حَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أُتِىَ بِلَبَنٍ قَدْ شِيبَ بِمَاءٍ مِنَ الْبِئْرِ وَعَنْ يَمِينِهِ أَعْرَابِىٌّ وَعَنْ يَسَارِهِ أَبُو بَكْرٍ الصِّدِّيقُ فَشَرِبَ ثُمَّ أَعْطَى الأَعْرَابِىَّ وَقَالَ الأَيْمَنَ فَالأَيْمَنَ.
Bize İbn Şihab, ona da Enes b. Malik (ra)şunu nakletmiştir: Rasululla'a (sav) içine kuyu suyu karıştırılmış süt getirildi. Sağında bir bedevi, solunda da Ebu Bekir oturuyordu. Rasulullah (sav) sütü (önce kendisi) içti, sonra bedeviye verdi ve “(Her zaman) sıra sağdan başlar ve sağdan devam eder” buyurdu.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
38614, MU001690
Hadis:
حَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أُتِىَ بِلَبَنٍ قَدْ شِيبَ بِمَاءٍ مِنَ الْبِئْرِ وَعَنْ يَمِينِهِ أَعْرَابِىٌّ وَعَنْ يَسَارِهِ أَبُو بَكْرٍ الصِّدِّيقُ فَشَرِبَ ثُمَّ أَعْطَى الأَعْرَابِىَّ وَقَالَ الأَيْمَنَ فَالأَيْمَنَ.
Tercemesi:
Bize İbn Şihab, ona da Enes b. Malik (ra)şunu nakletmiştir: Rasululla'a (sav) içine kuyu suyu karıştırılmış süt getirildi. Sağında bir bedevi, solunda da Ebu Bekir oturuyordu. Rasulullah (sav) sütü (önce kendisi) içti, sonra bedeviye verdi ve “(Her zaman) sıra sağdan başlar ve sağdan devam eder” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Sıfatü'n-Nebî 1690, 1/363
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
3. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
Konular:
Adab, misafirlik adabı
Adab, yeme - içme adabı
Sağ El, sağdan başlamak
Bana Malik, ona Vehb. b. Keysân, ona da Cabir b. Abdullah (r.anhuma) şöyle demiştir:
Rasulullah (sav) sahil tarafına, benim de içinde bulunduğum, üç yüz kişilik bir askerî kuvvet gönderip başlarına da Ebu Ubeyde b. Cerrâh'ı kumandan tayin etti. Biz yola çıktık ve bir süre yol aldıktan sonra azığımız tükendi. Bunun üzerine Ebu Ubeyde müfrezenin bütün azıklarının bir araya getirilmesini emretti. Tamamı iki azık torbası kadar hurma idi. Ebu Ubeyde, bitinceye kadar, her gün bize o azıktan azar azar veriyordu. Artık her birimize günde birer hurmadan başka bir şey düşmüyordu. (Râvi Vehb der ki:) Ben Câbir'e “günde bir hurma sizin beslenmenize yeter mi?” dedim. Câbir de şu cevabı verdi: Bu bir hurma da tükenince onun yokluğunun acısını da tattık. Sonra deniz sahiline ulaştık, bir de baktık ki, küçük dağ gibi büyük bir balık duruyor. Müfreze on sekiz gün boyunca bu balığın etinden yedi. Sonra Ebû Ubeyde balığın iki kaburga kemiğinin yukarı dikilerek (köprü gibi) çatılmasını emretti. Ardından bir deve hazırlanarak sürülmesini emretti, deve bu iki kaburga kemiğine değmeden, altından geçti.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
38621, MU001697
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ وَهْبِ بْنِ كَيْسَانَ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ أَنَّهُ قَالَ بَعَثَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بَعْثًا قِبَلَ السَّاحِلِ فَأَمَّرَ عَلَيْهِمْ أَبَا عُبَيْدَةَ بْنَ الْجَرَّاحِ وَهُمْ ثَلاَثُمِائَةٍ . قَالَ وَأَنَا فِيهِمْ قَالَ فَخَرَجْنَا حَتَّى إِذَا كُنَّا بِبَعْضِ الطَّرِيقِ فَنِىَ الزَّادُ فَأَمَرَ أَبُو عُبَيْدَةَ بِأَزْوَادِ ذَلِكَ الْجَيْشِ فَجُمِعَ ذَلِكَ كُلُّهُ فَكَانَ مِزْوَدَىْ تَمْرٍ قَالَ فَكَانَ يُقَوِّتُنَاهُ كُلَّ يَوْمٍ قَلِيلاً قَلِيلاً حَتَّى فَنِىَ وَلَمْ تُصِبْنَا إِلاَّ تَمْرَةٌ تَمْرَةٌ فَقُلْتُ وَمَا تُغْنِى تَمْرَةٌ فَقَالَ لَقَدْ وَجَدْنَا فَقْدَهَا حِينَ فَنِيَتْ قَالَ ثُمَّ انْتَهَيْنَا إِلَى الْبَحْرِ فَإِذَا حُوتٌ مِثْلُ الظَّرِبِ فَأَكَلَ مِنْهُ ذَلِكَ الْجَيْشُ ثَمَانِىَ عَشْرَةَ لَيْلَةً ثُمَّ أَمَرَ أَبُو عُبَيْدَةَ بِضِلَعَيْنِ مِنْ أَضْلاَعِهِ فَنُصِبَا ثُمَّ أَمَرَ بِرَاحِلَةٍ فَرُحِلَتْ ثُمَّ مَرَّتْ تَحْتَهُمَا وَلَمْ تُصِبْهُمَا قال مالك الظَرِبُ الجُبَيل.
Tercemesi:
Bana Malik, ona Vehb. b. Keysân, ona da Cabir b. Abdullah (r.anhuma) şöyle demiştir:
Rasulullah (sav) sahil tarafına, benim de içinde bulunduğum, üç yüz kişilik bir askerî kuvvet gönderip başlarına da Ebu Ubeyde b. Cerrâh'ı kumandan tayin etti. Biz yola çıktık ve bir süre yol aldıktan sonra azığımız tükendi. Bunun üzerine Ebu Ubeyde müfrezenin bütün azıklarının bir araya getirilmesini emretti. Tamamı iki azık torbası kadar hurma idi. Ebu Ubeyde, bitinceye kadar, her gün bize o azıktan azar azar veriyordu. Artık her birimize günde birer hurmadan başka bir şey düşmüyordu. (Râvi Vehb der ki:) Ben Câbir'e “günde bir hurma sizin beslenmenize yeter mi?” dedim. Câbir de şu cevabı verdi: Bu bir hurma da tükenince onun yokluğunun acısını da tattık. Sonra deniz sahiline ulaştık, bir de baktık ki, küçük dağ gibi büyük bir balık duruyor. Müfreze on sekiz gün boyunca bu balığın etinden yedi. Sonra Ebû Ubeyde balığın iki kaburga kemiğinin yukarı dikilerek (köprü gibi) çatılmasını emretti. Ardından bir deve hazırlanarak sürülmesini emretti, deve bu iki kaburga kemiğine değmeden, altından geçti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Sıfatü'n-Nebî 1697, 1/364
Senetler:
()
Konular:
Avlanma, deniz avları
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ أَبِى الزِّنَادِ عَنِ الأَعْرَجِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ طَعَامُ الاِثْنَيْنِ كَافِى الثَّلاَثَةِ وَطَعَامُ الثَّلاَثَةِ كَافِى الأَرْبَعَةِ.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
38617, MU001693
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ أَبِى الزِّنَادِ عَنِ الأَعْرَجِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ طَعَامُ الاِثْنَيْنِ كَافِى الثَّلاَثَةِ وَطَعَامُ الثَّلاَثَةِ كَافِى الأَرْبَعَةِ.
Tercemesi:
Bize Ebü’z-Zinad, ona el-A’rac, ona Ebu Hüreyre Rasul-i Ekrem’in (sav) “İki kişinin yiyeceği, üç kişiye, üç kişinin yiyeceği de dört kişiye yeter” dediğini rivayet etti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Sıfatü'n-Nebî 1693, 1/364
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Davud A'rec Abdurrahman b. Hürmüz (Abdurrahman b. Hürmüz)
3. Ebu Zinad Abdullah b. Zekvan el-Kuraşi (Abdullah b. Zekvan)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
Konular:
Adab, yeme - içme adabı
Bereket, yemeğin bereketi / bereketlenmesi
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ أَبِى نُعَيْمٍ وَهْبِ بْنِ كَيْسَانَ قَالَ أُتِىَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِطَعَامٍ وَمَعَهُ رَبِيبُهُ عُمَرُ بْنُ أَبِى سَلَمَةَ فَقَالَ لَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم سَمِّ اللَّهَ وَكُلْ مِمَّا يَلِيكَ.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
38630, MU001706
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ أَبِى نُعَيْمٍ وَهْبِ بْنِ كَيْسَانَ قَالَ أُتِىَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِطَعَامٍ وَمَعَهُ رَبِيبُهُ عُمَرُ بْنُ أَبِى سَلَمَةَ فَقَالَ لَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم سَمِّ اللَّهَ وَكُلْ مِمَّا يَلِيكَ.
Tercemesi:
Bize Ebu Nuaym Vehb b. Keysan’ın şöyle anlattığını rivayet etti: Rasulullah’a (sav) bir yemek getirildi. Efendimizin (sav) yanında hanımı (Ümmü Seleme’nin önceki eşi) Ebu Seleme’nin oğlu Ömer b. Seleme vardı. Rasulullah (sav) ona “Besmele çek ve önünden ye” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Sıfatü'n-Nebî 1706, 1/366
Senetler:
1. Ebu Nuaym Vehb b. Keysan el-Kuraşi (Vehb b. Keysan b. Ebu Muğis)
2. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
Konular:
Adab, yeme - içme adabı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
38624, MU001700
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ أَنَّهُ بَلَغَهُ أَنَّ عِيسَى ابْنَ مَرْيَمَ كَانَ يَقُولُ يَا بَنِى إِسْرَائِيلَ عَلَيْكُمْ بِالْمَاءِ الْقَرَاحِ وَالْبَقْلِ الْبَرِّىِّ وَخُبْزِ الشَّعِيرِ وَإِيَّاكُمْ وَخُبْزَ الْبُرِّ فَإِنَّكُمْ لَنْ تَقُومُوا بِشُكْرِهِ .
Tercemesi:
Malik'e şöyle rivayet olundu: Meryem'in oğlu îsa (a.s.) şöyle derdi: "Ey israil oğulları! Saf su için, karada biten yeşil sebzeleri ve arpa ekmeğini yiyin. Buğday ekmeğinden sakının. Çünkü siz onun şükrünü yerine getiremezsiniz."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Sıfatü'n-Nebî 1700, 1/365
Senetler:
()
Konular:
Günah, İsrailoğullarının günahları
Önceki ümmetler, İsrailoğullarının İtaatsizlikleri
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ أَنَّهُ بَلَغَهُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم دَخَلَ الْمَسْجِدَ فَوَجَدَ فِيهِ أَبَا بَكْرٍ الصِّدِّيقَ وَعُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ فَسَأَلَهُمَا فَقَالاَ أَخْرَجَنَا الْجُوعُ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَأَنَا أَخْرَجَنِى الْجُوعُ. فَذَهَبُوا إِلَى أَبِى الْهَيْثَمِ بْنِ التَّيِّهَانِ الأَنْصَارِىِّ فَأَمَرَ لَهُمْ بِشَعِيرٍ عِنْدَهُ يُعْمَلُ وَقَامَ يَذْبَحُ لَهُمْ شَاةً فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم نَكِّبْ عَنْ ذَاتِ الدَّرِّ. فَذَبَحَ لَهُمْ شَاةً وَاسْتَعْذَبَ لَهُمْ مَاءً فَعُلِّقَ فِى نَخْلَةٍ ثُمَّ أُتُوا بِذَلِكَ الطَّعَامِ فَأَكَلُوا مِنْهُ وَشَرِبُوا مِنْ ذَلِكَ الْمَاءِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لَتُسْئَلُنَّ عَنْ نَعِيمِ هَذَا الْيَوْمِ.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
38625, MU001701
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ أَنَّهُ بَلَغَهُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم دَخَلَ الْمَسْجِدَ فَوَجَدَ فِيهِ أَبَا بَكْرٍ الصِّدِّيقَ وَعُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ فَسَأَلَهُمَا فَقَالاَ أَخْرَجَنَا الْجُوعُ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَأَنَا أَخْرَجَنِى الْجُوعُ. فَذَهَبُوا إِلَى أَبِى الْهَيْثَمِ بْنِ التَّيِّهَانِ الأَنْصَارِىِّ فَأَمَرَ لَهُمْ بِشَعِيرٍ عِنْدَهُ يُعْمَلُ وَقَامَ يَذْبَحُ لَهُمْ شَاةً فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم نَكِّبْ عَنْ ذَاتِ الدَّرِّ. فَذَبَحَ لَهُمْ شَاةً وَاسْتَعْذَبَ لَهُمْ مَاءً فَعُلِّقَ فِى نَخْلَةٍ ثُمَّ أُتُوا بِذَلِكَ الطَّعَامِ فَأَكَلُوا مِنْهُ وَشَرِبُوا مِنْ ذَلِكَ الْمَاءِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لَتُسْئَلُنَّ عَنْ نَعِيمِ هَذَا الْيَوْمِ.
Tercemesi:
İmam Malik'e şöyle rivayet olundu: Resûlullah (s,a.v.) mescide girdi, orada Ebû Bekir es-Sıddık ile Ömer b. el-Hattab'ı buldu ve onlara (neden mescidde bulunduklarım) sordu. Onlar da şöyle cevap verdiler;
"Bizi açlık (dışarı) çıkardı." Bunun üzerine Resûlullah (s.av):
"Beni de açlık (dışarı) çıkardı." buyurdu. Birlikte Ebû El-Heysem b. et-Tayyihan el-Eıısârî'nin evine gittiler. O da evde yapılmış arpa ekmeğinin onlara getirilmesini emretti ve misafirleri için bir koyun kesmeye kalkınca Resûlullah (s.a.v.):
"Sütlü koyunu kesme" buyurdu ve bir koyun kesti. Onlara tatlı su getirdi ve bir hurma ağacına asıldı. Sonra bu yiyeceği getirdiler ve ondan yediler ve bu sudan içtiler. Bunun üzerine Resûlullah (s.a.v.): "Bu gün yediğiniz bu nimetten mutlaka sorulursunuz, yediğinizin şükrünü eda edin" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Sıfatü'n-Nebî 1701, 1/365
Senetler:
()
Konular:
Geçim, Hz. Peygamber'in geçim sıkıntısı
Sahabe, çektikleri sıkıntılar, yiyecek sıkıntısı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
38628, MU001704
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ دِينَارٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ أَنَّهُ قَالَ سُئِلَ عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ عَنِ الْجَرَادِ فَقَالَ وَدِدْتُ أَنَّ عِنْدِى قَفْعَةً نَأْكُلُ مِنْهُ .
Tercemesi:
Abdullah b. Ömer der ki: Ömer b. el-Hattab'a çekirgenin helal olup olmadığı soruldu. Bunun üzerine o da:
"Ondan yanımda bir küfe dolusu olsa da yesem." diye cevap verdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Sıfatü'n-Nebî 1704, 1/365
Senetler:
()
Konular:
Sahabe, çektikleri sıkıntılar, yiyecek sıkıntısı
Yiyecekler, Çekirgenin yenilmesi