Öneri Formu
Hadis Id, No:
34888, MU000199
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ دِينَارٍ أَنَّهُ سَمِعَ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ وَصَلَّى إِلَى جَنْبِهِ رَجُلٌ فَلَمَّا جَلَسَ الرَّجُلُ فِى أَرْبَعٍ تَرَبَّعَ وَثَنَى رِجْلَيْهِ فَلَمَّا انْصَرَفَ عَبْدُ اللَّهِ عَابَ ذَلِكَ عَلَيْهِ فَقَالَ الرَّجُلُ فَإِنَّكَ تَفْعَلُ ذَلِكَ . فَقَالَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ فَإِنِّى أَشْتَكِى .
Tercemesi:
O bana, ona Malik, ona Abdullah b. Dinar’in rivayet ettiğine göre, Abdullah b. Ömer’in yanında namaz kılıp, dördüncü rekâtın sonunda (Tahiyyata) oturduğu sırada bağdaş kurup ayaklarını büktüğünü görmüş, namazını bitirince de Abdullah’ın onun böyle yapmaması gerektiğini söylemesi üzerine, adam: Ama sen de böyle yapıyorsun deyince de, Abdullah b. Ömer’in ona: Çünkü ben rahatsızım, diye cevap verdiğini dinlemiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Salât 199, 1/29
Senetler:
()
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, oturuş şekli
Öneri Formu
Hadis Id, No:
34890, MU000201
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ الْقَاسِمِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ أَنَّهُ أَخْبَرَهُ أَنَّهُ كَانَ يَرَى عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ يَتَرَبَّعُ فِى الصَّلاَةِ إِذَا جَلَسَ قَالَ فَفَعَلْتُهُ وَأَنَا يَوْمَئِذٍ حَدِيثُ السِّنِّ فَنَهَانِى عَبْدُ اللَّهِ وَقَالَ إِنَّمَا سُنَّةُ الصَّلاَةِ أَنْ تَنْصِبَ رِجْلَكَ الْيُمْنَى وَتَثْنِىَ رِجْلَكَ الْيُسْرَى . فَقُلْتُ لَهُ فَإِنَّكَ تَفْعَلُ ذَلِكَ . فَقَالَ إِنَّ رِجْلَىَّ لاَ تَحْمِلاَنِّى .
Tercemesi:
O bana, ona Malik, ona Abdurrahman b. el-Kâsım, ona Abdullah b. Abdullah b. Ömer’in şöyle dediğini haber vermiştir: Abdullah b. Ömer’in namazda oturuşu sırasında bağdaş kurup oturduğunu görürdü. (Abdullah b. Abdullah) dedi ki: Ben de böyle yaptım, o sırada da yaşça küçüktüm. (Abdullah b. Ömer) bana böyle yapmamamı söyleyerek şunları ekledi: Namazda sünnet olan, sağ ayağını dikip sol ayağını bükmendir. Ben ona: Ama sen böyle yapıyorsun, deyince, o: Benim ayaklarım beni taşımıyor, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Salât 201, 1/29
Senetler:
()
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, oturuş şekli
Öneri Formu
Hadis Id, No:
34892, MU000203
Hadis:
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ عُرْوَةَ بْنِ الزُّبَيْرِ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ عَبْدٍ الْقَارِىِّ أَنَّهُ سَمِعَ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ وَهُوَ عَلَى الْمِنْبَرِ يُعَلِّمُ النَّاسَ التَّشَهُّدَ يَقُولُ قُولُوا التَّحِيَّاتُ لِلَّهِ الزَّاكِيَاتُ لِلَّهِ الطَّيِّبَاتُ الصَّلَوَاتُ لِلَّهِ السَّلاَمُ عَلَيْكَ أَيُّهَا النَّبِىُّ وَرَحْمَةُ اللَّهِ وَبَرَكَاتُهُ السَّلاَمُ عَلَيْنَا وَعَلَى عِبَادِ اللَّهِ الصَّالِحِينَ أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَأَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ .
Tercemesi:
Bana Yahya, ona Malik, ona İbn Şihâb, ona Urve b. ez-Zübeyr, ona Abdurrahman b. Abdülkârî’nin rivayet ettiğine göre o, Ömer b. el-Hattâb’ı minber üzerinde insanlara teşehhüd getirmeyi öğretirken, şunları söylediğini dinlediğini söylemiştir: (Teşehhüde oturduğunuz vakit): Ettehiyyâtu lillâhi ez-zâkiyâtu lillâhi, et-tayyibâtu es-selavâtu lillâhi es-selamu aleyke eyyuhe’n-nebiyyu ve rahmetullahi ve berekâtuh esselamu aleynâ ve alâ ibadillahi’s-salihin, eşhedu en lâ ilahe illallah ve eşhedu enne Muhammeden abduhû ve Rasuluh: Bütün güzel övgüler, tertemiz niyazlar, pek hoş ibadetler, her türlü dua ve niyaz yalnız Allah’adır, selam sana olsun ey Nebi, Allah’ın rahmeti ve bereketleri de. Selam bizlere ve Allah’ın salih kullarına. Allah’tan başka hiçbir ilah olmadığına da şahitlik ederim, Muhammed’in onun kulu ve Rasulü olduğuna da şahitlik ederim.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Salât 203, 1/30
Senetler:
()
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, Tahiyyat
Öneri Formu
Hadis Id, No:
34893, MU000204
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ نَافِعٍ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ كَانَ يَتَشَهَّدُ فَيَقُولُ بِاسْمِ اللَّهِ التَّحِيَّاتُ لِلَّهِ الصَّلَوَاتُ لِلَّهِ الزَّاكِيَاتُ لِلَّهِ السَّلاَمُ عَلَى النَّبِىِّ وَرَحْمَةُ اللَّهِ وَبَرَكَاتُهُ السَّلاَمُ عَلَيْنَا وَعَلَى عِبَادِ اللَّهِ الصَّالِحِينَ شَهِدْتُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ شَهِدْتُ أَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللَّهِ . يَقُولُ هَذَا فِى الرَّكْعَتَيْنِ الأُولَيَيْنِ وَيَدْعُو إِذَا قَضَى تَشَهُّدَهُ بِمَا بَدَا لَهُ فَإِذَا جَلَسَ فِى آخِرِ صَلاَتِهِ تَشَهَّدَ كَذَلِكَ أَيْضًا إِلاَّ أَنَّهُ يُقَدِّمُ التَّشَهُّدَ ثُمَّ يَدْعُو بِمَا بَدَا لَهُ فَإِذَا قَضَى تَشَهُّدَهُ وَأَرَادَ أَنْ يُسَلِّمَ قَالَ السَّلاَمُ عَلَى النَّبِىِّ وَرَحْمَةُ اللَّهِ وَبَرَكَاتُهُ . السَّلاَمُ عَلَيْنَا وَعَلَى عِبَادِ اللَّهِ الصَّالِحِينَ السَّلاَمُ عَلَيْكُمْ عَنْ يَمِينِهِ ثُمَّ يَرُدُّ عَلَى الإِمَامِ فَإِنْ سَلَّمَ عَلَيْهِ أَحَدٌ عَنْ يَسَارِهِ رَدَّ عَلَيْهِ .
Tercemesi:
O bana, ona Malik, ona Nâfi‘in rivayet ettiğine göre, Abdullah b. Ömer teşehhüdde şöyle derdi: Bismillahi, ettehiyyâtu lillâhi, essalavâtu lillâhi, ezzâkiyâtu lillahi, esselâmu ale’n-nebiyyi ve rahmetullahi ve berekâtuh, esselamu aleynâ ve alâ ibadillahi’s-salihin, şehidtu en lâ ilahe illallah, şehidtu enne Muhammeden rasulullah: Bütün güzel övgüler Allah’a mahsustur, bütün güzel dualar yalnız ona yapılır. Tertemiz dua ve niyazlar yalnız Allah’a yapılır. Nebi’ye selam olsun, Allah’ın rahmet ve bereketleri de onun üzerine olsun. Bizlere ve Allah’ın salih kullarına da selam olsun, Allah’tan başka hiçbir ilah olmadığına da şahitlik ettim, Muhammed’in Allah’ın Rasulü olduğuna da şahitlik ettim.
O bu teşehhüdü ilk iki rekâtın sonunda yapar ve teşehhüdünü bitirdikten sonra uygun gördüğü gibi dua ederdi. Namazının sonunda oturdu mu, aynı şekilde teşehhüd okurdu. Şu kadar var ki o, teşehhüdü öne alır, sonra da uygun gördüğü gibi dua ederdi. Teşehhüdünü tamamlayıp selam verince: Esselamu ale’n-nebiyyi ve rahmetullahi ve berekatuh, esselamu aleynâ ve alâ ibadillahi’s-salihin: Selam olsun o Nebi’ye, Allah’ın rahmet ve bereketleri de. Selam bizlere ve Allah’ın salih kullarına, der, sonra sağına: Esselamu aleykum, diye selam verdikten sonra imamın selamını alır. Şayet sol tarafından bir kimse ona selam vermişse onun da selamını alırdı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Salât 204, 1/30
Senetler:
()
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, Tahiyyat
Öneri Formu
Hadis Id, No:
34896, MU000207
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ أَنَّهُ سَأَلَ ابْنَ شِهَابٍ وَنَافِعًا مَوْلَى ابْنِ عُمَرَ عَنْ رَجُلٍ دَخَلَ مَعَ الإِمَامِ فِى الصَّلاَةِ وَقَدْ سَبَقَهُ الإِمَامُ بِرَكْعَةٍ أَيَتَشَهَّدُ مَعَهُ فِى الرَّكْعَتَيْنِ وَالأَرْبَعِ وَإِنْ كَانَ ذَلِكَ لَهُ وِتْرًا فَقَالاَ لِيَتَشَهَّدْ مَعَهُ . قَالَ مَالِكٌ وَهُوَ الأَمْرُ عِنْدَنَا .
Tercemesi:
O bana, onun Malik’ten rivayet ettiğine göre (Mâlik), İbn Şihâb’a ve İbn Ömer’in azatlısı Nâfi‘e: İmam bir rekât kıldıktan sonra, namazda imama uyan bir kimsenin, ikinci rekâtın sonunda ve dördüncü rekâtın sonunda –kendisinin kıldığı rekât sayısı tek olmakla birlikte- teşehhüd okur mu, diye sordu. Her ikisi de, imamla birlikte teşehhüd okusun, dedi. Malik: bize göre de durum böyledir, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Salât 207, 1/30
Senetler:
()
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, imama uyanın yapması gerekenler
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَمْرِو بْنِ عَلْقَمَةَ عَنْ مَلِيحِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ السَّعْدِىِّ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّهُ قَالَ الَّذِى يَرْفَعُ رَأْسَهُ وَيَخْفِضُهُ قَبْلَ الإِمَامِ فَإِنَّمَا نَاصِيَتُهُ بِيَدِ شَيْطَانٍ . قال مالكٌ فيمَنْ سَهاَ فرفع رأسَهُ قبل الإمامِ في ركوعٍ أو سجودٍ إن السنّةَ في ذلك أنْ يَرجِعَ راكعاً أو سجداً وﻻينتظرُ الإمامَ و ذلك خطأٌ ممّنْ فعله لأنّ رسول الله صلّى الله عليه و سلّم قال إنما جُعِلَ الإمامُ لِيُئوْتَمَّ به فلا تختلفوا عليه وقال أبوا هريرة الذي يرفع رأسَه و يَخْفِضُهُ قبل الإمامِ إنما ناصيتُهُ بيدِ شيطانٍ.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
34897, MU000208
Hadis:
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَمْرِو بْنِ عَلْقَمَةَ عَنْ مَلِيحِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ السَّعْدِىِّ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّهُ قَالَ الَّذِى يَرْفَعُ رَأْسَهُ وَيَخْفِضُهُ قَبْلَ الإِمَامِ فَإِنَّمَا نَاصِيَتُهُ بِيَدِ شَيْطَانٍ . قال مالكٌ فيمَنْ سَهاَ فرفع رأسَهُ قبل الإمامِ في ركوعٍ أو سجودٍ إن السنّةَ في ذلك أنْ يَرجِعَ راكعاً أو سجداً وﻻينتظرُ الإمامَ و ذلك خطأٌ ممّنْ فعله لأنّ رسول الله صلّى الله عليه و سلّم قال إنما جُعِلَ الإمامُ لِيُئوْتَمَّ به فلا تختلفوا عليه وقال أبوا هريرة الذي يرفع رأسَه و يَخْفِضُهُ قبل الإمامِ إنما ناصيتُهُ بيدِ شيطانٍ.
Tercemesi:
Bize Yahya, ona Malik, ona Muhammed b. Amr b. Alkame, ona Muleyh b. Abdullah es-Sa‘dî’nin rivayet ettiğine göre Ebu Hureyre şöyle demiştir: İmamdan önce başını kaldıran ve başını eğen bir kimsenin alnı ancak şeytanın elinde demektir.
Malik, yanılarak rükû ya da sücûtta imamdan önce başını kaldıran kişi hakkında şöyle demiştir: Bu hususta sünnet, imamı beklemeksizin tekrar rükû ya da secde haline dönmesidir. Çünkü böyle bir işi kim yaparsa hata işlemiş olur. Zira Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz imam ancak kendisine uyulsun diye imam yapılmıştır. Dolayısıyla ona muhalefet etmeyiniz.”
Ebu Hureyre de şöyle demiştir: Başını imamdan önce kaldıran ve indiren kimsenin alnı ancak şeytanın elindedir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Salât 208, 1/31
Senetler:
()
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, imama uyanın yapması gerekenler
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنْ أَيُّوبَ بْنِ أَبِى تَمِيمَةَ السَّخْتِيَانِىِّ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ سِيرِينَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم انْصَرَفَ مِنَ اثْنَتَيْنِ فَقَالَ لَهُ ذُو الْيَدَيْنِ أَقَصُرَتِ الصَّلاَةُ أَمْ نَسِيتَ يَا رَسُولَ اللَّهِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَصَدَقَ ذُو الْيَدَيْنِ . فَقَالَ النَّاسُ نَعَمْ . فَقَامَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَصَلَّى رَكْعَتَيْنِ أُخْرَيَيْنِ ثُمَّ سَلَّمَ ثُمَّ كَبَّرَ فَسَجَدَ مِثْلَ سُجُودِهِ أَوْ أَطْوَلَ ثُمَّ رَفَعَ ثُمَّ كَبَّرَ فَسَجَدَ مِثْلَ سُجُودِهِ أَوْ أَطْوَلَ ثُمَّ رَفَعَ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
34898, MU000209
Hadis:
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنْ أَيُّوبَ بْنِ أَبِى تَمِيمَةَ السَّخْتِيَانِىِّ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ سِيرِينَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم انْصَرَفَ مِنَ اثْنَتَيْنِ فَقَالَ لَهُ ذُو الْيَدَيْنِ أَقَصُرَتِ الصَّلاَةُ أَمْ نَسِيتَ يَا رَسُولَ اللَّهِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَصَدَقَ ذُو الْيَدَيْنِ . فَقَالَ النَّاسُ نَعَمْ . فَقَامَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَصَلَّى رَكْعَتَيْنِ أُخْرَيَيْنِ ثُمَّ سَلَّمَ ثُمَّ كَبَّرَ فَسَجَدَ مِثْلَ سُجُودِهِ أَوْ أَطْوَلَ ثُمَّ رَفَعَ ثُمَّ كَبَّرَ فَسَجَدَ مِثْلَ سُجُودِهِ أَوْ أَطْوَلَ ثُمَّ رَفَعَ .
Tercemesi:
Bana Yahya, ona Malik, ona Eyyûb b. Ebu Temîme es-Sahtiyânî, ona Muhammed b. Sîrîn ona da Ebu Hureyre’nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) iki rekât namaz kılıp selam verdi. Zülyedeyn ona: Namaz kısaldı mı, yoksa sen mi unuttun, ey Allah’ın Rasulü, dedi. Rasulullah (sav): “Zülyedeyn doğru mu söylüyor?” buyurdu. Cemaat: Evet dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) kalkıp iki rekât daha namaz kıldıktan sonra selam verdi, sonra: “Allahu Ekber” deyip, o sücudu gibi ya da ondan daha uzun secdeye vardıktan sonra başını kaldırdı, sonra “Allahu Ekber” deyip önceki secdesi gibi ya da daha uzun secde yaptıktan sonra başını kaldırdı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Salât 209, 1/31
Senetler:
()
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, kaç rekat kıldığını unutmak
Namaz, Sehiv secdesi, yapılışı, yeri, zamanı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
34901, MU000212
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ وَعَنْ أَبِى سَلَمَةَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ مِثْلَ ذَلِكَ . قَالَ مَالِكٌ كُلُّ سَهْوٍ كَانَ نُقْصَانًا مِنَ الصَّلاَةِ فَإِنَّ سُجُودَهُ قَبْلَ السَّلاَمِ وَكُلُّ سَهْوٍ كَانَ زِيَادَةً فِى الصَّلاَةِ فَإِنَّ سُجُودَهُ بَعْدَ السَّلاَمِ .
Tercemesi:
O bana, ona Malik, ona İbn Şihâb, ona Said b. el-Müseyyeb ve Ebu Seleme b. Abdurrahman önceki hadisin aynısını rivayet etti.
Malik dedi ki: Namazda eksiklik türünden her bir yanılma dolayısıyla yapılacak sehiv secdesi selamdan önce yapılır. Yanılarak namaza yapılan her bir ilave sebebiyle sehiv secdesi selamdan sonra yapılır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Salât 212, 1/31
Senetler:
()
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, Sehiv secdesi, yapılışı, yeri, zamanı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
34903, MU000214
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ عُمَرَ بْنِ مُحَمَّدِ بْنِ زَيْدٍ عَنْ سَالِمِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ كَانَ يَقُولُ إِذَا شَكَّ أَحَدُكُمْ فِى صَلاَتِهِ فَلْيَتَوَخَّ الَّذِى يَظُنُّ أَنَّهُ نَسِىَ مِنْ صَلاَتِهِ فَلْيُصَلِّهِ ثُمَّ لِيَسْجُدْ سَجْدَتَىِ السَّهْوِ وَهُوَ جَالِسٌ .
Tercemesi:
O bana, ona Malik, ona Ömer b. Muhammed b. Zeyd, ona Salim b. Abdullah’ın rivayet ettiğine göre Abdullah b. Ömer de şöyle derdi: Biriniz namazında şüphe ederse iyice düşünerek namazının unuttuğu rekâtlarını ağır basan bir kanaat ile tayin etsin ve eksik bıraktığını kıldıktan sonra oturduğu yerde iki sehiv secdesi yapsın.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Salât 214, 1/32
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Ömer Salim b. Abdullah el-Adevî (Salim b. Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Ebu Hafs Ömer b. Muhammed el-Umeri (Ömer b. Muhammed b. Zeyd b. Abdullah b. Ömer b. Hattab)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, kaç rekat kıldığını unutmak
Namaz, Sehiv secdesi, yapılışı, yeri, zamanı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
34904, MU000215
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ عَفِيفِ بْنِ عَمْرٍو السَّهْمِىِّ عَنْ عَطَاءِ بْنِ يَسَارٍ أَنَّهُ قَالَ سَأَلْتُ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عَمْرِو بْنِ الْعَاصِ وَكَعْبَ الأَحْبَارِ عَنِ الَّذِى يَشُكُّ فِى صَلاَتِهِ فَلاَ يَدْرِى كَمْ صَلَّى أَثَلاَثًا أَمْ أَرْبَعًا فَكِلاَهُمَا قَالَ لِيُصَلِّى رَكْعَةً أُخْرَى ثُمَّ لِيَسْجُدْ سَجْدَتَيْنِ وَهُوَ جَالِسٌ .
Tercemesi:
O bana, ona Malik, ona Afif b. Amr es-Sehmî, ona Ata b. Yesâr’ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: Abdullah b. Amr b. el-Âs ile Ka‘b el-Ahbâr’a, namazında şüpheye düşerek üç rekât mı, yoksa dört rekât mı kıldığını bilemeyen kimsenin durumuna dair soru sordum. Her ikisi bana: Bir rekât daha kılsın, sonra oturduğu yerde iki secde yapsın, cevabını verdiler.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Salât 215, 1/32
Senetler:
()
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, Sehiv secdesi, yapılışı, yeri, zamanı
Namaz, yanılma