمْ ، وَإِنْ كَذَبْنَاكَ عَرَفْتَ كَذِبَنَا كَمَا عَرَفْتَ فِى آبَائِنَا . فَقَالَ لَهُمْ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« فَمَنْ أَهْلُ النَّارِ؟ ». فَقَالُوا : نَكُونُ فِيهَا يَسِيراً ثُمَّ تَخْلُفُونَا فِيهَا. فَقَالَ لَهُمْ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« اخْسَئُوا فِيهَا ، وَاللَّهِ لاَ نَخْلُفُكُمْ فِيهَا أَبَداً ». ثُمَّ قَالَ لَهُمْ :« هَلْ أَنْتُمْ صَادِقِىَّ عَنْ شَىْءٍ إِنْ سَأَلْتُكُمْ عَنْهُ؟ ». قَالُوا : نَعَمْ . قَالَ :« هَلْ جَعَلْتُمْ فِى هَذِهِ الشَّاةِ سُمًّا ». قَالُوا : نَعَمْ. قَالَ :« مَا حَمَلَكُمْ عَلَى ذَلِكَ؟ ». قَالُوا : أَرَدْنَا إِنْ كُنْتَ كَاذِباً أَنْ نَسْتَرِيحَ مِنْكَ ، وَإِنْ كُنْتَ نَبِيًّا لَمْ يَضُرَّكَ.
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Salih haber verip (dedi ki) bana el-Leys rivayet edip (dedi ki) bana Sa'îd b. Ebi Sa'îd el-Makburî, Ebû Hureyre'den rivayet etti (ki o) şöyle demiş: Hayber'i fethettiğimiz zaman Resûlullah'a -sallallahu aleyhi ve sellem-, içinde zehir bulunan, (kızartılmış) bir koyun hediye edildi. Ardından Resûlullah (sav) "Orada bulunan yahûdîleri bana toplayın!" buyurdu. Onlar da onun için (huzuruna) toplanıldılar. Sonra Resûlullah (sav) onlara; "Size bir şey soracağım. Bu konuda bana doğruyu söyler misiniz?" buyurdu. Onlar da; "Evet, ya Ebe'l-Kâsım (doğruyu söyleriz!)" dediler. Bunun üzerine Resûlullah (sav) onlara; "Atanız kimdir?" buyurdu. "Atamız falandır." dediler. Resûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- onlara; 'Yalan söylediniz. Hayır, babanız falandır." buyurdu.
Onlar (bu sefer); "Doğru söyledin, gerçeği konuştun." dediler. Bundan sonra, (Hz. Peygamber) onlara; "Size bir şey (daha) sorsam o konuda bana doğruyu söyler misiniz?" buyurdu. "Evet, dediler. (Zaten) biz sana yalan söylesek, sen, atamız hakkındaki (yalanımızı) bildiğin gibi, yalan söylediğimizi bilirsin." Bunun üzerine Resûlullah (sav) onlara; "Peki, Cehennem ehli kimlerdir?" buyurdu. Dediler ki; "Biz orada az (bir müddet) kalacağız. Sonra orada bize siz halef olacak, (bizim yerimize siz geleceksiniz.)." Bu söz üzerine Resûlullah (sav) onlara; "yıkılıp (kalın) orada! Vallahi orada size ebediyyen halef olmayacağız" buyurdu. Sonra onlara (tekrar); "Size bir şey sorsam, o konuda bana doğruyu söyler meşiniz?" buyurdu. "Evet" dediler. Buyurdu ki; "Şu (kızartılmış) koyuna zehir koydunuz mu?". "Evet" dediler. "Buna sizi ne sevk etti?" buyurdu. Dediler ki; "Yalancı isen senden (kurtulup) rahata kavuşmayı istedik. (Hak) Pegamber isen (zaten) o sana zarar veremezdi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 10, 1/209
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Sa'd Said b. Ebu Said el-Makburî (Said b. Keysan)
3. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
4. Ebu Salih Abdullah b. Salih el-Cüheni (Abdullah b. Salih b. Muhammed b. Müslim)
Konular:
Cehennem, Cehennemlikler
Diyalog, Hz. Peygamber'in / Sahabenin Yahudilerle ilişkileri
Hz. Peygamber, mucizeleri
Siyer, Hayber günü
Suikast, Hz. Peygamber, zehirli yemek verilmesi
Yahudilik, yahudi kültürü
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36624, DM000073
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ أَحْمَدَ بْنِ أَبِى خَلَفٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ مُحَمَّدٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِسْحَاقَ حَدَّثَنِى عَبْدُ اللَّهِ بْنُ أَبِى بَكْرٍ عَنْ رَجُلٍ مِنَ الْعَرَبِ قَالَ : زَحَمْتُ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- يَوْمَ حُنَيْنٍ وَفِى رِجْلِى نَعْلٌ كَثِيفَةٌ ، فَوَطِئْتُ بِهَا عَلَى رِجْلِ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- فَنَفَحَنِى نَفْحَةً بِسَوْطٍ فِى يَدِهِ وَقَالَ :« بِسْمِ اللَّهِ أَوْجَعْتَنِى ». قَالَ : فَبِتُّ لِنَفْسِى لاَئِماً أَقُولُ أَوْجَعْتُ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم-. قَالَ : فَبِتُّ بِلَيْلَةٍ كَمَا يَعْلَمُ اللَّهُ ، فَلَمَّا أَصْبَحْنَا إِذَا رَجُلٌ يَقُولُ : أَيْنَ فُلاَنٌ؟ قَالَ قُلْتُ : هَذَا وَاللَّهِ الَّذِى كَانَ مِنِّى بِالأَمْسِ - قَالَ - فَانْطَلَقْتُ وَأَنَا مُتَخَوِّفٌ ، فَقَالَ لِى رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« إِنَّكَ وَطِئْتَ بِنَعْلِكَ عَلَى رِجْلِى بِالأَمْسِ فَأَوْجَعْتَنِى ، فَنَفَحْتُكَ نَفْحَةً بِالسَّوْطِ ، فَهَذِهِ ثَمَانُونَ نَعْجَةً فَخُذْهَا بِهَا ».
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Ahmed b. Ebî Halef haber verip (dedi ki) bize Abdurrahman b. Muhammed, Muhammed b. İs-hak'dan rivayet etti (ki, o şöyle demiş): Bana Abdullah b. Ebî Bekr, arap bir adamdan (naklen) rivayet etti (ki bu adam) şöyle demiş: Huneyn savaşında, ayağımda kalın bir papuç var iken Resûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- ile sıkıştım ve Resûlullah'm -sallallahu teâlâ aleyhi ve sellem- ayağına bastım. Bunun üzerine o; "Bismillah! Acıttın beni!" buyurarak, elindeki bir kırbaç ile bana şöyle hafifçe vurdu. (Adam) dedi ki bundan dolayı; "Resûlullah'ı -sallallahu aleyhi ve sellem- acıttım!" deyip kendi kendimi kınayarak geceyi geçirdim.
Bu şekilde, Allah'ın bildiği gibi, (zor) bir gece geçirdim. Sabahladığımızda bir de ne göreyim! Bir adam; "Falan nerede?" diye (beni araştırıyor). (Adam) dedi ki, (o zaman) kendi kendime şöyle dedim: "Bu, vallahi, dün benim yüzümden olan şey (meselesi!)". (Adam) dedi ki; "Neyse, korka korka gittim. Resûlullah -sallallahu teâlâ aleyhi ve sellem- bana şöyle buyurdu:"Sen dün papucunla ayağıma basmış, beni acıtmıştın. Ben de kırbaçla sana şöyle hafifçe vurmuştum. İşte şu 80 koyun. Onları ona karşılık alın."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 12, 1/211
Senetler:
1. Raculin Mine'l-Arab (Raculin Mine'l-Arab)
2. Abdullah b. Ebu Bekir el-Ensari (Abdullah b. Ebu Bekir b. Muhammed b. Amr b. Hazm)
3. İbn İshak el-Kuraşî (Muhammed b. İshak b. Yesar b. Hıyar)
4. Ebu Muhammed Abdurrahman b. Muhammed el-Muharibi (Abdurrahman b. Muhammed b. Ziyad)
5. Ebu Abdullah Muhammed b. Ebu Halef es-Sülemî (Muhammed b. Ahmed b. Muhammed)
Konular:
Hz. Peygamber, cömertliği
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36625, DM000074
Hadis:
أَخْبَرَنَا يَعْقُوبُ بْنُ حُمَيْدٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ مُحَمَّدٍ عَنِ ابْنِ أَخِى الزُّهْرِىِّ عَنِ الزُّهْرِىِّ قَالَ : إِنَّ جِبْرِيلَ قَالَ : مَا فِى الأَرْضِ أَهْلُ عَشَرَةِ أَبْيَاتٍ إِلاَّ قَلَّبْتُهُمْ ، فَمَا وَجَدْتُ أَحَداً أَشَدَّ إِنْفَاقاً مِنْ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم-.
Tercemesi:
Bize Ya'kub b. Hu m ey d haber verip (dedi ki) bize Abdulazîz b. Muhammed ibn Ahi'z-Zühri'den, (o da) ez-Züh-ri'den (naklen) rivayet etti (ki ez-Zührî) şöyle dedi. Muhakkak ki Cebrail şöyle dedi: 'Ter yüzünde on ev halkı yoktur ki onları deneyip incelemiş olmayayım. Neticede, şu malı, Resûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- kadar çok infak eden hiç kimse bulmadım."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 12, 1/212
Senetler:
1. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
2. Ebu Abdullah Muhammed b. Abdullah ez-Zührî (Muhammed b. Abdullah b. Müslim b. Ubeydullah)
3. Ebu Muhammed Abdülaziz b. Muhammed ed-Derâverdî (Abdülaziz b. Muhammed b. Ubeyd b. Ebu Ubeyd)
4. Ebu Yusuf Yakub b. Kasib el-Medenî (Yakub b. Humeyd b. Kasib)
Konular:
Hz. Peygamber, cömertliği