4875 Kayıt Bulundu.
Bize Fadl b. Sabbâh -Bağdatlıdır-, ona Said b. Zekeriyya, ona Anbese b. Abdurrahman, ona Muhammed b. Zâzân, ona Muhammed b. Münkedir, ona da Câbir b. Abdullah, Hz. Peygamber'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: “Selam, konuşmadan önce verilir.” Aynı senedle rivayet edildiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Bir kimseyi, selam vermeden önce yemeğe davet etmeyin.” Ebu İsa şöyle demiştir: "Bu hadis münkerdir. Bu rivayeti sadece bu tarikle biliyoruz. Muhammed’in "Anbese b. Abdurrahman, hadis konusunda zayıf ve metruktur; Muhammed b. Zâzân’ın rivâyeti ise münkerdir" dediğini işittim.
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: السَّلاَمُ قَبْلَ الْكَلاَمِ
Bize Muhammed b. Beşşar, ona Muhammed b. Cafer ve Abdurrahman b. Mehdi, onlara Şu’be, ona el-Eş’as b. Süleym, ona Muaviye, ona Süveyd b. Mukarrin, Berâ b. Azib’in şöyle anlattığını rivayet etti: "Rasûlullah (sav) bize yedi şeyi emretti, yedi şeyi de yasakladı. (Hz. Peygamber (sav) bize) cenazelere katılmayı, hasta ziyaret etmeyi, aksıran kimseye rahmet dilemeyi ('yerhamukallah (Allah sana rahmet etsin)' demeyi), davet edene (çağırdığı yere) gitmeyi, mazluma yardım etmeyi ve yemini yerine getirmeyi [birisi 'yemin ederim ki, sen bunu yapacaksın/yapmalısın' dediğinde sırf onun yeminini boşa çıkarmamak için o işi yapmayı] emretti. Altın yüzük yahut altın halkayı, gümüş kapları (kullanmayı), ipekten, atlastan, kalın atlastan ve ipek şeritli pamuk kumaştan yapılan elbiseyi giymeyi de bize yasakladı." [Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Bu hadis hasen sahihtir. (Seneddeki ravilerden biri olan) Eş’as b. Süleym, Eş’as b. Ebu Şa’sâ’dır. Ebu Şa'sa'nın adı, Süleym b. Esved’dir.]
Açıklama: Hadiste geçen Kassî kelimesi bazı rivayetlerde "Şam ve Mısır'dan getirilen, bazı yerleri dokunup bazı yerleri dokunmadan bırakıldığı için kaburgayı andıran desende bir ipekli kumaş türü" şeklinde açıklanmıştır (Ebû Davud, Hâtem, 7; Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, II, 100). Bazı kaynaklarda da bu tür ipek kumaşa, Mısır/Dimyât yakınlarında bir yerleşim yeri olan el-Kaziyye/el-Kassiyye'de dokunması sebebiyle bu adın verildiği bilgisi yer almaktadır (İbn Hacer, Fethu'l-Bârî, XII, 408; Aynî, Umdetu'l-kârî, XXII, 15).
Bize Süveyd b. Nasr, ona Abdullah b. Mübarek, ona Mamer, ona Hemmam b. Münebbih, ona Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: “Küçük, büyüğe; yoldan geçen, oturmakta olana; sayıca az olan, sayıca çok olanlar selam verir.” (Tirmizi), Bu hadis hasen sahihtir, demiştir.
Bize Süfyan b. Vekî' ve İshak b. Mansur, onlara Abdullah b. Nümeyr, Bize İshak b. Mansur, ona Abdullah b. Nümeyr, ona Eclah, ona Ebu İshak, ona da Berâ b. Azib, Hz. Peygamber'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "İki Müslüman karşılaştıklarında tokalaşırlarsa birbirlerinden ayrılmadan önce Allah onları bağışlar." [Ebu İsa şöyle demiştir: Ebu İshak’ın Berâ b. Azib’ten rivayet ettiği bu hadis hasen garibtir. Bu hadis başka bir şekilde yine Berâ’dan rivâyet edilmiştir. Eclah’ın ismi İbn Abdullah b. Huceyye b. Adiyy el Kindî’dir.]
Bize Süveyd b. Nasr, ona Abdullah, ona İkrime b. Ammâr, ona da İyas b. Seleme b. Ekva'ın rivayet ettiğine göre, babası (Seleme b. Ekva' ra) şöyle demiştir: Rasulullah'ın yanında bir adam aksırdı. Ben de oradaydım. Rasulullah (sav): "Yerhamükallah/Allah sana merhamet etsin" dedi. Sonra adam ikinci ve üçüncü kez hapşırdı. Bunun üzerine Rasulullah (sav): "Bu adam nezle olmuş" buyurdu. Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: "Bu “Hasen-Sahih” bir hadistir. Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Yahya b. Said, ona İkrime b. Ammâr, ona İyas b. Seleme, ona da babası (Seleme b. Ekva'), Rasulullah'tan (sav) bu hadisin bir benzerini nakletmiştir. Yalnız (o rivayete göre), adam üçüncü kez hapşırınca Rasulullah (sav) ona; 'Sen nezle olmuşsun' buyurmuştur. (Tirmizi dedi ki:) Bu hadis, (yukarıda ilk verilen Abdullah) İbn Mübârek hadisinden daha sahihtir. Şu'be, İkrime b. Ammâr'dan, Yahya b. Said rivayetinin bir benzerini nakletmiştir. Bunu bize Ahmed b. Hakem el-Basrî, ona Muhammed b. Cafer, ona Şu'be, ona İkrime b. Ammâr nakletmiştir. (Abdullah) İbn Mübarek rivayetinin bir benzerini Abdurrahman b. Mehdî, İkrime b. Ammâr'dan nakletmiştir. (Bu rivayete göre) Hz. Peygamber (sav) adama üçüncü kez hapşırmasından sonra 'Sen nezle olmuşsun' buyurmuştur. Bunu bize İshak b. Mansur, Abdurrahman b. Mehdî'den rivayet etmiştir.
Bize Süveyd b. Nasr, ona Abdullah, ona İkrime b. Ammâr, ona İyas b. Seleme b. el-Ekva', ona da babası [Seleme b. Ekva' (ra)] şöyle demiştir: "Rasulullah'ın yanında bir adam aksırdı. Ben de oradaydım. Rasulullah (sav): 'Yerhamükallah/Allah sana merhamet etsin' dedi. Sonra adam ikinci ve üçünçü kez tekrar hapşırdı. Bunun üzerine Rasulullah (sav): 'Bu adam nezle olmuş.' buyurdu. Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: "Bu “Hasen-Sahih” bir hadistir. Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Yahya b. Said, ona İkrime b. Ammâr, ona İyas b. Seleme, ona da babası [Seleme b. Ekva' (ra)], Rasulullah'tan (sav) bu hadisin bir benzerini nakletmiştir. Yalnız (o rivayete göre), adam üçüncü kez hapşırınca Rasulullah (sav) ona 'Sen nezle olmuşsun' buyurmuştur. (Tirmizi dedi ki:) Şube bu hadisi İkrime b. Ammar'dan (yukarıdaki) Yahya b. Said rivayetine benzer şekilde nakletmiştir. Bize o hadisi Ahmed b. Hakem el-Basrî, ona Muhammed b. Cafer, ona Şube, ona da İkrime b. Ammar nakletmiştir. Abdurrahman b. Mehdi de İkrime b. Ammar'dan, İbnü'l-Mübarek'in rivayetine benzer şekilde nakletmiştir. Ancak bu rivayette üçüncü hapşırıktan sonra Hz. Peygamber'in (sav) adama 'sen nezle olmuşsun' dediği söylenmektedir. O hadisi bize İshak b. Mansur, ona da Abdurrahman b. Mehdi rivayet etmiştir.
Bize Süfyan b. Vekî' ve İshak b. Mansur, onlara Abdullah b. Nümeyr; Bize İshak b. Mansur, ona Abdullah b. Nümeyr, ona Eclah, ona Ebu İshak, ona Berâ b. Azib, Hz. Peygamber'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "İki Müslüman karşılaştıklarında musafaha ederlerse, birbirlerinden ayrılmadan önce Allah onları bağışlar." [Ebu İsa şöyle demiştir: Ebu İshak’ın Berâ b. Azib’ten rivayet ettiği bu hadis hasen garibtir. Bu hadis başka bir şekilde yine Berâ’dan rivâyet edilmiştir. Eclah’ın ismi İbn Abdullah b. Huceyye b. Adiyy el Kindî’dir.]