Giriş

Bize Harun b. İshak el-Hemdânî, ona Abde b. Süleyman, ona Hişâm b. Urve, ona babası (Urve b. Zübeyir), ona da Abdullah b. Amr b. Âs, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah ilmi insanlardan ansızın çekip almaz; önce alimleri onların arasından çekip alır. Alim kalmayınca, insanlar cahilleri önder edinirler. Onlar da kendilerine sorulduğunda bilgisizce fetva verir, böylece hem kendileri saparlar hem de başkalarını saptırırlar." [Bu konuda Aişe ve Ziyâd b. Lebîd'den de hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa şöyle der ki: Bu, hasen-sahih bir hadistir. Bu hadisi benzer şekilde Zührî, Urve vasıtası ile Abdullah b. Amr ve Aişe'den, onlar da Hz. Peygamber (sav)'den rivayet etmiştir.]


Açıklama: ''Şüphesiz Allah, ilmi, insanların arasından kaldırmakla çekip almaz'' şeklinde bir tercümenin dayanağı için bk. Mübârekfûrî, Tuhfetü'l-ahvezî, VII, 344.

    Öneri Formu
15310 T002652 Tirmizi, İlim, 5

Bize Mahmud b. Ğaylân, ona Ebu Davud, ona Şu'be, ona A'meş, ona Ebu Amr eş-Şeybânî, ona da Ebu Mesud el-Bedrî şöyle rivayet etmiştir: "Bir adam, binek istemek için Hz. Peygamber'in (sav) huzuruna geldi ve 'bineğim, artık beni taşıyamıyor' dedi. Rasulullah (sav) 'falancaya git' dedi. Adam, falancaya gitti, o da kendisine bir binek temin etti. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:" "Kim bir hayra vesile olursa, o hayrı yapan kimsenin sevabı kadar sevap kazanır" [-râvi, şüpheye düşerek “fâil” kelimesi yerine “âmil” kelimesini zikretti-] [Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, hasen-sahih bir hadistir. Ebu Amr eş-Şeybânî'nin ismi, Sa'd b. İyâs; Ebu Mesud el-Bedrî'ninki ise Ukbe b. Amr'dır. Bize Hasan b. Ali el-Hallâl, ona Abdullah b. Nümeyr, ona A'meş, ona Ebu Amr eş-Şeybânî, ona da Ebu Mesud, Hz. Peygamber'den (sav) benzeri bir hadis rivayet etmiş ve " مِثْلُ أَجْرِ فَاعِلِهِ" demiş ve rivayette şüpheye düşmemiştir.]


Açıklama: ''إِنَّهُ قَدْ أُبْدِعَ بِى'' ifadesinin tercümedeki gibi anlaşılabileceğine dair bk. Mübârekfûrî, Tuhfetü'l-ahvezî, VII, 362.

    Öneri Formu
15807 T002671 Tirmizi, İlim, 14

Bize Kuteybe, ona Leys, ona İbn Aclan, ona Said el-Makburi, ona Ebu Hureyre (ra) Resulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Sizden biriniz bir meclise ulaştığında selam versin ve oturmayı uygun görürse otursun. Kalktığı zaman selam verip ayrılsın. Çünkü önceki selamı sonrakinden daha iyi değildir." Ebu İsa -Tirmizi- şöyle demiştir: "Bu hadis hasendir. Aynı zamanda bu hadisi İbn Aclan, Saîd el-Makburî’den, o babasından, o da Ebû Hureyre’den (ra), o da Peygamber'den (sav) rivâyet etmiştir.


Açıklama: Rivayet muallaktır; musannif ile Muhammed b. Aclan arasında inkita vardır.

    Öneri Formu
274519 T002706-2 Tirmizi, İsti’zan ve Âdâb, 15

Bize Süveyd, ona Abdullah, ona Hâlid el-Hazzâi, ona Ebu Temîme el-Hüceymî, ona kendi kabilesinden bir adam şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber'i aradım ama onu bulamayınca oturdum. Bu sırada bir grup insanla birlikte geldi. Onu tanımıyordum. O sırada insanların arasını buluyordu. Bu işi bitince oradan bazı kimselerle birlikte kalktı. "Ey Allah'ın resulü!" dediler. Onu görünce üç defa "Sana selam (Aleyke's-selam) Ey Allah'ın resulü" dedim. O da üç defa "Sana selam" (Aleyke's-selam) sözü ölülere selam verme şeklidir" buyurdu. Sonra bana yöneldi ve şöyle buyurdu: "Kişi müslüman kardeşiyle karşılaştığı zaman "es-Selamu aleyküm ve rahmetullah" desin" buyurdu. Sonra Hz. Peygamber "Sana da Allah'ın rahmeti olsun" diye üç defa cevap verdi. Tirmizi şöyle demiştir: Bu hadisi Ebu Gıfâr, Ebu Temime el-Hüceymî'den, o Ebu Cürey Câbir b. Süleym el-Hüceymî'den şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber'in yanına geldim...demiş ve bu hadisi zikretmiştir. Ebu Temîme'nin adı Tarîf b. Mücâlid'dir.


Açıklama: Rivayet muallaktır; musannif ile Müsenna b. Said et-Tâî arasında inkita vardır.

    Öneri Formu
274400 T002721-2 Tirmizi, İsti’zan ve Âdâb, 28

Bize Nasr b. Ali, ona Halid b. Yezid el-Atekî, ona Ebu Cafer er-Râzî, ona Rabî' b. Enes, ona da Enes b. Mâlik, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "İlim talebi için (yola) çıkan kimse, dönene dek Allah yolundadır." [Ebu İsa şöyle der ki: Bu, hasen-garîb bir hadistir. Bazıları bu hadisi ref etmeden (mevkuf olarak) rivayet etmiştir.]


    Öneri Formu
15292 T002647 Tirmizi, İlim, 2

Bize Muhammed b. Ömer b. Velîd el-Kindî, ona Abdullah b. Nümeyr, ona İbrahim b. Fadl, ona Ebu Saîd el-Makburî ona da Ebu Hüreyre Rasulullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "hikmetli söz müminin yitiğidir, bulduğu yer onu almayı en çok hak eden odur." [Ebu İsa (et-Tirmizî): Bu, garib bir hadis olup sadece bu tarikle bilmekteyiz. İbrahim b. Fadl el-Medenî el-Mahzûmî, hadis konusunda hıfzı yönünden zayıf bir râvi olarak kabul edilir.]


    Öneri Formu
15861 T002687 Tirmizi, İlim, 19

Bize Süveyd b. Nasr, ona Abdullah, ona Yahya b. Eyyûb, ona Ubeydullah b. Zahr, ona Ali b. Yezid, ona Kasım Ebu Abdurrahman, ona da Ebu Ümame (ra) Hz. Peygamber’in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Hasta ziyaretinin tam olarak yapılmasını sağlayan şey, elinizi hastanın alnına veya eline koyup halini hatırını sormanızdır. Aranızdaki selamlaşmayı tamamlayan husus ise el sıkışmanızdır." [Ebu İsa (et-Tirmizî) şöyle demiştir: Bu hadisin senedi pek sağlam değildir. Muhammed (b. İsmail el-Buhârî), Ubeydullah b. Zahr'ın güvenilir bir râvi olduğunu, Ali b. Yezid'in ise zayıf bir râvi olduğunu söylemiştir. Kasım b. Abdurrahman'ın da Ebu Abdurrahman diye künyelendiğini ve Şamlı güvenilir râvi olup, Abdurrahman b. Halid b. Yezid b. Muaviye’nin azadlı kölesi olduğunu belirtmiştir.]


    Öneri Formu
15979 T002731 Tirmizi, İsti’zan ve Âdâb, 31

Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Abdurrahman b. Mehdî, ona Muaviye b. Salih, ona Hasan b. Câbir el-Lahmî, ona da Mikdâm b. Ma'dîkerib, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Dikkat edin! Kendisine benden hadis ulaşan kişinin, koltuğuna yaslanmış bir halde 'bizimle sizin aranızda (hakem) olarak Allah'ın kitabı vardır; onda helal bulduğumuzu helal, haram bulduğumuzu da haram sayarız' diyeceği (günler) pek yakındır. Şüphesiz ki, Rasulullah'ın (sav) haram kıldığı da Allah'ın haram kıldığı gibidir." [Ebu İsa şöyle demiştir: Bu hadis, bu tarikten hasen-garîb bir rivayettir.]


Açıklama: ''هَلْ عَسَى'' ifadesinin ''قد قرب'' olarak anlaşılabileceğine dair bk. Mübârekfûrî, Tuhfetü'l-ahvezî, VII, 355.

    Öneri Formu
15783 T002664 Tirmizi, İlim, 10

Bize Kuteybe, ona Süfyân b. Uyeyne, ona Muhammed b. Münkedir ve Ebu Nadr Sâlim, onlara Ubeydullah b. Ebu Râfi, ona da Ebu Râfi ve başkası, merfu olarak şöyle rivayet ettiler: "Sizden birini, kendisine emrettiğim ya da yasakladığım bir hüküm geldiğinde, koltuğuna yaslanmış bir vaziyette 'bilmiyorum, bizler (sadece) Allah'ın kitabında bulduğumuza uyarız' derken görmeyeyim." [Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, hasen-sahih bir hadistir. Bazıları bu hadisi, Süfyân'dan, o İbn Münkedir'den, o da Nebî (sav)'den mürsel olarak rivayet etmiştir. Ebu Nadr Salim de, Ubeydullah b. Ebu Râfi'den, o babası (Ebu Râfi'den), o da Nebî (sav)'den (muttasıl olarak) rivayet etmiştir. İbn Uyeyne, bu hadisin tariklerini tek tek rivayet ettiğinde Muhammed b. Münkedir'in hadisi ile Ebu Nadr Salim'in hadisi arasındaki ittisal durumunu açıklar, iki tariki birleştirip rivayet ettiğinde ise bu şekilde rivayet ederdi. Ebu Râfi, Nebî (sav)'in mevlası olup ismi, Eslem'dir.]


    Öneri Formu
15781 T002663 Tirmizi, İlim, 10

Bize Kuteybe, ona Süfyân b. Uyeyne, ona Amr b. Dînâr, ona Vehb b. Münebbih, ona kardeşi Hemmâm b. Münebbih, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: "Abdullah b. Amr hariç, Hz. Peygamber'in (sav) ashabı içerisinde benden daha fazla hadis bilen kimse yoktur. Abdullah hadisleri yazar, ben ise yazmazdım." [Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, hasen-sahih bir hadistir. Vehb b. Münebbih'in kardeşi, Hemmâm b. Münebbih'tir.]


    Öneri Formu
15790 T002668 Tirmizi, İlim, 12