Giriş

Bize Abdullah b. Abdurrahman, ona Asım b. Yusuf, Kutbe b. Abdülaziz, ona A‘meş, ona Şemr b. Atıyye, ona Şehr b. Havşeb, ona Ümmü Derdâ, ona da Ebu Derdâ’nın rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Cehennem ehline, içinde bulundukları azaba denk bir açlık verilir. Bunun üzerine (kurtulmak için) yardım isterler. Onlara, 'ne doyuran ne de açlığı gideren' [Ğâşiye, 7] kuru diken (ضَرِيعٍ) verilir. Yiyecek isterler, bu sefer boğazlarına düğümlenen bir yiyecek verilir. Dünyada boğaza takılan şeyleri suyla geçirdiklerini hatırlayıp su isterler. Bunun üzerine kendilerine, demir kancalarla yukarıdan çekilerek getirilen kaynar su (hamîm) sunulur. Kaynar su yüzlerine yaklaştığında, onların yüzlerini yakar, karınlarına ulaştığında, iç organlarını parçalar. Bunun üzerine 'Cehennem bekçilerini (meleklerini) çağırın' derler. Melekler onlara 'Rabbinizin peygamberleri açık delillerle size gelmedi mi?' diyecek, onlar da 'evet, geldi' diyecekler. Cehennem bekçileri 'yalvarın bakalım! Allah’tan gelen gerçekleri inkar edenlerin yalvarması boşunadır' [Mü’min, 40/50] diyecek. Sonra kafirler Mâlik’i çağırın deyip 'Ey Mâlik, Rabbin hükmünü verip işimizi bitiriversin böyle yapmaktansa ölüp kül ve kömür olmak iyidir' diyecekler. Mâlik de 'hayır siz burada ölmeden bu şekilde ebedi kalacaksınız' der. [Zuhruf, 43/77]. [A’meş der ki: Bize bildirdiğine göre kafirlerin çağırması ile Mâlik’in onlara cevap vermesi arasında bin yıl geçecektir.] Sonra kafirler, 'Rabbinize dua edin çünkü Rabbinizden başka rahmeti bol bir kimse yoktur der' ve 'ey Rabbimiz biz kötülüklerimize mağlup olduk ve bu yüzden yoldan çıkan kimseler olduk. Ey Rabbimiz bizi bu Cehennemden çıkar eğer tekrar işlediğimiz günahlara dönersek o zaman gerçekten zalimlerden oluruz' diye niyazda bulunacaklar [Müminûn, 23/106-107] Allah da onlara 'Alçaldıkça alçalın orada ve bana karşı konuşmayın artık' [Müminûn, 23/108] diyecek. İşte o zaman bütün hayırdan ümitlerini kesip feryat etmeye, pişmanlık içinde 'yazıklar olsun bize' demeye başlayacaklardır." [Abdullah b. Abdurrahman der ki: Hadisçiler bu hadisi merfu olarak rivayet etmemiştir. Tirmizî der ki: Bu hadisi A’meş’in, Şimr b. Atıyye’den, onun Şehr b. Havşeb’den, onun da Ümmü Derdâ’dan ve Ebu Derdâ’dan, Ebu Derdâ'nın kendi sözü olarak, rivayet edildiğini bilmekteyiz. Dolayısıyla merfu değildir. Kutbe b. Abdulaziz hadisçiler yanında güvenilir bir kişidir.]


    Öneri Formu
14910 T002586 Tirmizi, Sıfatü Cehennem, 5


Açıklama: فَكَيْفَ بِمَنْ يَكُونُ طَعَامَهُ "Yiyeceği zakkum olan kişi ne yapacak" şeklinde de çevrilebilir.

    Öneri Formu
14908 T002585 Tirmizi, Sıfatü Cehennem, 4


    Öneri Formu
14899 T002581 Tirmizi, Sıfatü Cehennem, 4


    Öneri Formu
14902 T002582 Tirmizi, Sıfatü Cehennem, 4


    Öneri Formu
14904 T002583 Tirmizi, Sıfatü Cehennem, 4


    Öneri Formu
14907 T002584 Tirmizi, Sıfatü Cehennem, 4


    Öneri Formu
14912 T002587 Tirmizi, Sıfatü Cehennem, 5


    Öneri Formu
14915 T002588 Tirmizi, Sıfatü Cehennem, 6


    Öneri Formu
14917 T002589 Tirmizi, Sıfatü Cehennem, 7


    Öneri Formu
14921 T002591 Tirmizi, Sıfatü Cehennem, 8