Bize Ebu Numan, ona Harun el-A'ver, ona Ebu İmran el-Cevni, ona da Cundub'un rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Kalpleriniz Kur'an'da birleştiği müddetçe Kur'an'ı okuyun, ihtilafa düştüğünüzde okumayı bırakıp kalkın."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
51679, DM003402
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو النُّعْمَانِ حَدَّثَنَا هَارُونُ الأَعْوَرُ عَنْ أَبِى عِمْرَانَ الْجَوْنِىِّ عَنْ جُنْدُبٍ أَنَّ النَّبِىَّ -صلى الله عليه وسلم- قَالَ :« اقْرَءُوا الْقُرْآنَ مَا ائْتَلَفْتُمْ عَلَيْهِ ، فَإِذَا اخْتَلَفْتُمْ فِيهِ فَقُومُوا ».
Tercemesi:
Bize Ebu Numan, ona Harun el-A'ver, ona Ebu İmran el-Cevni, ona da Cundub'un rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Kalpleriniz Kur'an'da birleştiği müddetçe Kur'an'ı okuyun, ihtilafa düştüğünüzde okumayı bırakıp kalkın."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Fedâilü'l-Kur'an 7, 4/2115
Senetler:
1. Ebu Abdullah Cündeb b. Abdullah el-Becelî (Cündeb b. Abdullah b. Süfyan)
Konular:
Kur'an
Kur'an, hakkında ihtilafa düşmek
Kur'an, öğrenmek, öğretmek, okumak, okutmak
Bize Ebu Ğassân Malik b. İsmail, ona Ebu Kudâme, ona Ebu İmran el-Cevni, ona da Cundub'ün dediğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Kalpleriniz Kur'an'da birleştiği müddetçe Kur'an'ı okuyun, ihtilafa düştüğünüzde okumayı bırakıp kalkın."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
51681, DM003404
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو غَسَّانَ مَالِكُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا أَبُو قُدَامَةَ حَدَّثَنَا أَبُو عِمْرَانَ الْجَوْنِىُّ عَنْ جُنْدُبٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« اقْرَءُوا الْقُرْآنَ مَا ائْتَلَفَتْ عَلَيْهِ قُلُوبُكُمْ ، فَإِذَا اخْتَلَفْتُمْ فِيهِ فَقُومُوا »
Tercemesi:
Bize Ebu Ğassân Malik b. İsmail, ona Ebu Kudâme, ona Ebu İmran el-Cevni, ona da Cundub'ün dediğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Kalpleriniz Kur'an'da birleştiği müddetçe Kur'an'ı okuyun, ihtilafa düştüğünüzde okumayı bırakıp kalkın."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Fedâilü'l-Kur'an 7, 4/2116
Senetler:
1. Ebu Abdullah Cündeb b. Abdullah el-Becelî (Cündeb b. Abdullah b. Süfyan)
Konular:
Kur'an, hakkında ihtilafa düşmek
Kur'an, öğrenmek, öğretmek, okumak, okutmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
51677, DM003400
Hadis:
حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ عَنْ أَشْعَثَ الْحُدَّانِىِّ عَنْ شَهْرِ بْنِ حَوْشَبٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« فَضْلُ كَلاَمِ اللَّهِ عَلَى كَلاَمِ خَلْقِهِ كَفَضْلِ اللَّهِ عَلَى خَلْقِهِ ».
Tercemesi:
Bize Süleyman b. Harb rivayet edip (dedi ki), bize Hammâd b. Seleme, Eş'as el-Huddani'den, (O da) Şehr b. Havşeb'den (naklen) rivayet etti ki, O şöyle dedi: Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuş: "Allah'ın sözünün yarattıklarının (sözüne) üstünlüğü; Allah'ın, yarattıklarına üstünlüğü gibidir!"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Fedâilü'l-Kur'an 6, 4/2114
Senetler:
0. Mürsel (Mürsel)
1. Şehr b. Havşeb el-Eşarî (Şehr b. Havşeb)
Konular:
Kur'an
Kur'an, diğer sözlere üstünlüğü
Öneri Formu
Hadis Id, No:
51678, DM003401
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ صَالِحٍ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ أَيُّوبَ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى جَعْفَرٍ عَنْ رَجُلٍ مِنْ شُيُوخِ مِصْرَ أَنَّهُ حَدَّثَهُ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو عَنْ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- أَنَّهُ قَالَ :« الْقُرْآنُ أَحَبُّ إِلَى اللَّهِ مِنَ السَّمَوَاتِ وَالأَرْضِ وَمَنْ فِيهِنَّ ».
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Salih rivayet edip (dedi ki), bize Yahya b. Eyyûb, Ubeydullah b. Ebi Ca'fer'den, (O da) Mısır'ın hocalarından bir adamdan (naklen) rivayet etti ki, o O'na Abdullah b. Amr'dan, (O da) Rasulullah'tan (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) (naklen) rivayet etmiş ki, O şöyle buyurmuş: "Kur'an Allah'a; göklerden, yerden ve bunların içindekilerden daha sevimlidir!"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Fedâilü'l-Kur'an 6, 4/2115
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
Konular:
Kur'an
Öneri Formu
Hadis Id, No:
51683, DM003406
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو النُّعْمَانِ حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ عَنْ أَبِى مُوسَى الأَشْعَرِىِّ عَنِ النَّبِىِّ -صلى الله عليه وسلم- قَالَ :« مَثَلُ الْمُؤْمِنِ الَّذِى يَقْرَأُ الْقُرْآنَ مَثَلُ الأُتْرُجَّةِ طَعْمُهَا طَيِّبٌ وَرِيحُهَا طَيِّبٌ ، وَمَثَلُ الْمُؤْمِنِ الَّذِى لاَ يَقْرَأُ الْقُرْآنَ مَثَلُ التَّمْرَةِ طَعْمُهَا حُلْوٌ وَلَيْسَ لَهَا رِيحٌ ، وَمَثَلُ الْمُنَافِقِ الَّذِى يَقْرَأُ الْقُرْآنَ مَثَلُ الرَّيْحَانَةِ رِيحُهَا طَيِّبٌ وَطَعْمُهَا مُرٌّ ، وَمَثَلُ الْمُنَافِقِ الَّذِى لاَ يَقْرَأُ الْقُرْآنَ مَثَلُ الْحَنْظَلَةِ لَيْسَ لَهَا رِيحٌ وَطَعْمُهَا مُرٌّ ».
Tercemesi:
Bize Ebu'n-Nu'man rivayet edip (dedi ki), bize Ebû Avâne, Katâde'den, (O) Enes b. Malik'ten, (O) Ebû Musa el-Eş'ari'den, (O da) Hz. Peygamber'den (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) (naklen) rivayet etti ki, O şöyle buyurdu: "Kur'an okuyan müminin durumu turunç (meyvesinin) durumu gibidir. Onun tadı güzel, kokusu güzeldir. Kur'an okumayan müminin durumu ise kuru hurma gibidir. Onun tadı tatlıdır, ama hiç kokusu yoktur. Kur'an okuyan münâfıkın durumu da fesleğen gibidir. Onun kokusu güzel, ama tadı acıdır. Kur'an okumayan münâfıkın durumu ise Ebucehil karpuzu gibidir. Onun kokusu yoktur, tadı da acıdır!"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Fedâilü'l-Kur'an 8, 4/2117
Senetler:
1. Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî (Abdullah b. Kays b. Süleym)
Konular:
Hz. Peygamber, sembolik, temsili anlatımı
Kur'an, öğrenmek, öğretmek, okumak, okutmak
Kur'an, okumak ve yaşamak
Kur'an, okuyup anlamak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
51684, DM003407
Hadis:
أَخْبَرَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ عَنْ إِسْرَائِيلَ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنِ الْحَارِثِ عَنْ عَلِىٍّ قَالَ : مَثَلُ الَّذِى أُوتِىَ الإِيمَانَ وَلَمْ يُؤْتَ الْقُرْآنَ مَثَلُ التَّمْرَةِ طَعْمُهَا طَيِّبٌ وَلاَ رِيحَ لَهَا ، وَمَثَلُ الَّذِى أُوتِىَ الْقُرْآنَ وَلَمْ يُؤْتَ الإِيمَانَ مَثَلُ الرَّيْحَانَةِ الآسَةِ رِيحُهَا طَيِّبٌ وَطَعْمُهَا مُرٌّ ، وَمَثَلُ الَّذِى أُوتِىَ الْقُرْآنَ وَالإِيمَانَ مَثَلُ الأُتْرُجَّةِ رِيحُهَا طَيِّبٌ وَطَعْمُهَا طَيِّبٌ ، وَمَثَلُ الَّذِى لَمْ يُؤْتَ الإِيمَانَ وَلاَ الْقُرْآنَ مَثَلُ الْحَنْظَلَةِ رِيحُهَا خَبِيثٌ وَطَعْمُهَا خَبِيثٌ.
Tercemesi:
Bize Ubeydullah, İsrail'den, (O) Ebû İshak'tan, (O) el-Hâris'ten, (O da) Hz. Ali'den (naklen) haber verdi ki, O şöyle demiş: "Kendisine (olgun) iman verilen, ama Kur'an'ı (okuma-anlama kabiliyeti) verilmeyen kimsenin durumu, kuru hurmanın durumu gibidir. Onun tadı güzeldir, ama hiç kokusu yoktur. Kendisine Kur'an'ı (okuma-anlama kabiliyeti) verilen, ama (olgun) iman verilmeyen kimsenin durumu ise şu güzel kokulu bitkinin (yani mersin ağacının meyvesinin) durumu gibidir. Onun kokusu güzel, ama tadı acıdır. Kendisine hem Kur'an'ı (okuma-anlama kabiliyeti), hem (de olgun) iman verilen kimsenin durumu da turunç (meyvesinin) durumu gibidir. Onun kokusu da güzeldir, tadı da güzeldir. Kendisine (olgun) iman da, Kur'an'ı (okuma-anlama kabiliyeti) de verilmeyen kimsenin durumu ise, Ebucehil karpuzunun durumu gibidir. Onun kokusu da kötüdür, tadı da kötüdür!"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Fedâilü'l-Kur'an 8, 4/2118
Senetler:
0. Mevkuf (Mevkuf)
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
Konular:
Hz. Peygamber, sembolik, temsili anlatımı
Kur'an, öğrenmek, öğretmek, okumak, okutmak
Kur'an, okumak ve yaşamak
Kur'an, okuyup anlamak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
51686, DM003409
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو الْمُغِيرَةِ حَدَّثَنَا عَبْدَةُ عَنْ خَالِدِ بْنِ مَعْدَانَ قَالَ : إِنَّ الَّذِى يَقْرَأُ الْقُرْآنَ لَهُ أَجْرٌ ، وَإِنَّ الَّذِى يَسْتَمِعُ لَهُ أَجْرَانِ.
Tercemesi:
Bize Ebu'l-Muğîre rivayet edip (dedi ki), bize Abde, Halid b. Ma'dan'dan rivayet etti ki, O şöyle demiş: "Şüphesiz Kur'an okuyana bir sevap, onu dikkatle dinleyene ise iki sevap vardır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Fedâilü'l-Kur'an 10, 4/2119
Senetler:
0. Maktu' (Maktu')
1. Ebu Abdullah Halid b. Ma'dân el-Kilâ'î (Halid b. Ma'dân b. Ebu Küreyb)
Konular:
Kur'an, Kur'an'ı başkasından dinlemek
Kur'an, okumanın her harfine sevap verilmesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
51687, DM003410
Hadis:
حَدَّثَنَا رَزِينُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ حُمَيْدٍ عَنْ عَبْدِ الرَّزَّاقِ عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ عَنْ عَطَاءٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ : مَنِ اسْتَمَعَ إِلَى آيَةٍ مِنْ كِتَابِ اللَّهِ كَانَتْ لَهُ نُوراً.
Tercemesi:
Bize Rezin b. AbdiUah b. Humeyd, Abdurrezzak'tan, (O) İbn Cureyc'den, (O) Atâ'dan, (O da) İbn Abbas'tan (naklen) rivayet etti ki, O şöyle demiş: "Kim Allah'ın Kitab'mdan bir ayete kulak verirse, o onun için (doğru yola iletici) bir ışık olur!"di»
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Fedâilü'l-Kur'an 10, 4/2120
Senetler:
0. Mevkuf (Mevkuf)
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
Konular:
Kur'an, Kur'an'ı başkasından dinlemek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
51688, DM003411
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُسَلِمُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا هِشَامٌ وَهَمَّامٌ قَالاَ حَدَّثَنَا قَتَادَةُ عَنْ زُرَارَةَ بْنِ أَوْفَى عَنْ سَعْدِ بْنِ هِشَامٍ عَنْ عَائِشَةَ عَنِ النَّبِىِّ -صلى الله عليه وسلم- قَالَ :« الَّذِى يَقْرَأُ الْقُرْآنَ وَهُوَ مَاهِرٌ بِهِ فَهُوَ مَعَ السَّفَرَةِ الْكِرَامِ الْبَرَرَةِ ، وَالَّذِى يَقْرَؤُهُ وَهُوَ يَشْتَدُّ عَلَيْهِ فَلَهُ أَجْرَانِ ».
Tercemesi:
Bize Müslim b. İbrahim haber verip (dedi ki), bize Hişam ile Hemmâm rivayet edip şöyle dediler: Bize Katâde, Zürâre b. Ebi Evfâdan, (O) Sa'd b. Hişam'dan, (O) Hz. Aişe'den, (O da) Hz. Peygamber'den (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) (naklen) rivayet etti ki, O şöyle buyurdu: "Şüphe yok ki; Kur'an'ı, onda beceriklilik kazanarak okuyan kimse (fazilet bakımından) şerefli, itaatkâr (vahiy) elçisi meleklerle beraberdir! Onu, kendisine zor geldiği halde okuyan kimseye ise iki sevap (yani okuma sevabı ile zorluğa katlanma sevabı) vardır!" Buhari, Tefsir, 80(6/80); Müslim, Musâfirîn, 244(1/549-550); Ebû Davud, Vitr, 14(2/70-71); Tirmizi, Fezâilu'l-Kur'an, 13(5/171); îbn Mace, Edeb, 52(2/1242); Müsned, 6/48, 94, 98
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Fedâilü'l-Kur'an 11, 4/2120
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
Konular:
Kur'an, öğrenmek, öğretmek, okumak, okutmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
51689, DM003412
Hadis:
حَدَّثَنَا مَرْوَانُ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا سَعِيدٌ - هُوَ ابْنُ عَبْدِ الْعَزِيزِ - عَنْ إِسْمَاعِيلَ بْنِ عُبَيْدِ اللَّهِ عَنْ وَهْبٍ الذِّمَارِىِّ قَالَ : مَنْ آتَاهُ اللَّهُ الْقُرْآنَ فَقَامَ بِهِ آنَاءَ اللَّيْلِ وَآنَاءَ النَّهَارِ وَعَمِلَ بِمَا فِيهِ وَمَاتَ عَلَى الطَّاعَةِ بَعَثَهُ اللَّهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ مَعَ السَّفَرَةِ وَالأَحْكَامِ. قَالَ سَعِيدٌ : السَّفَرَةُ الْمَلاَئِكَةُ ، وَالأَحْكَامُ الأَنْبِيَاءُ. قَالَ : وَمَنْ كَانَ حَرِيصاً وَهُوَ يَتَفَلَّتُ مِنْهُ وَهُوَ لاَ يَدَعُهُ أُوتِىَ أَجْرَهُ مَرَّتَيْنِ ، وَمَنْ كَانَ عَلَيْهِ حَرِيصاً وَهُوَ يَتَفَلَّتُ مِنْهُ وَمَاتَ عَلَى الطَّاعَةِ فَهُوَ مِنْ أَشْرَافِهِمْ ، وَفُضِّلُوا عَلَى النَّاسِ كَمَا فُضِّلَتِ النُّسُورُ عَلَى سَائِرِ الطَّيْرِ ، وَكَمَا فُضِّلَتْ مَرْجَةٌ خَضْرَاءُ عَلَى مَا حَوْلَهَا مِنَ الْبِقَاعِ ، فَإِذَا كَانَ يَوْمُ الْقِيَامَةِ قِيلَ : أَيْنَ الَّذِينَ كَانُوا يَتْلُونَ كِتَابِى لَمْ يُلْهِهِمُ اتِّبَاعُ الأَنْعَامِ فَيُعْطَى الْخُلْدَ وَالنَّعِيمَ ، فَإِنْ كَانَ أَبَوَاهُ مَاتَا عَلَى الطَّاعَةِ جُعِلَ عَلَى رُءُوسِهِمَا تَاجُ الْمُلْكِ فَيَقُولاَنِ : رَبَّنَا مَا بَلَغَتْ هَذَا أَعْمَالُنَا. فَيَقُولُ : بَلَى إِنَّ ابْنَكُمَا كَانَ يَتْلُو كِتَابِى.
Tercemesi:
Bize Mervan b. Muhammed rivayet edip (dedi ki), bize Saîd -ki O, İbn Abdilaziz'dir-, İsmail b. Ubeydillah'tan, (O da) Vehb ez-Zimari'den (naklen) rivayet etti ki, O şöyle demiş: "Allah kime Kur'an'ı (okuma-anlama imkânı) verir de o onu gece-gündüz (okunıaya-anlamaya) devam eder, ondaki (hükümleri) uygular ve itaat üzere ölürse, Allah onu Kıyamet günü safirler ve hâkimlerle birlikte diriltir." Saîd demiş ki, "safirler", melekler; "hâkimler" ise, Peygamberlerdir. (Vehb, sözünün devamında) şöyle demiş: "Kur'an kendisinden ansızın sıyrılıp kaçmak istediği halde bırakmayarak onu (okuyup anlamaya ve gereğiyle amel etmeye) düşkün olan kimseye ise sevabı iki kat verilir. O kendisinden kaçıp kurtulmak istediği halde ona düşkün olan ve itaat üzere ölen kimse de (Cennetliklerin), mertebeleri yüce kimselerindendir. Onlar diğer insanlardan, kartalların diğer kuşlardan üstün kılınmaları ile sulak yeşil çayırlığın çevresindeki yerlerden üstün tutulması gibi, üstün kılınmışlardır!" Kıyamet günü olunca; "Benim kitabımı okuyanlar nerede? Onları, otlayan hayvanların peşinden gitmek oy alamamıştı!" denilip (böyle olana) ebedilik ve bol nimet verilecektir. (Bu kimsenin) ana-babası itaat üzere ölmüş idiyseler, onların başlarına hükümdar tacı konulacak da onlar; "yâ Rabb'i, bunu (bize) amellerimiz ulaştırmamıştır" diyecekler. (Yüce Allah) da; "Hayır, (amelleriniz ulaştırmıştır). Gerçekten oğlunuz Kitab'ımı okurdu!" buyuracaktır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Fedâilü'l-Kur'an 11, 4/2121
Senetler:
()
Konular:
Kur'an, öğrenmek, öğretmek, okumak, okutmak
Kur'an, okumak ve yaşamak
Kur'an, okuyup anlamak