10265 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Küreyb, ona Muaviye; (T) Bize İshak, ona Cerir ve Ebu Muaviye; (T) Bize Eşec, ona İbn Fudayl; (T) Bize İbn Ebu Ömer, ona Süfyan, onların hepsine el-A'meş bu isnadla [ona İsmail b. Raca, ona EVs b. Dam'ac, ona da Ebu Mesud el-Ensarî, Rasullah'tan (sav)] hadisin aynısını nakletmiştir. ["Bir topluluğa aralarında Allah'ın Kitabını en iyi bilen kişi imam olur. Eğer (cemaat) Kur'an'ı aynı ölçüde biliyorsa, aralarında sünneti en iyi bilen imam olur. Sünnet bilgileri aynı düzeydeyse, daha önce hicret etmiş olan imamlığa layık olur. Eğer hicret zamanı açısından da eşitseler, bu sefer İslam'a girişi daha önce olan imam olsun. Bir kimse bir başkasının evinde ona imamlık yapmaz. Onun evinde, kendisi için ayrılmış özel yere de onun izni olmadan oturmaz."] Eşec'in rivayetinde hadiste geçen 'silmen (İslâma girme)' kelimesi yerine 'sinnen (yaşça)' kelimesi bulunmaktadır. (Bu durumda mana 'İslam'a daha önce giren' yerine, 'yaşça daha büyük olan' şeklinde olur.)
Bize İshak b. İbrahim el-Hanzalî, ona Abdülvehhab es-Sakafî, ona Halid el-Hazzâ, ona da Ebu Kılabe, Malik b. Huveyris'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: Bir arkadaşımla birlikte Nebi'nin (sav) yanına gitmiştik. Yanından ayrılmak istediğimizde bize: "Namaz vakti girince ezan okuyun, sonra kamet getirin ve yaşça daha büyük olanınız imamınız olsun" buyurdu.
Bana Ebu Tahir ve Harmele b. Yahya, onlara İbn Vehb, ona Yunus b. Yezid, ona İbn Şihab, ona Said b. Müseyyeb ve Ebu Seleme b. Abdurrahman b. Avf, onlara da Ebu Hureyre şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) sabah namazında, kıraati bitirdikten sonra tekbir alarak rükua gidip, rükudan başını kaldırdığı vakit “Semiallahu limen hamideh Rabbenâ ve leke’l hamd” der, ardından ayakta şöyle derdi: “Allah’ım, Velid b. Velid’i, Seleme b. Hişam’ı, Ayyaş b. Ebu Rabia’yı ve güçsüz kalmış müminleri kurtar. Allah’ım, Mudar üzerindeki baskını alabildiğine artır ve bu yıllarını onlar aleyhine Yusuf’un (kıtlık) yılları gibi kıl. Allah’ım Lihyân’a, Ri‘l’e, Zekvân’a ve Allah’a ve Rasulü’ne isyan eden Usayya’ya lanet et.” Sonra bize ulaştığına göre Hz. Peygamber (sav) “Onların tevbelerini kabul etmek veya zulümleri yüzünden onlara azap vermek konusunda sana bir şey düşmez.” [Ali İmrân, 128] ayeti inince bundan vazgeçti."
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Amr en-Nakıd, o ikisine İbn Uyeyne, ona ez-Zührî, ona Said b. el-Müseyyeb, ona da Ebu Hureyre, bu hadisi Hz. Peygamber'den (sav); "Onların (bu) yıllarını Yusuf’un (as) yılları gibi (kıtlık) gibi yap." cümlesine kadar rivayet etti. Ancak (ravi, bu rivayette) hadisin bundan sonrasını zikretmemiştir.
Bize Muhammed b. Mihran er-Râzî, ona Velid b. Müslim, ona el-Evzâ'î, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona da Ebu Seleme, Ebu Hureyre'nin söyle dediğini rivayet etmiştir: Nebi (sav) bir ay boyunca namaz kılarken rükûdan sonra; 'semiallahu limen hamideh (Allah, kendisine hamd edenleri işitir)' dedikten sonra kunut yaptı. Kunutunda da şöyle diyordu: "Allah'ım, Velid b. Velid'i kurtar. Allah'ım, Seleme b. Hişam'ı kurtar. Allah'ım, Ayyaş b. Ebu Rabia'yı kurtar. Allah'ım, mustaz'af (ezilen, hor görülen) müminleri kurtar. Allah'ım, Mudar kabilesi üzerindeki baskını şiddetlendir. Allah'ım, Onların (bu) yıllarını Yusuf’un (as) yılları gibi (kıtlık) gibi yap." Ebu Hureyre şöyle demiştir: Daha sonra Rasulullah'ın (sav) artık bu duayı (beddua etmeyi) terk ettiğini gördüm. Ben de, 'Resûlullah’ın artık onlar için dua etmeyi (bedduayı) bıraktığını düşünüyorum.' dedim. Bunun üzerine) Birisi: 'Hepsinin göçüp gittikleri görmüyor musun?' dedi.
Bize Amr en-Nakıd ve Züheyr b. Harb, o ikisine İsmail, ona da Eyyüb, Muhammed'in (b. Sîrîn) şöyle dediğini rivayet etmiştir: Enes'e, 'Rasulullah (sav), sabah namazında hiç kunût yaptı mı?' diye sordu. 'Evet. Kısa bir süre, rükûdan sonra (kunût yaptı).' cevabını verdi.
Bize Ubeydullah b. Muaz el-Anberî, Ebu Küreyb, İshak b. İbrahim ve Muhammed b. Abdüla'lâ –hadis İbn Muaz'ın lafızlarıyla nakledilmiştir-, onlara el-Mu'temir b. Süleyman, ona babası (Süleyman b. Tarhan), ona da Ebu Miclez, Enes b. Malik'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav), bir ay boyunca sabah namazlarında rükûdan sonra kunût yaptı; Ri'l ve Zekvân'a beddua etti. Bunu yaparken 'Usayye, Allah'a ve Rasulü'ne isyan etti' buyuruyordu."
Bize İbn Ebu Ömer, ona Süfyan, ona da Asım'ın rivayet ettiğine göre Enes şöyle demiştir: "Rasulullah'ın (sav) Bi'ru Maûne gününde şehit edilen yetmiş kişiye üzüldüğü kadar herhangi bir seriyye için üzüldüğünü görmedim. Bunlara Kurrâ denilirdi. Allah Rasulü (sav) bir ay boyunca onları öldürenlere beddua etti."
Bize Amr en-Nakıd, ona Esved b. Âmir, ona Şu'be, ona da Katade, Enes b. Malik'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Nebi (sav) bir ay boyunca kunut yaptı; Ri'l, Zekvân ve Allah'a ile Rasulü'ne isyan eden Usayya kabilelerine lanet okudu."