حدثنا أحمد بن يونس قال حدثنا أبو بكر بن عياش عن الحسن بن عمرو عن محمد بن عبد الرحمن بن يزيد عن أبيه عن عبد الله عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : ليس المؤمن بالطعان ولا اللعان ولا الفاحش ولا البذى
Bize Ahmed b. Yunus, ona Ebu Bekir b. Ayyaş, ona Hasan b. Amr, ona Muhammed b. Abdurrahman b. Yezid, ona babası, ona da Abdullah'ın rivayet etiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Mümin, dili ile başkalarına zarar veren, lanet eden, çirkin işler yapan ve kötü söz söyleyen ağzı bozuk kişi değildir."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164316, EM000312
Hadis:
حدثنا أحمد بن يونس قال حدثنا أبو بكر بن عياش عن الحسن بن عمرو عن محمد بن عبد الرحمن بن يزيد عن أبيه عن عبد الله عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : ليس المؤمن بالطعان ولا اللعان ولا الفاحش ولا البذى
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Yunus, ona Ebu Bekir b. Ayyaş, ona Hasan b. Amr, ona Muhammed b. Abdurrahman b. Yezid, ona babası, ona da Abdullah'ın rivayet etiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Mümin, dili ile başkalarına zarar veren, lanet eden, çirkin işler yapan ve kötü söz söyleyen ağzı bozuk kişi değildir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 312, /274
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Abdurrahman b. Yezid en-Nehâi (Abdurrahman b. Yezid b. Kays b. Abdullah)
3. Ebu Cafer Muhammed b. Abdurrahman en-Nehâi (Muhammed b. Abdurrahman b. Yezid b. Kays)
4. Hasan b. Amr et-Temimî (Hasan b. Amr)
5. Ebu Bekir b. Ayyaş el-Esedî (Ebu Bekir b. Ayyaş b. Salim)
6. Ebu Abdullah Ahmed b. Yunus et-Temimî (Ahmed b. Abdullah b. Yunus b. Abdullah b. Kays)
Konular:
Müslüman, mü'minin kişiliği
Müslüman, vasıfları
Söz, kötü söz söylemek
حدثنا محمد قال حدثنا بشر بن محمد قال حدثنا عبد الله قال حدثنا إسماعيل بن ابى خالد عن شبيل بن عوف قال : كان يقال من سمع بفاحشة فأفشاها فهو فيها كالذى أبداها
Açıklama: إسماعيل بنابى خالد yazılmış idi
hattı konrol
doğrusu
حَدَّثَنَا بِشْرُ بْنُ مُحَمَّدٍ قَالَ: حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ قَالَ: حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ أَبِي خَالِدٍ، عَنْ شُبَيْلِ بْنِ عَوْفٍ قَالَ: كَانَ يُقَالُ: مَنْ سَمِعَ بِفَاحِشَةٍ فَأَفْشَاهَا، فَهُوَ فِيهَا كَالَّذِي أَبْدَاهَا
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164328, EM000325
Hadis:
حدثنا محمد قال حدثنا بشر بن محمد قال حدثنا عبد الله قال حدثنا إسماعيل بن ابى خالد عن شبيل بن عوف قال : كان يقال من سمع بفاحشة فأفشاها فهو فيها كالذى أبداها
Tercemesi:
Bize Muhammed, ona Bişr b. Muhammed, ona Abdullah, ona İsmail b. Ebu Halid, ona Şübeyl b. Avf, 'kim çirkin bir sözü işitir ve yayarsa o sözü ilk defa söyleyen gibidir.' denildiğini rivayet etti.
Açıklama:
إسماعيل بنابى خالد yazılmış idi
hattı konrol
doğrusu
حَدَّثَنَا بِشْرُ بْنُ مُحَمَّدٍ قَالَ: حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ قَالَ: حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ أَبِي خَالِدٍ، عَنْ شُبَيْلِ بْنِ عَوْفٍ قَالَ: كَانَ يُقَالُ: مَنْ سَمِعَ بِفَاحِشَةٍ فَأَفْشَاهَا، فَهُوَ فِيهَا كَالَّذِي أَبْدَاهَا
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 325, /280
Senetler:
()
Konular:
Ahlak, kötü ahlak
Kötülük
Söz, kötü söz söylemek
حدثنا عبد الله بن يزيد قال حدثنا حيوة قال أخبرنا شرحبيل بن شريك أنه سمع أبا عبد الرحمن الحبلى يحدث عن عبد الله بن عمرو بن العاص عن رسول الله صلى الله عليه وسلم أنه قال : خير الأصحاب عند الله تعالى خيرهم لصاحبه وخير الجيران عند الله خيرهم لجاره
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163526, EM000115
Hadis:
حدثنا عبد الله بن يزيد قال حدثنا حيوة قال أخبرنا شرحبيل بن شريك أنه سمع أبا عبد الرحمن الحبلى يحدث عن عبد الله بن عمرو بن العاص عن رسول الله صلى الله عليه وسلم أنه قال : خير الأصحاب عند الله تعالى خيرهم لصاحبه وخير الجيران عند الله خيرهم لجاره
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Yezid, ona Hayve, ona Şurahbil b. Şerik, ona Ebu Abdurrahman, ona da Abdullah b. Amr b. As (ra), Rasulullah'ın (sav) şöyle dediğini rivayet etmiştir:
Allah Teâlâ katında, arkadaşların en hayırlısı, arkadaşına en hayırlı olanıdır. Komşuların da en hayırlısı, komşusuna en hayırlı olanlarıdır.
Müslümanlar, komşuya ve diğer kardeşlerine İyilik ve ihsan etmekle emrolundukları için, bunu yerine getirmekte sevâb vardır. Bu vazifeyi en iyi bir şekilde yerine getiren de en büyü!; sevaba nail olur. Bu bakımdan komşuya en çok hayır ve yardımı dokunan, kazanacağı sevab bakımından en büyük dereceye yükselmiş olur. Arkadaşlara yapılacak iyilik de böyledir. Bu kimseler, Allah katında en hayırlı kullar olurlar. Komşunun güzeli, eziyeti kaldıran değil, eziyetlere katlanandır, denmiştir.[230]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 115, /138
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
2. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Yezid el-Meâfirî (Abdullah b. Yezid)
3. Şurahbil b. Şerik el-Meafirî (Şurahbil b. Şerik)
4. Ebu Zür'a Hayve b. Şurayh et-Tücîbî (Hayve b. Şurayh b. Safvan b. Malik)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Yezid el-Adevî (Abdullah b. Yezid)
Konular:
Allah İnancı, Allah'ın kulu ile ilişkisi
Haklar, komşu hakları
İyilik, komşuya iyilik etmek
حدثنا آدم قال حدثنا بن أبى ذئب عن سعيد المقبري عن أبى هريرة قال قال النبي صلى الله عليه وسلم : لن ينجى أحدا منكم عمله قالوا ولا أنت يا رسول الله قال ولا أنا إلا أن يتغمدنى الله منه برحمة فسددوا وقاربوا واغدوا وروحوا وشى من الدلجة والقصد القصد تبلغوا
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164598, EM000461
Hadis:
حدثنا آدم قال حدثنا بن أبى ذئب عن سعيد المقبري عن أبى هريرة قال قال النبي صلى الله عليه وسلم : لن ينجى أحدا منكم عمله قالوا ولا أنت يا رسول الله قال ولا أنا إلا أن يتغمدنى الله منه برحمة فسددوا وقاربوا واغدوا وروحوا وشى من الدلجة والقصد القصد تبلغوا
Tercemesi:
Bize Adem, ona İbn Ebu Zi'b, ona Yunus el-Mukrî, ona da Ebu Hureyre Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
Sizden hiçbirinizi kendi ameli kurtaramaz. (Ashab), 'Seni de mi yâ Rasulallah!' dediler. (Rasulallah) da "Evet, beni de kurtaramaz. Ancak Allah'ın, kendi katından bir rahmet ile muamele etmesi (kuşatması) hariç. Ne eksik yapın ne aşırı gidin (mutedil olun), işlerinizi amellerinizi güzelleştirmeye çalışın, Allah'a yakın olmaya gayret edin. Gündüzün ilk ve son saatlerinde çalışın. Geceleyin de biraz ibadet ediniz. Acele etmeden orta yolu tutun ki hedefinize ulaşabilesiniz.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 461, /367
Senetler:
()
Konular:
Ahirete İman, şeytanın tuzağına düşmemek için amellere güvenmemek gerekir
حدثنا أحمد بن عيسى قال حدثنا عبد الله بن وهب قال أخبرني هشام بن سعد عن زيد بن اسلم عن عطاء بن يسار عن أبى سعيد الخدري أنه : دخل على رسول الله صلى الله عليه وسلم وهو موعوك عليه قطيفة فوضع يده عليه فوجد حرارتها فوق القطيفة فقال أبو سعيد ما أشد حماك يا رسول الله قال إنا كذلك يشتد علينا البلاء ويضاعف لنا الأجر فقال يا رسول الله أي الناس أشد بلاء قال الأنبياء ثم الصالحون وقد كان أحدهم يبتلى بالفقر حتى ما يجد إلا العباءة يجوبها فيلبسها ويبتلى بالقمل حتى يقتله ولأحدهم كان أشد فرحا بالبلاء من أحدكم بالعطاء
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164727, EM000510
Hadis:
حدثنا أحمد بن عيسى قال حدثنا عبد الله بن وهب قال أخبرني هشام بن سعد عن زيد بن اسلم عن عطاء بن يسار عن أبى سعيد الخدري أنه : دخل على رسول الله صلى الله عليه وسلم وهو موعوك عليه قطيفة فوضع يده عليه فوجد حرارتها فوق القطيفة فقال أبو سعيد ما أشد حماك يا رسول الله قال إنا كذلك يشتد علينا البلاء ويضاعف لنا الأجر فقال يا رسول الله أي الناس أشد بلاء قال الأنبياء ثم الصالحون وقد كان أحدهم يبتلى بالفقر حتى ما يجد إلا العباءة يجوبها فيلبسها ويبتلى بالقمل حتى يقتله ولأحدهم كان أشد فرحا بالبلاء من أحدكم بالعطاء
Tercemesi:
Bize Ahmed b. İsa, ona Abdullah b. Vehb, ona Hişam b. Sa'd, ona Yezid b. Eslem, ona Ata b. Yesar, ona da Ebu Saîd el-Hudrî (ra) şöyle demiştir:
[Anlattığına göre Ebu Saîd] Rasulullah'ın (sav) yanına gitmişti. Rasulullah (sav) da ateşli hastalığa [sıtma] yakalanmış ve üzerinde kadife kumaş örtülmüştü. Elini örtünün üzerine üzerine koydu. Hastalığın ateşini kadife örtünün üzerinden hissetti ve Ebu Saîd (ra), 'Ey Allah'ın Resulü! Ateşin ne kadar yüksek, dedi. Hz. Peygamber (sav) de, "Biz Peygamberlerin hastalığı böyle şiddetli olur; mükâfatımız da ona göre kat kat olur." dedi. Bunun üzerine Ebu Saîd, 'Ey Allah'ın Resulü! Belaların en ağırı kime gelir?' diye sordu. Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
Peygamberler, sonra salihler. Onlardan öyle kimse vardır ki, fakirlik ile imtihan edilmiş de bir hırkadan başka bir şey bulamamış, onu kesip giyinmişti. Onlardan bit ile imtihan olan da vardı, sonunda bit onu öldürürdü. Onlardan öylesi de vardı ki, sizden birinin hediyeye sevinmesinden daha çok maruz kaldığı belâya sevinirdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 510, /406
Senetler:
()
Konular:
Amel, ecri/mükafatı kat kat verilecek olan ameller
Hastalık, Hz. Peygamber, hastalığı
Peygamberler, ortak yönleri, koyun gütmek vb.
حدثنا إبراهيم بن موسى قال حدثنا عبد الرزاق عن معمر عن ثابت البناني عن أنس بن مالك عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : ما كان الحياء في شيء إلا زانه ولا كان الفحش في شيء إلا شانه
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164873, EM000601
Hadis:
حدثنا إبراهيم بن موسى قال حدثنا عبد الرزاق عن معمر عن ثابت البناني عن أنس بن مالك عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : ما كان الحياء في شيء إلا زانه ولا كان الفحش في شيء إلا شانه
Tercemesi:
Bize İbrahim b. Musa, ona Abdürrezzak, ona Ma'mer, ona Sabit el-Bünanî, ona da Enes b. Malik (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
Haya, bulunduğu [her] şeyi güzelleştirir; hayasızlık [arsızlık] da bulunduğu [her] şeyi çirkinleştirir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 601, /476
Senetler:
()
Konular:
Haya, utanma duygusu imandandır
Müslüman, haya sahibidir
Söz, kötü söz söylemek
حدثنا إبراهيم بن المنذر قال حدثنا أبو علقمة عبد الله بن محمد بن عبد الله بن أبي فروة حدثني المسور بن رفاعة القرظي قال سمعت بن عباس ورجل يسأله فقال : إني أكلت خبزا ولحما فهل أتوضأ فقال ويحك أتتوضأ من الطيبات
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165052, EM000773
Hadis:
حدثنا إبراهيم بن المنذر قال حدثنا أبو علقمة عبد الله بن محمد بن عبد الله بن أبي فروة حدثني المسور بن رفاعة القرظي قال سمعت بن عباس ورجل يسأله فقال : إني أكلت خبزا ولحما فهل أتوضأ فقال ويحك أتتوضأ من الطيبات
Tercemesi:
Bize İbrahim b. Münzir, ona Ebu Alkame Abdullah b. Muhammed b. Abdullah b. Ebu Ferve, ona Misver b. Rifa'a el-Kurazî, bir adamı İbn Abbas'a, 'Ben ekmek ve et yedim (bunlardan dolayı abdest almam gerekir mi?)' diye sorarken işitmiş; İbn Abbas'ın (ra), 'Yazık (tüh) sana, temiz şeylerden dolayı abdest (mi alacaksın) alınır mı? dediğini rivayet etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 773, /614
Senetler:
0. Mevkuf (Mevkuf)
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Misver b. Rifa'a el-Kurazi (Misver b. Rifa'a b. Ebu Malik)
3. Ebu Alkame Abdullah b. Ebu Ferve el-Kuraşî (Abdullah b. Muhammed b. Abdullah b. Ebu Ferve)
4. İbrahim b. Münzir el-Hizamî (İbrahim b. Münzir b. Abdullah)
Konular:
Abdest, bozan şeyler
Abdest, bozmayan şeyler
حدثنا محمد قال أخبرنا الفضل بن مقاتل قال حدثنا يزيد بن أبى حكيم عن الحكم قال سمعت عكرمة يقول : لا أدري أيهما جعل لصاحبه طعاما بن عباس أو بن عمر فبينا الجارية تعمل بين أيديهم إذ قال أحدهم لها يا زانية فقال مه إن لم تحدك في الدنيا تحدك في الآخرة قال أفرأيت إن كان كذاك قال ان الله لا يحب الفاحش المتفحش بن عباس الذي قال ان الله لا يحب الفاحش المتفحش
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164334, EM000331
Hadis:
حدثنا محمد قال أخبرنا الفضل بن مقاتل قال حدثنا يزيد بن أبى حكيم عن الحكم قال سمعت عكرمة يقول : لا أدري أيهما جعل لصاحبه طعاما بن عباس أو بن عمر فبينا الجارية تعمل بين أيديهم إذ قال أحدهم لها يا زانية فقال مه إن لم تحدك في الدنيا تحدك في الآخرة قال أفرأيت إن كان كذاك قال ان الله لا يحب الفاحش المتفحش بن عباس الذي قال ان الله لا يحب الفاحش المتفحش
Tercemesi:
Bize Muhammed, ona Fadl b. Mukatil, ona Yezid b. Ebu Hakem, ona Hakem, ona da İkrime şunu anlattı:
Bilmiyorum, İbn Abbas mı, yoksa İbn Ömer mi? Bunlardan biri (diğer) arkadaşına yemek hazırlamıştı. Biz de orada iken, hizmetçi kadın (köle) yanlarında iş görüyordu. O sırada ikisinden biri hizmetçiye: 'Ey zinakar!' dedi. Arkadaşı ise, Sus, (bu kadına) söylediğinden dolayı dünyada sana iftira cezası vermezse, ahirette ceza verir', dedi. Diğeri de, 'peki durum dediğim gibi ise ne olur, [söyler misin]?' dedi. Arkadaşı şöyle cevap verdi:
'Muhakkak ki Allah, çirkin söz ve davranışı, çirkin davranmaya çalışanı (ve çirkinliği yaymaya çalışanı) sevmez.'
'Muhakkak ki Allah, çirkin söz ve davranışı, çirkin davranmaya çalışanı (ve çirkinliği yaymaya çalışanı) sevmez.' sözünü söyleyen İbn Abbas idi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 331, /282
Senetler:
0. Mevkuf (Mevkuf)
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
Konular:
Hitabet, sözler, uygun olan-olmayan
Müslüman, müslümana sövmek, hakaret etmek
Sahabe, birbirlerine karşı kullandıkları üslup
Söz, kötü söz söylemek
حدثنا محمد قال حدثنا عبد الله بن محمد قال حدثنا محمد بن سابق قال حدثنا إسرائيل عن الأعمش عن إبراهيم عن علقمة عن عبد الله عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : ليس المؤمن بالطعان ولا اللعان ولا الفاحش ولا البذى
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164335, EM000332
Hadis:
حدثنا محمد قال حدثنا عبد الله بن محمد قال حدثنا محمد بن سابق قال حدثنا إسرائيل عن الأعمش عن إبراهيم عن علقمة عن عبد الله عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : ليس المؤمن بالطعان ولا اللعان ولا الفاحش ولا البذى
Tercemesi:
Bize Muhammed, ona Abdullah b. Muhammed, ona Muhammed b. Sabık, ona İsrail, ona 'Ameş, ona İbrahim, ona Alkame, ona da Abdullah (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Mümin, dili ile başkalarına zarar veren, lanet eden, çirkin işler yapan ve kötü söz söyleyen ağzı bozuk kişi değildir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 332, /283
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu Şibl Alkame b. Kays en-Nehaî (Alkame b. Kays b. Abdullah b. Malik b. Alkame)
3. Ebu İmran İbrahim en-Nehaî (İbrahim b. Yezid b. Kays b. Esved b. Amr)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
5. Ebu Yusuf İsrail b. Yunus es-Sebîî (İsrail b. Yunus b. Ebu İshak)
6. Ebu Cafer Muhammed b. Sabık et-Temimi (Muhammed b. Sabık)
7. Ebu Cafer Abdullah b. Muhammed el-Cu'fî (Abdullah b. Muhammed b. Abdullah)
8. Muhammed b. İsmail el-Buharî (Muhammed b. İsmail el-Buharî)
Konular:
Lanet, Lanetlemek,
Müslüman, mü'minin kişiliği
Müslüman, vasıfları
Söz, kötü söz söylemek
Takva, eline ve diline sahip olmak
حدثنا موسى قال حدثنا حمزة بن نجيح أبو عمارة قال سمعت الحسن يقول : لقد عهدت المسلمين وإن الرجل منهم يصبح فيقول يا أهلية يا أهلية يتيمكم يتيمكم يا أهلية يا أهلية مسكينكم مسكينكم يا أهلية يا أهلية جاركم جاركم وأسرع بخياركم وأنتم كل يوم ترذلون وسمعته يقول وإذا شئت رأيته فاسقا يتعمق بثلاثين الفا إلى النار ماله قاتلة الله باع خلاقة من الله بثمن عنز وإن شئت رأيته مضيعا مريدا في سبيل الشيطان لا واعظ له من نفسه ولا من الناس
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164827, EM000139
Hadis:
حدثنا موسى قال حدثنا حمزة بن نجيح أبو عمارة قال سمعت الحسن يقول : لقد عهدت المسلمين وإن الرجل منهم يصبح فيقول يا أهلية يا أهلية يتيمكم يتيمكم يا أهلية يا أهلية مسكينكم مسكينكم يا أهلية يا أهلية جاركم جاركم وأسرع بخياركم وأنتم كل يوم ترذلون وسمعته يقول وإذا شئت رأيته فاسقا يتعمق بثلاثين الفا إلى النار ماله قاتلة الله باع خلاقة من الله بثمن عنز وإن شئت رأيته مضيعا مريدا في سبيل الشيطان لا واعظ له من نفسه ولا من الناس
Tercemesi:
Bize Musa, ona Hamza b. Necih Ebu Amara, ona da Hasan'ın (el-Basrî) şöyle dediği rivayet edilmiştir:
Müslümanların yaşadığı öyle bir zamanı gördüm ki, onlar sabaha ulaştığında şöyle derdi:
Ey hane halkım (ailem)! Ey hane halkım! Yetiminize sahip çıkın, iyi davranın.
Ey hane halkım! Ey hane halkım! Fakirlerinize yardım edin, destek olun.
Ey hane halkım! Ey hane halkım! Komşularınızın hukukuna dikkat edin.
Aranızdaki hayırlı insanlar çok çabuk gelip geçti; sizlerin de durumu her gün biraz daha kötüye gitmekte.
Ravi Ebû Umara, Hasan-ı Basri'yi şöyle derken işittim dedi:
İstersen, bugün doğru yoldan çıkmış (fasık) öyle birini görürsün ki, otuz bin kişiyi peşine takmış onları cehenneme sürüklüyor. Ne oluyor ona! Allah onu kahretsin, Allah'ın ona ahirette hazırladığı nasibini dünyada ucuz bir bedele satmıştır. İstersen o kimseyi azmış, şeytanın peşinden giderken zarara uğramışken görebilirsin. Artık ona ne kendisi ne de bir başkası öğüt verebilir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 139, /153
Senetler:
0. Maktu' (Maktu')
1. Ebu Said Hasan el-Basrî (Hasan b. Yesâr)
Konular:
Fakir, Yoksul, Fakir ve yoksullar
Fısk, Fasık, Allah'ın emrini açıktan ihlal etmek
Haklar, komşu hakları
İyilik, komşuya iyilik etmek
Komşuluk, komşuluk ilişkileri
Yetim, yetim çocuğun bakımı