وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ نَافِعٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ أَنَّ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ رَأَى حُلَّةً سِيَرَاءَ تُبَاعُ عِنْدَ بَابِ الْمَسْجِدِ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ لَوِ اشْتَرَيْتَ هَذِهِ الْحُلَّةَ فَلَبِسْتَهَا يَوْمَ الْجُمُعَةِ وَلِلْوَفْدِ إِذَا قَدِمُوا عَلَيْكَ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِنَّمَا يَلْبَسُ هَذِهِ مَنْ لاَ خَلاَقَ لَهُ فِى الآخِرَةِ. ثُمَّ جَاءَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مِنْهَا حُلَلٌ فَأَعْطَى عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ مِنْهَا حُلَّةً فَقَالَ عُمَرُ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَكَسَوْتَنِيهَا وَقَدْ قُلْتَ فِى حُلَّةِ عُطَارِدٍ مَا قُلْتَ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لَمْ أَكْسُكَهَا لِتَلْبَسَهَا. فَكَسَاهَا عُمَرُ أَخًا لَهُ مُشْرِكًا بِمَكَّةَ .
Bana Mâlik'ten, ona Nafi’den, Abdullah b. Ömer’in şöyle anlattığı rivayet edilmiştir: Ömer b. el-Hattab, mescidin kapısında saf ipekten yapılmış bir elbise görünce “Ya Rasulullah! Keşke bu elbiseyi satın alsan da cuma günleri ve yanına elçiler geldiği zaman giysen” dedi. Rasulullah da “Bunu ancak ahirette nasibi olmayan giyer” buyurdu. Daha sonra Rasulullah’a (sav) bu elbiselerden gelince, Ömer b. Hattab’a bir elbise verdi. Hz. Ömer (ra) “Ya Rasulallah! Onu bana gönderdin. Halbuki sen Utarid’in elbisesi hakkında neler söylemiştin!” deyince Rasulullah “Onu sana giymen için vermedim” dedi. Hz. Ömer (ra) de bu elbiseyi Mekke'deki müşrik kardeşine verdi.
Açıklama: "Siyerâ" ipekli bir giysi türüdür. Sîbeveyh, siyerâ kelimesini saf ipek olarak şerh etmiştir. Dolayısıyla hulletün siyerâ ibaresi ile saf ipekten elbise kastedilmektedir. (Bk. İbnü'l-Esîr, en-Nihâye, II, 433)
Öneri Formu
Hadis Id, No:
38596, MU001672
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ نَافِعٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ أَنَّ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ رَأَى حُلَّةً سِيَرَاءَ تُبَاعُ عِنْدَ بَابِ الْمَسْجِدِ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ لَوِ اشْتَرَيْتَ هَذِهِ الْحُلَّةَ فَلَبِسْتَهَا يَوْمَ الْجُمُعَةِ وَلِلْوَفْدِ إِذَا قَدِمُوا عَلَيْكَ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِنَّمَا يَلْبَسُ هَذِهِ مَنْ لاَ خَلاَقَ لَهُ فِى الآخِرَةِ. ثُمَّ جَاءَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مِنْهَا حُلَلٌ فَأَعْطَى عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ مِنْهَا حُلَّةً فَقَالَ عُمَرُ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَكَسَوْتَنِيهَا وَقَدْ قُلْتَ فِى حُلَّةِ عُطَارِدٍ مَا قُلْتَ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لَمْ أَكْسُكَهَا لِتَلْبَسَهَا. فَكَسَاهَا عُمَرُ أَخًا لَهُ مُشْرِكًا بِمَكَّةَ .
Tercemesi:
Bana Mâlik'ten, ona Nafi’den, Abdullah b. Ömer’in şöyle anlattığı rivayet edilmiştir: Ömer b. el-Hattab, mescidin kapısında saf ipekten yapılmış bir elbise görünce “Ya Rasulullah! Keşke bu elbiseyi satın alsan da cuma günleri ve yanına elçiler geldiği zaman giysen” dedi. Rasulullah da “Bunu ancak ahirette nasibi olmayan giyer” buyurdu. Daha sonra Rasulullah’a (sav) bu elbiselerden gelince, Ömer b. Hattab’a bir elbise verdi. Hz. Ömer (ra) “Ya Rasulallah! Onu bana gönderdin. Halbuki sen Utarid’in elbisesi hakkında neler söylemiştin!” deyince Rasulullah “Onu sana giymen için vermedim” dedi. Hz. Ömer (ra) de bu elbiseyi Mekke'deki müşrik kardeşine verdi.
Açıklama:
"Siyerâ" ipekli bir giysi türüdür. Sîbeveyh, siyerâ kelimesini saf ipek olarak şerh etmiştir. Dolayısıyla hulletün siyerâ ibaresi ile saf ipekten elbise kastedilmektedir. (Bk. İbnü'l-Esîr, en-Nihâye, II, 433)
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Libâs 1672, 1/360
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
Konular:
Hediye, hediyeleşmek muhabbeti artırır
KTB, HEDİYELEŞMEK
KTB, LİBAS, GİYİM-KUŞAM
وَحَدَّثَنِى مَالِكٌ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ زَوْجِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهَا كَسَتْ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ الزُّبَيْرِ مِطْرَفَ خَزٍّ كَانَتْ عَائِشَةُ تَلْبَسُهُ .
Açıklama: Hadiste geçen "Mıtraf" kelimesi, "iki tarafı nakışlı ipek karışımlı bir elbise" şeklinde tanımlanmıştır. Rivayet, som ipekten yapılmayan ipek karışımlı kumaşlardan yapılmış elbiseleri erkeklerin giyebileceğine delil sayılmıştır. (Zürkanî, Şerhu'z-Zürkânî alâ Muvattai'l-İmâm Malik, 1. bsk. thk. Taha Abdurraûf Sa'd, Kahire, 2003, IV, 426).
Öneri Formu
Hadis Id, No:
38583, MU001659
Hadis:
وَحَدَّثَنِى مَالِكٌ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ زَوْجِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهَا كَسَتْ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ الزُّبَيْرِ مِطْرَفَ خَزٍّ كَانَتْ عَائِشَةُ تَلْبَسُهُ .
Tercemesi:
Bize Malik, ona Hişam b. Urve, ona da babasının bildirdiğine göre, Peygamberimiz (sav)'in eşi "Hz. Aişe (ra), kendi giydiği Mıtraf adlı ipek ve yün karışımı çizgili elbisesini Abdullah b. Zübeyr'e giydirmiştir."
Açıklama:
Hadiste geçen "Mıtraf" kelimesi, "iki tarafı nakışlı ipek karışımlı bir elbise" şeklinde tanımlanmıştır. Rivayet, som ipekten yapılmayan ipek karışımlı kumaşlardan yapılmış elbiseleri erkeklerin giyebileceğine delil sayılmıştır. (Zürkanî, Şerhu'z-Zürkânî alâ Muvattai'l-İmâm Malik, 1. bsk. thk. Taha Abdurraûf Sa'd, Kahire, 2003, IV, 426).
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Libâs 1659, 1/359
Senetler:
()
Konular:
KTB, LİBAS, GİYİM-KUŞAM
Açıklama: صَوَاحِبَ الْحُجَرِ bu ifadeden maksat: 1-peygamberin kendi eşleridir. 2- ikinci olarak diğer Müslüman kadınlardır. Zürkani, Şerhu Zürkani, Kahire, 2003, 4/429.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
38586, MU001662
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَامَ مِنَ اللَّيْلِ فَنَظَرَ فِى أُفُقِ السَّمَاءِ فَقَالَ مَاذَا فُتِحَ اللَّيْلَةَ مِنَ الْخَزَائِنِ وَمَاذَا وَقَعَ مِنَ الْفِتَنِ كَمْ مِنْ كَاسِيَةٍ فِى الدُّنْيَا عَارِيَةٌ يَوْمَ الْقِيَامَةِ أَيْقِظُوا صَوَاحِبَ الْحُجَرِ.
Tercemesi:
Bize Malik, ona Yahya b. Said, ona da İbn Şihab şöyle rivayet etmiştir:
'Rasulullah (sav) bir gece kalktı ve ufuklara baktı sonra şöyle buyurdu: "Bu gece nice hazineler açıldı, ne kadar fitneler meydana geldi. Dünyada nice giyinik kadınlar var ki, âhirette çıplaktırlar!.. Hane (hücre) sahipleri kadınları namaza kaldırınız."
Açıklama:
صَوَاحِبَ الْحُجَرِ bu ifadeden maksat: 1-peygamberin kendi eşleridir. 2- ikinci olarak diğer Müslüman kadınlardır. Zürkani, Şerhu Zürkani, Kahire, 2003, 4/429.
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Libâs 1662, 1/359
Senetler:
1. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
2. Ebu Said Yahyâ b. Saîd el-Ensârî (Yahyâ b. Saîd b. Kays b. Amr)
Konular:
KTB, LİBAS, GİYİM-KUŞAM
Namaz, Teheccüt namazı
Tesettür, çıplaklıktan sakınma
Tesettür, dünyada giyinik ahirette çıplak olanlar
Tesettür, örtünme ile ilgili uyarılar
Açıklama: Dilcilere göre ise Hz. Peygamber (sav) kişinin bedenini bir parça kumaşla sarmasını, bir tarafını kaldırmadan elini çıkaracak yer bırakmamasını yasak etti.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
38602, MU001678
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ أَبِى الزُّبَيْرِ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ السَّلَمِىِّ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم نَهَى أَنْ يَأْكُلَ الرَّجُلُ بِشِمَالِهِ أَوْ يَمْشِىَ فِى نَعْلٍ وَاحِدَةٍ وَأَنْ يَشْتَمِلَ الصَّمَّاءَ وَأَنْ يَحْتَبِىَ فِى ثَوْبٍ وَاحِدٍ كَاشِفًا عَنْ فَرْجِهِ .
Tercemesi:
Bize Malik, ona Ebü’z-Zübeyr, Cabir b. Abdullah es-Selemî’nin şöyle anlattığını rivayet etti: Rasulullah (sav) bir kişinin sol elle yemek yemesini veya (bir ayağı yalın, diğer ayağına) bir tek ayakkabı giyerek yürümesini, bir parça kumaşa bürünmesini sonra onun bir tarafını kaldırıp omuzuna atarak avret yerinin açılmasını ve kabaları üzerine oturup bacaklarını dikerek ellerini önden bağlamasını ve avret yerini açmasını yasak etti.
Açıklama:
Dilcilere göre ise Hz. Peygamber (sav) kişinin bedenini bir parça kumaşla sarmasını, bir tarafını kaldırmadan elini çıkaracak yer bırakmamasını yasak etti.
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Sıfatü'n-Nebî 1678, 1/362
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Zübeyr Muhammed b. Müslim el-Kuraşi (Muhammed b. Müslim b. Tedrus)
3. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
Konular:
Adab, yeme - içme adabı
KTB, LİBAS, GİYİM-KUŞAM
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ عَلْقَمَةَ بْنِ أَبِى عَلْقَمَةَ عَنْ أُمِّهِ أَنَّهَا قَالَتْ دَخَلَتْ حَفْصَةُ بِنْتُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَلَى عَائِشَةَ زَوْجِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَعَلَى حَفْصَةَ خِمَارٌ رَقِيقٌ فَشَقَّتْهُ عَائِشَةُ وَكَسَتْهَا خِمَارًا كَثِيفًا .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
38584, MU001660
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ عَلْقَمَةَ بْنِ أَبِى عَلْقَمَةَ عَنْ أُمِّهِ أَنَّهَا قَالَتْ دَخَلَتْ حَفْصَةُ بِنْتُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَلَى عَائِشَةَ زَوْجِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَعَلَى حَفْصَةَ خِمَارٌ رَقِيقٌ فَشَقَّتْهُ عَائِشَةُ وَكَسَتْهَا خِمَارًا كَثِيفًا .
Tercemesi:
Bize Malik, ona Alkame b. Ebu Alkame el-Medeni, ona annesi Ümmü Alkame Mercane el-Medeniyye şöyle rivayet etmiştir:
"Hafsa bt. Abdurrahman, ince bir baş örtüsüyle Peygamber'in (sav) hanımı Hz. Aişe'nin (r.anha) yanına girince, Aişe (r.anha) ince baş örtüyü yırtıp Hafsa'ya kalın bir baş örtüsü giydirdi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Libâs 1660, 1/359
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ümmü Alkame Mercane el-Medeniyye (Mercane)
3. Alkame b. Ebu Alkame el-Medeni (Alkame b. Bilal)
Konular:
KTB, LİBAS, GİYİM-KUŞAM
Tesettür,
Tesettür, genç kızın, kadının başörtüsü
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ زَيْدِ بْنِ أَسْلَمَ عَنِ ابْنِ بُجَيْدٍ الأَنْصَارِىِّ ثُمَّ الْحَارِثِىِّ عَنْ جَدَّتِهِ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ رُدُّوا الْمِسْكِينَ وَلَوْ بِظِلْفٍ مُحْرَقٍ.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
38605, MU001681
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ زَيْدِ بْنِ أَسْلَمَ عَنِ ابْنِ بُجَيْدٍ الأَنْصَارِىِّ ثُمَّ الْحَارِثِىِّ عَنْ جَدَّتِهِ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ رُدُّوا الْمِسْكِينَ وَلَوْ بِظِلْفٍ مُحْرَقٍ.
Tercemesi:
Bize Malik, ona Zeyd b. Eslem, ona İbn Büceyd el-Ensarî el-Harisî,ona da nenesinin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: Yanmış (koyun ve sığır) tırnağı bile olsa yoksula veriniz.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Sıfatü'n-Nebî 1681, 1/362
Senetler:
()
Konular:
Sadaka, paylaşmaya teşvik
Sadaka, tasadduk, açları doyurmak
حَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ أَبِى الزِّنَادِ عَنِ الأَعْرَجِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَأْكُلُ الْمُسْلِمُ فِى مِعًى وَاحِدٍ وَالْكَافِرُ يَأْكُلُ فِى سَبْعَةِ أَمْعَاءٍ.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
38606, MU001682
Hadis:
حَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ أَبِى الزِّنَادِ عَنِ الأَعْرَجِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَأْكُلُ الْمُسْلِمُ فِى مِعًى وَاحِدٍ وَالْكَافِرُ يَأْكُلُ فِى سَبْعَةِ أَمْعَاءٍ.
Tercemesi:
Bana Ebü’z-Zünâd, ona el-A’rac, ona Ebu Hüreyre Rasullah’ın (sav) “Müslüman tek bir mideye, kâfir ise yedi bağırsağına yer” dediğini rivayet etti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Sıfatü'n-Nebî 1682, 1/362
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Davud A'rec Abdurrahman b. Hürmüz (Abdurrahman b. Hürmüz)
3. Ebu Zinad Abdullah b. Zekvan el-Kuraşi (Abdullah b. Zekvan)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
Konular:
Adab, yeme - içme adabı
Müslüman, vasıfları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
38609, MU001685
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ أَيُّوبَ بْنِ حَبِيبٍ مَوْلَى سَعْدِ بْنِ أَبِى وَقَّاصٍ عَنْ أَبِى الْمُثَنَّى الْجُهَنِىِّ أَنَّهُ قَالَ كُنْتُ عِنْدَ مَرْوَانَ بْنِ الْحَكَمِ فَدَخَلَ عَلَيْهِ أَبُو سَعِيدٍ الْخُدْرِىُّ فَقَالَ لَهُ مَرْوَانُ بْنُ الْحَكَمِ أَسَمِعْتَ مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ نَهَى عَنِ النَّفْخِ فِى الشَّرَابِ فَقَالَ لَهُ أَبُو سَعِيدٍ نَعَمْ فَقَالَ لَهُ رَجُلٌ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّى لاَ أَرْوَى مِنْ نَفَسٍ وَاحِدٍ . فَقَالَ لَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَبِنِ الْقَدَحَ عَنْ فِيكَ ثُمَّ تَنَفَّسْ. قَالَ فَإِنِّى أَرَى الْقَذَاةَ فِيهِ . قَالَ فَأَهْرِقْهَا.
Tercemesi:
Bana Said b. Ebu Vakkas’ın azadlısı Eyyub b. Habib, Ebü’l-Müsenna el-Cühenî’nin şöyle anlattığını rivayet etti: Mervan b. Hakem’in yanında bulunduğum bir sırada içeri Ebu Said el-Hudrî girdi. Mervan O’na “Rasulullah’ın (sav) içeceğe üfürmeyi yasak ettiğini duydun mu?” diye sordu. Ebu Said ona şöyle cevap verdi: “Evet. Bir adam Rasul-i Ekrem’e (sav) Yâ Rasulullah! Ben bir nefeste içersem suya kanamıyorum” deyince Hz. Peygamber (sav) ona “Bardağı ağzından uzaklaştır, sonra nefes al” buyurdu. Adam dedi ki “(Bardağın) içinde çöp benzeri bir şey görürsem (ne yapayım)?” Resûlullah (sav) “Onu akıt” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Sıfatü'n-Nebî 1685, 1/362
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Ebu Müsenna el-Cüheni (Ebu Müsenna)
3. Eyyüb b. Habib ez-Zühri (Eyyüb b. Habib b. Alkame b. Aver)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
Konular:
Adab, yeme - içme adabı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
38599, MU001675
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ نَافِعٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ أَرَانِى اللَّيْلَةَ عِنْدَ الْكَعْبَةِ فَرَأَيْتُ رَجُلاً آدَمَ كَأَحْسَنِ مَا أَنْتَ رَاءٍ مِنْ أُدْمِ الرِّجَالِ لَهُ لِمَّةٌ كَأَحْسَنِ مَا أَنْتَ رَاءٍ مِنَ اللِّمَمِ قَدْ رَجَّلَهَا فَهِىَ تَقْطُرُ مَاءً مُتَّكِئًا عَلَى رَجُلَيْنِ أَوْ عَلَى عَوَاتِقِ رَجُلَيْنِ يَطُوفُ بِالْكَعْبَةِ فَسَأَلْتُ مَنْ هَذَا قِيلَ هَذَا الْمَسِيحُ ابْنُ مَرْيَمَ ثُمَّ إِذَا أَنَا بِرَجُلٍ جَعْدٍ قَطَطٍ أَعْوَرِ الْعَيْنِ الْيُمْنَى كَأَنَّهَا عِنَبَةٌ طَافِيَةٌ فَسَأَلْتُ مَنْ هَذَا فَقِيلَ لِى هَذَا الْمَسِيحُ الدَّجَّالُ .
Tercemesi:
Abdullah b. Ömer (r.a.)'den: Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Bu gece (rüyamda) Ka'be'de idim. Orada bir esmer adam gördüm. Sanki gördüğüm, esmer adamların en güzeli idi. Omuzlarına sarkan saçları vardı. Sanki bu saçlar gördüğüm omuzlara sarkmış saçların en güzeli idi. Taramış olduğu saçlarından su damlıyordu. İki adama ve iki adamın omuzlarına dayanarak Ka'be'yi tavaf ediyordu.
"Bu kim?" diye sordum.
"Bu Meryem'in oğlu İsa" diye cevap verildi.
Sonra aniden saçları (zenci saçı gibi) çok kıvırcıklı ve (salkımdaki üzüm tanesi gibi) sağ gözü dışarı fırlamış bir adamla karşılaştım.
"Bu kim?" diye sordum. Bana:
"Mesih Deccal'dır" diye cevap verildi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Sıfatü'n-Nebî 1675, 1/361
Senetler:
()
Konular:
Kıyamet, alametleri, Deccal
Kıyamet, alametleri, Mesih
Peygamberler, Hz. İsa
Öneri Formu
Hadis Id, No:
38604, MU001680
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ أَبِى الزِّنَادِ عَنِ الأَعْرَجِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ لَيْسَ الْمِسْكِينُ بِهَذَا الطَّوَّافِ الَّذِى يَطُوفُ عَلَى النَّاسِ فَتَرُدُّهُ اللُّقْمَةُ وَاللُّقْمَتَانِ وَالتَّمْرَةُ وَالتَّمْرَتَانِ. قَالُوا فَمَا الْمِسْكِينُ يَا رَسُولَ اللَّهِ قَالَ الَّذِى لاَ يَجِدُ غِنًى يُغْنِيهِ وَلاَ يَفْطُنُ النَّاسُ لَهُ فَيُتَصَدَّقَ عَلَيْهِ وَلاَ يَقُومُ فَيَسْأَلَ النَّاسَ.
Tercemesi:
Ebû Hüreyre (r.a.)'den: Resûluîlah (s.a.v.) şöyle buyurdu; İnsanları dolaşıp kendisine bir-iki lokma veya bir-iki hurma verilen bu gezgin, yoksul sayılmaz.
Dediler ki:
"Gerçek yoksul kim ya Resûlalîah?"
Resûluîlah (s.a.v.) şöyle cevap verdi:
"Gerçek yoksul, ihtiyacını karşılayacak kadar geliri olmayan ve insanlar onu tanımadığı için kendisine sadaka verilmeyen ve kalkıp insanlardan dilenmeyen kimsedir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Sıfatü'n-Nebî 1680, 1/362
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Davud A'rec Abdurrahman b. Hürmüz (Abdurrahman b. Hürmüz)
3. Ebu Zinad Abdullah b. Zekvan el-Kuraşi (Abdullah b. Zekvan)
Konular:
Sadaka, verilecek yerler
Teşvik edilenler, İffetli olmak