3863 Kayıt Bulundu.
Bize Amr b. Avn, ona Hammad b. Seleme, ona Humeyd, Sabit ve Katade, onlara da Enes (b. Malik) (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Peygamber (sav) zamanında fiyatlar artınca insanlar, 'Ya Rasulallah, fiyatlar arttı. Sen bizim için malların (tavan) fiyatlarını belirlesen!' deyince, Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: 'Hiç şüphesiz, yaratan, daraltan ve genişleten (rızkı azaltıp çoğaltarak ucuzluğu ve pahalılığı ortaya çıkaran), rızkı veren ve fiyatları belirleyen Allah'tır! Ben, sizden birinizin bir kan veya mal sebebiyle hakkını benden talep edeceği herhangi bir haksızlık yapmadan Rabbime kavuşmayı ümit ederim!"
Açıklama: وَلَيْسَ أَحَدٌ مِنْكُمْ يَطْلُبُنِى بِمَظْلَمَةٍ ظَلَمْتُهَا ifadesi "yaptığım bir haksızlıktan dolayı hakkını talep etmeksizin..." gibi bir çeviriye imkan tanımaktadır. Ancak Rasulullah'ın hak talebine dair tutumu bu şekilde çevirmeyi gerekli kılmıştır.
Bize Ebu'l-Velid [Hişam b. Abdülmelik], ona Şu'be [b. Haccâc], ona da Katâde [b. Diâme] şöyle nakletmiştir: "Satıcı ve alıcı birbirlerinden ayrılmadıkları sürece bu alışverişten vazgeçme hakkına sahiptirler. Eğer onlar doğru söyler ve (varsa mallarının kusurunu) açıklarlarsa bu alışverişlerinde bereket bulurlar. Lakin yalan söyler ve var olan bir ayıbı gizlerlerse alışverişlerindeki bereket yok olur."
Bize Amr b. Avn, ona Hammad b. Seleme, ona Humeyd, Sabit ve Katade, onlara da Enes (b. Malik) (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Peygamber (sav) zamanında fiyatlar artınca insanlar 'Ya Rasulallah, fiyatlar arttı. Sen bizim için malların (tavan) fiyatlarını belirlesen!' deyince, Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: 'Hiç şüphesiz, yaratan, daraltan ve genişleten (rızkı azaltıp çoğaltarak ucuzluğu ve pahalılığı ortaya çıkaran), rızkı veren ve fiyatları belirleyen Allah'tır! Ben, içinizden hiç birinin bir kan veya maldan dolayı kendisine yaptığım bir haksızlık sebebiyle benden hakkını talep etmeyeceği bir şekilde Rabbime kavuşmayı ümit ederim!"
Bize Yezid b. Harun, ona Humeyd, Enes’in şöyle anlattığını rivayet etti: Hz. Peygamber’in (sav) hanımlarından biri, kendisine bir çanak içinde tirit yemeği (hediye) göndermişti. Ancak Rasul-i Ekrem o sırada, bir başka hanımının evindeydi. Ev sahibesi hanım, çanağa vurmuş ve (çanak) kırılmıştı. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) “Haydi yiyin! Anneniz kıskandı!” buyurarak tiriti alıp küçük bir çanağa aktarmaya başlamıştı. Rasulullah (sav) ardından (çanağı kıran hanımı) sağlam bir çanak getirinceye kadar beklemiş ve (çanak gelince) onu alıp kırılan çanağın sahibi hanımına vermişti. Abdullah (ed-Dârimî) “Biz bu görüşü benimsiyoruz!" demiştir.
Bize Ebu'l-Velid ve Haccâc, onlara Şu'be, ona Ali b. Müdrik, ona Ebu Zür'a, ona Haraşe b. Hür, ona da Ebu Zer'in naklettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: “Allah, şu üç sınıf insanla kıyamet günü konuşmaz, onların yüzüne bakmaz ve onları temize çıkarmaz. Onlar için acıklı bir azap vardır”. Ben “Kim onlar Ey Allah’ın resulü? Zarar ettiler ve hüsrana uğradılar” dedim. Rasulullah sözlerini tekrar etti. “Kimdir onlar?” diye tekrar sordum. “Elbisesinin eteğini yerlerde sürüyen, verdiğini başa kakan ve yalan yere yemin ederek malını satmaya çalışan kimsedir” buyurdu.