3863 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu’l-Velîd et-Tayâlisî ona Şu'be ona Ebû İshak, o da Berâ’dan naklettiğine göre Hz. Peygamber (sav) bir mecliste oturan ensardan bazı kimselerin yanına uğradı ve şöyle buyurdu: “Eğer mutlaka yolda bir meclis kurup oturacaksanız, (soranlara) yol gösterin, selamı yayın ve mazluma yardım edin.” Şu'be şöyle dedi: Ebû İshak, bu hadisi Berâ’dan işitmemiştir.
Açıklama: Bu isnad zayıf olmasına rağmen hadis sahihtir.
Bize Said b. Amir, ona Avf, ona da Zürare b. Evfa, Abdullah b. Selam'ın şöyle dediğini rivayet etti. "Rasûlullah (sav) Medine'ye geldiğinde -ki insanlar onun gelişini yüksek bir yerden gözetliyorlardı-, "Rasûlullah (sav) geldi" (diye) seslendiler." (Abdullah b. Sellam devamla şöyle) dedi; "(karşılamaya) çıkanlar arasında ben de çıktım. Yüzünü gördüğümde bu yüzün bir yalancı yüzü olmadığını anladım. (Ondan) İşittiğim ilk sözler şunlar oldu: "Ey insanlar! Selamı yayın, yemek yedirin, sıla-i rahim yapın ve insanlar uyurken namaz kılın ki emân içerisinde cennete girin."
Bize Halid b. Mahled, ona Malik, ona Abdullah b. Dînâr, ona da İbn Ömer, Rasûlüllah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Yahudilerden biri size selam verdiği zaman ancak 'es-Sâmü aleyke (Ölüm üzerine olsun)' der. Sen de (ona): 'Aleyke (Senin üzerine olsun)' de!"
Bize Sehl b. Hammâd, ona Şu'be, ona Seyyâr şöyle rivayet etmiştir: "Ben, Sâbit el-Bünânî ile birlikte yürüyordum. Çocukların yanından geçerken onlara selam verdi. Sâbit de, Enes ile birlikteyken çocuklara uğrayınca Enes'in onlara selam verdiğini söyledi. Enes de Hz. Peygamber ile beraber iken çocuklara uğrayınca (Allah Rasulünün) onlara selam verdiğini bildirdi."
Bize Abdullah b. Mesleme ona Süleyman -ki Muğire'nin oğludur-, ona Humeyd b. Hilâl, ona Abdullah ibnu's-Sâmit, ona da Ebu Zerr şunu demiştir: Rasulullah (sav) namaz kıldı. Namazını bitirince ben yanına geldim. Ben İslam selâmı ile selâm veren (es-selamü aleyküm diyen) ilk kişi idim. O bana "Aleyke's-selâm ve rahmetullah! Kimlerdensin?" buyurdu. Ben; "Ğifar kabilesindenim" dedim. Bunun üzerine elini kaldırdı. İçimden "Ğifar'a mensup olmamdan hoşlanmadı" dedim.
Bize Muhammed b. Kesir, Cafer b. Süleyman'dan, o Avf'tan, o Ebu Reca'dan, İmran b. Husayn'ın şöyle dediğini haber vermiştir: "Bir adam Hz. Peygamber'e (sav) gelip; "Esselâmu aleyküm!" dedi. O da selâmını aldı ve "On (sevap kazandı!)" buyurdu. Sonra başka bir adam gelip selâm verdi ve "Esselâmu aleyküm ve rahmetullahi!" dedi. Onun da selâmını aldı ve 'Yirmi (sevap kazandı!)" buyurdu. Ardından başka bir adam gelip selâm verdi ve "Esselâmu aleyküm ve rahmetullahi ve berekâtüh!" dedi. Hz. Peygamber onun da selâmını aldı ve "Otuz (sevap kazandı!)" buyurdu.
Bize Affan b. Müslim, ona Hüşeym, ona Davud b. Amr, ona Abdullah b. Ebu Zekeriyya el-Huzâî, ona Ebü'd-Derdâ Hz. Peygamber2in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Muhakkak ki, siz kıyamet günü isimlerinizle ve babalarınızın isimleriyle çağrılacaksınız. Öyleyse isimlerinizi güzel koyun."
Bize Zekeriyya b. Adiyy, ona Mu'temir, ona er-Rükeyn, ona babası, Semura'nın şöyle dediğini rivayet etti: "Hz. Peygamber (sav) çocuklarımıza şu dört ismi vermemizi yasakladı: Eflah, Nâfi', Rebâh ve Necâh."
Bize Müsedded, ona Yahya b. Said, ona Şu'be, ona Atâ b. Ebu Meymûne, ona Ebu Râfi' Ebu Hüreyre'nin şöyle dediğini rivayet etti: "Zeyneb'in ismi Berre idi. Hz. Peygamber (sav) O'na Zeyneb ismini verdi."