4875 Kayıt Bulundu.
Bize Ahmed b. Abde ed-Dabbî, ona Ebu Vehb, ona Abdullah b. Mübarek güzel ahlakı tarif etmiş ve şöyle demiştir: "Güzel ahlak; güler yüzlü (mütebessim) olmak, iyilik ve güzellikleri yaymak, rahatsızlık veren ve zararlı olan her şeye engel olmaktır."
Bize Muhammed b. Beşşar ve el-Hüseyin b. Ebu Kebşe el-Basri, onlara Yusuf b. Ya’kub es-Sedusi, ona Ebu Sinan el-Kasmeli eş-Şami, ona Osman b. Ebu Sevde, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber’in şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Kim bir hastayı veya bir din kardeşini Allah rızası için ziyaret ederse bir münadi ona şöyle seslenir: İyi ettin! Attığın adımlar hayırlı olsun, Cennetteki yerin güzel olsun." Ebu İsa [et-Tirmizî] şöyle demiştir: Bu hadis, hasen garibtir. (Hadisin ravilerinden) Ebu Sinan’ın adı, İsa b. Sinan’dır. Hadisin bir kısmı Hammad b. Seleme>Sabit>Ebu Rafi’>Ebû Hureyre>Hz. Peygamber tarikiyle de rivayet edilmiştir.
Bize Nasr b. Ali el-Cahdemî, ona Nûh b. Kays, ona Abdullah b. İmrân, ona Âsım el-Ahvel, ona da Abdullah b. Sercis elMüzenî, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Güzel görünüş, teennî (ile hareket etmek) ve (tüm işlerde) orta yolu tutmak, nübevvetin yirmi dört cüzünden biridir." [Bu konuda İbn Abbas'tan da hadis nakledilmiştir. Bu, hasen-garîb bir hadistir. Bize Kuteybe, ona Nûh b. Kays, ona Abdullah b. İmrân, ona da Abdullah b. Sercis, Nebî'den (sav) benzeri (nahve) bir hadis rivayet edip (senette) Âsım'ı zikretmemiştir. Sahih olan, Nasr b. Ali'nin (rivayet ettiği) hadistir.]
Bize Ali b. Hucr, ona İsmail b. Ayyâş, ona Umâre b. Gaziyye, ona Ebu'z-Zübeyr, ona Câbir (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Her kime (yardım) olarak bir şey verilirse eğer imkan bulursa onun karşılığını versin. Eğer verecek bir şey bulamazsa bu iyiliği övsün. İyiliği öven kişi ona karşı teşekkür borcunu yerine getirmiş olur. Her kim yapılan yardımı gizlerse ona nankörlük etmiş olur. Kendisine verilmeyen bir şey, onda varmış gibi davranan kişi, bir çift yalan elbisesi giymiş (iki yalan söz söylemiş) gibidir." Ebû İsa (et-Tirmizî) şöyle demiştir: Bu hasen-garîb bir hadistir. Bu konuda Esmâ bint Ebû Bekir ve Hz. Aişe'den de hadis nakledilmiştir. "Her kim kendisine yapılan iyiliği saklarsa nankörlük etmiş olur" ifadesinin anlamı 'bu nimete nankörlük etmiş olur' demektir.
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: إِنَّ اللَّهَ جَمِيلٌ يُحِبُّ الْجَمَالَ Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: لاَ يَدْخُلُ الْجَنَّةَ مَنْ كَانَ فِى قَلْبِهِ مِثْقَالُ ذَرَّةٍ مِنْ كِبْرٍ
Bize Kuteybe, ona Abdülaziz b. Muhammed, ona Alâ b. Abdurrahman, ona babası, ona da Ebu Hüreyre (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Sadaka hiçbir zaman malı azaltmaz. Kişi affettiğinde Allah ancak onun izzet ve şerefini artırır. Bir kimse Allah için tevazu gösterdiğinde Allah onun derecesini yükseltir." Ebu İsa [et-Tirmizî] şöyle dedi: Bu konuda Abdurrahman b. Avf'dan, İbn Abbas'tan, Ebu Kebşe el-Enmârî'den – adı Ömer b. Sa’d’dır- hadis rivayet edilmiştir. Bu hasen sahih bir hadistir.
Açıklama: Hadisteki ''قَالَ يَحْيَى فَأَقَرَّ بِهِ عَبْدُ الرَّحِيمِ بْنُ هَارُونَ ؟ فَقَالَ نَعَمْ'' ifadesi tarafımızdan tam olarak anlaşılamamış, tercümeye ''Yahya (b. Musa), ''bu hadisi Abdurrahim b. Harun ikrar etti mi'' diye sormuş, o da ''evet'' demiştir.'' şeklinde yansıtılmıştır.