Öneri Formu
Hadis Id, No:
24027, T002024
Hadis:
حَدَّثَنَا الأَنْصَارِىُّ حَدَّثَنَا مَعْنٌ حَدَّثَنَا مَالِكُ بْنُ أَنَسٍ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ عَطَاءِ بْنِ يَزِيدَ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ أَنَّ نَاسًا مِنَ الأَنْصَارِ سَأَلُوا النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَأَعْطَاهُمْ ثُمَّ سَأَلُوهُ فَأَعْطَاهُمْ ثُمَّ قَالَ « مَا يَكُونُ عِنْدِى مِنْ خَيْرٍ فَلَنْ أَدَّخِرَهُ عَنْكُمْ وَمَنْ يَسْتَغْنِ يُغْنِهِ اللَّهُ وَمَنْ يَسْتَعْفِفْ يُعِفَّهُ اللَّهُ وَمَنْ يَتَصَبَّرْ يُصَبِّرْهُ اللَّهُ وَمَا أُعْطِىَ أَحَدٌ شَيْئًا هُوَ خَيْرٌ وَأَوْسَعُ مِنَ الصَّبْرِ » . قَالَ أَبُو عِيسَى: وَفِى الْبَابِ عَنْ أَنَسٍ . وَهَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَقَدْ رُوِىَ عَنْ مَالِكٍ هَذَا الْحَدِيثُ « فَلَنْ أَذْخَرَهُ عَنْكُمْ » . وَالْمَعْنَى فِيهِ وَاحِدٌ يَقُولُ: لَنْ أَحْبِسَهُ عَنْكُمْ .
Tercemesi:
Bize (Musa b. İshak) el-Ensârî, ona Ma'n (b. İsa), ona Malik b. Enes, ona (Muhammed b. Şihab) ez-Zührî, ona Atâ b. Yezid, ona da Ebu Said (Abdurrahman b. Sa'd) el-Hudrî şöyle demiştir: Ensar'dan bazı kimseler Rasulullah'dan (sav) bir şeyler istediler. Rasulullah da (sav) onlara istediklerini verdi. Sonra tekrar istediler. Rasulullah (sav) onlara istedikleri şeyi tekrar verdi ve sonra şöyle buyurdu: "Yanımda bulunan herhangi bir şeyi sizden esirgeyecek değilim, mutlaka verme yoluna giderim. Ama kim de tok gözlülük gösterirse; Allah onu zengin kılar. Kim iffetli olmak isterse Allah da onu iffetli kılar. Kim de sabretmek için tahammül ederse Allah da onu sabırlı kılar. Hiç kimseye sabırdan daha hayırlı ve faydası geniş olan bir şey verilmemiştir."
Ebu İsa (Tirmizî) dedi ki: Bu konuda Enes'den de hadis rivayet edilmiştir.
Bu hadis hasen sahihtir. Bu hadis Malik'den de rivayet edilmiş olup "felen eddehîrehû" yerine "Felen ezharahû" denmiştir. Aynı manaya gelmekte olan bu lafızlar: "Onu sizden esirgeyecek değilim" demektir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Birr ve's-sıla 77, 4/373
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Ebu Muhammed Ata b. Yezid el-Cünde'î (Ata b. Yezid el-Leysî)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Yahya Ma'n b. İsa el-Kazzâz (Ma'n b. İsa b. Ma'n)
6. Ebu Musa İshak b. Musa el-Ensari (İshak b. Musa b. Abdullah b. Musa b. Abdullah b. Yezid)
Konular:
Ahlak, birey ahlakı
Müslüman, vasıfları
Sabır, sabretmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
24074, T002031
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مُحَمَّدٍ أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ الْمُبَارَكِ عَنْ سُفْيَانَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى حَازِمٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ : مَا عَابَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم طَعَامًا قَطُّ كَانَ إِذَا اشْتَهَاهُ أَكَلَهُ وَإِلاَّ تَرَكَهُ . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَأَبُو حَازِمٍ هُوَ الأَشْجَعِىُّ الْكُوفِىُّ وَاسْمُهُ سَلْمَانُ مَوْلَى عَزَّةَ الأَشْجَعِيَّةِ .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Muhammed, ona Abdullah b. el-Mübarek, ona Süfyan, ona A’meş, ona Ebu Hazim, Ebu Hüreyre’nin şöyle dediğini rivayet etti: “Rasul-i Ekrem (sav), hayatı boyunca hiçbir yemekte kusur bulmamıştır. Arzu ettiği sevdiği bir yemek ise yer, değilse bırakırdı.”
Tirmizî: Bu hadis hasen-sahihtir. Ebû Hazim, Eşcaî olup Küfe’lidir. İsmi Selman olup, Azze el Eşcaiyye’nin azadlı kölesidir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Birr ve's-sıla 84, 4/377
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Hazim Selman Mevla Azze (Selman)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mübarek el-Hanzalî (Abdullah b. Mübarek b. Vadıh)
6. Ebu Abbas Ahmed b. Muhammed el-Mervezî (Ahmed b. Muhammed b. Musa)
Konular:
Adab, yeme - içme adabı
Hz. Peygamber, sevdiği yemekler
Öneri Formu
Hadis Id, No:
24052, T002028
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ مُحَمَّدٍ عَنْ زَيْدِ بْنِ أَسْلَمَ عَنِ ابْنِ عُمَرَ أَنَّ رَجُلَيْنِ قَدِمَا فِى زَمَانِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَخَطَبَا فَعَجِبَ النَّاسُ مِنْ كَلاَمِهِمَا فَالْتَفَتَ إِلَيْنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « إِنَّ مِنَ الْبَيَانِ سِحْرًا » أَوْ « إِنَّ بَعْضَ الْبَيَانِ سِحْرٌ » . قَالَ أَبُو عِيسَى : وَفِى الْبَابِ عَنْ عَمَّارٍ وَابْنِ مَسْعُودٍ وَعَبْدِ اللَّهِ بْنِ الشِّخِّيرِ . وَهَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
İbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, iki adam Rasûlullah (s.a.v.) zamanında Medîne’ye geldiler, ikisi de birer konuşma yaptılar. İnsanlarda onların konuşmalarına hayran kaldılar. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) bize dönerek: “İfade tarzının büyüleyici bir tarafı vardır” veya “kimi ifade tarzları büyüleyicidir” buyurdular. Tirmizî: Bu konuda Ammâr, İbn Mes’ûd ve Abdullah b. Şıhhîr’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen sahihtir.
Açıklama:
Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım:
وَإِنَّ مِنَ الْبَيَانِ سِحْرًا
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Birr ve's-sıla 81, 4/376
Senetler:
()
Konular:
Hitabet, sözün gücü ve etkileyiciliği
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23849, T001993
Hadis:
حَدَّثَنَا عُقْبَةُ بْنُ مُكْرَمٍ الْعَمِّىُّ الْبَصْرِىُّ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى فُدَيْكٍ قَالَ حَدَّثَنِى سَلَمَةُ بْنُ وَرْدَانَ اللَّيْثِىُّ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَنْ تَرَكَ الْكَذِبَ وَهُوَ بَاطِلٌ بُنِىَ لَهُ فِى رَبَضِ الْجَنَّةِ وَمَنْ تَرَكَ الْمِرَاءَ وَهُوَ مُحِقٌّ بُنِىَ لَهُ فِى وَسَطِهَا وَمَنْ حَسَّنَ خُلُقَهُ بُنِىَ لَهُ فِى أَعْلاَهَا » . وَهَذَا الْحَدِيثُ حَدِيثٌ حَسَنٌ لاَ نَعْرِفُهُ إِلاَّ مِنْ حَدِيثِ سَلَمَةَ بْنِ وَرْدَانَ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ .
Tercemesi:
Bize Ukbe b. Mükrem el-Ammî el-Basrî, ona İbn Ebu Fudeyk, ona Seleme b. Verdân el-Leysî, ona da Enes b. Mâlik’in şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Her kim esasen batıl olan yalanı terk ederse, ona cennetin çevresinde bir köşk yaptırılır. Kim de haklı olduğu halde tartışmayı terk ederse, cennetin ortasında ona bir köşk yapılır. Kim de ahlâkını güzelleştirirse, cennetin yüksek yerinde ona bir köşk yapılır.”
(Tirmizi) dedi ki: Bu hadis hasen bir hadis olup, biz bunu ancak Seleme b. Verdân’ın Enes b. Mâlik’den yaptığı rivayeti ile biliyoruz.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Birr ve's-sıla 58, 4/358
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Ya'lâ Seleme b. Verdân el-Cünde'î (Seleme b. Verdân)
3. Ebu İsmail Muhammed b. Ebu Füdeyk ed-Dîlî (Muhammed b. İsmail b. Müslim b. Ebu Füdeyk)
4. Hafız Ebu Abdulmelik Ukbe b. Mükrem el-Ammi (Ukbe b. Mükrem b. Eflah b. Cerad)
Konular:
Ahlak, güzel ahlak
DOĞRULUK VE YALANCILIK
Tartışma
Yalan, yalancılık
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23811, T001986
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنْ سُفْيَانَ عَنْ أَبِى الْيَقْظَانِ عَنْ زَاذَانَ عَنِ ابْنِ عُمَرَ قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « ثَلاَثَةٌ عَلَى كُثْبَانِ الْمِسْكِ أُرَاهُ قَالَ يَوْمَ الْقِيَامَةِ عَبْدٌ أَدَّى حَقَّ اللَّهِ وَحَقَّ مَوَالِيهِ وَرَجُلٌ أَمَّ قَوْمًا وَهُمْ بِهِ رَاضُونَ وَرَجُلٌ يُنَادِى بِالصَّلَوَاتِ الْخَمْسِ فِى كُلِّ يَوْمٍ وَلَيْلَةٍ » . قَالَ أَبُو عِيسَى : هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ لاَ نَعْرِفُهُ مِنْ حَدِيثِ سُفْيَانَ الثَّوْرِىِّ عَنْ أَبِى الْيَقْظَانِ إِلاَّ مِنْ حَدِيثِ وَكِيعٍ وَأَبُو الْيَقْظَانِ اسْمُهُ عُثْمَانُ بْنُ قَيْسٍ وَيُقَالُ ابْنُ عُمَيْرٍ وَهُوَ أَشْهَرُ .
Tercemesi:
Bize Ebu Küreyb, ona Veki', ona Süfyan, ona Ebu Yekzân, ona Zâzân, ona da (Abdullah) b. Ömer şöyle demiştir:
Hz. Peygamber (sav) şöyle demiştir: "Üç kişi misk yığınının (tepesinin) üzerindedir." Ravi dedi ki: Sanıyorum ki bunun "kıyamet gününde" olduğunu söylemişti. "Bu üç kişi şunlardır:
1- Allah'ın ve efendilerinin haklarını yerine getiren köle,
2- Cemaatin kendisinden razı olduğu imam,
3- Her gün ve gecede insanları namaza çağıran müezzin."
Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: Bu hasen garip bir hadistir. Bu hadisin sadece Süfyan es-Sevrî'nin Ebu Yekzân'dan ve Veki'den almış olduğu rivayeti biliyoruz. Ebu Yekzân'ın ismi Osman b. Kays'tır. Kendisine İbn Umeyr de denilir ki meşhur olanı da budur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Birr ve's-sıla 54, 4/355
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Ömer Zazan el-Kindi (Zâzân)
3. Osman b. Umeyr el-Beceli (Osman b. Umeyr b. Kays)
4. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
5. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
6. Ebu Küreyb Muhammed b. Alâ el-Hemdânî (Muhammed b. Alâ b. Kureyb)
Konular:
Ezan, mesajı
Ezan, Müezzinlik, müezzinliğin fazileti
İmamet, Namaz, imamette ehliyet
Köle, kölenin mükafatı
KTB, EZAN
Müslüman, Hakka riayet etmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23799, T001985
Hadis:
حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عُمَرَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « نِعِمَّا لأَحَدِهِمْ أَنْ يُطِيعَ رَبَّهُ وَيُؤَدِّىَ حَقَّ سَيِّدِهِ » يَعْنِى الْمَمْلُوكَ . وَقَالَ كَعْبٌ صَدَقَ اللَّهُ وَرَسُولُهُ . وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى مُوسَى وَابْنِ عُمَرَ . قَالَ أَبُو عِيسَى : هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Sizden birinizin Allah’a itaat eden ve efendisinin de hakkını yerine getiren bir kölesi olursa bu her iki kimse içinde ne büyük bir mutluluktur.” Ka’b diyor ki: “Allah ve Rasûlünün sözü haktır.” Bu konuda Ebû Musa ve İbn Ömer’den de hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Birr ve's-sıla 54, 4/354
Senetler:
()
Konular:
Köle, üzerinde tasarruf
Müslüman, Hakka riayet etmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
24023, T002023
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ مُحَمَّدٍ عَنْ سُهَيْلِ بْنِ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « تُفَتَّحُ أَبْوَابُ الْجَنَّةِ يَوْمَ الاِثْنَيْنِ وَالْخَمِيسِ فَيُغْفَرُ فِيهِمَا لِمَنْ لاَ يُشْرِكُ بِاللَّهِ شَيْئًا إِلاَّ الْمُهْتَجِرَيْنِ يُقَالُ رُدُّوا هَذَيْنِ حَتَّى يَصْطَلِحَا » . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَيُرْوَى فِى بَعْضِ الْحَدِيثِ « ذَرُوا هَذَيْنِ حَتَّى يَصْطَلِحَا » . قَالَ وَمَعْنَى قَوْلِهِ « الْمُهْتَجِرَيْنِ » . يَعْنِى الْمُتَصَارِمَيْنِ . - وَهَذَا مِثْلُ مَا رُوِىَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ قَالَ « لاَ يَحِلُّ لِمُسْلِمٍ أَنْ يَهْجُرَ أَخَاهُ فَوْقَ ثَلاَثَةِ أَيَّامٍ » .
Tercemesi:
Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Cennetin kapıları Pazartesi ve Perşembe günleri açılır. Bu iki günde Allah’a ortak koşmayan herkesin günahı bağışlanır. Ancak birbirine dargın olan iki kişi bu affedilenlerin dışındadır. Bu iki kişiyi barışıncaya kadar Cennete bırakmayın denilir.” Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Bazı rivâyetlerde “Bu iki kişiyi barışıncaya kadar bırakın” denilir. Tirmizî: “Mütehâcirîn” sözünün manası: Dargın ve küs olmak demektir.
Bu da: “Rasûlullah (s.a.v.)’in, Müslüman’a üç günden fazla din kardeşiyle dargın ve küs durması caiz olmaz” hadisi gibidir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Birr ve's-sıla 76, 4/373
Senetler:
()
Konular:
Cennet,
Dargınlık, Küsmek, caiz olmaması, üç günden fazla
Kardeşlik, müslümanlar arası ilişkiler
Müslüman, vasıfları