3863 Kayıt Bulundu.
Bize Ubeydullah b. Abdülmecîd, ona İbn Ebu Zi'b, ona Zührî, ona Urve, ona da Aişe şöyle rivayet etmiştir: "Nebî (sav) aşûrâ günü oruç tutar ve o günün oruçlu geçirilmesini emrederdi."
Bize Ebu Âsım, ona Yezid b. Ebu Ubeyd, ona da Seleme b. Ekvâ şöyle rivayet etmiştir: "Nebî (sav), Eslem kabilesinden bir adamı aşûrâ günü (insanların yanına) şu haberi vermesi için gönderdi: 'Bugün aşûrâ günüdür. (Gün içinde) yemek yiyip içen kimse, gününün kalanını oruçlu olarak tamamlasın. Yemek yiyip içmeyenler ise günü oruçlu geçirsin.'"
Bize Ebu Asım, ona Sevr [b. Yezid], ona Halid b. Ma'dân, ona Abdullah b. Büsr, ona da kızkardeşi Sammâ'nın [Nehime bt. Büsr] rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Size farz kılınmış olanlar haricinde cumartesi günü oruç tutmayın. Şayet biriniz sadece şunun gibi bir şey veya bir ağaç kabuğu bulsa, onu çiğnesin (orucunu onunla bozsun]."
Açıklama: Cumartesi Yahudilerin, pazar Hristiyanların kutsal günleri olduğu için o gün özel bir sebep olmaksızın oruç tutmak uygun karşılanmamıştır. Aynı şey Müslümanların mübarek Cuma günü için de geçerlidir.
Bize Ebu Âsım, ona Muhammed b. Rifâa, ona Süheyl, ona babası (Ebu Sâlih es-Semmân), ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: "Nebî (sav) pazartesi ve perşembe günleri oruç tutardı. Kendisine bunu sordum. Cevaben şöyle buyurdu: 'Ameller pazartesi ve perşembe günleri (Allah'a) arz olunur.'"
Bize Vehb b. Cerîr, ona Hişâm, ona Yahya, ona Ömer b. Hakem b. Sevbân, ona Kudâme b. Maz'ûn'un mevlâsı, ona da Üsâme'nin mevlâsı şöyle rivayet etmiştir: Üsâme (b. Zeyd), Vadilkurâ denilen yerdeki arazisine merkebiyle giderdi. Yolda (olmasına rağmen) pazartesi ve perşembe günleri oruç tutardı. Ona 'Yaşlandığın ve zayıfladığın (veya yorgun düştüğün) halde neden yolculukta pazartesi ve perşembe günleri oruç tutuyorsun?' diye sordum. Üsâme de şöyle dedi: "Rasulullah (sav) pazartesi ve perşembe günleri oruç tutar ve şöyle buyururdu: 'İnsanların amelleri pazartesi ve perşembe günleri (Allah'a) arz olunur.'"
Bize Sehl b. Hammâd, ona Şu'be, ona Ebu Bişr, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbas şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) Medine'ye hicret etti. Yahûdîler de aşûrâ günü oruç tutuyorlardı. Nebî (sav) onlara (bu orucu) sordu. Onlar da 'Bu, Musa'nın Firavun'a karşı üstün geldiği gündür' dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav), müminlere 'Sizler Musa'ya (saygı göstermeye) daha lâyıksınız. Aşûrâ günü (siz de) oruç tutun' buyurdu."
Bize Osman b. Muhammed, ona Süfyân b. Uyeyne, ona Amr b. Dînâr, ona Amr b. Evs, ona da Abdullah b. Amr, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah'a (ac) en sevimli gelen oruç, Dâvûd'un (as) orucudur. O, bir gün oruç tutar, bir gün tutmazdı. Allah'a (ac) en sevimli gelen namaz da Dâvûd'un namazıdır. O, gecenin yarısı (geçince) namaz kılar, (geri kalan) üçte birinde uyur, (geride kalan) altıda birinde de Allah'ı tesbih ederdi." [Ebu Muhammed (ed-Dârimî) şöyle demiştir: Hadisin son ifadesi yanlış veya hatalıdır. Doğrusu, 'Gecenin yarısı (geçince) uyur, (geri kalan) üçte birinde namaz kılar, (geride kalan) altıda birinde de Allah'ı tesbih ederdi' şeklindedir.
Bize Vehb b. Cerîr, ona Musa b. Ali, ona babası (Ali b. Rabâh), ona da Ukbe b. Âmir, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Arefe günü ve teşrik günleri, bizim ehl-i İslam olarak bayram günlerimizdir. O günler, yeme ve içme günleridir."
Bize Ebu Numan, ona Hammâd b. Zeyd, ona Amr b. Dînâr, ona Nâfi b. Cübeyr, ona da Bişr b. Sühaym şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) kendisinden ya da adamın birinden teşrik günlerinde şu çağrıda bulunmasını istemiştir: 'Cennete sadece mümin kimse girecektir. Bu günler yeme ve içme günleridir."