Bize Ali b. Hucr, ona Muhammed b. Yezid el-Vâsitî, ona Müstelim b. Saîd, ona Rumeyh el-Cüzâmî, ona da Ebu Hureyre’nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Ganimet belli kişilerin elinde dönüp dolaşır hale getirilince, emanet ganimet bilinince, zekât ağır bir borç gibi görülünce, dinden başka bir maksatla ilim öğrenilince, adam annesini hor görüp hanımına itaat edince, babasını başından def edip dostunu yanı başında tutunca, mescitte sesler yükselince, kabilenin başına en fasıkları efendi olunca, bir kavmin lideri onların en rezilleri olunca, zararından korunmak maksadıyla bir adama hürmet gösterilince, şarkıcı cariyeler ve çalgı çengi meclisleri aleni hale gelince, su gibi içki içilince, bu ümmetin sonradan gelenleri öncekilere lanet okuyunca beklesinler ki kıpkızıl bir rüzgâr, bir sarsıntı, yerin dibine geçirilme, hilkatlerin değiştirilmesi, gökten gelecek bir azap gelsin. Artık ipi kopan bir gerdanlığın peş peşe dağılan taneleri gibi azaplar art arda kopar gelir.”
Ebu İsa dedi ki: Bu hususta Ali’den gelmiş rivayet de vardır. Bu ise garib bir hadistir, sadece bu rivayetini biliyoruz.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12464, T002211
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَزِيدَ الْوَاسِطِىُّ عَنِ الْمُسْتَلِمِ بْنِ سَعِيدٍ عَنْ رُمَيْحٍ الْجُذَامِىِّ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم :« إِذَا اتُّخِذَ الْفَىْءُ دُوَلاً وَالأَمَانَةُ مَغْنَمًا وَالزَّكَاةُ مَغْرَمًا وَتُعُلِّمَ لِغَيْرِ الدِّينِ وَأَطَاعَ الرَّجُلُ امْرَأَتَهُ وَعَقَّ أُمَّهُ وَأَدْنَى صَدِيقَهُ وَأَفصَى أَبَاهُ وَظَهَرَتِ الأَصْوَاتُ فِى الْمَسَاجِدِ وَسَادَ الْقَبِيلَةَ فَاسِقُهُمْ وَكَانَ زَعِيمُ الْقَوْمِ أَرْذَلَهُمْ وَأُكْرِمَ الرَّجُلُ مَخَافَةَ شَرِّهِ وَظَهَرَتِ الْقَيْنَاتُ وَالْمَعَازِفُ وَشُرِبَتِ الْخُمُورُ وَلَعَنَ آخِرُ هَذِهِ الأُمَّةِ أَوَّلَهَا فَلْيَرْتَقِبُوا عِنْدَ ذَلِكَ رِيحًا حَمْرَاءَ وَزَلْزَلَةً وَخَسْفًا وَمَسْخًا وَقَذْفًا وَآيَاتٍ تَتَابَعُ كَنِظَامٍ بَالٍ قُطِعَ سِلْكُهُ فَتَتَابَعَ » . قَالَ أَبُو عِيسَى: وَفِى الْبَابِ عَنْ عَلِىٍّ . وَهَذَا حَدِيثٌ غَرِيبٌ لاَ نَعْرِفُهُ إِلاَّ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ .
Tercemesi:
Bize Ali b. Hucr, ona Muhammed b. Yezid el-Vâsitî, ona Müstelim b. Saîd, ona Rumeyh el-Cüzâmî, ona da Ebu Hureyre’nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Ganimet belli kişilerin elinde dönüp dolaşır hale getirilince, emanet ganimet bilinince, zekât ağır bir borç gibi görülünce, dinden başka bir maksatla ilim öğrenilince, adam annesini hor görüp hanımına itaat edince, babasını başından def edip dostunu yanı başında tutunca, mescitte sesler yükselince, kabilenin başına en fasıkları efendi olunca, bir kavmin lideri onların en rezilleri olunca, zararından korunmak maksadıyla bir adama hürmet gösterilince, şarkıcı cariyeler ve çalgı çengi meclisleri aleni hale gelince, su gibi içki içilince, bu ümmetin sonradan gelenleri öncekilere lanet okuyunca beklesinler ki kıpkızıl bir rüzgâr, bir sarsıntı, yerin dibine geçirilme, hilkatlerin değiştirilmesi, gökten gelecek bir azap gelsin. Artık ipi kopan bir gerdanlığın peş peşe dağılan taneleri gibi azaplar art arda kopar gelir.”
Ebu İsa dedi ki: Bu hususta Ali’den gelmiş rivayet de vardır. Bu ise garib bir hadistir, sadece bu rivayetini biliyoruz.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Fiten 38, 4/495
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Rümeyh el-Cüzâmî (Rümeyh)
3. Müstelim b. Said es-Sekafî (Müstelim b. Said)
4. Ebu Said Muhammed b. Yezid el-Kelaî (Muhammed b. Yezid)
5. Ebu Hasan Ali b. Hucr es-Sa'dî (Ali b. Hucr b. İyas b. Mukatil)
Konular:
Adab, Mescit, mescitte uyulması gereken edeb
Din, din eksikliği
Eğlence, Şarkı, şarkıcılık, çalgı aletleri
Haklar, Anne hakkı
Haklar, Baba hakkı
İsraf, İsraf etmek
KTB, ADAB
Müslüman, Eman vermek/Emanete riayet
Zekat, Sadaka, Fitre
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12593, T002226
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مَنِيعٍ حَدَّثَنَا شرَيْجُ بْنُ النُّعْمَانِ حَدَّثَنَا حَشْرَجُ بْنُ نُبَاتَةَ عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُمْهَانَ قَالَ : حَدَّثَنِى سَفِينَةُ قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم: « الْخِلاَفَةُ فِى أُمَّتِى ثَلاَثُونَ سَنَةً ثُمَّ مُلْكٌ بَعْدَ ذَلِكَ » . ثُمَّ قَالَ لِى سَفِينَةُ: أَمْسِكْ خِلاَفَةَ أَبِى بَكْرٍ وَخِلاَفَةَ عُمَرَ وَخِلاَفَةَ عُثْمَانَ . ثُمَّ قَالَ لِى : أَمْسِكْ خِلاَفَةَ عَلِىٍّ . قَالَ : فَوَجَدْنَاهَا ثَلاَثِينَ سَنَةً . قَالَ سَعِيدٌ فَقُلْتُ لَهُ: إِنَّ بَنِى أُمَيَّةَ يَزْعُمُونَ أَنَّ الْخِلاَفَةَ فِيهِمْ . قَالَ : كَذَبُوا بَنُو الزَّرْقَاءِ بَلْ هُمْ مُلُوكٌ مِنْ شَرِّ الْمُلُوكِ . قَالَ أَبُو عِيسَى : وَفِى الْبَابِ عَنْ عُمَرَ وَعَلِىٍّ قَالاَ لَمْ يَعْهَدِ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فِى الْخِلاَفَةِ شَيْئًا . وَهَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ قَدْ رَوَاهُ غَيْرُ وَاحِدٍ عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُمْهَانَ وَلاَ نَعْرِفُهُ إِلاَّ مِنْ حَدِيثِ سَعِيدِ بْنِ جُمْهَانَ .
Tercemesi:
Sefine (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Ümmetim arasında gerçek halifelik otuz sene olacaktır bu müddetten sonra iş hükümdarlık sistemine geçecektir.” Sefine bana dedi ki: Ebû Bekir, Ömer ve Osman’ın halifelik sürelerini ve Ali’nin halifelik süresini hesapla… Hesapladık otuz sene olarak bulduk. Saîd dedi ki: Bunun üzerine ona Emeviler hilafetin kendilerinde olduğunu iddia ediyorlar dedim. Dedi ki: Zerkaoğulları denilen Emeviler; yalan söylüyorlar onlar halifelik değil hükümdarlık yapıyorlar ve hükümdarlığın da en kötüsünü yapıyorlar dedi.”Tirmizî: Bu konuda Ömer, Ali’den şu söz rivâyet edilmiştir: “Peygamber (s.a.v.), halifelik konusunda bir söz söylememiştir.”Bu hadis hasendir. Pek çok kimse bu hadisi Saîd b. Cem’han’dan rivâyet etmişlerdir. Bu hadisi sadece onun rivâyetiyle bilmekteyiz.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Fiten 48, 4/503
Senetler:
()
Konular:
Bilgi, gayb bilgisi
Bilgi, gayb olan konular ve muğayyebatı hamse
Öneri Formu
Hadis Id, No:
278908, T002258-3
Hadis:
حَدَّثَنَا مَحْمُودُ بْنُ غَيْلاَنَ حَدَّثَنَا أَبُو دَاوُدَ أَنْبَأَنَا شُعْبَةُ عَنِ الأَعْمَشِ وَحَمَّادٍ وَعَاصِمِ بْنِ بَهْدَلَةَ سَمِعُوا أَبَا وَائِلٍ عَنْ حُذَيْفَةَ قَالَ : قَالَ عُمَرُ أَيُّكُمْ يَحْفَظُ مَا قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى الْفِتْنَةِ؟ فَقَالَ حُذَيْفَةُ أَنَا . قَالَ حُذَيْفَةُ: فِتْنَةُ الرَّجُلِ فِى أَهْلِهِ وَمَالِهِ وَوَلَدِهِ وَجَارِهِ يُكَفِّرُهَا الصَّلاَةُ وَالصَّوْمُ وَالصَّدَقَةُ وَالأَمْرُ بِالْمَعْرُوفِ وَالنَّهْىُ عَنِ الْمُنْكَرِ . فَقَالَ عُمَرُ :لَسْتُ عَنْ هَذَا أَسْأَلُكَ وَلَكِنْ عَنِ الْفِتْنَةِ الَّتِى تَمُوجُ كَمَوْجِ الْبَحْرِ؟ قَالَ: يَا أَمِيرَ الْمُؤْمِنِينَ إِنَّ بَيْنَكَ وَبَيْنَهَا بَابًا مُغْلَقًا . قَالَ عُمَرُ: أَيُفْتَحُ أَمْ يُكْسَرُ؟ قَالَ :بَلْ يُكْسَرُ . قَالَ : إِذًا لاَ يُغْلَقُ إِلَى يَوْمِ الْقِيَامَةِ . قَالَ أَبُو وَائِلٍ فِى حَدِيثِ حَمَّادٍ فَقُلْتُ لِمَسْرُوقٍ سَلْ حُذَيْفَةَ عَنِ الْبَابِ فَسَأَلَهُ فَقَالَ: عُمَرُ . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Huzeyfe (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Ömer (r.a.), Rasûlullah (s.a.v.)’in fitne konusunda söylediği bir şey kimin ezberinde vardır dedi. Huzeyfe ben dedi ve şöyle konuştu: Kişinin ailesi, malı, çocuğu ve komşusuyla sınanması ve denenmesidir ki kıldığı namazı, orucu, verdiği sadakası ve iyilikleri emredip kötülüklerden sakındırması bu fitneye keffâret olabilir. Ömer: Sana bunu sormuyorum deniz dalgaları gibi olacak büyük fitneden soruyorum dedi. Huzeyfe: Ey Mü’minlerin Emîrî seninle o fitne arasında kapalı bir kapı vardır dedi. Ömer; O kapı açılacak mı? Yoksa kırılacak mı? Diye sordu. Huzeyfe kırılacaktır dedi. Ömer: O halde kıyamete kadar kapanmayacaktır, dedi. Ebû Vâil Hammad’ın rivâyetinde şöyle diyor: Mesrûk’a bu kapıyı Huzeyfe’ye sor dedim. O da sordu da Huzeyfe o kapı Ömer’dir, dedi.” Tirmizî: Bu hadis sahihtir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Fiten 71, 4/524
Senetler:
1. Ebu Abdullah Huzeyfe b. Yeman el-Absî (Huzeyfe b. Huseyl b. Cabir)
2. Ebu Vâil Şakik b. Seleme el-Esedî (Şakik b. Seleme)
3. Ebu İsmail Hammad b. Ebu Süleyman el-Eş'arî (Hammad b. Müslim)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Ebû Dâvûd et-Tayâlîsî (Süleyman b. Davud b. Cârûd)
6. Ebu Ahmed Mahmud b. Ğaylan el-Adevi (Mahmud b. Ğaylan)
Konular:
Kıyamet, alametleri, Gelecek Tasavvuru
Komşuluk, komşuluk ilişkileri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
278909, T002258-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مَحْمُودُ بْنُ غَيْلاَنَ حَدَّثَنَا أَبُو دَاوُدَ أَنْبَأَنَا شُعْبَةُ عَنِ الأَعْمَشِ وَحَمَّادٍ وَعَاصِمِ بْنِ بَهْدَلَةَ سَمِعُوا أَبَا وَائِلٍ عَنْ حُذَيْفَةَ قَالَ : قَالَ عُمَرُ أَيُّكُمْ يَحْفَظُ مَا قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى الْفِتْنَةِ؟ فَقَالَ حُذَيْفَةُ أَنَا . قَالَ حُذَيْفَةُ: فِتْنَةُ الرَّجُلِ فِى أَهْلِهِ وَمَالِهِ وَوَلَدِهِ وَجَارِهِ يُكَفِّرُهَا الصَّلاَةُ وَالصَّوْمُ وَالصَّدَقَةُ وَالأَمْرُ بِالْمَعْرُوفِ وَالنَّهْىُ عَنِ الْمُنْكَرِ . فَقَالَ عُمَرُ :لَسْتُ عَنْ هَذَا أَسْأَلُكَ وَلَكِنْ عَنِ الْفِتْنَةِ الَّتِى تَمُوجُ كَمَوْجِ الْبَحْرِ؟ قَالَ: يَا أَمِيرَ الْمُؤْمِنِينَ إِنَّ بَيْنَكَ وَبَيْنَهَا بَابًا مُغْلَقًا . قَالَ عُمَرُ: أَيُفْتَحُ أَمْ يُكْسَرُ؟ قَالَ :بَلْ يُكْسَرُ . قَالَ : إِذًا لاَ يُغْلَقُ إِلَى يَوْمِ الْقِيَامَةِ . قَالَ أَبُو وَائِلٍ فِى حَدِيثِ حَمَّادٍ فَقُلْتُ لِمَسْرُوقٍ سَلْ حُذَيْفَةَ عَنِ الْبَابِ فَسَأَلَهُ فَقَالَ: عُمَرُ . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Huzeyfe (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Ömer (r.a.), Rasûlullah (s.a.v.)’in fitne konusunda söylediği bir şey kimin ezberinde vardır dedi. Huzeyfe ben dedi ve şöyle konuştu: Kişinin ailesi, malı, çocuğu ve komşusuyla sınanması ve denenmesidir ki kıldığı namazı, orucu, verdiği sadakası ve iyilikleri emredip kötülüklerden sakındırması bu fitneye keffâret olabilir. Ömer: Sana bunu sormuyorum deniz dalgaları gibi olacak büyük fitneden soruyorum dedi. Huzeyfe: Ey Mü’minlerin Emîrî seninle o fitne arasında kapalı bir kapı vardır dedi. Ömer; O kapı açılacak mı? Yoksa kırılacak mı? Diye sordu. Huzeyfe kırılacaktır dedi. Ömer: O halde kıyamete kadar kapanmayacaktır, dedi. Ebû Vâil Hammad’ın rivâyetinde şöyle diyor: Mesrûk’a bu kapıyı Huzeyfe’ye sor dedim. O da sordu da Huzeyfe o kapı Ömer’dir, dedi.” Tirmizî: Bu hadis sahihtir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Fiten 71, 4/524
Senetler:
1. Ebu Abdullah Huzeyfe b. Yeman el-Absî (Huzeyfe b. Huseyl b. Cabir)
2. Ebu Vâil Şakik b. Seleme el-Esedî (Şakik b. Seleme)
3. Asım b. Ebu Necûd el-Esedî (Âsım b. Behdele)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Ebû Dâvûd et-Tayâlîsî (Süleyman b. Davud b. Cârûd)
6. Ebu Ahmed Mahmud b. Ğaylan el-Adevi (Mahmud b. Ğaylan)
Konular:
Kıyamet, alametleri, Gelecek Tasavvuru
Komşuluk, komşuluk ilişkileri
Açıklama: Hadis muallaktır. Müellif ile Malik b. Enes arasında inkıta' vardır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
279018, T002261-3
Hadis:
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ الْكِنْدِىُّ الْكُوفِىُّ حَدَّثَنَا زَيْدُ بْنُ حُبَابٍ أَخْبَرَنِى مُوسَى بْنُ عُبَيْدَةَ حَدَّثَنِى عَبْدُ اللَّهِ بْنُ دِينَارٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم :« إِذَا مَشَتْ أُمَّتِى الْمُطَيْطِيَاءَ وَخَدَمَهَا أَبْنَاءُ الْمُلُوكِ أَبْنَاءُ فَارِسَ وَالرُّومِ سُلِّطَ شِرَارُهَا عَلَى خِيَارِهَا » . قَالَ أَبُو عِيسَى : هَذَا حَدِيثٌ غَرِيبٌ . وَقَدْ رَوَاهُ أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ الأَنْصَارِىِّ . حَدَّثَنَا بِذَلِكَ مُحَمَّدُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ الْوَاسِطِىُّ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ دِينَارٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم نَحْوَهُ . وَلاَ يُعْرَفُ لِحَدِيثِ أَبِى مُعَاوِيَةَ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ دِينَارٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ أَصْلٌ إِنَّمَا الْمَعْرُوفُ حَدِيثُ مُوسَى بْنِ عُبَيْدَةَ . وَقَدْ رَوَى مَالِكُ بْنُ أَنَسٍ هَذَا الْحَدِيثَ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ مُرْسَلاً وَلَمْ يَذْكُرْ فِيهِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ دِينَارٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ .
Tercemesi:
Bize Musa b. Abdurrahman el-Kindî el-Kûfî, ona Zeyd b. Hubab (b. Reyyan), ona Musa b. Ubeyde (b. Neşid b. Amr b. Haris), ona Abdullah b. Dinar, ona da (Abdullah) İbn Ömer (b. Hattab), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Ümmetim böbürlenerek yürüyüp İran ve Rum Krallıkları'nın çocukları onlara hizmet ettiği zaman, (ümmetimin) kötü insanları iyi insanlarının başına bela olacak." Ebu İsa (et-Tirmizî) şöyle demiştir: Bu "garib" bir hadistir. Ebu Muaviye, Yahya b. Said el-Ensarî'den bu hadisi rivayet etmiştir. Yine bu hadisin bir benzerini bize Muhammed b. İsmail el-Vasitî, ona Ebu Muaviye, ona Yahya b. Said, ona Abdullah b. Dinar, ona da İbn Ömer, Rasulullah'tan (sav) rivayet etmiştir. Ebu Muaviye'nin Yahya'dan, onun Abdullah b. Dinar'dan onun da İbn Ömer'den rivayet ettiği hadisin bir aslının olduğu bilinmemektedir. Buna mukabil Musa b. Ubeyde'nin hadisi bilinmektedir. Malik b. Enes yukarıdaki hadisi Yahya b. Said'den "mürsel" olarak rivayet etmiş ve bu rivayetinde 'Abdullah b. Dinar, İbn Ömer'den rivayet etmiştir.' kısmını zikretmemiştir.
Açıklama:
Hadis muallaktır. Müellif ile Malik b. Enes arasında inkıta' vardır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Fiten 74, 4/526
Senetler:
1. Ebu Said Yahyâ b. Saîd el-Ensârî (Yahyâ b. Saîd b. Kays b. Amr)
2. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
Konular:
Adab, yürüyüş adabı
Hz. Peygamber, uyarıları
Kıyamet, alametleri, Gelecek Tasavvuru
Öneri Formu
Hadis Id, No:
279017, T002261-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ الْكِنْدِىُّ الْكُوفِىُّ حَدَّثَنَا زَيْدُ بْنُ حُبَابٍ أَخْبَرَنِى مُوسَى بْنُ عُبَيْدَةَ حَدَّثَنِى عَبْدُ اللَّهِ بْنُ دِينَارٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم :« إِذَا مَشَتْ أُمَّتِى الْمُطَيْطِيَاءَ وَخَدَمَهَا أَبْنَاءُ الْمُلُوكِ أَبْنَاءُ فَارِسَ وَالرُّومِ سُلِّطَ شِرَارُهَا عَلَى خِيَارِهَا » . قَالَ أَبُو عِيسَى : هَذَا حَدِيثٌ غَرِيبٌ . وَقَدْ رَوَاهُ أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ الأَنْصَارِىِّ . حَدَّثَنَا بِذَلِكَ مُحَمَّدُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ الْوَاسِطِىُّ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ دِينَارٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم نَحْوَهُ . وَلاَ يُعْرَفُ لِحَدِيثِ أَبِى مُعَاوِيَةَ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ دِينَارٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ أَصْلٌ إِنَّمَا الْمَعْرُوفُ حَدِيثُ مُوسَى بْنِ عُبَيْدَةَ . وَقَدْ رَوَى مَالِكُ بْنُ أَنَسٍ هَذَا الْحَدِيثَ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ مُرْسَلاً وَلَمْ يَذْكُرْ فِيهِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ دِينَارٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ .
Tercemesi:
Bize Musa b. Abdurrahman el-Kindî el-Kûfî, ona Zeyd b. Hubab (b. Reyyan), ona Musa b. Ubeyde (b. Neşid b. Amr b. Haris), ona Abdullah b. Dinar, ona da (Abdullah) İbn Ömer (b. Hattab) Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Ümmetim böbürlenerek yürüyüp İran ve Rum Krallıkları'nın çocukları onlara hizmet ettiği zaman, (ümmetimin) kötü insanları iyi insanlarının başına bela olacak."
Ebu İsa (et-Tirmizî) şöyle demiştir: Bu "garib" bir hadistir. Ebu Muaviye, Yahya b. Said el-Ensarî'den bu hadisi rivayet etmiştir. Yine bu hadisin bir benzerini bize Muhammed b. İsmail el-Vasitî, ona Ebu Muaviye, ona Yahya b. Said, ona Abdullah b. Dinar, ona da İbn Ömer, Rasulullah'tan (sav) rivayet etmiştir. Ebu Muaviye'nin Yahya'dan, onun Abdullah b. Dinar'dan onun da İbn Ömer'den rivayet ettiği hadisin bir aslının olduğu bilinmemektedir. Buna mukabil Musa b. Ubeyde'nin hadisi bilinmektedir. Malik b. Enes yukarıdaki hadisi Yahya b. Said'den "mürsel" olarak rivayet etmiş ve bu rivayetinde 'Abdullah b. Dinar, İbn Ömer'den rivayet etmiştir.' kısmını zikretmemiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Fiten 74, 4/526
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Dinar el-Kuraşî (Abdullah b. Dinar)
3. Ebu Said Yahyâ b. Saîd el-Ensârî (Yahyâ b. Saîd b. Kays b. Amr)
4. Ebu Muaviye Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr (Muhammed b. Hazim)
5. Ebu Abdullah Muhammed b. İsmail el-Hassani (Muhammed b. İsmail b. Buhteri)
Konular:
Adab, yürüyüş adabı
Hz. Peygamber, uyarıları
Kıyamet, alametleri, Gelecek Tasavvuru
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12472, T002216
Hadis:
حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ :قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم :« إِذَا هَلَكَ كِسْرَى فَلاَ كِسْرَى بَعْدَهُ وَإِذَا هَلَكَ قَيْصَرُ فَلاَ قَيْصَرَ بَعْدَهُ وَالَّذِى نَفْسِى بِيَدِهِ لَتُنْفَقَنَّ كُنُوزُهُمَا فِى سَبِيلِ اللَّهِ » . قَالَ أَبُو عِيسَى : هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Kisra yok olunca başka kisra gelmeyecek kayser yok olunca başka kayser gelmeyecektir. Canım kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki; onların tüm mal varlıkları Allah yolunda harcanacaktır.” 14 asır önceki iki büyük devletin başkanları söyleniyor; O gün için İran en süper güç olup başında kisra denilen hükümdar bulunuyor yine süper devlet durumunda olan Rum hükümdarlarına da Kayser deniyordu. O gün her iki süper devlette hezimete uğradı ve onların hazineleri İslam ordularına harcanmıştı Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Fiten 41, 4/497
Senetler:
()
Konular:
Kıyamet, alametleri, Gelecek Tasavvuru
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12594, T002227
Hadis:
حَدَّثَنَا حُسَيْنُ بْنُ مُحَمَّدٍ الْبَصْرِىُّ حَدَّثَنَا خَالِدُ بْنُ الْحَارِثِ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ حَبِيبِ بْنِ الزُّبَيْرِ قَالَ : سَمِعْتُ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ أَبِى الْهُذَيْلِ يَقُولُ : كَانَ نَاسٌ مِنْ رَبِيعَةَ عِنْدَ عَمْرِو بْنِ الْعَاصِى فَقَالَ رَجُلٌ مِنْ بَكْرِ بْنِ وَائِلٍ لَتَنْتَهِيَنَّ قُرَيْشٌ أَوْ لَيَجْعَلَنَّ اللَّهُ هَذَا الأَمْرَ فِى جُمْهُورٍ مِنَ الْعَرَبِ غَيْرِهِمْ . فَقَالَ عَمْرُو بْنُ الْعَاصِى كَذَبْتَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ : « قُرَيْشٌ وُلاَةُ النَّاسِ فِى الْخَيْرِ وَالشَّرِّ إِلَى يَوْمِ الْقِيَامَةِ » . قَالَ أَبُو عِيسَى : وَفِى الْبَابِ عَنِ ابْنِ مَسْعُودٍ وَابْنِ عُمَرَ وَجَابِرٍ . وَهَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Habib b. Zübeyr (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Abdullah b. ebû’l Hüzeyl’den işittim şöyle diyordu: Rabia kabilesinden bazı kişiler Amr b. Âs’ın yanında bulunuyorlardı. Bu arada Bekir b. Vâil kabilesinden bir kimse Kureyş yaptığı işlerden vazgeçmelidir. Değilse Allah bu iktidarı Kureyş’in dışında başka bir Arap toplumuna verecektir. Dedi. Bunun üzerine Amr b. As şöyle dedi: Söylediğin çıkmadı çünkü Ben; Rasûlullah (s.a.v.)’den işittim şöyle diyordu: Kureyş hayır ve şer yani cahiliye ve İslam dönemlerinde kıyamete kadar her zaman idareci durumundadırlar.”Tirmizî: Bu konuda İbn Mes’ûd, İbn Ömer ve Câbir’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen garib sahihtir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Fiten 49, 4/503
Senetler:
()
Konular:
Yönetim, kime ait olduğu
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ أَبِى قِلاَبَةَ عَنْ أَبِى أَسْمَاءَ الرَّحَبِىِّ عَنْ ثَوْبَانَ قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم : « إِنَّمَا أَخَافُ عَلَى أُمَّتِى الأَئِمَّةَ الْمُضِلِّينَ » . قَالَ: وقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم : « لاَ تَزَالُ طَائِفَةٌ مِنْ أُمَّتِى عَلَى الْحَقِّ ظَاهِرِينَ لاَ يَضُرُّهُمْ مَنْ يَخْذُلُهُمْ حَتَّى يَأْتِىَ أَمْرُ اللَّهِ » . قَالَ أَبُو عِيسَى : وَهَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . سَمِعْتُ مُحَمَّدَ بْنَ إِسْمَاعِيلَ يَقُولُ : سَمِعْتُ عَلِىَّ بْنَ الْمَدِينِىِّ يَقُولُ : وَذَكَرَ هَذَا الْحَدِيثَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم : « لاَ تَزَالُ طَائِفَةٌ مِنْ أُمَّتِى ظَاهِرِينَ عَلَى الْحَقِّ » . فَقَالَ عَلِىٌّ هُمْ أَهْلُ الْحَدِيثِ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12603, T002229
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ أَبِى قِلاَبَةَ عَنْ أَبِى أَسْمَاءَ الرَّحَبِىِّ عَنْ ثَوْبَانَ قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم : « إِنَّمَا أَخَافُ عَلَى أُمَّتِى الأَئِمَّةَ الْمُضِلِّينَ » . قَالَ: وقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم : « لاَ تَزَالُ طَائِفَةٌ مِنْ أُمَّتِى عَلَى الْحَقِّ ظَاهِرِينَ لاَ يَضُرُّهُمْ مَنْ يَخْذُلُهُمْ حَتَّى يَأْتِىَ أَمْرُ اللَّهِ » . قَالَ أَبُو عِيسَى : وَهَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . سَمِعْتُ مُحَمَّدَ بْنَ إِسْمَاعِيلَ يَقُولُ : سَمِعْتُ عَلِىَّ بْنَ الْمَدِينِىِّ يَقُولُ : وَذَكَرَ هَذَا الْحَدِيثَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم : « لاَ تَزَالُ طَائِفَةٌ مِنْ أُمَّتِى ظَاهِرِينَ عَلَى الْحَقِّ » . فَقَالَ عَلِىٌّ هُمْ أَهْلُ الْحَدِيثِ .
Tercemesi:
Sevbân (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Ümmetim için tek korkum sapık ve saptırıcı devlet adamlarının çıkmasıdır. Sevbân Rasûlullah (s.a.v.)’in şöyle buyurduğunu da söyledi: Ümmetimden bir cemaat Allah’ın emri tahakkuk edinceye kadar bâtıla galebe çalarak hak üzere devam edeceklerdir. Onları yardımsız bırakanlar onlara zarar veremeyeceklerdir.”Tirmizî: Bu hadis sahihtir. Muhammed b. İsmail’den işittim şöyle diyordu: Ali b. el Medînî’den işittim şöyle demişti: Peygamber (s.a.v.)’in “Ümmetimden bir cemaat hak üzere olmaya devam edecektir.” Hadisi Ali’ye hatırlatılınca dedi ki: “Onlar hadisle uğraşan ve ona göre yaşayan kimselerdir.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Fiten 51, 4/504
Senetler:
()
Konular:
Yönetici, saptırıcı olanlarına dikkat