4875 Kayıt Bulundu.
Bize Hüseyin b. Hasan el-Mervezî ve İbrahim b. Said el-Cevherî, onlara Ahvas b. Cevvâb, ona Süayr b. Hıms, ona Süleyman et-Teymî, ona Ebu Osman en-Nehdî, ona da Üsame b. Zeyd'in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Kendisine bir iyilik yapılan kimse, iyiliği yapana 'Allah seni en hayırlı şekilde ödüllendirsin!' diye dua ederse, en güzel teşekkürü etmiş olur." [Ebu İsa (Tirmizî) der ki: Bu hadis Hasen-ceyyid-garib bir hadistir. Üsame b. Zeyd'in rivayeti olarak bu hadisi, sadece bu rivayet tarikinden bilmekteyiz. Ebu Hüreyre'den bu hadisin aynısı rivayet edilmiştir. Ancak ben hocam Muhammed'e sorduğumda o, bahsedilen ikinci tariki tanımadı. Bize Abdurrahman b. Hazım el-Belhî, ona da Mekkî b. İbrahim şöyle rivayet etmiştir: Biz İbn Cüreyc el-Mekkî'nin yanındayken, bir dilenci gelerek ondan bir şeyler istedi. İbn Cüreyc hizmetçisine, “Ona bir dinar ver” dedi. Hizmetçi, “Yanımda bir dinardan başka para kalmadı. Eğer onu verirsem çoluk çocuk aç kalırsınız” dedi. Bunun üzerine İbn Cüreyc sinirlendi ve “Onu fakire ver!” diye emretti. Mekkî (b. İbrahim) olayın devamını şöyle anlattı: Biz İbn Cüreyc'in yanındayken bir adam, elinde bir pusula ve bir kese ile çıkageldi. Adamı, İbn Cüreyc'in dostlarından biri göndermişti. Pusulada, “Sana elli dinar gönderdim” yazıyordu. İbn Cüreyc keseyi açıp paraları saydı. Sonra da hizmetçisine şöyle dedi: Sen fakire bir dinar verdin, Allah da onu sana elli dinar fazlasıyla geri gönderdi.]
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: الْبَخِيلُ بَعِيدٌ مِنَ اللَّهِ بَعِيدٌ مِنَ الْجَنَّةِ بَعِيدٌ مِنَ النَّاسِ قَرِيبٌ مِنَ النَّارِ
Bize Ahmed b. Muhammed (b. Musa), ona Abdullah b. Mübarek (b. Vadıh), ona Mesudî (Abdurrahman b. Abdullah b. Utbe b. Abdullah b. Mesud), ona Velid b. Ayzâr, ona Ebu Amr eş-Şeybanî, ona da İbn Mesud şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah'a (sav) 'Ya Rasulullah! Amellerin en faziletlisi hangisidir?' diye sordum. "Vaktinde kılınan namazdır." buyurdu. 'Ya Rasulullah! Ondan sonra hangisidir?' dedim. "Anne babaya iyi davranmaktır." buyurdu. 'Ya Rasulullah! Peki ondan sonra hangisidir?' diye sordum. "Allah yolunda cihad etmektir." buyurdu. Sonra da benimle konuşmasını sonlandırdı. Eğer ona sormaya devam etseydim, o da bana cevap vermeye devam edecekti. Ebu İsa (et-Tirmizî) şöyle demiştir: Ebu Amr eş-Şeybanî'nin adı Sa'd b. İyas'tır. Ayrıca bu, hasen sahih bir hadistir. eş-Şeybanî, Şu'be ve başkaları bu hadisi Velid b. Ayzâr'dan rivayet etmiştir. Yine bu hadis, Ebu Amr eş-Şeybanî'nin İbn Mesud'dan aktardığı başka tariklerle de rivayet edilmiştir.
Bize Bündâr, Ahmed b. Menî ve Mahmûd b. Ğaylân, onlara Ebu Ahmed ez-Zübeyrî, ona Süfyân, ona Ebu İshâk, ona da Ebu'l-Ahves, babasının (Mâlik b. Nadle el-Cüşemî) şöyle anlattığını nakletti: Rasulullah’a (sav) 'Ey Allah’ın Rasulü! Bir kimseye uğrarım, fakat beni misafir edip ağırlamaz. O da bana uğradığında ben de ona onun yaptığının aynısını yapayım mı?' diye sordum. Rasulullah (sav) "Hayır! Sen onu misafir et ve ağırla" buyurdular. Efendimiz (sav), beni eskimiş elbiseler içerisinde gördü ve "Senin malın var mıdır?" diye sordu. Ben de 'Her türlü maldan, deve ve koyundan Allah bana bolca vermiştir' dedim. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Öyleyse bu nimetin izi üzerinde görünsün." [Tirmizî: Bu konuda Âişe, Câbir ve Ebu Hüreyre’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis, hasen-sahihtir. Ebu Ahves’in ismi, Avf b. Malik b. Nadle el Cüşemî’dir. “Akrihî” kelimesi, onu misafir et, ağırla anlamına gelir. “el-Kırâ” kelimesi de misafiri ağırlamak anlamına gelir.]
Açıklama: Bu hadis mürseldir. Çünkü Safvan b. Süleym tabiundandır. Ancak bu rivayetin senedinin muttasıl olarak geldiği başka bir rivayette düşen ravinin sahabeden Abdullah b. Abbas'ın (r.anhüma) olduğu anlaşıldığı için bu hadisin sıhhatında bir sıkıntı yoktur.