Öneri Formu
Hadis Id, No:
50808, DM003236
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو نُعَيْمٍ حَدَّثَنَا الْمَسْعُودِىُّ عَنْ أَبِى عَوْنٍ عَنِ الْقَاسِمِ : أَنَّ رَجُلاً اسْتَأْذَنَ وَرَثَتَهُ أَنْ يُوصِىَ بِأَكْثَرَ مِنَ الثُّلُثِ فَأَذِنُوا لَهُ ، ثُمَّ رَجَعُوا فِيهِ بَعْدَ مَا مَاتَ ، فَسُئِلَ عَبْدُ اللَّهِ عَنْ ذَلِكَ فَقَالَ : هَذَا التَّكَرُّهُ لاَ يَجُوزُ.
Tercemesi:
Bize Ebû Nuaym rivayet edip (dedi ki), bize İbn Avn, el-Kasım'dan (naklen) rivayet etti ki; bir adam, (malının) üçte birinden çoğunu vasiyet etmek için mirasçılarından izin istemiş, onlar da ona izin vermişler, sonra (adam) ölünce bundan vazgeçmişler. Bu durum Abdullah'a sorulmuş da O, şöyle cevap vermiş: "Bu zorakilik (yani istemeyerek izin verme) caiz olmaz!" - İbn Ebi Şeybe, 11/152-153; Sünenu Saîd, 1/118-119; Mecmâu'z-Zevâid, 4/211.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Vesâyâ 6, 4/2036
Senetler:
0. Maktu' (Maktu')
1. Ebu Abdurrahman Kasım b. Abdurrahman el-Hüzelî (Kasım b. Abdurrahman b. Abdullah b. Mesud)
Konular:
Vasiyet, malı
Vasiyet, malın ne kadarı?
Öneri Formu
Hadis Id, No:
50809, DM003237
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو النُّعْمَانِ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ هِشَامٍ عَنِ الْحَسَنِ فِى الرَّجُلِ يُوصِى بِأَكْثَرَ مِنَ الثُّلُثِ فَيَرْضَى الْوَرَثَةُ قَالَ : هُوَ جَائِزٌ.قَالَ أَبُو مُحَمَّد: أَجَزْنَاهُ يَعْنِي فِي الْحَيَاةِ
Tercemesi:
Bize Ebu'n-Nu'man rivayet edip (dedi ki), bize Hanımâd b. Zeyd, Hişam'dan, (O da) el-Hasan'dan (naklen) rivayet etti ki; O, üçte birden çok vasiyet edip de mirasçılarının (buna) razı olduğu adam hakkında; "bu (vasiyet) caizdir" dedi.495 İbn Ebi Şeybe, 11/151; Sünenu Saîd, 1/119; Musannaf, 9/87 Ebû Muhammed (ed-Dârimî) dedi ki: ("Bu caizdir" sözünün manası), "biz onu caiz kılarız, yani hayatta iken (caiz kılarız)" demektir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Vesâyâ 6, 4/2036
Senetler:
0. Maktu' (Maktu')
1. Ebu Said Hasan el-Basrî (Hasan b. Yesâr)
Konular:
Vasiyet, malı
Vasiyet, malın ne kadarı?
Öneri Formu
Hadis Id, No:
50810, DM003238
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو الْوَلِيدِ الطَّيَالِسِىُّ حَدَّثَنَا هَمَّامٌ حَدَّثَنَا قَتَادَةُ عَنْ يُونُسَ بْنِ جُبَيْرٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ سَعْدٍ عَنْ أَبِيهِ : أَنَّ النَّبِىَّ -صلى الله عليه وسلم- دَخَلَ عَلَيْهِ وَهُوَ بِمَكَّةَ وَلَيْسَ لَهُ إِلاَّ ابْنَةٌ فَقُلْتُ لَهُ : إِنَّهُ لَيْسَ لِى إِلاَّ ابْنَةٌ وَاحِدَةٌ فَأُوصِى بِمَالِى كُلِّهِ؟ فَقَالَ النَّبِىُّ -صلى الله عليه وسلم- :« لاَ ». قُلْتُ : فَأُوصِى بِالنِّصْفِ؟ فَقَالَ لَهُ النَّبِىُّ -صلى الله عليه وسلم- :« لاَ ». قَالَ : فَأُوصِى بِالثُّلُثِ؟ فَقَالَ النَّبِىُّ -صلى الله عليه وسلم- : « الثُّلُثُ ، وَالثُّلُثُ كَثِيرٌ ».
Tercemesi:
Bize Ebu'l-Velid et-Tayâlisî rivayet edip (dedi ki), bize Hemmâm rivayet edip (dedi ki), bize Katâde, Yunus b. Cü-beyr'den, (O) Muhammed b. Sa'd'dan, (O da) babasından (naklen) rivayet etti ki; Hz. Peygamber (Saltallahu Aleyhi ve Sellem) (bir-gün) Mekke'de iken O'nun yanına girmişti. O'nun (yani Muhammed'in babası Sa'd b. Ebi Vakkas'ın) da sadece bir kızı varmış. (Sa'd demiş ki), o zaman ben kendisine; "gerçek şu ki, benim sadece tek bir kızım var. Bu sebeple bütün malımı vasiyet edeyim mi?" demiştim de, Hz. Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem); "Hayır!" bu-yurmutu. Ben; "öyleyse yansım vasiyet edeyim mi?" demiştim. Hz. Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) O'na (yani Sa'd'a yine); "Hayır!" buyurmuştu. (Sa'd); "o halde üçte birini vasiyet edeyim mi?" demiş ve sözüne şöyle devam etmişti: "Bunun üzerine Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştu: "Üçte bir (yeter). Üçte bir de çoktur!" Nesai, Vesâyâ, 3(6/204); Müsned, 1/173.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Vesâyâ 7, 4/2037
Senetler:
1. Ebu İshak Sa'd b. Ebu Vakkâs ez-Zührî (Malik b. Vüheyb b. Abdümenaf b. Zühre b. Kilab b. Mürre)
Konular:
Vasiyet, malı
Vasiyet, malın ne kadarı?
Öneri Formu
Hadis Id, No:
50811, DM003239
Hadis:
أَخْبَرَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ إِسْحَاقَ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ عَامِرِ بْنِ سَعْدٍ عَنْ أَبِيهِ قَالَ : اشْتَكَيْتُ مَعَ النَّبِىِّ -صلى الله عليه وسلم- فِى حَجَّةِ الْوَدَاعِ حَتَّى أُدْنِفْتُ فَدَخَلَ عَلَىَّ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- يَعُودُنِى فَقُلْتُ : يَا رَسُولَ اللَّهِ مَا أُرَانِى إِلاَّ أَلَمَّ بِى وَأَنَا ذُو مَالٍ كَثِيرٍ ، وَإِنَّمَا يَرِثُنِى ابْنَةٌ لِى ، أَفَأَتَصَدَّقُ بِمَالِى كُلِّهِ؟ قَالَ :« لاَ ». قُلْتُ : فَبِنِصْفِهِ؟ قَالَ :« لاَ ». قُلْتُ : فَالثُّلُثِ؟ قَالَ :« الثُّلُثُ ، وَالثُّلُثُ كَثِيرٌ ، إِنَّكَ إِنْ تَتْرُكْ وَرَثَتَكَ أَغْنِيَاءَ خَيْرٌ مِنْ أَنْ تَتْرُكَهُمْ فُقَرَاءَ يَتَكَفَّفُونَ النَّاسَ بِأَيْدِيهِمْ ، وَإِنَّكَ لاَ تُنْفِقُ نَفَقَةً إِلاَّ آجَرَكَ اللَّهُ فِيهَا حَتَّى مَا تَجْعَلُ فِى فِى امْرَأَتِكَ ».
Tercemesi:
Bize Yezid b. Hârûn haber verip (dedi ki), bize Mu-hammemd b. İshak, ez-Zühri'den, (O) Âmir b. Sa'd'dan, (O da) babasından (naklen) rivayet etti ki; O şöyle dedi: Hz. Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile Veda Haccı'ndayken hastalanmıştım. Nihayet hastalığım ağırlaşıp da Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hasta ziyareti için yanıma girdiğinde şöyle demiştim: "Ya Rasulullah, ben (Ölümümün) yaklaştığını zannediyorum. Çok mal sahibiyim. Bana da sadece bir kızım mirasçı olacak. Bunun için bütün malımı sadaka olarak vereyim mi?" O; "Hayır!" buyurmuştu. Ben; "peki yarısını?" demiştim. O yine; "Hayır!" buyurmuştu. Ben; "o halde üçte birini?" diye sormuştum. O zaman O şöyle buyurmuştu: "Üçte bir (yeter). Üçte bir de çoktur! Doğrusu senin, mirasçılarını zengin bir halde bırakman, onları, insanlara el açıp dilenen fakirler olarak bırakmandan daha iyidir. Ayrıca senin, hanımının ağzına koyacağın şeye varıncaya kadar, hayır yolunda yapacağın her harcamadan dolayı Allah sana mutlaka sevab verecektir!"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Vesâyâ 7, 4/2038
Senetler:
1. Ebu İshak Sa'd b. Ebu Vakkâs ez-Zührî (Malik b. Vüheyb b. Abdümenaf b. Zühre b. Kilab b. Mürre)
Konular:
Sadaka, aileye yapılan harcama
Vasiyet, malı
Vasiyet, malın ne kadarı?
Öneri Formu
Hadis Id, No:
50812, DM003240
Hadis:
حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ إِسْحَاقَ بْنِ سُوَيْدٍ عَنِ الْعَلاَءِ بْنِ زِيَادٍ : أَنَّ أَبَاهُ زِيَادَ بْنَ مَطَرٍ أَوْصَى فَقَالَ : وَصِيَّتِى مَا اتَّفَقَ عَلَيْهِ فُقَهَاءُ أَهْلِ الْبَصْرَةِ ، فَسَأَلْتُ فَاتَّفَقُوا عَلَى الْخُمُسِ.
Tercemesi:
Bize Süleyman b. Harb rivayet edip (dedi ki), bize Hammâd b. Zeyd, İshak b. Suveyd'den, (O da) el-AIâ b. Ziyad'dan (naklen) rivayet etti ki, babası Ziyad b. Matar vasiyet etmiş ve "vasiyetim, (daha faziletli oluşundan,) Basralıların fa-kihlerinin ittifak ettiği (miktardır!)" demişti. (El-Alâ demiş ki), ben de (bunu onlara) sormuştum da onlar, beşte bir üzerinde ittifak etmişlerdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Vesâyâ 8, 4/2038
Senetler:
0. Maktu' (Maktu')
1. Alâ' b. Ziyad el-Adevî (Ebu Nasr Alâ' b. Ziyad b. Matar el-Adevî)
Konular:
Vasiyet, malın ne kadarı?
Öneri Formu
Hadis Id, No:
50814, DM003242
Hadis:
حَدَّثَنَا يَعْلَى حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ عَنْ عَامِرٍ قَالَ : إِنَّمَا كَانُوا يُوصُونَ بِالْخُمُسِ وَالرُّبُعِ ، وَكَانَ الثُّلُثُ مُنْتَهَى الْجَامِحِ. قَالَ أَبُو مُحَمَّدٍ : يَعْنِى بِالْجَامِحِ الْفَرَسَ الْجَمُوحَ.
Tercemesi:
Bize Yala rivayet edip (dedi ki), bize İsmail, Âmir'den rivayet etti ki; O şöyle demiş: "Öncekiler beşte biri, altıda biri vasiyet ederlerdi. Üçte bir ise söz dinlemezin varabileceği son yerdir!" Ebû Muhammed (ed-Dârimî) dedi ki: "Sözdinlemez" kelimesi ile "gemi azıya almış, binicisini artık dinlemeyen at" kastedilir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Vesâyâ 8, 4/2039
Senetler:
0. Maktu' (Maktu')
1. Ebu Amr Amir eş-Şa'bî (Amir b. Şerahil b. Abdin)
Konular:
Vasiyet, malın ne kadarı?
Öneri Formu
Hadis Id, No:
50815, DM003243
Hadis:
حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ حَدَّثَنَا حُمَيْدٌ عَنْ بَكْرٍ قَالَ : أَوْصَيْتُ إِلَى حُمَيْدِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ فَقَالَ : مَا كُنْتُ لأَقْبَلَ وَصِيَّةَ رَجُلٍ لَهُ وَلَدٌ يُوصِى بِالثُّلُثِ.
Tercemesi:
Bize Süleyman b. Harb rivayet edip (dedi ki), bize Hammâd b. Seleme, Humeyd'den, (O da) Bukeyr'den (naklen) rivayet etti ki; O şöyle demiş: Ben Humeyd b. Abdirrahman'a vasiyette bulunmuştum da, O şöyle demişti: "Çocuğu olduğu halde (malının) üçte birini vasiyet eden bir adamın vasiyetini kabul edecek değilim!"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Vesâyâ 8, 4/2040
Senetler:
0. Maktu' (Maktu')
1. Bekir b. Abdullah el-Müzenî (Bekir b. Abdullah b. Amr b. Hilal)
Konular:
Vasiyet, malın ne kadarı?
Öneri Formu
Hadis Id, No:
50816, DM003244
Hadis:
حَدَّثَنَا قَبِيصَةُ أَخْبَرَنَا سُفْيَانُ عَنْ هِشَامٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ سِيرِينَ عَنْ شُرَيْحٍ قَالَ : الثُّلُثُ جَهْدٌ وَهُوَ جَائِزٌ.
Tercemesi:
Bize Kabîsa rivayet edip (dedi ki), bize Süfyân, Hişam'dan, (O) Muhammed b. Sîrîn'den, (O da) Şureyh'ten (naklen) haber verdi iki; O şöyle demiş: "Üçte biri (vasiyet etme) meşakkattir, son sınırdır; ama caizdir!"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Vesâyâ 8, 4/2040
Senetler:
0. Maktu' (Maktu')
1. Ebu Ümeyye Şurayh b. Haris el-Kadî (Şurayh b. Haris b. Kays b. Cehm)
Konular:
Vasiyet, malın ne kadarı?
Öneri Formu
Hadis Id, No:
50817, DM003245
Hadis:
حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ مُوسَى عَنْ إِسْرَائِيلَ عَنْ مَنْصُورٍ عَنْ إِبْرَاهِيمَ قَالَ : كَانَ السُّدُسُ أَحَبَّ إِلَيْهِمْ مِنَ الثُّلُثِ.
Tercemesi:
Bize Ubeydullah, İsrail'den, (O) Mansûr'dan, (O da) İbrahim'den (naklen) rivayet etti ki; O şöyle demiş: "Onlara altıda biri (vasiyet etmek), üçte biri (vasiyet etmekten) daha sevimli gelirdi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Vesâyâ 8, 4/2040
Senetler:
0. Maktu' (Maktu')
1. Ebu İmran İbrahim en-Nehaî (İbrahim b. Yezid b. Kays b. Esved b. Amr)
Konular:
Vasiyet, malın ne kadarı?